Tanrılara önce “bilen özne” yetisi yüklenmişti. Sonra, ilerde “her şeyi
bilen” oldukları ileri sürülecekti. En sonunda, insanların “bilen özne”
olma nitelikleri ellerinden alınıp tanrılara sunulduğu için, insanlar
bilen öznelikten bilmeyen kulluğa düşürülünce, her şeyi bilen sanal
öznelerin, gerçek insan öznelerin üstüne çıkarılıp (onları yaratan ve
yönetenler sayılarak) “aşkınözneleştirme” düşünsel/inançsal işlemi
tanrıların kafada yaratılmasıyla tamamlandı.
Haydi biraz siyaset felsefesi yapalım. Siyaset yapmak ne kadar iyidir bilemem ama siyasetin felsefesi hiç fena değil. Hafta sonu kitapçıda gözüme bir kitap takıldı ve hemen aldım: Etienne de La Boetie’nin “Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev”. Aslında, üniversite yıllarında okumuştum bu kitabı. Ancak çok iyi okumamışım, onu anladım bu kez. Son yıllarda beni en çok doyuran kitaplardan birisi oldu. Kitap bittiğinde gerçekten güzel bir yemek ziyafetinden kalkmış ancak epeyce yorgun hissettim kendimi.