ULAŞMAM İÇİN NELERİ YAPMALI VE DİKKAT
EDİLMESİ GEREKLİ HUSUSLAR ;
1 - Sosyal insan olun . Çevrenizi
genişletin , dilinize sahip olun , kalp kırmayın.
2 - İki gününüz birbirine eşit
olmasın , yanlış olduğunu gördüğünüz her adım ileriye
doğru atılmış bir başka adım olarak görüp , ders alın.
3 - Başkalarıyla değil kendinizle yarışın.
4 - Sağlıklı yaşamak için gıda
politikasını sürekli gözden geçirin. (süper sağlık
ilkelerine uyun)
5 - Sabah gün doğmadan kalkıp sonra
katiyen yatmayın, mutlaka kitap okuyun, kahvaltıyı ailece
yapın.
6 - Her gün birkaç dakika
hedeflerinizi ,yapacaklarınızı düşünün (tefekkür yapın).
7 - İnanıyorsanız, Allah’ın
emirlerini yapıp ,men ettiklerinden kaçının. Müslüman için
bu çok önemli bunun aksine hareket edenlerde başarıya
ulaşamazlar, İnsanın kalbinde bir uhte kalacağı için
suçluluk duygusu olacaktır.
8 - Dostlarınıza kendi problemlerimden
değil iyiliklerinizden bahsedip, onların problemlerine ortak
olun, derlerini gidermeye çalışın(hiç olmasa bir tebessümle
onların yanında olduğunuzu hissettirin) .
9 - Dünya sevgisini takva ile, Günahları
tövbe ile , Kabir azabını Kelimeyi tevhit ile , Ahiret
Korkusunu salih amelle, Sırat köprüsünü Kamil imanla
geçebileceğinizi bilerek buna göre çalışmalarınıza yön
verin.
10- Ailenize
zaman ayırarak onların
problemlerini çözüp ilişkilerinizi daha sıkı yapın.
11- Öl söz verme öl sözünden
dönme ,doğru ol ki ; sırtın yere gelmesin.
12- Dünyayı sevin ama Ahireti
unutmayın, Yaşamayı sevin, ölümü unutmayın, Malı mülkü
sevin hesabını unutmayın, Yaratılanları sevin,
yaratanı unutmayın, saray hayatını sevin, kabri unutmayın.
13- Haftada bir günü kendinize ve
dinlenmeye ayırın.
YOLUMUZU AYDINLATACAK IŞIKLAR...:
1- İnsan haklarına tecavüz etmeden
hayatınızı idame ettirin.
2- Kendimin dostu olacağım olanlar
için kendimi yıpratmak yerin, derhal sorunun çözümü
üzerine yoğunlaşacağım.
- Geçmişim geleceğim değildir.
- Hiçbir sorun kalıcı
değildir. Hiçbir sorun tüm yaşamımı etkileyemez. Yoğun,
olumlu, yapıcı eylemleri sürdürürsem, sorunlarım çok
hafif kalır.
- Albay sanders 65 aşında tavuk
tarifini satabilmek için 1009 kez reddedilmeyi öze aldı. Walt
Disney “Dünyanın en mutlu yeri” eserini
gerçekleştirebilmek için 302 kez reddedildi. O halde;
- Amaçlarımın peşinde
giderken sabırla ve esneklik duygusunu kaybetmeden yoğun ve
sürekli eylemde bulunur, çözüm yoktur duygusunu bir kenara
bırakırsam; eninde sonunda istediğimi elde ederim.
3- Başarısızlık diye bir şey yoktur.
Dualarımızın, istediklerimizin hemen olmaması (gecikmesi) onu
Allah’ın reddettiği anlamına gelmez. Yaptığınız iş bir
işe yaramazsa bir şey öğrenirsiniz (Tecrübe).
- Başarı iyi bir
yargının sonucudur. İyi bir yargı deneyimin sonucudur.
Deneyin, genellikle kötü yargının sonucudur.
- Çabalarımı sürdürür ve
hatalarımdan ders alırsam mutlaka başarırım. “Ümitsizliğe
kapılmadım; yanlış olduğu görülen her adım ileriye doğru
atılmış bir başka adımdır.” (Thomas Edison )
4- Geleceğimi hayat şartlarım , verdiğim
kararlar belirleyecek. ‘Antony Robbins’
Soichiro
Honda , yoluna çıkan bir takım çok büyük engelleri sadece
yarışta amacına ulaşmak için konan engeller olarak görmeye
karar verdi (1938). Toyotoya segman satma rüyası ilk denemesi
başarısız oldu ama vazgeçmedi. Çünkü o başarının
anahtar formülünü biliyordu.
a) Ne istediğine karar verdi. b)Eyleme geçti.
a) Ne istediğine karar verdi. b)Eyleme geçti.
c) Planı başarısız olduğunda
bile, nelerin işe yarayıp nelerin yaramadığına dikkat etti.
d) Yaklaşımını değiştirmeyi
sürdürdü, Peşinden gittiği şeylerin yolunda esnekti.
