bilgievlerim: Osmanlı Padişahları
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


Osmanlı Padişahları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Osmanlı Padişahları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Kasım 2018 Cumartesi

Sultan VI. Mehmed Vahîdüddin Han Kimdir ?



Babası : Sultan Abdülmecid 
Annesi : Gülistü Sultan 
Doğduğu Tarih : 2 Şubat 1861
Padişah Olduğu Tarih : 4 Temmuz 1918
Saltanatın Ilgası : 1 Kasım 1922


Resmen VI. Mehmed diye bilinen ve halk arasında Sultân Vahîdüddin ünvanıyla tanınan Sultân VI. Mehmed Vahîdüddin Hân, Şubat 1861 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda, Sultân Abdülmecid’in IV. Kadınefendisi Gulistû (Gülistan) Hanımefendi’den dünyaya geldi. İttihâdcıların, asıl veliahd olan Sultân Aziz’in oğlu Yusuf İzzeddin’i intihar süsü vererek katletmeleri üzerine Osmanlı veliahdı oldu ve 4.7.1918 tarihinde Osmanlı tahtına oturdu. İyi bir İslâm hukukçusu, Almanya İmparatorluk mareşali ve Osmanlı müşiri ünvanlarına sahip iyi bir asker ve de musikiye âşık bir bestekâr idi. Almanya ve Avusturya seyahatlerinde kendisinin yaveri olan Mustafa Kemal, Padişah olduktan sonra da bir süre fahrî yaverliğini sürdürdü. Padişah olduğunda Hz. Ömer’in kılıcını maneviyât eri Mehmed Bah’aaddin Veled Çelebi kuşattı. Maneviyâtı güçlü bir padişahdı.

18 Kasım 1922’de İstanbul’u terk edinceye kadar geçen sıkıntılı saltanat yıllarında, onunla birlikte vazife ifa eden sadrazamlar arasında, İttihâdcıların reisi Mehmed Tal’at Paşa ve 5 defa hükümeti kuran Dâmâd Ferid Paşa; Şeyhülislâmlar arasında ise, Kuvay-ı Milliye aleyhine mecburen fetvâ veren Dürrî-zâde Abdullah Efendi ve Hürriyet ve İ’tilâf Partisinin adamı olan Mustafa Sabri Efendi, özellikle zikredilmelidir.



Sultan V. Mehmed Reşad Han Kimdir ?




Babası : Sultan Abdülmecid 
Annesi : Gülcemal Sultan 
Doğduğu Tarih : 2 Ekim 1844
Padişah olduğu tarih : 27 Nisan 1909
Öldüğü Tarih : 3 Temmuz 1918


Halk arasında Sultân Reşâd olarak meşhur olan V. Mehmed Reşâd hân, Sultân Abdülmecid’in Çırağan Sarayında 1844 yılında Gül-cemâl Kadınefendi’den dünyaya gelen 3. Oğludur. 27 Nisan 1909 tarihinde 65 yaşında Osmanlı tahtına oturmuştur. Dehası itibariyle Abdülhamid ile kıyaslamak mümkün değilse de, İslâm kültürüne vâkıf, Arapça ve Farsça’yı iyi bilen hattât, Mevlevî ve şâir bir padişahdır. Maalesef, İttihâd ve Terakkinin meşru ve gayr-i meşru her isteklerine boyun eğerek padişahlığını doldurmuştur.

İttihâdcılar, herkesi 31 Mart mürettibliği ve irtica ile suçlamaya başlamışlar, tehdid ile Tal’at Bey’i Dâhiliye nâzırı yapmışlardır. Roma Büyükelçisi olan ve tam bir ahlaksız diye vasıflandırılan İbrahim Hakkı Bey, zorla sadrazamlığa getirilmiştir. Tabii ki, Trablusgarb’ın elden çıkmasına da sebep olmuştur. Hareket Ordusu Kumandanı Mahmûd Şevket Paşa ise, harbiye nâzırı olarak kabinede yerini almıştır. Sonradan, İttihâdcılar için “beyinsiz mahluklar” diyerek can verecektir. 



Sultan II. Abdülhamid Han Kimdir ?



Babası : Sultan Abdülmecid 
Annesi : Tirimüjgân Sultan 
Doğduğu Tarih : 21 Eylül 1842
Padişah Olduğu Tarih : 31 Ağustos 1876
Tahttan İndirildiği Tarih : 27 Nisan 1909
Öldüğü Tarih : 10 Şubat 1918

Sultân Abdülhamid Hân, Osmanlı Padişahları arasında en uzun süre tahtta kalanlardan biridir; Osmanlı Devleti’ni yakından ilgilendiren çok önemli olayların saltanatında meydana geldiği nadir padişahlardandır ve en önemlisi de hakkında en çok eser bulunan bir devlet adamıdır. Bir iki sayfada onun şahsiyetini ve devrindeki olayları özetlemek mümkün değildir. Bu sebeple sadece bazı olayların ana hatlarını vermeye çalışacağız.

II. Abdülhamid, I. Abdülmecid’in 4. Kadınefendisi olan Çerkez asıllı Tîr-i Müjgan Kadınefendi’den Çırağan Sarayında Eylül 1842 yılında dünyaya gelen oğludur. 10 yaşında annesini kaybeden Abdülhamid, manevi annesi Başikbal Perestû Hanımefendi’nin terbiyesi altında büyümüştür. 28 yıl II. Abdülhamid’in vâlide sultânlığını ifa etmiştir. 

Milletin Sultân Hamid dediği II. Sultân Abdülhamid, şehzâdeliğinin ilk günlerinde musiki dersleri almış; 1850’den itibaren devrinin âlimlerinden hat, Arapça, Farsça, Osmanlı Edebiyâtı ve diğer İslâmi İlimleri ders almıştır. Özellikle hadisden Buhari okuyan Abdülhamid, devrin Maârif Bakanından politika ve iktisad, Vak’anüvis Lütfi Efendi’den Osmanlı Tarihi derslerini dinlemiştir. 


Sultan V. Murad Han Kimdir ?




