İkinci Göktürk İmparatorluğu (Kutluklar)
İkinci Göktürk İmparatorluğu, Kutluklar (Kutluglar) olarak bilinen, Göktürklerin yıkılmasıyla dirilen Türk Dünyasının kurduğu büyük Göktürk devleti.
1. Göktürk İmparatorluğun bölünmesi ve yıkılmasından sonra Türk coğrafyası Çin esareti altına girdi. 50 Yıllı esaret döneminde Devlet teşkilatlanmasına geçemeyen Türk’ler, Çin esareti altında yaşamak zorunda kaldılar. Göktürk İmparatorluğunun sahip olduğu güç ve bölgesinde hakim konumu ile Türkistan bölgesinde büyük bir Türk topluluğu miras bıraktı.
Çin esareti altındaki Türk coğrafyası, küçük beylikler ve gruplar halinde varlıklarını sürdürerek kültürlerini yaşatmaya devam ettiler. Doğu ve Batı Göktürk imparatorluklarının yıkılmasından sonra Türkistan bölgesinde Türk dilini konuşan, Türk kültürüyle yaşayan muazzam bir topluluk olarak yeniden devlet kurmak hayaliyle yaşamaya devam ettiler.
Çin esareti altındaki Türk coğrafyası, küçük beylikler ve gruplar halinde varlıklarını sürdürerek kültürlerini yaşatmaya devam ettiler. Doğu ve Batı Göktürk imparatorluklarının yıkılmasından sonra Türkistan bölgesinde Türk dilini konuşan, Türk kültürüyle yaşayan muazzam bir topluluk olarak yeniden devlet kurmak hayaliyle yaşamaya devam ettiler.
50 yıl süren esaretin sonunda (680), Türk Kağanlarının geldiği Aşina kabilesinden Kutlug, kardeşi Kapagan ve akıl hocası Bilge Tonyukuk ile İkinci Göktürk (Kutlug) İmparatorluğunun ilk adımlarını attı. Büyük Göktürk İmparatorluğu dönemindeki güce ulaşan Kutlug İmparatorluğu, Savaş ve Devlet teşkilatlanmasının yanında Türk Kültürü’nün bilinen temel taşlarını oluşturmuş ve bugün dahi sahip olduğumuz çok değerli bilgilerin mimarı olmuştur. Son yüz yılda ortaya çıkan Taş Yazıtlar, Kitabeler ve İlk ağızdan Türk Tarihini aydınlatan yazılı kaynaklar bu dönemde oluşturulmuş ve Türk Kültürüne adanmıştır.
Kutlug Dönemi (680-691)
Aşina soyundan gelen Kutlug, Çin’e isyan ederek İkinci Göktürk İmparatorluğunun ilk adımlarını attı. Kısa süre içerisinde Ötüken’i başkent ilan ederek kağanlığını örgütledi. Bu sebeple Devleti Toplayan anlamına gelen İl-Teriş ünvanını aldı. Kardeşi Kapagan’ı Şad, akıl hocası Bilge Tonyukuk’u veziri ilan ederek ordu ve siyasetin başına getirdi.
Kutlug (İlteriş) Kağan, yeni Türk devletini kurduktan hemen sonra kısa süre içerisinde Ordu, Siyaset ve Stratejilerini oluşturarak Devletin temel taşları inşa etti. Türk coğrafyasında yaşayan Türk topluluklarının bütünlüğünü ve Türk Birliğini sağladı. Devlet düzenini oturtan İlteriş Kağan, Çine sayısız sefer düzenledi. Bu yoğun seferler ile Çin hanedanlığı üzerinde baskılarını arttırdı. Öyle ki bir seferde 23 Çin şehrini ele geçirip Okyanusa kadar ilerlediği Çin kaynaklarında geçmektedir.
İlteriş Kağan, İkinci Göktürk (Kutlug) İmparatorluğunu kurup 1. Göktürk İmparatorluğu dönemindeki güce tekrar erişerek Türk coğrafyasındaki Türk varlığını yeniden ortaya çıkartmıştır. İlteriş Kağan 691 yılında vefat ettiğinde oğulları Bilge(8) ve Kültigin(7) nın yaşlarının küçük olması nedeniyle yerine kardeşi Kapagan Kağan yönetime geçti.