Sonunda 2 yıl sonra Toyotaya segmanları
satmayı başardı. Savaş nedeniyle çimento bulamadı. Pistan
fabrikasını yapamadı. Çimento yapmanın başka bir yolunu
arkadaşlarıyla bulup fabrikayı yapıp üretime başlar, fakat
bombardımanda yıkılır. Tekrar yapar. Bu kez deprem yıkar.
Fakat Allah bir diğer kapıyı açmadan başka bir kapıyı
kapatamaz. Çim biçme makinesinden motosiklet yaptı.
Arkadaşlarına sattı, motor bitince 18.000 bisikletçiden 3000
bisikletçi buna para gönderdi, yaptığı beğenilmedi,
yaklaşımını değiştirdi , daha küçük bisiklet üretti ve
başardı. Şimdi 100.000 kişi çalıştırıyor.
- “Karar verdiğimiz anlar, Geleceğimizin
şekillendiği anlardır.” (Antony Robbins)
- Yaşamımızı değiştirmenin tek yolu gerçek bir karar vermektir.
ÖNEMLİ GÜÇLERİN ÜSTESİNDEN gelerek yaşamı değiştiren kişiler her gün üç tür güçlü karar verirler.
- Yaşamımızı değiştirmenin tek yolu gerçek bir karar vermektir.
ÖNEMLİ GÜÇLERİN ÜSTESİNDEN gelerek yaşamı değiştiren kişiler her gün üç tür güçlü karar verirler.
1) Neye odaklanacak 2)
Ne anlamaya geliyor 3) Ne yapılacak
5- “İman; henüz görmediğimiz bir
şeye inanmaktır; bu imanın ödülü ise inandığınızı
görmektir.” St. Augustine
İnançlarımın oluşturulması
-
Adanırsam, bir şeyleri değiştirmenin daima bir yolu vardır.
- Yaşamda başarısızlık yoktur. Bir şeyler
öğrenmeyi sürdürürsem sonunda başarırım.
- Geçmiş gelecek değildir.
- Her hangi bir anda yeni bir karar vererek tüm yaşamımı değiştirebilirim.
- Geçmiş gelecek değildir.
- Her hangi bir anda yeni bir karar vererek tüm yaşamımı değiştirebilirim.
6-Kilitlenmeyi (yoğunlaşmayı) doğru yöne
yönlendirmek.
Herhangi bir şey
hakkındaki hislerimi değiştirmenin en hızlı yolu
odaklaşacağım (yoğunlaşacağım) konuyu değiştirmektir.
Kendimi kötü hissetmem için bana acı veren bir konuyu
düşünmem veya oraya odaklanmam yeterlidir. Kötü bir filmi
tekrar seyretmek istediğimize göre odağımı kontrol edip
“yapabileceğim ve neleri kontrol edebileceğim” üzerinde
odaklaşmak zorundayım.
- Kendini iyi hissetmek için beni mutlu eden,
beni, arkadaşlarımı ailemi iyi şeyler hissetmesini sağlayan
herhangi bir şeyler üzerinde odaklaşacağım. (Müteşekkir
olduğum veya heyecanlandıran rüyaların üzerine yoğunlaş)
(bir partide tartışan çifti değil gülüşen şakalar tarafa
yoğunlaşır )
- Nereye odaklanırsam, oraya doğru hareket ederim, veya nereye gitmek istiyorsam oraya odaklanmalıyım (yarış arabası koyar)
-En çok neyi düşünürsem o konuda deneyim kazanırsın.
-Bireysel Güç;Eyleme geçmekte ısrarlı olmak demektir. Bir şeyler yaptığınız her anda ondan bir şeyler öğrenir ve bir daha ki sefere daha iyi yapmanın bir yolunu bulursunuz. (Tavukçu Albay gibi)
- Nereye odaklanırsam, oraya doğru hareket ederim, veya nereye gitmek istiyorsam oraya odaklanmalıyım (yarış arabası koyar)
-En çok neyi düşünürsem o konuda deneyim kazanırsın.