Babası : Sultan Abdülmecid
Annesi : Şevkefza Sultan
Doğduğu Tarih : 21 Eylül 1840
Padişah Olduğu Tarih : 30 Mayıs 1876
Tahttan İndirildiği Tarih : 31 Ağustos 1876
Ölümü : 29 Ağustos 1904

(مراد خامس) (d. 21 Eylül 1840İstanbul – ö. 29 Ağustos 1904İstanbul), 33. Osmanlı padişahı ve 112. İslam halifesidir. Babası Sultan Abdülmecit, annesi Megrel (Gürcü) asıllı Şevkefza Kadın Efendi'dir. Önceki Osmanlı padişahı Abdülaziz'in yeğeni ve sonraki Osmanlı padişahı II. Abdülhamid'in ağabeyidir. Sultan Abdülaziz'in bir saray darbesi sonucu tahttan indirilişinden sonra onun yerine geçmiş (ya da geçirilmiş), 93 gün boyunca tahtta kaldıktan sonra akli dengesinin bozulduğu gerekçe gösterilerek 31 Ağustos 1876'da padişahlık makamından indirilmiştir. Osmanlı tarihi boyunca en az süre yönetimde kalmış olan padişahtır. Tahttan indirildikten sonra birçok siyasi grup tarafından yeniden yönetime getirilmeye çalışılmış olmasına rağmen, bu girişimlerin hiçbiri başarılı olmamıştır.


Sultan Murat, 21 Eylül 1840'da İstanbul'da, Çırağan Sarayı'nda doğdu. Padişah Abdülmecit ile Şevkefza Kadın Efendi'nin büyük oğullarıydı. Babası padişah Abdülmecit tarafından çok sevilmekte ve bu nedenle onun tarafından veliaht ilan edilmek istenmekteydi.

Sultan Abdülaziz Han Kimdir ?



Babası : Sultan II. Mahmud 
Annesi : Pertevniyal Sultan 
Doğduğu Tarih : 7/8 Şubat 1830
Padişah Olduğu Tarih : 25 Haziran 1861
Tahttan İndirildiği Tarih : 30 Mayıs 1876
Öldüğü Tarih : 4 Haziran 1876


Sultân Abdülaziz, 1830 yılında II. Mahmûd’un Kadın efendisi Pertev-niyâl Vâlide Sultân’dan Eyüp Sarayı’nda dünyaya gelmiştir. Haziran 1861’de ağabeyi I. Abdülmecid’in vefâtı üzerine Osmanlı tahtına çıkmış ve halk tarafından Sultân Aziz diye anılmıştır. III. Selim, II. Mahmûd ve I. Abdülmecid’in Avrupa’yı taklid eden ve çevreleri tarafından suiistimal edilen hayatlarının Osmanlı Padişahları hakkındaki ortaya çıkardığı menfi imajı, Sultân Aziz yaşadığı müstakim hayatıyla telafi etmiştir. Abdülhamid gibi velâyetine inanılan bir padişah olmuştur. İntihâr meselesi, tamamen sefih bir hayat yaşayan Hüseyin Avni Paşa ve bir kaç serseri subayın tertibinden ibarettir.

Mevlevî, hattât, pehlivan, bestekâr ve Arapça ile Farsça’ya vâkıf olan Sultân Aziz, Batı Musikisi hayranlığını Saray’dan çıkarmaya çalışmıştır. Ekibi, Tanzîmât’çıların ileri gelenlerinden olan Âli Paşa ve Fuad Paşa ile daha sonra Yeni Osmanlılar arasında yer alan Mithad Paşa ve arkadaşlarıdır. En büyük şanssızlığı ekibinin tam müstakim insanlar olmayışıdır. Sultân Abdülaziz, özellikle Sultân Abdülmecid devrinde devletin israflar ve sefâhetlerle sarsılan devlet nizâmına hemen çeki düzen vermekle işe başlamıştır. Saray’daki harcamaları durdurmuştur. Devletin hazinesinin kaçak verdiği kara delikleri kapatmaya çalışmıştır.


Sultan Abdülmecid Han Kimdir ?



Babası : Sultan II. Mahmud 
Annesi : Bezmialem Sultan
Doğduğu Tarih : 25 Nisan 1823
Padişah Olduğu Tarih : 1 Temmuz 1839
Öldüğü Tarih : 25 Haziran 1861


Halk arasında Sultân Mecîd diye bilinen I. Abdülmecîd, II. Mahmûd’un Bezm-i Âlem Vâlide Sultân’dan doğma büyük oğludur ve babasının 1 Temmuz 1839 tarihinde vefât etmesi üzerine Osmanlı tahtına 16 yaşındayken oturdu. Doğu dillerinden Arapça ve Farsça’yı, batı dillerinden ise Fransızca’yı çok iyi biliyordu; iyi bir hattât idi; Batı Musikisine âşinaydı. Mevlevî tarikatına mensuptu. Diğer Osmanlı padişahlarından farklı olarak memleketi çeşitli yönlerine düzenlediği altı seyahatle dolaşmıştı. Yakışıklı olan Sultân Abdülmecîd, babasının aksine nazik, zeki ve merhametli idi. Devleti kendisi değil, Tanzîmât hareketini hazırlayan bürokrasi yönetmiş idi. Bürokrasinin en ileri gelenleri ise, Reşid Paşa ve Tanzimâtçı ekibi idi. Ancak Reşid Paşa ve ekibinin muhâlifleri ilk yıllarında daha da hâkim durumdaydılar.

Tahta çıktığı zaman devlet Nizip bozgunu gibi acı bir olayla dertli idi. İsyancı bir beylerbeyinin askerleri, Osmanlı ordusunu perişan etmişti. Tanzîmât’a soğuk olan ihtiyâr Hüsrev Paşa’nın zorla sadrazam olması ve Padişahın da buna ses çıkarmaması (Temmuz 1839), Hüsrev Paşa’ya düşman olan Kaptan-ı Derya Ahmed Fevzi Paşa’nın Osmanlı donanmasını Çanakkale’den alarak İskenderiye’ye götürüp Mehmed Ali Paşa’ya teslim etmesi gibi bir felâketi doğurdu. Bu yüzden Hâin veya Firârî diye meşhur oldu. Artık Mehmed Ali Paşa, İngiltere’den sonra en kuvvetli donanmanın sahibiydi.