Kapagan Dönemi (691 – 716)
Kapagan, ağabeyi Kutlug ile birlikte devleti yönettiği için Kutlug’un devlet yönetimine çok yakın bir yol izledi. İlteriş Kağan’ın Çin’e karşı giriştiği yoğun akınlara devam ederek Çin üzerindeki baskıyı arttırdı. Yaptığı seferler ve akınlarda başarılı olan Kapagan, Devletin gücünü arttırarak hakimiyet alanlarını genişletti.
İlteriş Kağan döneminde oluşturulan Türk Birliği, Kapagan Kağan döneminde tam anlamıyla sonuç verdi. Kendi yönetimi altında toplanmak taraftarı olmayan Kırgızlar, Türgişler ve Basmillerin baskı altına alınarak Türk birliğine katılmaları ve itaatlerini sağladı. Birliğe katılmayı reddeden Karluklar ve Oğuzlar’ın üzerine sefer düzenleyerek cezalandırılarakta olsa Türk birliğine katılmaları sağlandı ve Türk Birliğini tam anlamıyla kurmuş oldu.
Kapagan döneminde sağlanan Türk birliği ve Çin üzerine kurulan baskı ve elde edilen başarıların yanında yaptığı Tarım reformları ile yönettiği Türk toplumunun refah seviyesini de yükseltti. Gerçekleştirdiği Tohum ıslahı ve Çin’in kullandığı tarım teknikleri kullanarak tarım alanında büyüyen, Devletiyle, Toplumuyla, Kültürüyle muazzam bir Türk Medeniyeti kurulmasını sağladı.
Kapagan Kağan, 25 yıllık yönetiminde Devletinin hakimiyet alanını genişletti, Türk toplumunun hem ekonomik, hem kültürel alanlarda gelişmesini sağladı. Kapagan kağan, Dokuz Oğuz boylarından biri olan Bayirku ile yaptığı mücadele neticesinde 716 yılında öldürüldü. Vefatı ile yerine oğlu İnal kağan geçse de, liderlik vasıflarına sahip olmadığı fark edilince taht kavgasına mahal verilmeden tahttan indirildi ve yerine İlteriş’in oğulları Bilge ve Kül Tigin’e devretti.
Bilge Kağan Dönemi (716 – 734)
Kapagan Kağan’ın oğlu İnal’ın tahttan indirilmesiyle yönetim Bilge ve Kül Tigin tarafından devralındı. Kül Tigin, askeri vasıfları fevkalade kuvvetli ve kazandığı savaşlarla başarısını ispatlamış bir komutandı. Kül Tigin, tahta geçmesi için kardeşi Bilge’yi destekledi. Bilge Yabgu oldu, Kul Tigin ise Orduların başına geçti. Devletin kuruluşunda ve yükselişinde büyük hizmetlerde bulunan Tonyukuk Bilge döneminde de vezirlik görevine devam etti.
İmparatorluğun kurulduğu dönemde başlayan ve önce Kutlug sonra Kapağan Kağan’ın bastırdığı isyanlar Bilge Kağan döneminde tekrar baş gösterdi. Gerçekleşen isyanları bastırdı ve devlet içindeki düzenin bozulmasının önüne geçti. İsyanlar ile birlikte başkaldıran Karluklar ve Uygurları tekrar devlete bağladı. Gerçekleşen isyanların çoğunda Çin’in politik oyunları en önemli etkendi. Bölgesindeki hakimiyeti askeri ve politik olarak kontrol altında tutmak isteyen Çin, Türk’lerin yaşadığı Ötüken çevresinde yeniden güçlenen Türk Devletini iç karışıklıklar ile zayıflatmak düşüncesinden Bilge Kağan döneminde de vazgeçmedi. Bilge Kağan, Çin’in bu tutumunu karşılıksız bırakmamak için Cezalandırmak amacıyla Çin’in üzerine yürüdü. 720 yılında Çine saldıran Bilge Kağan, Çin’in Kuzey bölgesindeki topraklarını ele geçirerek Türk Devletinin sınırlarını Kuzey-Doğu tarafına doğru daha da genişletmiş oldu.
