Deprem ve istismarcılar
Sual: Deprem ve
artçı depremler hepimizi korkuttu. Ruh hastamız olanlar bile oldu. Kendine şeyh
dedirten bazı zatlar, (Eylülün 17’si ile 20’si arasında şiddetli bir deprem
olacak, İstanbul’un altı üstüne gelecek, bize inananlar derhal Konya’ya hicret
etmelidir. Hanımlara kocaları izin vermezse, izin almadan hicret sevabına
kavuşmalıdır) demişler. Hatta (Mekkeden falanca zat haber gönderdi.
Derhal İstanbul’u terk etsinler diye) dediler. Falanca yerden, filanca
yerden önemli sanılan zatlar, böyle şayialar çıkardılar. Çok korktuk. Biz de
hicret edelim mi?
CEVAP
O zaman birçok okuyucumuz, sizin gibi bize bunları ve
benzeri şeyleri anlatıp, (Ne yapalım?) (Biz de hicret edelim mi?)
dediler. Onlara bunların aslı olmadığını söyledim. Hanımları kocalarından
ayırmaya kadar giden bu işin doğru olmadığını söyledim. Bize inananlar gitmedi.
İnanmıyanlar da hicret ettiler.
Pişkinliğe bakın
Bu zatlar çok pişkin insanlardır. Yalan söylemekten;
yalanlarının açığa çıkmasından hiç endişe duymazlar. Onlar, her zaman çaldıkları
minareye kılıf uydururlar. Bunun bir canlı örneği şudur:
Hicret edenlere (Hani üstadınızın bildirdiği
tarihlerde deprem olmadı) dediğim zaman, (Biz de merak ettik. Fakat
üstadımız, büyük deprem olacaktı da biz dua ettik, artçılarla kurtulduk)
demiş. Gördünüz değil mi? Bunlar hiçbir şeyin altında kalmıyorlar. Hep böyle
halkımızı kandırmaya devam ediyorlar.
Hele para toplayan gruplardan biri, (Yakında kıyamet
kopacak, depremler bunun habercisidir. Siz parayı ne yapacaksınız. Haydi verin
de Allah yolunda harcanmış olsun) diyorlarmış. Onların dediği tarihlerde de
kıyamet kopmadı.
Açıkgöz okuyucularımızdan biri, bu istismarcılardan,
tarih vererek, (Yakında kıyamet kopacak, kıyamet kopunca paranın hükmü
kalmaz) diyen zata, (İyi de kıyamet kopunca siz parayı ne yapacaksınız,
neden bu kadar para toplamakta acele ediyorsunuz) demiş.
Her olayı kendilerine mal eden bu istismarcılar, para
toplamanın yollarını bulmuşlar, kimisi kıyamet kopacak diye, kimisi aziz
milletimize hizmet(!) için hüngür hüngür ağlıyarak para topluyor.
Ağlamak üzerine yazı yazdığımız zaman, Amerika’dan bir
grup kimse, (Ağlamak günah mıdır? Ağlamanın günah olduğuna dair ayet ve hadis
var mı?) diye e-mail göndermişler, bizi tenkid etmişler. Onlara (Ağlamak
çok iyidir. Bu konudaki ayet ve hadisleri size bildireyim. Ancak para toplarken
ağlamak uygun değildir.) dedim. Tenha yerde Allah korkusundan dolayı ağlamak
ise çok iyidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruyor ki:
(Az gülsünler, çok ağlasınlar!) [Tevbe 82]
Güleryüzlü olmak
Günahlarımızı düşünerek elbette üzülmemiz, ağlamamız
gerekir. (Az gülsünler) demek, (Güler yüzlü olmayın) demek
değildir. Müslüman her zaman güler yüzlü olur. Fakat günahlarını düşünerek
üzülür ve ağlar. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allahı anarken, Allah korkusu ile gözlerinden yaş akan
kimseye, kıyamette azab edilmez.)
(Allah korkusu ile ağlayan gözlere, Cehennem ateşi
dokunmaz.)
(Allah için gözlerinden yaş akan müminin vücudunun,
Cehennem ateşinde yanması haramdır. Allah korkusu ile akan gözyaşı, ateş
deryasını söndürecek güçtedir.)
(Allahü teâlâ buyurdu ki: "Benden korkup ağlıyarak
yapılan ibâdet, diğer ibâdetlerden üstündür.")
(Allahü teâlânın, kendi himayesinden başka hiç bir
himayenin bulunmadığı Kıyamet gününde, himayesine aldığı yedi kimseden biri de,
yalnız iken Allahı anıp gözünden yaş akan kimsedir.)
Görüldüğü gibi, yalnız iken ağlamak faziletlidir, para
toplarken ağlamak hoş değildir. Ağlama veya gülme ihtiyacı olmadan ağlamak veya
gülmek ancak artistlere mahsus bir harekettir, herkes beceremez.