Tarih boyunca dünyayı merak eden insan yaşadığı coğrafyadan başlayarak diğer çoğrafyaları da içine alan çizimler yapmıştır. İnsanoğlu dünyayı keşfettikçe gördüğü yerleri daha sistematik şekilde görselleştirme gereği duymuştur. Bu ihtiyaç temelinden ortaya çıkan haritalar günümüz dünyasında bir sürü kullanım alanıyla vazgeçilmezdir. Haritalar hazırlanırken çeşitli çizim yöntemleri kullanılır. Sınavlarda karşımıza çıkabilecek harita bilgisi sorularına rahatlıkla çözmek için bu konuda yeteri kadar bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. Şimdi öncelikle harita çizim yöntemlerini inceleyerek başlayalım.
Harita Çizim Yöntemleri
a) İzohips (Eş Yükselti Eğrisi) Yöntemi
Deniz seviyesine göre aynı yükseltide bulunan noktaların birleştirilmesi ile oluşan eğrilerin kullanılndığı yöntemdir. Eğrilerin sıklığı bize yüzey şekilleri hakkında fikir verir. Bu eğrileri yükseklik değil de derinlik için kullanırsak bunlara da izobat (eş derinlik) eğrileri denir. Kıyı çizgisi izohips ile izobat eğrilerinin kesişme noktalarıdır. Yükselti ve derinlik deniz seviyesi standart alınarak hesaplandığı için kıyı çizgisi 0 yükselti değerine sahiptir diyebiliriz. İzohips yöntemi harita çizim yöntemleri arasında en çok kullanılandır ve sınavlarda gelen harita bilgisi sorularının çok önemli bir bölümü izohipslerden gelmektedir.
b) Kabartma Yöntemi
Bu yöntemle hazırlanan haritalarda yükseltiler belli oranda küçültülür ve yer şekilleri kabartılarak gösterilir. Bu haritalar yer şekillerinin üç boyutlu ve gerçekci bir şekilde gösterilmesini sağlar. Ancak haritalar sıradan düz bir kağıda çizilememekle beraber hazırlanması ve taşınması zor olduğundan kullanım alanı kısıtlıdır.
c) Renklendirme Yöntemi
Fiziki haritalarda kullanılır. Bu yöntemle hazırlanan haritalar oldukça renklidir. Her renk belli bir yükseklik aralığını ifade eder böylece harita yükselti ile ilgili bize doğrudan bilgi verir. Bu haritalarda mavi renk okyanus ve denizleri ifade eder. Mavi renk koyulaştıkça derinlik artar. 0-200 metre arasını yeşil, 200-500 metre arası açık yeşil, 500-1000 metre arası sarı, 1000-2000 metre arası kahverengi, 2000 metreden daha yüksek yerler ise koyu kahverengi ile ifade edilir.
d) Tarama Yöntemi
Bu yöntemle eğimin fazla olduğu yerlerde çizgiler sık, kalın ve kısadır. Eğimin azaldığı yerlerde ize çizgiler uzun, ince ve seyrektir. Düz yerler boş bırakılır. Tarama yöntemiyl e çizilen haritalar yüzey şekilleri hakkında genel bir fikir verir.
Kullanım Amaçlarına Göre Haritalar
Her haritanın hazırlanış amacı farklıdır. Değişik özellikler dikkate alınarak hazırlanan haritalar kullanım amaçları açısından farklı isimler alır. Örneğin iklim haritası, toprak haritası, maden haritası, fiziki haritalar, beşeri haritalar vb. Fiziki haritalar yer şekillerini incelerken beşeri haritalar insanı ve ekonomik faaliyetlerini inceler.
Projeksiyon Tipleri
Dünya yüzeyi gerçeğe uygun bir şekilde küre üzerine aktaralabilir. Ancak düzlem üzerine aktarılırken Dünya'nın şeklinden kaynaklanan hatalar ortaya çıkacaktır. Çünkü yuvarlak olan bir cismi, bozulma olmadan veya özelliklerini yitirmeden düzleme aktarmak oldukça güçtür. Bu nedenle haritalar oluşturulurken bozulmanın en aza indirilmesi için çeşitli projeksiyon yöntemleri kullanılır.
a. Silindirik Projeksiyon
Bir kürenin çevresine silindir oluşturacak şekilde kağıt sarılır. Kağıt üzerine yerşekilleri aktarıldıktan sonra açılır. Bu yöntemde Ekvator ve çevresi gerçeğe daha yakın gösterilirken kutuplara doğru bozulma artar. Bu yöntem daha çok deniz ve hava ulaşımında yararlanılan haritaların hazırlanmasında kullanılır
b) Konik Prejeksiyon
Kürenin çevresine koni şeklinde bir kağıt sarılmasıyla oluşturulur. Bu yöntemle hazırlanan haritalarda şekiller bozulur ama alanlar korunur. Orta enlemler ve çevresindeki bölgelerin çiziminde kullanılır
c) Düzlem Projeksiyon
Bir düzlemin kutup noktasına teğet olarak geçirilmesiyle oluşturulan bu çizimde açılar korunurken şekil ve alanlarda bozulmalar meydana gelir. Bu yöntem daha çok dar alanların ve büyük ölçekli haritaların çiziminde kullanılır.
d) Silindirik Projeksiyon
Bir kürenin çevresine silindir şeklinde bir kağıt sarılmasıyla oluşturulur. Ekvator'dan kutuplara gidildikçe alan bozulmaları görülür ve şekiller büyür. Örneğin Grönland Afrika kıtasından büyük görünebilir.