Bilge Kağan döneminde Kutlug Devletinin sınırları Şan-Tung ovasından İç Asya’da Karaşar bölgesine, kuzeyde Bayırku sahasından Ani Irmağı çevresi ve Batı Demirkapı’ya (Ceyhun ırmağı yakınlarında, Semerkand-Belh yolu) kadar ulaştı.
Bilge Kağan, Kitanlara karşı kazandığı savaştan sonra bakanı Buyruk Çor tarafından 734 yılında zehirlenerek öldürüldü. Çin için çalışan Buyruk Çor, Bilge Kağan’a ihanet etti ancak Bilge Kağan hemen ölmedi. Hasta halde yatarken kendisini zehirleyen Buyruk Çor ve yardımcısını öldürdü ancak hastalığından kurtulamayarak vefat etti.
Bilge Kağan’ın ölümü ile, Oğlu Tengri Kağan, bugün Bilge Kağan yazıtı olarak bilinen taş yazıtı yaptırdı. Yazıda şöyle geçmektedir (Telafuz çevirisi ile) ;
“Bukadar kazanıp babam, kağan köpek yılı, onunca ay, yirmi altıda uçup gitti. Domuz yılı beşinci ay yirmi yedide yas töreni yaptırdım”[Bilge Kağan, Güney, 10]
Bilge Kültür ve Medeniyete çok önem verirdi. Bugün Orhun yazıtları olarak bilinen taş yazıtların çoğu Bilge Kağan döneminde meydana getirildi. Yazı ve Töre’nin yayılması ve Türk Kültürü’nün yozlaşmaktan uzat tutmak amacıyla pek çok faaliyette bulundu. Bilge Kağan, Bozkır hayatı yaşayan Türk topluluklarını Şehir düzenine geçirmeyi çok arzuluyordu. Yerleşik bir yaşam ile şehir düzeninde geçirmek düşüncesindeydi. Tonyukuk bu düşünceye karşı çıkarak Bilge Kağan’ı engelledi. Tonyukuk,
“Türkler avcılık yapan savaşçılardır, güçsüzken dağınık yaşar, tehlikelerden uzak durur, güçlenince ortaya çıkar ve mücadele eder. Nüfus olarak Çin’e karşı çok az sayıdayız. Kale surları içerisine girersek mağlup olur varlığımızı sürdüremeyiz”
diyerek Bilge Kağan’ı bu düşüncesinden uzaklaştırdı. Bunun yanında Budizm’e ilgi duyan Bilge Kağan, tapınaklar yaptırarak Türk Toplumunu Budizm inanışına yöneltmeye çalışsada Tonyukuk bunada engel olarak Budizmin Türk Kültürüne zarar vereceği ve Türk toplumunun yaşamını olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle olumsuz düşüncesini belirterek Bilge Kağan’ın bu düşüncesine de engel oldu .
İmparatorluğun Yıkılışı (734 – 745)
Bilge Kağan’ın ölümünden sonra Türk Devletinin yönetiminde karışıklıklar baş gösterdi. Bilge Kağan’ın oğlu olan Tengri Kağan, yaşının küçük olması sebebiyle yönetime geçemiyordu. Tengri Şad’ın namına devletin yönetiminin emanet edileceği kişinin bulunamayışı nedeniyle yönetimi Tonyukuk’un devralması düşünülse de, ilerleyen yaşı buna engel oluyordu. Yönetimi Tonyukuk’un kızı Pofu Hatun ünvanıyla geçici olarak devraldı. Ancak Türk Devletinin kararlı ve istikrarlı yönetilememesi nedeniyle bağlı bulunan ve daha önce defalarca isyan eden topluluklar birleşerek başkaldırdılar.
Basmiller, Karluklar ve Uygurlar birleşerek Basmil liderini Kağan ilan ettiler (742) Daha sonra Uygurlar Basmilleri’de ortadan kaldırarak Ötüken’e hakim oldular (745) Uygurlar’ın hakimiyeti sağlamasıyla Kutlug İmparatorluğu son bulmuş, Uygur İmparatorluğu tarih sahnesindeki yerini almıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder