İslâm, kız çocuklarını ve onları doğuran kadınları uğursuz ve yeni doğan kız çocuklarını uğursuzluk ve ayıp sayanlarla mücadele etmekte ve böyleleri takbih etmektedir. Kız çocukların doğumunu kötü gören ve diri diri topraklara kumlara gömenler câhiliyyet devrinin müşriklerinde ve pek çok milletlerde görülmüştür. Bazı garp milletleri de aynı düşünceye sahiptirler. Kız çocuğu ile erkek çocuğun, dolayısıyla kadınla erkeğin arasında insana ve İslâm'a yâraşmayan bu kötü ayırım ve hareket ilâhi hükümle şöyle takbih edilmektedir; "Onlardan birine kız (doğumu) müjdesi verilince, kendisi pek öfkeli olarak yüzü simsiyah kesilir. -Verilen müjdenin tesiriyle kavmden gizlenir, O (doğan)'ı (sağ bırakıp) hakâretle mi tutacak, yoksa onu. toprağa mı gömecek (kendi kendine düşünür). Bak hükmede geldikleri (bu) şet ne kötüdür." (Nahl Suresi, 58,59) "Diri diri gömülen kızın hangi suç (ların) dan dolayı, öldürüldüğü sorulduğu zaman" (Tekvir Suresi, 8) Cahiliye. devrinde ki araplar, aç kalmak endişesiyle, yâhut utançlarından dolayı doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeleri bir cinayet ve cürüm olması hasebiyle kıyâmette ondan sual ve hesaba çekilecekleri, beyan ediliyor. Hz. Peygamberimiz (S.A.V) Bir Hadis-i Şeriflerinde mealen şöyle buyuruyor: "Bir kimsenin kız çocuğu olur da, o çocuğu diri olarak toprağa gömmez (veya sü'i kasdle öldürülmez) hakâret ve ihânet etmezse ve oğlan çocuğunu ona tercih, etmezse, Allah-ü Tealâ o kimseyi Cennet'e katar." (Ebu Davut) Bu hadis-i Şerif de, erkekle kadının insanlık ve şeref bakımından aynı mertebede olduğunu beyan etmektedir.Bütün insanlar, yaradılış ve zahiri görünüş itibariyle güzel sûrette ve müşterek vasıflara sahip olarak yaratılmışlardır. Fakat Ahsenitakvirri üzere yaratılan insan, ancak yaradana inanıp ve emirlerine boyun eğmekle faziletli ve üstün varlıkdır. |
Mustafa Uysal