-Bireysel Güç;Eyleme geçmekte ısrarlı olmak demektir. Bir şeyler yaptığınız her anda ondan bir şeyler öğrenir ve bir daha ki sefere daha iyi yapmanın bir yolunu bulursunuz. (Tavukçu Albay gibi)
7-SORULAR, CEVAPLAR
Odağımı, en iyi
şekilde soruların gücünü kullanarak kontrol edebilirim.
Stanislavsky Lech’in evine giren naziler ailesiyle birlikte
ölüm kampına götürürler. Ailesini gözünün önünde
öldürülür, zayıf,acılı aç haliyle gün boyu diğer
tutuklularla birlikte çalıştırılır. Burada kalırsa
öleceğine karar verdi ve kaçmak zorunda olduğunu “Bu
korkunç yerden nasıl kurtula bilirim” sorusunu sordu. Çevresi
“Aptal olma! Bu mümkün değil” derken o “nasıl
kaçabilirim” sorusunu sordu ve gaz odasında öldürüldükten
sonra yığın halinde kamyon arkasına doldurulmuş olan
cesetleri (çıplak) gördü. “Kaçmak için bunu nasıl
kullanabilirim” sorusunu sordu. Gizlice soyunup cesetlerin
arasına daldı. Ölü numarası yaptı. Araba hareket etti bir
süre sonra cesetler açık mezarlığa yığın halinde
boşaltıldı. Kimsenin görmediği bir an oradan çıkarak 40
km. Çıplak olarak özgürlüğe koştu. Onu kurtaran farklı
soru sormasıydı.
Problem çıktıkça şu
sorulur beni araştırmaya, çözüm bulmaya hazırlar.
PROBLEM ÇÖZME SORULARI
1- Bu problemin güzel yanı
değildir?
2- Henüz mükemmel olmayan şey
nedir?
3- İstediğim şekilde olması
için daha neler yapmak istiyorum?
4- İstediğim şekilde olması
için artık ne yapmak istemiyorum?
5- İstediğim şekilde olması
için yaptıklarımdan nasıl zevk alırım?
GÜÇLENDİRİCİ AKŞAM SORULURI
1- Bugün ne verdim, bu gün ne
şekilde bir verici idim?
2- Bugün ne öğrendim?
3- Yaşam kalitemi nasıl artırdım
ya da bugünkü yatırımımı gelecek için nasıl
kullanabilirim?
GÜÇLENDİRİCİ SABAH SORULARI
1- Şu anda hayatımda beni mutlu
kılan nedir?
Beni mutlu eden şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Beni mutlu eden şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
2- Şu anda hayatımda beni
heyecanlandıran nedir?
Beni heyecanlandıran şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Beni heyecanlandıran şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
3- Şu anda hayatımda beni
gururlandıran nadir?
Beni gururlandıran şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Beni gururlandıran şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
4- Şu anda hayatımda beni
minnettar kılan nedir?
Beni minnettar eden şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Beni minnettar eden şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
5- Şu anda hayatımda en çok
hoşuma giden şey nedir?
Beni hoşlandıran şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Beni hoşlandıran şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
6- Şu anda adanmışlığımı
sağlayan nedir?
Adanmışlığı sağlayan şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Adanmışlığı sağlayan şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
7- Kimi seviyorum? Kim beni seviyor?
Sevdiren şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Sevdiren şeyden ne haber? Nasıl hissettiriyor?
Bu sorular can kurtaranımdır. Onlar odağımı
ve yaşamımı değiştirmede bana yardımcı olacaktır.
Sürekli olarak istedikleriniz ve sorunlar
üzerinde değil, çözümler üzerinde yoğunlaşmanız gerekir!
8- MUHTEŞEM DURUMUNUZA HOŞ GELDİNİZ
Duygusal yapımız, fiziksel hislerimizi
etkilemektedir. Fakat, tersi daha güçlüdür. Çoğumuz duyg
nun hareketle oluştuğunun farkına varmayız.
HAREKET ŞEKLİMİZ; Düşüncelerimizi
hislerimizi ve davranışımızı değiştirir. Koşmak,
alkışlamak, atlamak gibi daha çok fiziksel eylem gerektiren
hareketler gibi daha çok yüzümüzdeki küçük bir kas
hareketi bile vücudumuzun kimyasını etkiler.
Örneğin çöküntüdeki bir kişi vücuduna
bir şekil verir (Omuzlarını düşürerek onları öne veya
geriye çekmek gibi hareket yapar. Baş, göz aşağı çevrilir.