Sultan II. Mahmud Han Kimdir ?



Babası : Sultan I. Abdülhamid 
Annesi : Nakşidil Sultan 
Doğduğu Tarih : 20.07.1785
Padişah Olduğu Tarih : 28.07.1808
Öldüğü Tarih : 30.06/1.07 1839
II. Mahmûd, I. Abdülhamid’in Nakş-ı Dil Vâlide Sultân’dan dünyaya gelen küçük oğludur. 28.7.1808 tarihinde Osmanlı tahtına sıkıntılı bir şekilde oturdu. Amca-zâdesi III. Selim’den devlet idaresi, musiki ve devlet adamlarıyla münasebetler konusunda epeyce ders almıştı. Adlî mahlası ile şiirler yazan ve Mayıs 1813’den itibaren Gâzi ünvanını kullanan II. Mahmûd, yaptığı ıslâhâtlarla ve özellikle de Osmanlı Devleti’nin yüzünü batıya çevirmekle meşhurdur. Bazı tarihçiler onu Kanuni’den sonra en büyük padişah olarak vasıflandırırken, bazıları da batılılaşma yolundaki şekilde kalmış teşebbüslerinde dolayı tenkit etmektedirler. II. Mahmûd’un saltanat yıllarını, vak’a-i hayriye adı verilen yeniçeri ocağının kaldırılışına göre iki safhaya ayırmak yerinde olur:

Birinci Saltanat Safhası: Tahta çıktığında devletin halletmek mecburiyetinde bulunduğu iki mesele vardı: Birincisi, III. Selim’in şahâdetine sebep olan canilerin cezalandırılması ve ikincisi de devletin içine düştüğü sıkıntıdan kurtulabilmesi için gerekli ıslâhâtın yapılması. Önce devletin eyâletlerdeki elini gevşetmesinden dolayı idareyi ele alan derebeyler ve a’yânları, devlete itaat eder hale getirme meselesi ele alındı ve davet edilince askerleriyle İstanbul’a gelen a’yân ve derebeylerinin, Alemdâr Mustafa Paşa’ya olan güvenleri sebebiyle umumi bir meşveret meclisi toplandı.



Sultan IV. Mustafa Han Kimdir ?



Babası : Sultan I. Abdülhamid 
Annesi : Ayşe Sine (Seniye Perver Sultan) 
Doğduğu Tarih : 8.09.1779
Padişah Olduğu Tarih : 29.05.1807
Tahttan İndirildiği Tarih : 28.07.1808 
Öldüğü Tarih : 17.10.1808



IV. Mustafa (d. 8 Eylül 1779 – ö. 17 Kasım 1808), 29. Osmanlı padişahı ve 108. İslam halifesidir.
Kabakçı Mustafa İsyanı sonunda tahttan indirilen amcâzadesi Sultan III. Selim'in yerine, 29 Mayıs 1807 günü tahta çıktığında 28 yaşındaydı.Saltanatı döneminde imparatorluk iç karışıklıklar ile çalkalandı.

Sultan IV. Mustafa hırçın bir tabiata sahipti. Babası I. Abdülhamid öldüğünde 10 yaşında olan padişah III. Selim'in saltanatı boyunca sarayda özgürce bir hayat yaşadı. Ancak Kabakçı Mustafa İsyanı sırasında III. Selim'in tahttan indirilmesine göz yumması hatta neden olması söz konusudur. 14 ay süren saltanatında III. Selim'in ıslahat için kurduğu Nizam-ı Cedit 1 Haziran 1807'de ortadan kaldırılmıştır. IV. Mustafa'nın tahta çıkmasıyla birlikte imparatorluğun merkezi otoritesinde çöküş yaşandı.Devlet yönetiminde üst düzeydeki kişiler öldürüldü. III. Selim'in mabeyincisi Ahmed Muhtar Bey, Umur-ı Bahriye Nazırı Hacı İbrahim Efendi, Sır Katibi Ahmed Faiz Efendi öldürülen kişiler arasındaydı. Nizam-ı Cedid ordusu dağıtıldı, yanlıları İstanbul'dan kaçtı veya yakalanıp cezalandırıldı. Bunun yanısıra, Sultan III. Selim'in tahttan inişine sebep olan Kabakçı Mustafa ve isyanın diğer önemli isimleri devlet yönetiminde önemli mevkilere getiriliyorlardı. Örneğin, Kabakçı Mustafa turnacıbaşılıkla Rumeli Kaleleri Nazırı ve Ağası, Bayburtlu Süleyman ise Tersane-i Amire Sancak Kaptanı oldu.


Sultan III. Selim Han Kimdir ?

 


Babası : Sultan III. Mustafa
Annesi : Mihrişah Sultan 
Doğduğu Tarih : 24 Aralık 1761
Padişah Olduğu Tarih : 7 Nisan 1789
Tahttan İndirildiği Tarih : 29 Mayıs 1807
Öldüğü Tarih : 28 Temmuz 1808


III. Mustafa’nın Mihrişah Sultân’dan Aralık 1761 yılında dünyaya gelen III. Selim, amcasının cephelerdeki duruma üzülerek beyin kanaması geçirmesi ve vefat etmesi üzerine Osmanlı tahtına Recep 1203/Nisan 1789 tarihinde oturdu. İslâmî ilimlere vukûfu, şiir, hat ve diğer güzel san’atlardaki mahâreti ve kısaca kültürü açısından, denilebilir ki, 1595’de vefat eden III. Murad’dan sonra gelen Padişahlar içinde bir numaradır. III. Selim, aynı zamanda dirâyetli, merhametli ve ıslâhâta taraftar olan bir Padişahtır. Geldiğinde sadrazamlık koltuğunda Koca Yusuf Paşa’nın bulunması ve sonra da uzun müddet Kaptan-ı Deryalık görevinde bulunan Cezayirli Gâzî Hasan Paşa ile çalışması, onun için büyük bir fırsat olmuştur. Damad Melek Ahmed Paşa ise, III. Selim ile birlikte nizâm-ı cedîd mücadelesini veren sadrazamdır.



