bilgievlerim: Sosyal Bilgiler
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


Sosyal Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sosyal Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ekim 2018 Cumartesi

HAYVANCILIK VE TÜRKİYE’DE HAYVANCILIK



 Geniş anlamda hayvancılık tarımsal etkinlerin bir koludur. Tarımla uğraşan nüfus bir yandan toprağı işleyip çeşitli ürünler elde ederken, diğer yandan da hayvan besler. Tarımın bir kolu olan hayvancılık ; ekonomik değeri olan hayvanların yetiştirilmesi, çeşitli şekillerde yararlanılması ve pazarlanması olayıdır. Kırsal kesimlerde hayvancılık tarımın sigortası durumundadır. İklimdeki karasızlıkların tarımı olumsuz yönde etkilemesinden dolayı. Tarım hayvancılık birbirini destekler. Örnek : Şeker fabrikaları çevresinde besi hayvancılığının gelişmesi.  Türkiye hayvan varlığı fazla olan bir ülkedir. Ancak hayvanlarımızın et, süt, yumurta, yapağı verimleri düşüktür.

 Hayvancılık,ülkemizde hızlı bir gelişme göstermesine rağmen istenilen düzeye ulaşamamıştır.  Çeşitli iklimleri ve geniş meralarıyla Türkiye, hayvancılık açısından önemli bir potansiyele sahiptir.


HAYVANCILIK İKİ YÖNTEMLE YAPILMAKTADIR

1) Mera Hayvancılığının Özellikleri :

Yağış ve doğal bitki örtüsünün dağılışı ile hayvan dağılışı arasında bir paralellik vardır. Örneğin çayır alanlarının geniş yer kapladığı alanlarda büyükbaş hayvancılık , bozkırların geniş yer kapladığı yerlerde ise küçükbaş hayvancılık yaygındır. Mera hayvancılığı iklim koşullarına bağlı olduğu için et ve süt verimi yıllara göre değişmektedir. Genel olarak et ve süt verimi düşüktür.

2) Ahır hayvancılığının özellikleri :

Hayvancılık doğal koşullara bağlı değildir. Modern hayvancılık yöntemidir. Ahır adı verilen kapalı mekanlarda yapılır. Verim yüksektir. Marmara bölgesinde yaygındır.



TÜRKİYE’DE HAYVANCILIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 

     Türkiye’de hayvancılık bazı faktörlerin etkisi altındadır. Bunlar şunlardır ;


a) Hayvan Soyları İyileştirilmeli (Islah edilmeli)

     Yerli ırklar et-süt verimi yüksek olan ırklarla melezleştirilmeli veya iyi cins hayvan ithal ederek sayısını artırmalıyız. İyi cins hayvan yetiştirmek amacıyla Cumhuriyetin ilk yıllarında çalışmalar başlatılmıştır. İyi cins hayvan yetiştiren çiftliklere hara denir. Örnek : Bursa-Karacabey, Eskişehir-Çifteler. 

b) Mera Hayvancılığı Yerine Ahır Hayvancılığı Geliştirilmeli

   Mera hayvancılığı otlaklarda yapılan hayvancılık şeklidir. Masrafsızdır. Ancak verim düşüktür. Bundan dolayı yem kullanımı fazla olan , fakat verimi yüksek olan ahır hayvancılığına önem verilmelidir.

 c) Otlaklar Korunmalı

     Otlaklarımız tarımda makineleşme ile sürekli olarak daralmaktadır. Ayrıca otlaklarda aşırı otlatma sonucu otlaklar bozulmaktadır. Bu olumsuzluklar sonucunda hayvanlarımız yeterince beslenememektedir. Hayvancılığı geliştirmek için bu olumsuz durumlar önlenmeli.

ç) Yem üretimi artırılmalı.

d) Erken kesim önlenmeli (süt kuzu-süt dana)

e)Salgın hastalıklarla mücadele edilmeli

f) Çiftçi eğitilmeli ve kredi desteği sağlanmalı.


HAYVANCILIĞIMIZIN COĞRAFİ DAĞILIŞI:

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK

Sığır, at, eşek, katır, deve

İnek: Türkiye’nin  doğal koşulları büyükbaş hayvan yetiştiriciliği için elverişli değildir. Onun için belirli yörelerde sınırlı kalmıştır.  Karadeniz Bölgesinin kıyı kesimi ile Doğu Anadolu Bölgesinde Erzurum-Kars Bölümünde gelişmiştir. Karadeniz Bölgesinde gelişmesi yağışların fazla olmasından dolayı çayırların fazla olmasıdır. Erzurum-Kars bölümünde gelişmesi yaz yağışlarıyla oluşan gür ot ve çayırlıklardır.Büyük baş hayvanlar içinde en fazla sığır(inek, öküz ,dana, manda) yetiştiriciliği vardır. Sığırlar içinde de en fazla inek yetiştirilmektedir. Bütün bölgelerimizde inek yetiştiriciliği vardır.  İnek yetiştiriciliği ayrıca şeker fabrikaları çevresinde de gelişmiştir. Ş.Pancarı küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasından dolayı.


KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK

Türkiye’nin toprakları ,iklimi,bitki örtüsü ve yer şekilleri kırsal kesimde yaşayanların büyük bir kısmını küçükbaş hayvancılığa yönlendirmiştir. 

Koyun: Türkiye Dünyanın en çok koyun yetiştiren ülkelerinden biridir. Bozkırların hayvanıdır. Hafif dalgalı düzlüklerde iyi yetişir. Türkiye’nin iklim şartları genelde koyun yetiştiriciliğine elverişlidir. Düşük sıcaklık sebebiyle Doğu Anadolu Bölgesinin doğusunda yetiştiriciliği gelişmemiştir. Ayrıca Doğu Karadeniz Bölümünün kıyı kesiminde yüksek nem ve gür çayırlardan dolayı koyun yetiştirilmez. En fazla koyun yetiştiren bölgemiz İç Anadolu’dur. Bozkırların geniş alan kaplamasından dolayı. Doğu Anadolu Bölgesi (batısı) ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri  de koyun yetiştiriciliği gelişmiştir.  Kıvırcık: Soğuğa dayanıklı değildir. Et verimi yüksektir. Marmara ve Ege Bölgelerinde yetiştirilir. Dağlıç ve sakız: Ege ve İç Batı Anadolu’da yetiştirilir. Karaman: İç, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. Merinos: Güney Marmara Bölümünde yetiştirilir. Merinos yünü için yetiştirilmektedir.

Kıl keçisi:   Koyuna göre doğal koşullara daha dayanıklıdır. Beslenmesi koyundan daha kolaydır.  Dağlık bölgelerin hayvanıdır. Ağaçların filizlerini yemek suretiyle beslenir. Ormanlara zarar verdiği için sayılarının azaltılması yoluna gidilmektedir. En fazla Akdeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. TİFTİK KEÇİSİ (Ankara Keçisi)Tiftiği için yetiştirilmektedir. Yurdumuzda Ankara- Konya çevresi ile Güney Doğu Anadolu Bölgesinde Siirt çevresinde yetiştirilmektedir. 


KÜMES HAYVANCILIĞI ( Tavuk , horoz, hindi, kaz, ördek,devekuşu)

     Kümes hayvanları içinde en fazla yetiştirilen tavuktur. Kümes hayvancılığı bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir. Ama en fazla Marmara ve Ege Bölgelerinde gelişmiştir. İstanbul, İzmir, Manisa, Balıkesir, Ankara gibi büyük kentler çevresinde gelişmiştir. Bu durumun nedeni  tüketimin büyük kentlerde fazla olması ve tavuk etinin kısa sürede bozulmasıdır.

 ARICILIK

 Bal, bal mumu, polen ,arı sütü elde etmek için arıcılık bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir. Balı kokusu ,rengi ve tadı arıların dolaştığı yere ve çiçeklerişn çeşidine göre değişir.  En fazla Ege ve Doğu Anadolu Bölgelerinde gelişmiştir. Muğla, Manisa,İzmir, Balıkesir,Çanakkale,  Ağrı, Erzurum, Hakkari, Rize (Anzer yöresinin balları çok ünlüdür.) ,Artvin , Ordu önemli bal üretim merkezlerimizdir.

İPEK BÖCEKÇİLİĞİ

İpek böceği yetiştirme ve kozasından ipek elde etme faaliyetidir.Dut yaprağı yemek suretiyle beslenir. En fazla G.Marmara’da gelişmiştir. Bursa, Balıkesir, Bilecik çevresinde çok gelişmiştir. İpekli dokumada ise Bursa-Gemlik-İstanbul gelişmiştir.

BALIKÇILIK

Türkiye , yüksek bir su ürünleri potansiyeline sahiptir. Ancak üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen balıkçılık ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip değildir.

Deniz balıkçılığı : Denizlerimizde balıkçılık kıyı balıkçılığı şeklinde yapılmaktadır. Balıkçılığın en fazla geliştiği bölge Karadeniz Bölgesidir.

Balıkçılığın gelişememesinin nedenleri :

a) Açık deniz balıkçılığının yapılmaması

b)Modern avlanma yöntemlerinin uygulanamaması

c) kaçak ve aşırı avlanma

d) denizlerimizin hızla kirlenmesi.

İç sular balıkçılığı : İç sularda ( akarsular,göller ve barajlarda ) yapılan balıkçılık yöntemidir

19 Ekim 2018 Cuma

SANAYİ VE ÖZELLİKLERİ, TÜRKİYE’DE SANAYİ KOLLARI


SANAYİ VE ÖZELLİKLERİ, TÜRKİYE’DE SANAYİ KOLLARI

TÜRKİYE’DE SANAYİ
Sanayi il
Sanayi : Hammaddeyi işleyerek kullanılmaya hazır hale getirilmesini sağlayan araçlar topluluğudur.
Hammadde : Sanayileşme için temel koşullardan biridir. Makinelerde mamul maddeye dönüşebilen işlenmemiş maddelerdir. Bu maddeler bitkisel ( pamuk , buğday .....vb) , hayvansal ( süt , et , yün .....vb ) ve madensel ( demir , bakır , krom .....vb ) kökenli olabilir.

Sanayi ürünü : Fabrikalarda işlenerek kullanılan maddelerdir.
Endüstri : Sanayi ile yakın anlamlıdır. Sanayiye göre daha geniş kapsamlı olup mal ve hizmet üreten tesisler topluluğu anlamına gelmektedir. Örneğin Kimya endüstrisi , turizm endüstrisi gibi.

BİR YERDE SANAYİNİN KURULMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR :
Dünya üzerinde her yerde sanayi tesisleri kurmak mümkün değildir. Bir yerde sanayi tesisi kurulabilmesi için gerekli belli başlı şartlar şunlardır :

a) Sermaye :
Sanayi tesisinin kurulabilmesi için en önemli koşuldur. Diğer koşullar elverişli olsa bile eğer gerekli miktarda sermayeniz yoksa o fabrikayı açmanın mümkün olmaz . Türkiye’de sanayinin gelişmemesinde ne önemli etken sermaye yetersizliğidir.

b) Hammadde :
Sanayi hammaddeyi işleyerek çeşitli ürünler haline getirmektedir. Sanayi hammaddeye bağımlı olduğundan bazı sanayi tesislerinin dağılımı hammadde kaynaklarının yakın olan yerlere açılmaktadır. Örneğin un ve makarna fabrikaları buğday üretilen yerlerde, zeytin yağı ve ayçiçeği yağı fabrikaları zeytin ve ayçiçek üretiminin fazla olduğu yerlerde açılmaktadır.
Hammadde kolay taşınabilecek özellikte ise tüketim alanları dikkate alınmaktadır.Bu nedenle bir çok fabrika büyük şehirlerin çevresinde toplanmıştır.

c) Enerji :
Fabrikalardaki makinelerin çalışabilmesi için enerjiye gereksinim duyulmaktadır.Sanayileşmiş ülkelerde veya bölgelerde enerji tüketimi fazladır. Ülkemizde enerji üretiminin en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu , enerji tüketiminin en fazla olduğu bölge ise Marmara’dır.

d) İşgücü :
Sanayi tesislerinin kurulup çalışabilmesi için işçiye ve teknik elemana ihtiyaç vardır. Ülkemizde genç nüfus sayısının fazla olmasından dolayı işgücü fazlalığı vardır. Ancak ülkemizde kalifiye eleman adı verilen nitelikli eğitimli teknik eleman sıkıntısı yaşanmaktadır.

e) Ulaşım :
Ulaşım koşulları hammaddenin ve sanayi ürünlerinin taşınmasında kolaylık sağlar . Ulaşım imkanlarının geliştirilmesi yaygınlaştırılması sanayinin gelişmesinde önemli bir etkendir. Günümüzde Türkiye’de ve dünyada sanayi tesislerinin dağılımına bakıldığı zaman ilk dikkat çeken şey ulaşımın kolay olduğu yerlerde sanayinin gelişmiş olduğudur.

f) Pazarlama :
Sanayi ürünlerinin kolay pazarlanması sanayinin gelişmesinde önemli bir etkendir. Üretilen bir ürünün pazarlama imkanı olması o sanayinin gelişmesi beklenemez .Üretim ve tüketim yerlerinin yakın olması maliyeti düşürür.

TÜRKİYE’DE BAŞLICA SANAYİ KOLLARI VE COĞRAFİ DAĞILIMI

1. Besin Sanayii :
Hammaddesi tarıma dayalı olan ürünlerdir. Ülkemizde en fazla gelişme gösteren sanayi çeşitlerinden biridir. Ülkemizde bölgeler arasında görülen iklim tiplerinin farklığı ve bu durumun yol açtığı tarım ürünlerinde yaşanan çeşitlilik fabrika çeşidinin de farklı olmasına yol açmıştır. Ülkemizde bulunan belli başlı besin sanayiine ait tesisler şunlardır ;