Araştırmalarda beyne giden kan akımını veya oksijen
düzeyini değiştirerek beyin ulaklarının ya da sinirsel
ileticilerin uyarı düzeylerini artırırlar. Yüzünüzü
korku, kızgınlık, sürpriz, tiksinti hissedeceksiniz o
fizyolojiye sakarsanız değişimi sizde hissedersiniz.
YAŞAMI DEĞİŞTİRMENİN EN ÖNEMLİ
YOLLARINDAN BİRİSİDE ; Konuşma mimik ve hareket şeklimi
değiştirmektir böylelikle “ kendimden beklentilerimle ilgili
mesajların beynime anında iletildiğini gördüm” Zihinsel
bakış açımı değiştirmeye başladı. Daha dinamik
düşünmeye ,daha güçlü ,daha olumlu, daha saldırgan
eylemlere başladığımı fark ettim.
Bunun sırrı ; Alışık olmadığım bu
hareketleri benimseyinceye kadar bilinçli bir şekilde
dikkatlice yapmamdır. Bu güçlü ve olumlu alışkanlıklar,
zihnime ve sinir sistemime iyice yerleşti. Hareketlerimin temeli
aşırı derecede güvenli insanlarda gördüklerimin
kopyasıydılar. Tüm yaptığım şey aynı kuvvet ve
yoğunlukla taklit etmekti. Hareketlerimizdeki değişim
büyüdükçe duygularımız ve eylemlerimiz her gün daha fazla
değişecektir.
ÖNERİ.: Bir daha hayal kırıklığı
hissetmeye başlarsanız ; hemen sıçrayın , vücudunuzu
silkeleyin, derin bir nefes alın, geniş bir şekilde
gülümseyin ve kendinize “Bunun güzel olan yanı nedir ? “
, “Çılgın tarafı nedir ?”, “eğlenceli yönü nedir
?”, “Bu problem on yıl daha sürer mi?” gibi sorular
sorun. Hem fizyolojinizi hem odağınızı değiştirmek sizi
daha iyi bir zihinsel duruma sokacaktır.
Hareketleri sizin yapmak istediğiniz gibi olan
birini düşünerek konuşma şeklini ve hareket tarzını taklit
ediniz , en azından iyi bir fikir yakalarsınız. Yıldız
futbolcusunuz , final maçında gol atıyorsunuz . Nasıl yürürdünüz
? Omuzlarınız çökük mü ? ASLA . Kasılarak yürürdünüz
değil mi ? Tüm vücudunuz “ben büyüğüm” derdi.
Başarılı insanları bulunuz ve onların
güven fizyolojilerini küçük hareketlerini nefes
alışlarını, yürüyüşlerini modelleyiniz. Daha iyisi
zihinsel veya duygusal olarak en iyi olduğunuzda
kullandığınız hareketleri modelleyiniz. Bunu oyun değil
vücudumuzun her köşesine yuvalanan muhteşem zekaya
ulaşmanın bir yolu olduğunu bilin. Aynı hareket ve nefes
tohumlarını ektiğinizde de aynı ödülleri alırsınız.
9 - KELİMELERİN MUHTEŞEM GÜCÜ (BAŞARI
SÖZLÜĞÜ )
Kelimelerin hislerimizi değiştirme gücü
vardır. Bir kimseye bir konuda size “Hatırlasın” denilse
Yanlışsınız denilse veya “Yalan Söylüyorsunuz” denilse
esas olarak aynı ifade olmasına rağmen sadece bir kelimenin
değiştirilmesiyle düşünceniz ve hisleriniz anında değişir
değil mi?
OLUMSUZ DUYGU/İFADE
DÖNÜŞTÜRÜCÜ
Kızmak
Gözünü Açmak
Çökmek
Elemden Önceki Sessizlik
Hayal Kırıklığı
Gecikmiş
Sıkıntı
Farkına Varmak
Kötü Kokmak
Biraz Kokulu
Başarısız
Bir Şeyler Öğrenmiş
Kayıp
Arıyor
Korkunç
Farklı
Yalan
Söylüyorsunuz
Hatalınız
Aptal
Keşfedici
Anlamadın
Anlatamadın
OLUMLU KELİME/İFADE
YENİ HEYECAN VERİCİ KELİME
İlginç
Hayret Verici
Uyanık-(Soğuk)
Enerjik-(Ateşli)
Güzel
Önlenemez
Şanslı
Tanrının Şanslı Kulu
İyi
Daha İyisi Olamaz
Tamam-(Çabuk)
Süper-(Bomba Gibi)
Zeki-(Hoş)
Dahi-(Görkemli)
10- BENZETMELER
(Bir duvarla mı karşı karşıya
sınız? O halde yeni bir benzetme ile yıkan!)