Sultan I. Abdülhamid Han Kimdir ?



Babası : Sultan III. Ahmed 
Annesi : Rabiâ Sultan
Doğduğu Tarih : 20 Mart 1725
Padişah Olduğu Tarih : 21 Ocak 1774 
Öldüğü Tarih : 6/7 Nisan 1789


Sultan I. Abdülhamid Han

III. Ahmed’in Râbi’a Şermî Kadın’dan 1725 yılında dünyaya gelen I. Abdülhamid, günümüze kadar Osmanlı soyunu devam ettiren bir padişah olarak Ocak 1774’de Osmanlı tahtına oturdu. Yaratılışı itibariyle saf, halka karşı merhametli, kerâmetleri halk arasında yayılacak kadar mütedeyyin ve devlet işleriyle de yakından ilgilenen bir padişahtır. Hayatı boyunca dirâyetli sadrazamları ve devlet ricâlini iş başına getirerek, Osmanlı Devleti’nin muhtâc olduğu ıslâhâtı yapmaya uğraşmıştır. Sadrazam Koca Yusuf Paşa’nın 1788’de Avusturya İmparatoru II. Josef’i mağlup etmesi üzerine Gâzi ünvanını kullanmaya başlamıştır.

Tahta çıktığında bütün cephelerde Osmanlı kuvvetleri büyük sıkıntılarla karşı karşıyaydılar. Ruslar, Şumnu’daki Osmanlı ordugâhına kadar gelmişler; Ruscuk ile Silistre’yi muhasara etmişlerdi. Bu kritik günlerde, Rusya içindeki karışıklıkların da yardımıyla, 1774 baharında Tuna yakınlarındaki Küçük Kaynarca Kasabasında sulh müzâkereleri başladı. Rusyayı Prens Renin ve Mareşal Romanzov, Osmanlı’yı ise, sadâret kethüdâsı Resmî Ahmed Efendi ile Reisülküttâb İbrahim Münîb Efendi temsil ediyordu. 28 madde ve 2 ilaveden meydana gelen ve Osmanlı Devleti’ni dünyada dördüncü devlet haline getiren muâhede 17 Temmuz 1774 tarihinde imzalandı. Avusturyalılar da kendilerine pay çıkarmak için Boğdan’ın kuzeyindeki Bukovina’yı işgal ettiler ve 1775 yılında yapılan bir andlaşma ile bu da kabul edildi. 1683 Viyana Bozgunundan sonra, Müslüman Türklerin karşı karşıya kaldıkları en büyük hezimetti.


Sultan III. Mustafa Han Kimdir?


Babası : Sultan III. Ahmed 
Annesi : Mihrimah Sultan
Doğduğu Tarih : 28 Ocak 1717
Padişah Olduğu Tarih : 30 Ekim 1757
Ölümü : 21 Ocak 1774


Sultan III. Mustafa Han

III. Ahmed’in 1717 yılında Emine Mihrişah Sultân’dan dünyaya gelen oğludur. Laleli Camiinin bânisi olan III. Mustafa, Ekim 1756 yılında III. Osman’ın vefatı üzerine Osmanlı tahtına oturmuş ve 1769 tarihinden itibaren de Gâzi ünvanını kullanmıştır. Müneccimlik ve ilm-i nücûma aşırı bir ilgisi olduğu söylenmektedir. Şâir, hattât ve âlim bir padişah olan III. Mustafa, sadrazamı Koca Râgıb Paşa olması hasebiyle, saltanatının ilk on yılını huzur içinde devam ettirmiştir. Râgıb Paşa, akıllı bir vezirdir ve Padişahın harp ilanı arzularını 6 yıl boyunca dirâyetle reddetmiştir. 1757’de son cülûs bahşişini veren ve daha sonra bu âdeti ortadan kaldıran III. Mustafa, devlet hayatındaki problemleri ıslaha meyilli, malî konularda hassâstır. Süveyş Kanalını açmayı düşünen devlet adamlarındandır. Kapıkulu Ocaklarını rahatsız etmeden bazı reformlar yapmaya çalışmış; piyadeye dokunmadan topçu ve bahriye subayları yetiştiren Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn ve Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn’u kurmuştur. 22 Mayıs 1766 yılında büyük İstanbul depremi onun zamanında olmuştur. Avrupa’da iktidar depremleri olurken, Osmanlı Devleti bu depremlerden etkilenmemiştir.

Rusların andlaşmalara aykırı olarak Polonya’ya asker sokması, Fransızların teşvik etmesi ve Padişah’ın savaşa meyilli olması, Ekim 1768’de Rusya’ya karşı harp ilan edilmesine sebep olmuştur. Çariçe II. Katerina komutasındaki Rus orduları, önce Kırım Han’ı Giray Han’ın darbelerine maruz kalmışlar ise de, Osmanlı ordusunun tecrübesiz ve hazırlıksız olması hasebiyle, 1769 son baharında Polonya’nın kapısı olan Hotin’i teslim almışlardır.


Sultan III. Osman Han Kimdir?



SULTAN III.OSMAN HAN
III. Osman (Osmanlıca: Osmân-ı Salis) (2 Ocak 1699 – 30 Ekim 1757), 25. Osmanlı padişahı ve 104. İslam halifesidir. II. Mustafa'nın (1664-1703) oğlu ve I. Mahmud'un (1730-1754) kardeşidir. Annesi bir Sırptır ve asıl adı Mari olan Şehsuvar Sultan'dır. Hükümdarlık dönemi 1754-1757 yılları arasıdır. Babası tahttan indirildiği sırada henüz dört yaşındaydı. Babasının ölümünden sonra Edirne'den İstanbul'a getirilen III. Osman, 17. yüzyıldan itibaren uygulanan şehzadelerin sancaklar yerine sarayda yetiştirilmesi gereği Topkapı Sarayı'nda Şehzadegan Dairesi'ne kapatıldı ve burada 51 yıl kapalı kaldı.İyi bir eğitim almış, kendini yetiştirmişti. 
Yumuşak karakteri olmasına karşın, çabuk kızar ve sinirli hareket ederdi. Şefkat ve merhamet sahibi, özellikle yalanı ve rüşveti sevmeyen bir insandı. Ağabeyi Sultan I. Mahmut'un aksine müziği sevmez ve kadınlara iltifat etmezdi. Sultan Üçüncü Osman'ın musikiden nefret ettiği için bütün müzisyenleri saraydan uzaklaştırdı. Sarayda dolaşırken cariyelerle karşılaşmak istemediği için ayakkabılarına demir ökçeler taktırmıştı. 