GIDA SANAYİİ

a) Un ve unlu mamüller : İç Anadolu başta olmak üzere hemen her bölgemizde bulunmaktadır. Un , makarna , irmik ve şehriye fabrikaları gibi tesislerdir. Konya , Eskişehir, Balıkesir, Ankara , Erzurum Kayseri , Gaziantep .......... vb

b) Şeker Fabrikaları : Hammaddesi şekerpancardır. Şekerpancarı tarladan toplandıktan sonra kısa sürede bozulmaktadır. Bu nedenle şeker fabrikları şekerpancarı üreten yerlere yakın bir yerde kurulmuştur. Konya,Erzurum,Eskişehir, Uşak .........vb

c) Zeytinyağı fabrikası : Zeytin üretiminin fazla olduğu yerlerde kurulmaktadır. Ege bölgesinde Edremit, Ayvalık İzmir, Muğla ve Aydın’da , Marmara bölgesinde Gemlik , Çanakkale, İznik ve Balıkesir’de , Akdeniz bölgesinde Adana , Antakya, Kilis’te , Güneydoğu Anadolu bölgesinde Gaziantep ve çevresinde yoğunlaşmıştır.

d) Ayçiçek yağı fabrikası :Marmara bölgesinin Trakya kesiminde Edirne ve Tekirdağ çevresinde yoğunlaşmıştır.

e) Konserve fabrikaları : Balık konservesi Çanakkale’de , Sebze ve meyve konservesi ise İstanbul,Bursa,Balıkesir ve İzmir gibi illerde yoğunluk göstermektedir. Ülkemizde konserve sanayisi uzun yıllar istenilen düzeye ulaşmamıştır. Bu durumun belli başlı nedenleri ise , ülkemizde her mevsim taze sebze ve meyvenin bulunabilmesi , evlerde konserve üretiminin yapılması ve konservenin pahalı olması gibi etkenler rol oynamıştır. Ancak son yılarda kentleşme olgusunun artması konserve üretiminin ve tüketiminin artmasına neden olmuştur.

f) Hayvan ürünleri sanayisi :Özellikle büyükbaş hayvancılığın yaygın olduğu yerlerde yaygınlaşmıştır. Et kombinaları,yoğurt ve peynir fabrikaları bu guruba girmektedir. Trabzon, Erzurum, Van, Kars,Edirne .......... vb

g) Çay fabrikaları : Tarım alanları ile fabrikalar iç içe geçmiştir. Nedeni Çay toplandıktan sonra kısa sürede bozulmaktadır. Çay fabrikaları Rize ve çevresinde yoğunlaşmıştır.

2. Alkollü içki ve tütün sanayiisi :
Tütün sigara sanayisinin hammaddesidir. Sigara önceleri sadece devlete ait fabrikalarda üretilmekte iken günümüzde özel sektöre de izin verilmiştir. Başlıca fabrikalar : İstanbul , İzmir , Samsun , Malatya , Adana ve Tokat’ta yer almaktadır.

İçki üretimi de sigara gibi önceleri devlete ait fabrikalarda yapılmakta iken son yıllarda özel sektöre de izin verilmiştir. Bira ; arpanın mayalandırılmasından yapılmaktadır. Belli başlı fabrikalar Ankara , İstanbul , Yozgat ve İzmir de bulunmaktadır. Rakı : Kuru üzümün damıtılmasından yapılmaktadır. Rakıya kokusunu veren madde ise anasondur. Belli başlı fabrikalar , İzmir , Diyarbakır , ve Tekirdağ’dadır. Şarap : yaş üzümünün mayalandırılmasından yapılmaktadır.İzmir , Tekirdağ, Çanakkale , Kayseri , Kırşehir ve Nevşehir gibi illerde bulunmaktadır.

3. Dokuma Sanayisi :
Türkiye’de en eski ve en fazla gelişme gösteren sanayi dalıdır. İşyeri ve çalışan işçi bakımından diğer sanayi kolları arasında ilk sırada yer almaktadır.

Keten dokuma : Kastamonu Taşköprü’de
Pamuklu dokuma : Bursa , İstanbul , İzmir , Adana , Antalya , Nazillli ( Aydın ), Denizli, Kayseri .

İpekli dokuma : İstanbul , Bursa , Gemlik
Yünlü dokuma : İstanbul , Bursa , İzmir , ve Hereke ( Kocaeli )
Deri ve Kösele : İstanbul , İzmir .
Halı ve kilim dokumacılığı : Isparta, Burdur, Uşak, Demirci – Gördes – Kula ( Manisa ) , Kayseri ve Sivas gibi illerde bulunmaktadır.
Battaniye dokuma : Siirt

4. Kimya sanayii :
Diğer endüstri kollarına göre daha geç gelişme göstermiştir ve daha geri durumdadır. Kurulumu için büyük bir sermaye birikimine ve kalifiye elemana ihtiyaç duyulmaktadır.