Benzetme bir şeyi bir başkası yerine
koymadır. “Yaşam bir savaştır.”, “Yaşam bir
plajdır.” bakış açısıdır. “Yaşamınız veya içine
bulunduğunuz durumu tanımlamak için bir benzetme
seçtiğinizde onu destekleyecek inançları da seçiyorsunuz
demektir.” Bu nedenle kendinize veya bir başkasına kendi
dünyanızı tanımlarken çok dikkatli olmalısınız.
Bir aktörün insanlık için “Dev bir aile
“ benzetmesi yabancılara bile ilgi ve sevgi hissetmektedir.
Aktör kalp krizi geçirir. Helikopterle hastaneye yetişir. Eşi
gelir ve der ki “Sadece bir film bebeğim. Sadece bir film”
Film de insanlar gerçekten ölmezler değil mi?
“Dünyanın yükünü omuzlarımda
taşıyorum” öyleyse dünyayı ayaklarınızın altına alın
ve harekete geçin.
11- AMAÇLARI BELİRLEME, GELECEĞİNİZİ
NASIL İNŞA EDİLEBİLİR?
İnsanların olağanüstü görülen amaçları,
gerçekleştirdiklerinde genellikle onların doğru yerde, doğru
zamanda bulunarak şanslı oldukları kabul edilir. Fakat gerçek
hepsinin inanılmaz başarılarının aynı ilk adımla yani bir
amaç belirlemekle başladıklarıdır. Daha çok
hazırlandıkça, daha çok şansa sahip olunur.
Bazı insanlar amaçlarını belirlemekten
korkarlar çünkü hayal kırıklığına yada başarısızlığa
uğrayacaklarını düşünürler. Onlar amaçlara ulaşman,
belirmen yarısı kadar bile önemli olmadığını fark edip,
onları gerçekleştirmek için neden yoğun bir şekilde eyleme
geçmezler.
AMAÇLARIMI BELİRLEMENİN nedeni Yaşamımıza
bir odak kazandırması ve istediğimiz yöne doğru hareket
ettirmesidir. Sonuç olarak; bir amacı gerçekleştirmek veya
gerçekleştirmemek, o amacın peşinde giderken oluşturduğunuz
kişiliğin yarısı kadar bile önemli değildir. BAŞARININ
elinizden geleninin en iyisi ara sıra yapmaya değil, sürekli
olarak yapmanıza bağlı olduğunu biliniz. Başarılı olanlar
kendilerini SÜREKLİ gelişmeye odaklarlar, sadece iyi yapmakla
asla tatmin olamazlar. Sürekli olarak daha iyisini isterler.
Kendinizi sürekli ve asla sona ermeyen gelişme felsefesine
adarsanız; Sonuçta sadece yaşamınız boyunca büyümeyi
sürdürmekle kalmaz, aynı zamanda mutluluğun gerçek
kaynağına ulaşırsınız. Not...En başarılı insanlar
çiğneyebileceklerinin dışında daha fazla lokma ısırmazlar
amaçlarını küçük ve yönetilebilir parçalara ayırırlar,
ara amaçlar belirlerler.
12- “ZAFER İLK ADIMLA BAŞLAR”
Amacını belirlemeyen insanlar bir yoldan
giderken diğer yola saparlar , ne istediklerini bilmemeleri
onlar için bir problem teşkil eder. Bu insanlar rotasını
bilmeyen 'gemi kaptanı' na benzerler. Sizin kaptanlık dereceniz
ne kadar üstün olursa olsun gideceğiniz rota sizde yoksa
denizde dolaşır durursunuz. Yada istemediniz bir yere varmaya
mecbur kalırsınız.
ŞİMDİ yapman gereken şey rüya görmektir.
Rüyanızı kağıda dökün .Aksi halde bu kitapçıktaki
yazılı notların size bir yararı olmayacak . Tümüyle güven
ve huzur hissettiğiniz bir yerde düşünün ! “
Başarısızlığa uğramayacağınızı bilseydiniz ne
yapardınız ? Başarıdan kesin emin olsaydınız hangi
yolları izler HANGİ EYLEMLERDE bulunurdunuz ? “ Belirgin
olun tüm ayrıntıları görün ,ne kadar ayrıntılı
düşlerseniz bir sonuca ulaşmak için o kadar güçlü
olursunuz.