Sultan 3. Murad Hân Kimdir?




12. Osmanlı padişahı, 91. İslâm halifesi olan Sultan 3. Murad Hân (Murâd-ı Sâlis) 4 Temmuz 1546 tarihinde, babasının, Saruhan sancak beyliği vazifesi üzere bulunduğu Manisa’da Bozdağ yaylağında doğdu. Annesi, Nurbânû Sultandır. Dedesinin de itinası ve takibiyle iyi bir eğitim alan, Arapça ve Farsçayı, şiir yazabilecek derecede öğrenen Sultan 3. Murad Hân, babası Sultan 2. Selim Hân’ın, dedesi Kânûnî Sultan Süleyman Hân tarafından Karaman sancak beyliğine atanmasının ardından Akşehir Sancakbeyliğine getirildi. Babasının tahta çıkmasının ardından Saruhan sancak beyi olarak vazife ifa eden Sultan 3. Murad Hân, babasının 22 Aralık 1574 tarihindeki vefâtını müteakip tahta çıktı.
Saltanatı Sırasındaki Mühim Gelişmeler
Dış Politikada Başarı Getiren Hamleler
Yıllarca Süren Savaşlar ve Kazanılan Topraklar
Mimarî Alandaki Gelişmeler
Tasavvufî Hayatı ve Şair Kişiliği
Sultân 3. Murâd Hân’ın Vefâtı
Sultan 3. Murad Hân, devletin en güçlü olduğu devirde tahta çıkmıştı. Osmanlı devleti onun devrinde, hâkimiyeti altında bulunmayan topraklarda da dengeleri lehine kurmuş durumdaydı. Sultan 3. Murad Hân, devletin bu konumunu muhafaza etmek gerektiğinin bilinciyle hareket etti. Lehistan kralının ölümü sonrası, Osmanlı Devletinin nüfuzunu hem korumak hem de artırmanın yolunu açmak için duruma müdahil oldu ve uygun gördüğü beyin kral olmasını sağladı.
Sultan 3. Murad Hân devrinde Osmanlı Devletinin Akdeniz’deki ilerleyişi devam etti. Portekizlilerle gerçekleşen Vadisseyl muharebesi sonucunda Osmanlı’nın hâkim olmadığı tek toprak olan Fas, tamamen Osmanlı hâkimiyetine geçti.
Katoliklerle Ortodoksların arasındaki mezheb çatışması, Osmanlı Devletinin dış politikada elini rahatlatan bir olgu oldu. Bu vesileyle Katolik Fransızlarla, Protestan İngilizler arasında bir rekabet ortamı oluşturuldu; Akdeniz ve Avrupa siyasetinde bu rekabetten faydalanıldı. Osmanlı’ya büyük bir sadakatle bağlı olan Kırım Hanlığı, Moskova’ya kadar ilerlemeyi ve Rusya’yı vergiye bağlamayı başardı.



SULTAN 2. SELİM KİMDİR?




II. SELîM ve dönemi


Osmanlı pâdişâhlarının on birincisi ve İslâm halîfelerinin yetmiş altıncısı. Kânûnî Sultan Süleyman Hanın oğlu olup, 28 Mayıs 1524 senesinde Hürrem Haseki Sultandan doğdu. Şehzâdeliğinde mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü. Devlet idâresi ve teşkilâtını iyice öğrenmesi için Anadolu’nun çeşitli vilâyetlerinde sancak beyliği yaptı. Vâlilik yıllarında tahsile devâm edip, bilgi ve kültürünü arttırdı. Çok kuvvetli bir kültür seviyesine sâhip oldu. İlim ve sohbet meclislerinde çok bulunurdu.

Sultan Süleyman Han (1520-1566), Macaristan seferine çıkıp, Zigetvar Kalesinin fethi öncesinde vefât edince, Pâdişâhın ölümünü gizli tutan Vezîriâzam Sokullu Mehmed Paşa, veliaht Selim’e haber göndererek saltanata dâvet etti. Bu sırada Kütahya Sancakbeyliğinde bulunan Selim Han, sür’atle İstanbul’a gelerek 30 Eylül 1566 târihinde tahta çıktı.

Sultan Selim Han, Osmanlı pâdişâhı olmasıyla devlet idâresine ve orduya ehil devlet adamları ve kumandanlar tâyin edip, eskilerden bir kısmını da yerinde bıraktı. Vezîriâzam Sokullu Mehmed Paşayı vazîfesinde bırakması devlet idâresi ve îmâr faâliyetlerinin devâmında isâbetli oldu.22 Haziran 1567’de Edirne’ye geçen Selim Han, burada çeşitli devletlerin elçilerini kabul etti. Bu elçilerden özellikle zamânın kudretli devletleri sayılan ve çok değerli hediyelerle gelen Avusturya ve Almanya elçileri dikkat çekiyordu. Çünkü Osmanlı Devleti, Kânûnî Sultan Süleyman Han devrinde, devamlı bu iki devletle mücâdele hâlinde bulunmuş ve her iki devlet de Osmanlı Devletinin askerî kuvvet ve kudreti karşısında kaybolup ezilmişti. Şimdiyse yeni bir hükümdar tahta geçiyordu. İki devletin en büyük endişesi ve merâkı, yeni hükümdârın güdeceği siyâsetti. 