Petrol rafinerisi : Batman ( Batman Petrol rafinerisi ), İzmir ( Aliağa Petrol rafinerisi ), Mersin ( Ataş petrol rafinerisi ), Kırıkkale ( Orta Anadolu petrol rafinerisi ), İzmit ( Tüpraş petrol rafinerisi ).

Gübre sanayisi : Mersin , Hatay , İzmir , Bandırma ve Konya’da gelişme göstermiştir.
İlaç sanayisi : İstanbul ve çevresinde
Boya Sanayi: İzmir Mersin İstanbul
5. Maden sanayiisi :

Yer altından çıkarılan madenlerin fabrikalara işlenerek kullanıma hazır hale getirilmesine maden işleme sanayii( metaluji ) denilmektedir. Ülkemizde maden çeşitliliği fazladır. Ancak rezerv miktarlarının az olmasından dolayı maden sanayii pek fazla gelişme göstermemiştir.
Demir-çelik fabrikaları : Kırıkkale , Karabük, Ereğli , İskenderun
Bakır işleme : Ergani ( Artvin ), Samsun ve Maden( Elazığ )
Alüminyum tesisleri : Seydişehir ( Konya )
Boraks : Bandırma
Ferro krom : Antalya ve Elazığ
Kurşun ve Çinko : Keban ( Elazığ )

MADEN VE DEMİR ÇELİK SANAYİ

6. Makine Sanayiisi :
Kara,demir,deniz ve hava yolları ulaşım araçlarının yapımı ile elektrikli aletlerin imalatı ve savunma sanayiine ait araçlar makine sanayisinin temelini oluşturmaktadır.
Otomotiv sanayii : Bursa, İzmir, Sakarya , Kocaeli
Demiryolu araçları : Sakarya , Eskişehir ve Sivas
Gemi yapımı ( Tershane ) : Marmara bölgesi ilk sırada gelmektedir. İstanbul ( Pendik- Tuzla – Hasköy ....... ) , İzmir ( Alaybey ). Ayrıca Bodrum , Marmaris ve Karadeniz kıyılarımızda kotra ve yat gibi küçük deniz araçları da yağılmaktadır.
Uçak sanayii : Anakara Akıncı’da ve Eskişehir
Elektrikli makine imalatı : Özellikle beyaz eşya fabrikaları ülkemizde fazla gelişme göstermiştir. Yurt içi ihtiyacını karşıladığı gibi yurt dışına da büyük bir oranda ihraç edilmektedir. İstanbul , İzmir ve Manisa’da gelişme göstermiştir.
Savunma sanayii : Kırıkkale , ve Ankara

YEDEK PARÇA VE MAKİNA SANAYİİ

7. Çimento ,cam ve seramik sanayii :

a) Çimento sanayiisi : Hammaddesi kireçtaşı ve kil olan çimento günümüzde en fazla kullanılan yapı malzemesidir.Türkiye’de bir çok ilde çimento fabrikası bulunmaktadır. Devlete ait fabrikaların yanında özel sektöre ait fabrikalarda son yıllarda artmıştır. Ankara, Çanakkale , İzmir, Adana, Konya , Nevşehir ,Bolu ......... vb illerde bulunmaktadır.

b) Tuğla ve kiremit sanayisi: Uşak,Afyonkarahisar,Kütahya ve İzmir çevresinde yoğunlaşmıştır. Ayrıca Bolu, Bartın ve Eskişehir’de de bulunmaktadır.

c) Cam sanayisi: Camın temel maddesi Sio2 minareli, sileks ve kuvars taşlarının özellikle kuvars kumlarının eritilmesiyle oluşur.İstanbul,Kırklareli, Sinop , İzmit, Bursa Mersin ...... vb

d) Seramik sanayii : Kil toprağının çamurundan yapılan çeşitli eşyaların yüksek sıcaklıkta pişirilmesiyle oluşmaktadır.Bursa ( İznik ) Bilecik( Bozüyük), Kütahya ve Çanakkale çevresinde fabrikalar yoğunlaşmıştır.

8. Orman ürünleri sanayiisi :
Bu fabrikalar ormanların daha çok kıyı bölgelerimizde bulunmasına bağlı olarak buralarda toplanmıştır.

a) Kereste fabrikaları : Bolu , Düzce , Bartın , Ayancık , Rize , ve Ordu’da

b) Kağıt Fabrikaları : Aksu ( Giresun ) , Çaycuma ( Zonguldak ) , Bartın, Taşköprü( Kastamonu ) , İzmit , Dalaman ( Muğla ) , Balıkesir ve Mersin Taşucu.

MADENCİLİK ve ENERJİ KAYNAKLARI



A. MADENCİLİK

Yerkabuğunun farklı derinliklerinden çıkarılan, ekonomik değer taşıyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yılında kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafından yürütülmektedir.