KISITLAMA YOK!
1) Çok fazla hediyelerin verilip
alındığı bir bayram günü gibi davranın. Hayalleriniz
büyük olsun ,tüm olmak ,yapmak ,sahip olmak, paylaşmakla
ilgili herşeyi yazın ,kedinizi KISITLAMAYIN.
2) Listedeki sonuçlara ne zaman
ulaşacağınızı tahmin edin (altı ay,bir yıl, on-on
beş-yirmi yıl) Bugünkü yapacaklarınızı yazmayınız!
3) Bu yıl gerçekleştirebileceğiniz 4
amacınızı (hedefinizi) ele alın. Bunlar en çok
adandığınız, sizi heyecanlandıran, sizi tatmin edecek
şeyler olsun. Bir şeyi yapmanın NİÇİN’i nasılından çok
daha güçlüdür. Yeteri kadar niçin bulursanız, daima nasıl
yapacağınız bulursunuz. Yaşamınızdaki diğer kişileri de
düşünmelisiniz.
4) Tüm bunları yaptıktan sonra
amaçlarınıza ulaşmak için nasıl bir insan olmak zorunda
olduğunuzu tanımlayın.
Beyninizi eğitin. Kurallarınızdan birisi
,amaç belirlediğinizde ; derhal onu destekleyecek birşeyler
yapmalısınız.
Günde iki kez birkaç dakika için sakin bir
şekilde oturun ve amacınız hakkında düşünün.
Amacınızı gerçekleştirmiş
olduğunuzu kabul edin. Bundan zevk ,gurur ve heyecan duyun. Tüm
harika ayrıntıları görün ve işitin.
Tüm kararlılığımızla bütün
güçlüklere göğüs gerebileceğimiz üzerinde anlaşırsak
ödülünüz hayal edebileceğinizin çok ötesinde olacaktır.
13 . ON GÜNLÜK ZİHİNSEL MÜCADELE
1) Önümüzdeki on gün boyunca verimsiz
,herhangi bir düşüncenin hissin ,sorurun, kelimenin,
benzetmenin aklınıza takılmasına kesinlikle izin
vermeyiniz.
2) Kendinizi olumsuza odaklanırken
yakalarsanız daha iyi bir yer edinebilmek için derhal kendi
kendinize sorular sorun ( problem çözme soruları 7.md)
3) Sabah uyandığınızda kendinizi
güçlendirici “sabah sorularını “ sorun.(7.mad). Gece
uyumadan kendinize güçlendirici “Akşam sorularını “sorun
. Bu sürekli olarak kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
4) Birbirini izleyen on gün içinde
bütünüyle çözümlere odaklanın , sorunlara değil.
5) Verimsiz düşünce, soru veya hisse
kapılırsanız; kendinizi yemeyin Onu derhal değiştirin.
Bunlardan herhangi birisini beş dakikadan fazla
barındırırsanız ertesi sabah on günlük sürece yeniden
başlanmalı.
AMAÇ; on gün boyunca olumsuz düşünmeyi
barındırmamaktır.
Bu Yöntemin Yararları
1) Size geriye götürecek zihinsel
alışkanlıkların tümünü görmenizi sağlayacaktır.
2) Beyninizin güçlü ve yararlı
alternatifleri aramasını sağlayacaktır.
3) Yaşamınızı tersine
çevirebileceğinizi gördükçe,size korkunç bir güven
verecek.
4) Her gün daha fazla büyümenize ve
yaşamdan zevk almanıza yardımcı olacak;yeni
alışkanlıklar,yeni standartlar ve beklentiler oluşur.
14- UMURSAYAN BİR DÜNYAYA HOŞ GELDİNİZ
Birileri yaşamının ne kadar zor,
problemlerinin ne kadar çözülemez olduğunu anlattığında
;ilk olarak onların alışkanlık haline getirdikleri zihinsel
bakış açılarını kırmalarına yardımcı olurum. Onlara
“lütfen bir veya iki gün için unutun. Sizden kötü
durumda olanını bulup,onlara biraz daha iyi olabilmek için
yardımcı olunuz”derim.(Bana benden daha büyük sorunu olan
yoktur derler). Şüphesiz bu doğru değildir. Kızını, eşini
veya oğlunu kaybetmiş bir çift bulun. Kıt kanaat
geçiniyorsanız sokakta yaşayan birini bulun ve ne kadar
şanslı olduğunuzu hatırlayın.
Onlara yardımcı olursanız size;
1- Sorunuzun görünümünü
belirleyeceksiniz ve her şeyi daima tersine çevirmenin bin yolu
olduğu gerçeğini anlayacaksınız.