Dedesi Yavuz Selim Han gibi bir doğu siyâseti tâkip ederek İran üzerine mi, yoksa babası gibi Avrupa yakasına mı yüklenecekti? Her iki devlet de, en azından yeni Sultanın siyâseti belli oluncaya kadar Türk ordularını kendi ülkelerinden uzaklaştırmak için, Osmanlı Devletiyle derhâl bir sulh akdine büyük ehemmiyet vermekteydi. Selim Han, uzun görüşmelerden sonra, Avusturya ile sekiz yıllığına antlaşma imzâladı (17 Şubat 1567). Buna göre, Kânûnî’nin Zigetvar Seferinde fethettiği yerler Osmanlı Devletinde kalacak, Avusturya İmparatoru her seneOsmanlı Devletine 30.000 Macar altını vergi verecekti. Ayrıca iki devlet de birbirlerinin haklarına riâyet edecekler ve sınır boylarına saldırılarda bulunmayacaklardı. Bu arada iki devlet arasında çıkması muhtemel hudut anlaşmazlıkları, Osmanlı Devletinin Budin, Avusturya’nın da Macaristan vâlisi arasında görüşülüp hâlledilecekti. Avusturya ile antlaşma imzâlayan Selim Han, birkaç gün sonra da İran elçisi Şahkulu Hanın, Kânûnî SultanSüleyman Han devrinde imzâlanan Amasya Sulhünün yenilenmesi ricâlarını kabul etti.

9 Kasım 2018 Cuma

SULTÂN BİRİNCİ SÜLEYMAN HÂN - KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN




Padişahlık Sırası  10
Saltanatı  46 Yıl
İslâm Halifelik Sırası  75
Cülûsu  30 Eylül 1520
Babası  Yavuz Sultan Selim Hân
Annesi  Hafsa Hatun
Doğumu  27 Nisan 1495
Vefâtı  7 Eylül 1566 
Kabri  İstanbul Süleymaniye Câmiî Bahçesindedir

Osmanlı Devletinin onuncu sultânı ve İslâm halîfelerinin yetmiş beşincisi. Babası Yavuz Sultan Selim Han, annesi Âişe Hafsa Sultan olup, 27 Nisan 1495’te Trabzon’da doğdu. Adı Neml sûresi otuzuncu âyet-i kerîmesinde geçen “Hazret-i Süleymân”ın isminden alındı. Kânûnî lâkabıyla meşhur oldu. Avrupalılar Büyük Türk ve Muhteşem Süleyman lâkaplarını verdiler.
On beş yaşına kadar Trabzon’da kalarak, Yavuz Selim’in vazîfelendirdiği devrin âlimlerinden ders aldı. 6 Ağustos 1509’da dedesi İkinci Bâyezîd Han (1481-1512) tarafından Kırım Yarımadasındaki Kefe Sancağı Beyliğine gönderildi.

 Yavuz Sultan Selim Han, 1512’de Osmanlı tahtına geçince Kırım’dan İstanbul’a çağrıldı. 1513’te Saruhan (Manisa) Sancak Beyliği verildi. Yavuz Sultan Selim Hanın 1514 İran ve 1516 Mısır seferlerinde Rumeli’nin muhâfazasıyla vazîfelendirilerek, Edirne’de oturdu. Yavuz Sultan Selim Hanın vefâtında, Manisa’da bulunan Şehzâde Süleyman, Vezîriâzam Pîrî Mehmed Paşa vâsıtasıyla İstanbul’a dâvet edilip, 30 Eylül 1520’de tahta çıkarak, onuncu Osmanlı Sultanı ve yetmiş beşinci İslâm Halîfesi oldu. Pîrî Mehmed Paşayı vezîriâzamlık makâmında bırakarak, Dîvân-ı Hümâyûna ilk defâ dördüncü bir vezir olarak Kâsım Paşayı tâyin etti. Memleketin iç işlerini düzeltip, Osmanlı ülkesinde huzur ve sükûn temin ettikten sonra, Avrupa seferlerine başladı.

Avrupa Seferleri
Belgrat Seferi: Yavuz Sultan Selim Han (1512-1520) devrinde Osmanlı Devleti doğu siyâsetini tâkib ederek, hudutlarını emniyete almıştı. Bu sebeple Sultan Süleyman Han, doğudan emin olarak ilk seferlerini Avrupa üzerine yaptı. Macar Kralı II. Layoş’un, Kutsal Roma Cermen İmparatoru Şarlken’e güvenerek, Osmanlı elçisine düşmanca davranması üzerine, Orta Avrupa’nın kilidi sayılan ve önceki devirlerde üç defâ kuşatılıp alınamayan, Belgrat üzerine sefere çıktı. 18 Mayıs 1521’de İstanbul’dan hareket eden Kânûnî Sultan Süleymân Han, 29 Ağustosa kadar şehrin çevresindeki kaleleri fethettirdi. 29 Ağustos 1521’de Belgrat Kalesi de teslim alınarak, 30 ağustos Cumâ günü, şehrin en büyük kilisesi câmiye çevrilip, Cumâ namazı kılındı. Belgrat’ın îmârı için hazîneden büyük yardımlar yapıldı.