Madenler yerden filiz adı verilen bileşimler halinde çıkarılır . Bunlara maden cevheri denilmektedir. Madenler doğada  çok az saf halde bulunmaktadır. Maden ocaklarında toprak ve başka madenlerle karışık olarak çıkarılan ve henüz işlenmemiş olan maden cevherlerine tuvanün cevher denmektedir. Madendeki cevher oranına ise tenör adı verilir. Madenin yer   altındaki miktarına rezerv adı verilir.  Maden yatakları bakımından ülkemiz 29 çeşit ile  dünyada ilk on ülke arasında yer almaktadır. Fakat maden rezervlerimiz zengin değildir.

Madencilik alanında ilk sistemli ve geniş ölçülü araştırma 1935 yılında Maden Teknik veArama Enstitüsünün kurulması ile başlamıştır. Türkiye madenleri ile ilgili büyük bir kuruluşta Etibank’tır. Cumhuriyet döneminde bulunan madenlerin işletilmesi görevi bu bankaya bırakılmıştır.  Bir            bölgede maden yatağının bulunması o yerin işletmeye açılmayası için gerekli değildir. Her hangi bir maden yatağının işletmeye açılması için gereken belli başlı özellikler şunlardır:



a)  Madenin içindeki metal oranının yüksek olması gerekir

b)  İşletilecek maden rezervinin fazla olması gerekir

c)  Ulaşım imkanlarının iyi olması gerekir

d)  Madenin sanayide kullanılabilir olması gerekir


TÜRKİYE’DE ÇIKARILAN ÖNEMLİ MADENLER

Demir: Modern  sanayinin ana metali demirdir. Kullanım alanı oldukça geniştir.

Çıkarıldığı yerler:  Divriği –Gürün (Sivas), Hekimhan-Hasan çelebi (Malatya), Çam dağı (Sakarya) , Edremit-Havran-Eymir-Ayvalık-Ayazmant (Balıkesir), Torbalı(İzmir), Simav- (Kütahya), Kırıkhan-Payas(Hatay), Bingöl,Kahramanmaraş,Düzce, Kayseri. Doğu Anadolu Bölgesi demir madeni bakımından Türkiye’de ilk sıra gelmektedir.

İşlendiği yer : Karabük, Ereğli, İskenderun demir çelik fabrikaları.

Bakır: Bakır madeni yatakları genellikle çinko ve kurşun yataklarıyla birlikte bulunur. Elektrik ve       elektronik sanayisinde kullanılır. Bakır mutfak eşya yapımına kullanılır.

Çıkarıldığı yerler: Murgul(Artvin),Küre(Kastamonu),Ergani –Maden (Elazığ), Çayeli (Rize),

İşlendiği yerler: Maden Ergani  bakır işletmeleri, Murgul bakır işletmeleri, Samsun Karadeniz       bakır işletmeleri.

                              

Krom: Çok sert ,çok iyi cilalanabilen ve paslanmayan bir maden olduğu için , madeni eşya yapımında büyük önem taşır. Dışarıya en çok satılan madendir. Kaplamacılıkta ve çelik yapımında kullanılır.

Çıkarıldığı yerler: Guleman(Elazığ) , Fethiye – Milas – Marmaris – Dalaman Köyceğiz(Muğla) , Acıpayam (Denizli) , Orhaneli (Bursa) ,Kayseri , Eskişehir    Kütahya , Kahramanmaraş , Aladağ(Adana)

İşlendiği yerler :Antalya ve Elazığ’daki ferrokrom tesisleri

                              

Krom yatakları altı ana bölgede toplanmıştır.

Fethiye, Köyceğiz, Denizli

Alacakaya (Guleman) (Elazığ)

Bursa, Eskişehir

Adana, Kayseri, Mersin

İskenderun, Kahraman Maraş, İslahiye

Kopdağı (Doğu Anadolu)

Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde işlenmektedir.

Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif olduğundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapımında kullanılır.

Boksit yatakları Seydişehir (Konya), Akseki (Antalya) İslahiye (Gazi Antep) ve Milas (Muğla) civarında bulunur. Buralarda çıkarılan boksit, Seydişehir alüminyum tesislerinde işlenmektedir.

Bor Mineralleri: Sanayide sayısız denilebilecek kadar çok çeşitli işlerde kullanılmaktadır. Bor minerallerinden      elde edilen boraks ve asit borik özellikle nükleer alanda jet ve roket yakıtı , sabun deterjan     lehim, fotoğrafçılık tekstil boyaları , cam,  elyaf  ve  kağıt sanayiinde kullanılmaktadır. Dünya rezervinin %80’ni Türkiye’dedir . Üretim bakımından dünyada  2006 dan beri birinci sıradayız. Rezerv bakımından TÜRKİYE  birinci sıradadır Bor minerallerinin üretimi dış isteğe bağlıdır.

