Cümlede
Anlam
Eş Anlamlı (Anlamdaş) Yargılar
:
Anlam yönünden birbirine uyan, değişik sözcükler kullanılmasına rağmen aynı
düşünceyi, aynı yargıyı aktaran cümlelere eş anlamlı cümleler denir. Eş anlamlı
yargı bildiren cümleleri bulabilmek için, her cümleyi ayrı ayrı değerlendirmek ve "Bu cümle okuyucuya ne demek
istiyor?" sorusuna cevap aramak gerekir.
Örnek
:
ü
Çağdaş
Türk şiiri bizim yurdumuzun, bizim insanımızın sesini yansıtmadığı sürece
gelişme gösteremez.
|
ü
Duygu
ve düşüncelerini birkaç sözcük ile söyleyebilmek, ancak yüksek insanlara
düşer.
|
ü
Şiirimizin
sanatsal yönden gelişebilmesi, her şeyden önce ulusal değerlerimizi
yansıtabilmesiyle mümkün olacaktır.
|
ü
Az
sözle çok şey anlatabilmek ancak yetenekli insanların
işidir.
|
Yakın Anlamlı Yargılar :
Cümlelerin ilettiği yargılar, anlamca birbirinin özdeşi olmasa da yakın
anlamlılık özelliği taşıyabilir. Yakın anlamlı cümleleri belirlemek, cümleleri
doğru yorumlamaya ve cümleden iletilen mesajı kavramaya
bağlıdır.
Örnek
:
ü
Aydın
insan, toplumu düşünürken, toplumun peşinden gitmek zorunda olmayan
biridir.
|
ü
Dalkavukluk,
hiçbir zaman yüksek ruhlu kimselerde görülmez.
|
ü
Halk
için çalışmak demek, onu her zaman onaylamak demek
değildir.
|
ü
Dalkavukluk,
aşağılık ruhlu kimselere
özgüdür.
|
Özel ve Nesnel Yargılı Cümleler
:
Öznel
Yargılı Cümleler : Öznede,
yani söz söyleyen kişide oluşan; nesnelerin gerçeğine değil, kişilerin duygu ve
düşüncelerine bağlı olan, bu nedenle de kişiden kişiye değişebilen yargılardır.
Öznel anlatımda kişi, cümleye kendi duygularını katar, bir yorum yapar. Bu tür
yargılar, "bence, bana göre" anlamı taşır.
Nesnel
Yargılı Cümleler :
Öznenin, yani söz söyleyen kişinin düşünce ve duygularına değil, nesnenin,
varlığın kendi gerçeğine dayanan, dolayısıyla kişilere göre değişmeyen
yargılardır. Bu tür yargıların, yorum ve değerlendirme içermeme, kanıtlanabilir
özellikte olma, herkes için aynı anlamı taşıma, akla ve mantığa dayalı olma gibi
özellikleri vardır.
Örnek
Cümleler :
ü
Dostluğun
olmadığı yerde insanca hiçbir değerin gelişebileceğine
inanmıyorum.
|
ü
Oyunda
dört kadın, üç erkek oyuncu rol almış.
|
ü
Dostluk,
insanın ve insanlığın en büyük, ne yüce değerlerinden
biridir.
|
ü
Öykünün
yanı sıra birçok şiir yazmış, bunlardan bazıları
bestelenmiştir.
|
ü
Şairin,
sesini daha geniş kitlelere duyurabilmesi için dergilerde daha sık görülmesinde
yarar var.
|
ü
Köyden
kente yapılan göçler her yıl biraz daha
artmakta, bu nedenle kentlerde konut sorunu ciddi boyutlara
ulaşmaktadır.
|
ü
En
iyi yapılan tatil, ormanda yapılan tatildir.
|
ü
Fatih
Sultan Mehmet, İstanbul'u aldığında 21
yaşındaydı.
|
ü
İyi
bir romancı, şiir yazamaz; ama iyi bir şair, roman
yazabilir.
|
ü
Türkiye
Avrupa Topluluğu'na girebilmek için
çeşitli girişimlerde bulundu.
|
Genel
ve Özel Anlamlı Cümleler :
Aralarındaki ortak özelliklere göre, daha çok varlığı kapsayan, aynı kavramları
topluca düşündüren sözcüklere genel; anlamları sınırlı olan, kavramları teke tek
düşündüren sözcüklere özel anlamlı sözcükler denir. Buradan hareketle genel
anlamlı sözcüklerin kullanıldığı cümleler, genel, özel anlamlı sözcüklerin
kullanıldığı cümleler ise özel anlamlı yargı içerir.
Örnek
:
ü
Geri
kalmış ülkelerde spora hiç önem verilmez. (Genel
Anlamlı)
ü
Hindistan,
futbola hiç önem vermeyen bir ülkedir. (Özel
Anlamlı)
ü
Dünyada
en çok satan kitaplar, romanlardır. (Genel
Anlamlı)
ü
Ülkemizde
en çok satan kitap türü, polisiye
romanlardır. (Özel
Anlamlı)