SULTÂN BİRİNCİ SELİM HÂN - Yavuz Sultân Selim



Padişahlık Sırası  9
Saltanatı  8 Yıl
İslâm Halifelik Sırası  74
Cülûsu  24 Nisan 1512
Babası  Sultan II. Bâyezid Hân 
Annesi  Âişe Hatun
Doğumu  10 Ekim 1470
Vefâtı  22 Eylül 1520
Kabri  İstanbul Sultan Selim Camiî Bahçesindedir 

Osmanlı sultanlarının dokuzuncusu, İslâm halifelerinin yetmiş dördüncüsü. Sultan İkinci Bâyezîd Hanın oğlu olup, annesi Dulkadirli âilesinden Âişe Hâtundur. 1470 yılında Amasya’da doğdu. Şehzâdeliğinde, devrin âlimlerinden mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü. Arap, Fars dilleriyle yüksek din ve fen ilimlerini öğrendi. Askerî sevk ve idâre ile devlet yöneticiliğini öğrenmesi için şehzâdeliğinde Trabzon Vâliliğine gönderildi.
Trabzon’da başlayan devlet idâreciliğinde, pehlivan yapılı vücûdu, devrin silâhlarını kullanmadaki mahâreti, Müslümanlara hayranlık ve rahatlık, düşmanlara korku ve dehşet verdi. İdâreciliğini Trabzon dışına da taşırarak, Osmanlı Devleti aleyhine propaganda yapan âsileri tâkip ettirdi. Trabzonluları rahat bırakmayan Gürcüler üzerine üç sefer yaptı. 1508 Kütayis Seferinde Kars, Erzurum, Artvin illeriyle on beş mahalli fethederek Osmanlı topraklarına kattı. Buralarda yaşayan Gürcülerin hepsi Müslüman oldu. Diğer taraftan Şah İsmâil’in Doğu Anadolu’da artan ve Akdeniz sâhilleriyle İç Anadolu içlerine ve Rumeli’ye kadar varan propagandasına karşı, gâyet şiddetli tedbirler aldı. Şah İsmâil’in gâyesi ve propagandasının neticesini iyi tespit ettiğinden, daha köklü tedbirler alınması gerektiğini teşhis etti. Vâlilik selâhiyetiyle bütün ülkede, Şâh İsmail’in faaliyetlerinin önüne geçilemeyeceğini bildiğinden, şehzâdeler meselesinden faydalanarak, Osmanlı tahtına namzed oldu. Babası İkinci Bâyezîd Han hayatta olmasına rağmen, Şehzâde Ahmed ve Korkud Osmanlı Sultanı olmak için faaliyetlerde bulunduğundan, Şehzâde Selim de harekete geçti. Uzun mücâdelelerden sonra, 24 Nisan 1512 târihinde, Osmanlı Sultanı olup, babası İkinci Bâyezîd Hanı yılda iki milyon akçe tahsisatla Dimetoka’ya, büyük hürmet göstererek maiyetiyle berâber yolcu etti. Babası 26 Mayıs 1512 târihinde yolda vefât edince, cenâzesini İstanbul’a getirtti. Bâyezîd Câmii yanına türbe yaptırıp, buraya defnettirdi.
Sultan Selim Han, tahta geçtikten sonra 1512 ve 1513 yıllarında iç meseleleri halletti. Ülke içinde hâdise çıkartan ve ilerisi için büyük tehlike olabilecek râfizi faaliyetlerin teşvikçisi, doğudaki Sâfevî devletine karşı sefere çıkmadan batı, kuzeybatı ve güney hudutlarını emniyete aldı. Eflâk, Boğdan, Macar, Venedik ve Mısır elçileriyle sulhun devâmını teyid eden antlaşmalar imzâladı.
Bu sırada Akkoyunlu Devletini ortadan kaldıran, Âzerbaycan, Irak-ı Acem, Irak-ı Arab ve İran’ı ele geçirerek Ceyhun Nehrine kadar hududunu genişleten Şah İsmail, sünnî Özbekleri de yendikten sonra, Anadolu’ya yönelmişti. Gönderdiği dâî ve halifeleri vâsıtasıyla Osmanlı hudutları içinde yaşayan Şiîleri kendisine bağlıyor ve fırsat buldukça da isyanlar çıkartıyordu.

SULTÂN İKİNCİ BÂYEZÎD HÂN



Padişahlık Sırası  8
Saltanatı  31 Yıl
Cülûsu  3 Mayıs 1481
Babası  Fatih Sultan Mehmed Hân 
Annesi  Sitti Mükerreme Hatun
Doğumu  3 Aralık 1447
Vefâtı  26 Mayıs 1512 
Kabri  İstanbul Bâyezîd Camiî Bahçesindeki    Türbesindedir



Sekizinci Osmanlı padişahı. Fatih Sultan Mehmed’in iki oğlundan büyüğüdür. 1447 yılında doğdu. Küçük yaştan itibaren tam bir ihtimamla yetiştirilen şehzade Bayezid, devrin en kıymetli alimleri elinde tahsil gördü. Yedi yaşındayken, Hadım Ali Paşa nezaretinde Amasya valisi oldu. 1473 Otlukbeli Savaşına sağ kol kumandanı olarak katıldı. Babası Fatih, 3 Mayıs 1481 tarihinde sefere giderken Gebze’de vefat edince, 20 Mayıs 1481’de tahta çıktı.
Ancak Bayezid, kardeşi Cem Sultanın muhalefeti ile karşılaştı. Bursa’yı alan ve adına hutbe okutan Cem’e karşı Yenişehir Savaşını kazanan Bayezid duruma hakim oldu. Fakat Cem meselesi sona ermedi. Tersine olarak bu iş doğu ve batı devletlerinin en çok ilgilendikleri bir problem halini aldı. Devlet bu yüzden daimi bir tehdit altına girdi. Çünkü Cem’in Avrupa’ya geçmesi Hıristiyan devletlerce ve bilhassa papalık makamınca Türkler hakkında beslenilen kötü fikirlerin tatbik sahasına konulması için bir fırsat olarak kabul edildi ve Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması için en müsait vaktin geldiği sanıldı. İşlerin tehlikeli bir yola girdiğini gören Bayezid Han bu sebeple 16 Ocak 1482’de Venediklilerle bir antlaşma imzalayarak Hıristiyanlığın en kuvvetli uzuvlarından birini felce uğrattı. Böylece, zahiren de olsa, onların dostluğunu temin ederek, 17 yıl Osmanlılar aleyhindeki teşebbüslere seyirci kalmalarını sağladı.
Boğdan Voyvodasının yıllık vergisini ödememesi ve aleyhte faaliyetleri üzerine 1484 yılında bu ülkeye karşı sefere çıkan Bayezid, 15 Temmuz'da Kili ve 11 Ağustos’ta Akkerman Kalesini fethetti.