2- Problemi “çözmeseniz” bile tüm
yaptığınız başkasıyla ilgilenmek ve onu rahat ettirmek olsa
bile; onu geriye almadan veremeyeceğinizi öğreneceksiniz.
Temelde cömertçe vererek asıl insani zevk ve doyumu
hissedeceksiniz.
Bunu en kısa sürede (24 saat veya 1 hafta
içinde) deneyin.
Kendinize iyi bakın. Ne kadar iyi olursanız o
kadar çok verebilirsiniz. Daha da iyisi sadece kendinize
bakmanın ötesine geçin. Olağanüstü bir hayat oluşturun.
Yolunuz istediğiniz yere
çıksın, rüzgar daima arkanızdan essin. Güneş yüzünüzü
ve yağmursa tarlanızdaki toprağı kabartsın ve tekrar
karşılaşıncaya kadar Allah sizi iyiliklerle birlikte korusun.
Mevla’m sizinle olsun.
15- B A Ş A R I ...
Sizi şu an ki
görevinize kim getirdi. Fakülteyi bitirmeyi emlakçı olmayı
kim istedi. Tabi ki siz kendiniz istediğiniz için daha fazla
çalışma ve hedefleri belirlemeniz gerekir. Eğer siz herhangi
bir görev için harlanmamışsak, çaba sarf etmişsek hayat
asla bizi bu göreve getirmeyecektir.
İnsanlar herhangi bir
işi yapmaya nasıl aday olurlar?
1- Ya biz göreve hazır oluruz (Şans
fırsatlara hazır olmaktır). Çevremizdeki insanlar o görevi
zorla yüklerler.
2- Zor bir göreve talip oluruz ona sahip
olmak için çalışırız. Kader bunu bize ihsan eder.
İnsanlar ve görevleri arasında fark vardır.
Bazıları dehasa işler başarır. Siz görevi
benimsememişseniz, çalışmazsanız, gayret göstermesinin onun
için başarı sağlayamazsınız. 84 ülkeyi dolaşana “bende
dolaşmak isterim” deyince gerçekten isterseniz
başarırsınız nasılın cevabını ararsınız,
araştırırsınız o olur.
Allah başarıyı istemeyen kuluna vermiyor.
Eğer ne kadar çok isterseniz o kadar veriyor. Çok fazla
sayıda istemeli. Büyük işler başaran insanlar beyinlerini
(zihinlerini) sürekli kullanan insanlardır. Düşünceler ,
idealler için kullanılmalı. Bir amaca hemen ulaşmayı
isteriz. Acele yok büyük hedefler uğrunda ısrarla bıkmadan
çalışmalı (Meyve ağacın meyvesini kaç yılda verir?).
Kendi işimizde zirveyi çıkmak veya başka işleri de
incelemeli yeteneklerimizi geliştirmeliyiz.
16- G A F L E T...
Bizi tembelleştiren gaflet, ülfet denilen
alışkanlığa bağlı olarak güzellikleri gözümüzden
gizler. Gaflet bir kimseyi kuşatmış ise zihni aktif
çalışmaz. Pasiftir ve başkalarının yönlendirmesi
altındadır. Bedenen de tembelleşir. Peygamber Efendimiz
“Üzerinize gaflet çökünce yerinizi değiştirin” der.
Gafletten etkilenmişseniz başka yere gitmeniz veya bakış
açınızı değiştirmeniz gerekir.
İnsana anlam katan ilkle vardır. İlk defa bir
yere gidiyorsanız veya çocuğunuz olunca veya eşiniz ne kadar
mutlu oluyorsunuz değil mi? Bir süre sonra (Ay, Yıl, Üç
Yıl) o şeylerin ojinalliğini göremezsiniz. Köyde güneşin
doğuşu batışı daha güzel gözükür. Aslında Ankara dada
aynı güneş doğup batmaktır. Bütün sorun zihnimizdedir.
Güzellikler hep vardır eğer bakış açımızı
değiştirmezsek ülfet hastalığına yakalanırız,
güzellikleri göremeyiz.
Gafletin hayatımızı kuşatmasına izin
vermemeliyiz. Beyin ve vücut tembelliğini ancak bu yolla
(gafleti yok ederek) yeneriz.
17- GÜNAHLAR...
