Mısır’da büyük bir gizlilik perdesi altında saklanan tek Tanrı öğretisi hiçbir zaman kitlelere mal olmamış ve sadece inisiye edilmiş rahiplerin tekelinde kalmıştır. Bu durum, biraz öğretinin yapısından kaynaklanmışsa da, biraz da tarihi gelişmeler, gizliliği zorunlu hale getirmiştir.Milattan 4 bin yıl kadar önce, dünyanın hemen her yerinde dinlerde büyük bir yozlaşma olduğu ve birçok bölgede çok tanrılı dinlerin ortaya çıktığı, eski sembollerin her birinin putlaştırıldığı görülmektedir.
Bu yozlaşmadan, kadim Uygur İmparatorluğunun önde gelen eğitim merkezlerinden Babil gibi, Mısır da kurtulamamıştır.Babil’de gerileme doğaldı. Çünkü ana kaynak Mu’nun ışığı uzun zaman önce yok olmuştu ve rahipler, kitleler üzerindeki güçlerini daha da artırmak için, dini yozlaşmaya çanak tutmuşlardı. Ancak durum Mısır’da daha farklıydı. Mısır’daki okul Mu’ya değil, Atlantis’e dayalıydı ve öğretiyi bu ülkeye, Naacallere kıyasla çok daha yeni olan Osiris’in bir müridi, Hermes getirmişti.