Çıkarıldığı yerler:  Bigadiç-Susurluk-Sultançayırı (Balıkesir) , Mustafakemalpaşa (Bursa)               Emet( Kütahya), Seyitgazi (Eskişehir).


Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanılır. Ayrıca kauçuğun işlenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanılır.

Ülkemizde kükürt yatakları Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Muğla) çevresinde bulunmaktadır.

Zımpara Taşı: Çeşitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapımında kullanılan zımpara taşı yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (İzmir), Manisa, Söke (Aydın), Milas (Muğla) ve Tavas (Denizli) da çıkarılır.


Barit: Suda erimeyen bir maden olduğundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanılır. Ülkemiz barit yatakları bakımından zengin sayılır. Antalya, Muş, Gazi Antep ve Eskişehir çevresinde barit yatakları bulunmaktadır.

Tuz: Türkiye tuz yatakları bakımından son derece zengindir. Kaya tuzu yatakları üçüncü jeolojik zamanda, kapalı göl havzalarında suların buharlaşması ile oluşmuştur. Son yıllarda tuz üretimimiz üç kat artmıştır.


Türkiye’deki tuz üretiminin çoğu, Tuz Gölü ile İzmir Çamaltı tuzlasından sağlanır. Kaya tuzu yatakları, Çankırı, Kars, Iğdır ve Nevşehir çevresinde bulunmaktadır.

Cıva: Tek sıvı madendir. Zirai ilaç yapımında, kâğıt sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanılır. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemiş (İzmir), Manisa ve Uşak çevresinde çıkarılmaktadır.



Kurşun - Çinko: Genelde kurşun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazığ) ve Kayseri çevresinde kurşun-çinko yatakları vardır.

Lületaşı: Eskişehir çevresinde çıkarılır ve işlenir. Süs eşyası yapımında kullanılır.


Oltutaşı: Erzurumun Oltu ilçesinde çıkarılır ve işlenir. Süs eşyası yapımında kullanılır.

Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanılan fosfat ihtiyacımızı karşılamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygın olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yatakları Mazıdağı (Mardin), Adıyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadır.

Manganez: Çeliğe sertlik kazandırmak ve direncini artırmak için kullanılır. Uşak, Afyon, Muğla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yatakları bulunur. İhtiyacı karşılamaz. Bu nedenle ithal edilir.

Mermer: Ülkemiz mermer bakımından zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adası, Kırşehir, Tokat ve İzmir çevresinde çıkarılır. Yurt dışına ihracatı yapılır.


Volfram (Tungsten): Çok sert olması nedeniyle özel sanayi çeliği olarak kullanılır. Demiryolu, iş makineleri, uçak ve gemi yapımı yanında, ampüllerde enerjiyi ışığa çevirmede kullanılır. Bursa Uludağ’da çıkarılıp işletilmektedir. Fakat son yıllarda üretimi durmuştur.

Asbest (Amyant): 14 bin °C sıcaklığa dayanır. Isıya dayanıklı araç ve gereç yapımında kullanılır. Konserojen madde bulundurması nedeniyle, kullanımı sınırlandırılmıştır. Eskişehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Ağrı, Malatya, Sivas, İskenderun, Uşak ve Konya’da çıkarılır.



B. ENERJİ KAYNAKLARI

Ülkelerin ilerleyip, gelişmişlik seviyelerini arttırabilmeleri için çeşitli enerji kaynaklarına  ihtiyaçları vardır. Çünkü hammaddelerin işlenebilmesi, fabrikaların çalışabilmesi, ulaşım, aydınlatma ve ısınmanın gerçekleştirilebilmesi, enerji kaynaklarının kullanımına bağlıdır.

       Ülkelerin gelişme düzeyleri belirlenmesinde üretilen ve tüketilen enerji miktarları da dikkate       alınır. Gelişmiş ülkelerde üretilen ve tüketilen enerji miktarı geri kalmış ülkelere göre daha fazladır.

 ENERJİ KAYNAKLARININ ÇEŞİTLERİ

       Enerji kaynakları oluşumlarına göre iki gruba ayrılır.

a) Yenilenmeyen enerji kaynakları     : Yeraltındaki maden rezervi ne karsa kullanılacak olan           miktar o kadardır . Yeraltındaki enerji kaynağı bittiğinde o yer kapatılır yeni bir kaynak aranmaya başlanır. Örnek ; Kömür, petrol , doğalgaz.


b) Yenilenen enerji kaynakları      : Doğada sürekli var olan enerji kaynaklarıdır. Jeotermal enerji   ,hidroelektrik  enerji , güneş ve rüzgar enerjisi .



Taşkömürü: Taşkömürü bitkilerin jeolojik dönemler boyunca dönüşüme uğraması sonucu oluşmuş , yüksek ısı      gücü olan bir enerji kaynağıdır. Kalori değeri yüksektir. Bu enerji kaynağı elektrik santrallerinde ,sanayide ve kok kömürü yapımında kullanılır.  1.jeolojik zamanda oluşan taşkömürü Karadeniz Ereğlisi’nden başlar ve doğuya doğru Zonguldak , Amasra, Söğütözü’ne kadar devam eder.          Yapılan üretim ihtiyacımızı karşılayamadığı için yurt dışından taşkömürü satın alınmaktadır.                Demir – çelik ve Kimya sanayiinde kullanılır.                                   

Linyit: Linyit kömürleşme sürecinin ilk ürünlerindendir. II. jeolojik zamanda oluşan linyit oluşum yaşı bakımından taşkömüründen daha gençtir. Bu nedenle kalorisi taşkömüründen daha düşüktür.         Linyit yatakları yüzeye daha yakın olduğu için kolayca işlenebilmektedir.Türkiye III. jeolojik        zamanda oluşan bir ülke olduğu için hemen her bölgede linyit yatakları bulunmaktadır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında bütün bölgelerimizin çıkarılır. En kaliteli linyitler Ege          Bölgesinde, en fazla rezerv ise Afşin – Elbistan’da yer alır.

Genellikle çıkarıldığı alanlardaki sanayi tesislerinde ve evlerde tüketilir. Önemli linyit yatakları ,   Beypazarı (Ankara) , Çan (Çanakkale), Orta (Çankırı) , Seyitömer , Tunçbilek (Kütahya) ,     Soma (Manisa) , Elbistan (Kahramanmaraş), Yatağan (Muğla) Aşkale (Erzurum) , Şırnak, Kangal (Sivas)

Linyit yatakları Afşin, Elbistan (K. Maraş), Tavşanlı, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan (Muğla), Saray (Tekirdağ), Aşkale (Erzurum), Aydın, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadır.

Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afşin - Elbistan, Yatağan ve Orhaneli termik santralleridir.

Petrol: Çağımızın önemli enerji kaynaklarından biridir.Ham olarak çıkarılan petrol rafinerilerde işlendikten      sonra benzin,motorin ve gazyağı haline gelmektedir.Türkiye petrol açısından zengin bir ülke        değildir. Belli başlı petrol yatakları Güneydoğu Anadolu Bölgesindedir. Yatakların en yoğun             olduğu yerler Batman , Siirt ve Diyarbakır’dır. Ülkemizdeki petrol yatakları derinlerde yer aldığı için işletilmesi zordur. Ülkemizdeki petrol üretimi tüketiminin 1/7’sini karşılayabilmektedir.


Petrol işleme tesislerimiz :

-          İzmir’de Aliağa Rafinerisi

-          İzmit’te İpraş Rafinerisi

-          Mersin’de Ataş Rafinerisi

-          Batman’da Batman Rafinerisi

-          Kırıkkale’de Orta Anadolu Rafinerisi


Petrol yataklarımızın % 98'i G. Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adıyaman ve Mardin çevresinde çıkarılmaktadır.

Ülkemizde çıkarılan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kırıkkale), Aliağa (İzmir), Ataş (Mersin), İpraş (İzmit) ve Batman rafinerilerinde işlenmektedir.

Doğal gaz: Ülkemiz, doğal gaz yatakları bakımından zengin değildir. Şu anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydoğu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasında üretim yapılmaktadır. Hamitabat’tan çıkarılan doğal gazdan aynı yerde elektrik enerjisi üretilir. Doğalgaz ihtiyacımızın önemli bir kısmı, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.

                               

Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalıştırması ile oluşan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.

Türkiye’de elektrik ihtiyacının % 40 lık kısmı hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanlı, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacımızı karşılamaktadır.


Dışarıya akıntısı olan bazı göllerimiz, tabii baraj özelliğindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Başlıcaları, Hazar, Çıldır, Tortum ve Kovada gölleridir.


Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel değirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanılmıştır. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanım alanı çok azalmıştır.


Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altındaki sıcak sulardan ya da su buharından elde edilir. Türkiye yakın bir jeolojik devirde oluştuğundan ve genç kıvrım dağları kuşağında bulunduğundan dolayı, fay hatları ve fay kaynakları oldukça yaygındır. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydın), Balçova (İzmir), Sandıklı (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarında sıcak su kaynakları bulunmaktadır. Şu anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadır.


Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanılır. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasıyla enerji elde edilir.

Ülkemizde Aydın, Uşak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskişehir çevresinde toryum yatakları tespit edilmiştir. Fakat, şu anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapılmamaktadır.

Güneş Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Güneş enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su ısıtmada faydalanılır. Ayrıca, sera ısıtmasında, su pompası çalıştırılmasında, bazı elektronik aletlerin çalıştırılmasında, vs. Güneş enerjisi kullanılmaktadır

Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)