1648 İngiliz Devrimi bir yönüyle gittikçe gelişen ve zenginleşen orta sınıf (burjuvazi) ile saray ve aristokrat sınıfı arasındaki siyasal güç mücadelesinin bir sonucu olsa da, ideolojik temelini din öğesi oluşturmuştur. Birçok yazar, bu nedenle 1648 Devrimi’ni “püriten devrim” diye adlandırmaktadır. Kralın değişik eğilimler taşıyan düşmanlarının birleştikleri tek nokta, Anglikan Kilisesi’ne karşı olmalarıdır.
16. yüzyıla gelindiğinde topluma egemen olmaya başlayan kapitalist ilişkiler nedeniyle İngiltere’de feodal düzen çökmek üzereydi. Denizaşırı sömürgelerin yağmalanmasıyla başlayan süreç bütün Avrupa gibi İngiltere’de de olağanüstü bir servet birikimi ve burjuva sınıfının güçlenmesini sağlamıştı. Burjuvalar karşısında iktisadi olarak sürekli gerileyen, ancak hâlâ yasal ve toplumsal ayrıcalıkları tekelinde bulunduran ve bu ayrıcalıkları kıskançlıkla korumak isteyen feodal aristokrasi ile gelişen burjuvazi arasında bir denge sağlamak artık olanaksızdı. Feodal hiyerarşi içinde “eşitler arasında birinci” olan Kral’ın çevresinde aristokrasinin toplanmasının nedeni buydu.