Anadolu Selçuklulari Mogol tahakkümü altinda iken Memlûklüler zaman zaman Anadolu içlerine müdahale etmis ve son olarak Elbistan'da Mogollar'a agir bir darbe indirmisti. Mogollar bunun intikamini almak için seferber oldu ve taraflar 14 Receb 680 (29 Ekim 1281) tarihinde Hama-Humus arasinda savasa girdiler. Her iki tarafin da agir kayiplar verdigi savas Memlûkler'in zaferiyle sonuçlanmis ve Sultan Kalavun Suriye'de büyük bir kahraman olarak karsilanmistir.
Abaka Han kumandanlarina bu maglûbiyet dolayisiyla çok öfkelendi ve ertesi yil bunun intikamini almak üzere bizzat sefere çikacagini söyledi. Ancak onun 20 Zilhicce 680 (1 Nisan 1282) ölümüyle müslüman halk büyük bir felâketten kurtulmus oldu. Abaka Han'in yerine kardesi Teküder Ilhan ilân edildi (4 Muharrem 681/14 Nisan 1282). Müslüman olan ve Ahmed adini alan Teküder devlete Islâmî bir hüviyet kazandirmak istiyordu.
Memlûklerle de yeni bir siyaset takip ederek dostluk tesis etmekten yana idi. Bu münasebetle Seyh Abdurrahman, Sivas kadisi Kutbeddin Sirazi, Artuklu veziri Semseddin Muhammed gibi meshur simalardan olusan bir sefaret heyetini bir mektupla Sultan Kalavun'a gönderdi.
Ahmet Teküder mektubunda küçük yastan beri Allah'a inandigini, müslüman olarak selamet yolunu seçtigini ve büyük kurultayda ittifakla han seçildigini, Islâmiyeti yüceltmek ve müslümanlara hizmet etmek, müslümanlar arasinda kan dökülmesine mani olmak istedigini söylüyor ve artik iki devlet arasinda dostluk kurulmasi gerektigine isaret ediyordu (15 Cemaziyelevvel 681/21 Agustos 1282).
Memlûk sultani Kalavun Ahmed Teküder'in bu mektubuna gayet nazikâne bir üslup ile cevap vermis, fakat özellikle Kongurtay'in Anadolu'da kan dökmeye ve zulüm yapmaya devam ettigini bahane ederek barisa yanasmamistir.
Böyle bir imkânin degerlendirilememis olmasi hiç süphesiz müslümanlar için büyük bir talihsizlik olmustur. Ahmed Teküder'in müslümanlarla iyi iliskiler kurmaya çalismasi Argun ile Kongurtay'in ve diger kumandanlarin ona karsi bir ittifak olusturmalarina sebep oldu. Bu ittifak sonucu Ahmed Teküder hem tahtini hem de hayatini kaybetti(1284). Böylece Mogollar da ilk defa taht kavgasi sonunda saltanat degisikligi oldu. Bu mücadeleler sirasinda sultan Kalavun da Malatya, Harput ve Çukurova'ya kuvvetler sevketti.
II. GIYASEDDIN KEYHÜSREV'IN ÖLÜMÜ
Çocuk yasta Selçuklu tahtina çikan III. Giyaseddin Keyhüsrev'in saltanati Hatiroglu ile Karamanogullari'nin çikardigi isyanlar, Memlûk sultani Baybars'in ve Abaka Han'in Anadolu'yu istilâsi gibi önemli olaylarla geçti. Ayrica Siyavus'un çikardigi karisikliklar da bu devrin dikkati çeken olaylarindan biridir. Sultan II. Izzeddin Keykâvus Kirim'da iken ogullarindan Giyaseddin Mesud, Rükneddin Kiliç Arslan, Rükneddin Geyûmers, Alaeddin Siyavus (bazi kaynaklarda düzmece oldugu söyleniyor) ve Ferâmürz de yaninda bulunuyordu. II. Izzeddin Keykâvus'un Istanbul'da hristiyanlastirilan ve Bizans kaynaklarinda Melik Konstantin adiyla zikredilen bir oglu daha vardi.
II. Izzeddin Keykâvus'un 679 (1280) yilinda ölümü üzerine veliahd tayin ettigi oglu Mesud gemilerle Sinop'a gelmis ve Selçuklu tahtina geçmis olan Geyûmers de ona tabi olmustur.
Abaka Han Erzincan, Erzurum ve Sivas'i Sultan Mesud'a tahsis ederek hükümdarligini onayladi. Abaka Han'in ölümü üzerine Ahmed Teküder Selçuklu topraklarini III. Giyaseddin Keyhüsrev ile Mesud arasinda taksim etti. Bu sirada Ilhanli tahtinda degisiklik oldu ve Argun Han tahta geçti. Tebriz'de bekleyen Mesud'u Selçuklu sultani olarak tayin etti.
Anadolu'ya dönen Mesud önce Kayseri'de 1284 Subat baslarinda da Konya'da merasimle tahta çikti. Emirler ve devletin ileri gelenleri huzura çikip biat ettiler. Argun Han, Ahmed Teküder ile isbirligi yaptigi gerekçesiyle III. Giyaseddin Keyhüsrev'i tahtindan indirip Erzincan'a (veya Erzurum'a) sürgün etti ve görevlendirdigi adamlar vasitasiyla da öldürttü (Zilhicce 682/Subat Mart 1284).
Onun sikintilar içinde geçen hükümdarlik döneminde büyük mimarî eserler insa edilmistir. Bunlar arasinda Sivas'taki Gökmedrese, Çifte Minareli Medrese ve Bürüciye medreseleri sayilabilir.