8 Kasım 2018 Perşembe

SULTÂN BİRİNCİ MURÂD-Î HÜDÂVENDÎGÂR



Padişahlık Sırası  3
Saltanatı  30 Yıl
Cülûsu  1359
Babası  Orhan Gâzi Hân 
Annesi  Nilüfer Hatun
Doğumu  1326
Şehâdeti  9 Auğostos 1389
Kabri  Bursa Çekirge de Murâd-ı Hüdâvedigâr Türbesi'ndedir


Üçüncü Osmanlı sultânı. Birinci Murâd adıyla târihe geçti. 1326'da Bursa'nın fethinden sonra doğdu. Babası, Orhan Gâzi, annesi Nilüfer Hâtundur. İyi bir eğitim ve öğretim görüp, terbiye edilerek, yetiştirildi. Lalası Şâhin paşanın yanında dini, milli, idâri ve askeri kültürünü arttırdı. Ağabeyi Süleymân Şahın Rumeli fetihleri sırasında vefât etmesi üzerine Osmanlı tahtına veliaht tâyin edildi (1359). Kısa bir müddet sonra da babasının vefâtı üzerine Bursa'ya dâvet edilip Osmanlı tahtına geçti (1360). 

Sultan Murâd Han, ilk iş olarak devletin başşehri Bursa'da lüzumlu tâyin ve icrâatlarda bulundu. Şehzâdeler meselesini halletti. Önce, Karadeniz Ereğlisi ve Ankara fethedildi. Lala Şâhin paşayı ilk serdar ve sadrazam yaptı. Bursa kâdısı Çandarlı Halil paşayı da kazasker tâyin etti. Devletin içişlerini hallettikten sonra, Anadolu'dan Rumeli'ye yöneldi. 1361'de Çorlu, Keşan, Dimetoka, Pınarhisar, Babaeski, Lüleburgaz ve 1362'de Edirne fethedildi. Bizans Devletinin İstanbul'da sonra ikinci önemli şehri olan Edirne'nin fethi, Türkler'in Avrapa'ya kesin olarak yerleşmelerini temin etti.

SULTÂN ORHAN GÂZİ HÂN



Padişahlık Sırası
 2
Saltanatı  33 Yıl
Cülûsu 1326
Babası  Osman Gâzi Hân
Annesi  Mal Hatun
Doğumu  1288
Vefâtı  1359
Kabri  Bursa'da  Osman Gâzi  Türbesi'ndedir
Erkek Çocukları Süleyman Paşa, Birinci Murad, İbrahim, Halil, Kasım.
Kız Çocukları Fatma Hatun

Osmanlı sultanlarının ikincisi. 1281 yılında Söğüt’te doğdu. Babası Osmanlı Devleti ve hânedânının kurucusu Osman Gâzi, annesi Şeyh Edebâli’nin kızı Mal Hâtundur. İslâm terbiyesiyle yetiştirildi. İyi bir eğitim ve öğretim gösterilerek büyütüldü. Gâzilerin gazâlarını ve meşhur İslâm mücâhidlerinin, âlimlerinin, evliyâların menkıbelerini dinleyerek şuurlandı. Osman Gâzinin kumandanları ve arkadaşlarından silah tâlimi gördü. Devrin silahlarını mahâretle kullanmasını ve muhârebe taktiklerini öğrendi. Osmanlı Devletinin kuruluşunda hizmet aldı. Küçük yaştan îtibâren devletin teşkilâtlanıp müesseseleşmesinde lâzım olan tecrübelere sâhip oldu.

Orhan Gâzi, gençliğinden îtibâren Bizans tekfurlarıyla yapılan gazâlara katıldı. Muhârebelerde gösterdiği muvaffakiyetle babasının ve gâzilerin takdirini kazandı. 1298’de Bizanslıların tertiplediği Osman Gâzinin de dâvet edildiği sûikast plânlı düğüne katıldı. Tedbirli hareket eden Osman Bey, Yarhisar ve Bilecik’i fethederken Bilecik tekfurunun oğluna gelin gitmekte olan Yarhisar tekfurunun kızı Holofira’yı da esir aldı. Holofira İslâmiyeti kabul edip, Müslüman oldu. Nilüfer adını aldı.



SULTÂN BİRİNCİ OSMAN GAZİ HÂN



Padişahlık Sırası
 1
Saltanatı  27 Yıl
Cülûsu  1281, 1284, 1299
Babası  Ertuğrul Gâzi Bey
Annesi  Hayma Ana
Doğumu  1258
Vefâtı  1326
Kabri  Bursa'da  Osman Gâzi Türbesi'ndedir
Erkek Çocukları Pazarlı Bey, Çoban Bey, Hamid Bey, Orhan Bey, Alaeddin Ali Bey, Melik Bey, Savcı Bey.
Kız Çocukları Fatıma Hatun

Osmanlı sultanlarının ilki. Dünyânın en uzun ömürlü hânedanının ve en büyük devletlerinden Osmanlı Devletinin kurucusu. 1258 tarihinde Söğüt'te doğdu. Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundan Ertuğrul Gâzinin oğludur. 
İslâm terbiyesiyle yetiştirildi. İslâmi ilimler öğretildi. Devrin örf ve âdetince mükemmel bir askeri tâlim ve terbiyeyle yetişti. Ertuğrul Gâzinin silâh arkadaşı ve kumandanlarından kılıç kullanmayı, kargı savunmayı, ata binmeyi öğrendi. Onların gazâlarını dinledi. Yaptıklarından ibret alarak, gençliğindeb itibâren gazalara katılıp, zaferler kazandı, kumandanlık vasıflarını geliştirip kuvvetlendirdi.

Bizans'ın hâkimiyetindeki Batı Anadolu cihat memleketi olduğundan, bölgede gazâ niyetiyle pekçok kumandan mücâhid, derviş ve her biri birer gönül sultanı şeyh ve âlim bulunuyordu. Osman Gâzi; Anadolu'nun İslâmlaştırılıp, Türkleşmesi faaliyetine katılan bu gönül sultanlarından, ahilerden, Şeyh Edebâl'nin sohbetlerine katılıp, mâneviyâtını yükseltti.




Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)