Günahlar yeteneklerimizin gelişmesinde büyük
engeller teşkil ederler. Bediuzzaman der ki “İçinde
bulunduğumuz çağda dakikada 100 günah üstümüze hücum
ediyor.” Bunlardan sığınacak kale bulamıyoruz, mevcut
kalelerde bir bir yıkılıyor, günahlar sokakta, pazarda,
evimizin en güzel yerinde (TV) bize hücum ediyor.
Arkadaşlarla sohbet ederken (gıybet, haram
konuşma esnasında) eğlencede günah işliyoruz. İşlenen
günahlar kalbe siyah nokta bırakır.
Günahlar nasıl yeteneklerimizi köreltir ve
zekamızın gelişmesine nasıl engel olurlar?
Yaptıklarımızla, inançlarımız arasında
bir çatışma varsa bu stres ve gerginlik oluşturur. Stres ve
gerginlik = tatminsizlik, güvensizlik = Yalnızlaşma olur ve
hafıza ile düşünce gücü azalmaya başlar, bu da teşebbüs
cesaretini kırar ve kendi içimize kapanık boş hayallerle
uğraşır dururuz.
Biz Müslümansız, yaratıcımızın çirkin
gördüğü davranışları sergilediğimizde içimizde
çatışma çıkar. Haram, gıybet, kul hakkı gibi günahlarla
somurtkan, yaşama sevinci, heyecanı olmayan öfkeli insan
üretir. Böyle insanlar zirveye çıkamaz. Sıradan insan
olurlar. Belki bir işi vardır ama daha yukarıyı düşünemez,
lezzetsiz, monoton , donuk bir hayat yaşar. Meşru dairenin
dışında eğlence, mutluluk vb. aranırsa bu zehirli bal
hükmündendir. Hayatı söndürür. Özel yetenek gelişimi
yoktur. Coşku, şevk, cesaret, arzu, hayal gücü olmayınca bir
yere ulaşamaz. Memur gibi yerinde sayar. Günahkar insan, ağır
borç altındaki insana benzer. Alacaklısına borcunu uzun süre
ödemezse onun karşısına çıkamaz. Gözlenir, yolunu
değiştirir, başını kuma sokar. Bütün yaptıklarından
utanır. İçten içe kendisini yer.
Günahlarla savaşmalıyız. Çünkü günahın
yetenek gelişiminin düşmanı olduğunu görmeli. Battı balık
yan gider deyişi yerine ısrarlı bir şekilde bıkmadan
usanmadan Mevla’mıza tövbe etmeliyiz. Af ve marifet
dilemeliyiz. Allah’ın rahmeti yanında bizim günahlarımız
çok küçüktür.
18- GELİŞMENİN KIYASINI YAPIN
İnsan mükemmeli sürekli olarak arar.
Mükemmellikte ve başarının mukayesesinde genelde yapılan
yanlış, bir başkasıyla kıyaslamaktır. Bu da insana acı
verir. Çünkü hiçbir zaman en iyi olmayacaktır. Örneğin.
Bir insan en güzel; zengin; zeki; ben olacağım der ama
ondan da güzeli, daha zengini daha zekici çıkacaktır. Bu
mahallede çıkmasa başka mahallede bu yıl çıkmasa gelecek
yıl çıkar ve yine insan mutsuz olur.
İnsan önüne hedef koymalı. Hedeflere adım
adım gitmemiz gerekir. Gelişmemizi önceki dönemlere göre
kıyaslamalıyız ki, gelişmemizin, ilerlememizin sağlıklı
çizgisini görelim. İnsana kendine bakmalı eli ayağı
düzgün, güzel yakışıklı, konuşabiliyor, düşünebiliyor,
okuyabiliyor, duyguları var, mağarada yaşamıyor. Allah’a
şükretmeli bunun yerine kendiyle başkasını kıyaslarsa
(güzellik ,zekilik, zenginlik) işte o zaman hiçbir suretle
gerçek konumunu öğrenemez. Evlilik oluş, eşiniz,
arabanız, eviniz, çocuğunuz, maddiyatınız vardır. Bunları
unutmamalı. Hz. Peygamberimiz “Nimetin devamını sağlayan
şükürdür” der. O halde Allah’a hamd ile şükür ve
candan teşekkür etmeliyiz. Elimizdeki nimetlere karşılık
olarak eğer şükürde gaflet gösterirsek bir anda tökezleriz
bir rüzgar eser topladığımız bütün birikintiyi
sıfırlayabiliriz. Bizim rakibimiz biziz Bunun için biz ancak
kendimizi aşacağız. Geçmişimizle mukayese edeceğiz ki
gelişmemizi görelim.
Kaynak : MUSTAFA ULUDAĞ