II. GIYASEDDIN MESUD'UN BIRINCI HÜKÜMDARLIGI (1284-1296)
II. Giyaseddin Mesûd'un tahta çikisi Konya'da büyük bir sevinç yaratti. Fakat gerçekte Sultan Mesud da kendinden önceki sultanlar gibi Mogol tahakkümü karsisinda gölgeden ibaret kalmistir. Vezir Sahib Ata ile beylerbeyi Izzeddin Muhammed ve Mogollarin siyasetlerine ters düsmeyecek sekilde hareket etmislerdir.
Argun Han 1286'da kardesi Geyhatu'yu 20.000 kisilik bir orduyla Türkmenleri cezalandirmak ve bölgeden uzaklastirmak üzere Anadolu'ya gönderdi. Halk korkusundan magaralara saklandi. Ancak Sahib Ata'nin Mogollar'a para temin etmesi ve Geyhatu'nun da merhametli davranmasi sebebiyle halk bir felâkete maruz kalmadi.
Mogol kumandani hatun ve askerlerinin Aksaray'da yaptiklari alisverisler esnafa oldukça çok para kazandirdi. Geyhatu Konya'ya hareket edince elçi gönderip karsilanmasini istemis, ancak elçinin öldürülmesi üzerine öfkeyle Konya üzerine yürümüstü. Sultan Veled kendisini karsilayarak teskin etmis ve halkin affedilmesini saglamistir. Konya'nin ileri gelenleri Geyhatu'ya hediyeler takdim ederek gönlünü aldilar.
III. Giyaseddin Keyhüsrev'in annesi Argun Han'a müracaat ederek ülkenin onun iki oglu ile Mesud arasinda taksim edilmesini istedi. Sahib Ata bu tehlikeli tesebbüsü önlemeye çalisti ise de basarili olamadi. Türkmenler III. Giyaseddin Keyhüsrev'in ogullarini tahta çikarmak için Mogollar'a karsi ayaklandilar ve 8 Rebiülevvel 684 (14 Mayis 1285) tarihinde onlari tahta çikardilar.
Ancak yaklasik bir ay kadar sonra Sahib Ata'ya bagli kumandanlardan Emir Has Balaban Konya'ya gelince III. Giyaseddin'in annesi sehri terketti. Sultan Mesud, III. Giyaseddin Keyhüsrev'in annesini ve iki oglunu yakalatip Argun Han'a gönderdi (684/1285). Yapilan yargilama sonunda çocuklarin III. Giyaseddin'in evlâdi olmadiklarina karar verilmis ve baslari kesilerek Türkmenlere gönderilmistir.
Sultan Mesud 1286 Nisaninda Germiyanli Türkmenlerine karsi harekete geçti. Öncü birliklerin basinda Napsi Noyan bulunuyordu. Germiyanlilar 7 Ramazan 685 (27 Ekim 1286) tarihinde Selçuklu kuvvetleri üzerine bir baskin düzenlediler ve agir kayiplar verdirdiler. Fakat daha sonra Selçuklular toparlaninca ganimetleri birakip kaçtilar. Sultan Mesud ile Geyhatu Afyonkarahisar yakinlarindaki savasta da Germiyanli Emir Bozkus'u maglup ettikten sonra Konya'ya döndüler.
Sultan II. Mesud bir süre sonra Karamanogullari'na karsi sefere çikti. 9 Zilhicce 686 (15 Ocak 1288) tarihinde Larende'yi ve bütün Karaman topraklarini tahrip etmeye basladi. Mogol-Selçuklu müsterek kuvvetlerine karsi koyamayan Karamanogullariyla Esrefogullari Sultan Mesud'dan özür dileyip baglilik arzettiler.
Mogollarin artan vergi isteklerini biraz hafifletmek amaciyla Argun Han'in huzuruna çikmak üzere Tebriz'e giden vezir Sahib Ata dönüste hastalandi ve 25 Sevval 687 (22 Kasim 1288)'de Aksehir'in Nadir köyünde öldü. Cenazesi Konya'ya götürülüp topraga verildi. Selçuklu devletine 40 yil hizmet eden ve pek çok hayir eseri yaptiran Sahib Ata Anadolu Selçuklulari'nin tarihinde müstesna bir mevki isgal eder.
Geyatu'nun Ilhanli tahtina çikmasi dolayisiyla Anadolu'dan ayrilmasi ülkede büyük bir bosluk yaratti. Bu iktidar boslugundan yararlanan Karamanogullari Konya üzerine yürüdüler ve sehri kusattilar. Ahiler onlara karsi savunma tedbirleri aldilar. Bu sirada Sultan Mesud'un Kayseri'den Mogol askerleriyle birlikte yaklasmakta oldugunu haber alarak geri çekildilerse de sonra haberin asilsiz oldugunu ögrenip tekrar muhasaraya basladilar. Karamanogullari Selçuklularla Obrucuk mevkiinde savasa girdiler.
Fakat Geyhatu'nun geldigini ögrenince geri çekildiler. Sultan Mesûd Geyhatu'yu Kayseri'de karsiladi. Süratle Karamanlilar üzerine yürüyen Geyhatu çok sayida Türkmeni öldürttü ve Larende atese verildi. Bazi Türkmenler sarp yerlere çekilerek kurtuldular. Karamanogullari sindirildikten sonra Esrefogullari'na karsi harekete geçildi ve onlar da ayni sekilde perisan edildi. Geyhatu 7000 Türkmen esiriyle ve bol miktarda ganimetle Konya'ya döndü.
Kaynak: Osmanli tarihi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder