Kur’ân-ı Kerîm, hâdiselerin özüne dikkat çeker. Zaman ve mekân unsurlarına ve onların isimlerine umûmiyetle fazla önem vermez. Zîrâ hâdiselerin ibret gâyesine hizmet etmeyen ayrıntılarına girmek, mes’eleyi teferruâta boğar ve kıssadan çıkacak hisseyi matlaştırarak onu anlaşılması güç bir hâle getirir.
Kur’ân kıssalarında göze çarpan diğer bir husûsiyet de şudur:
NAKLEDİLME SEBEBİNE GÖRE KISIM KISIM ELE ALIR
Kur’ân-ı Kerîm, kıssayı hangi sebeple naklediyorsa, onun sâdece maksadı ihtivâ eden kısmını ele alır. O, kıssanın dînî gâyeyi ifâde etmesine ehemmiyet verdiğinden, hâdiseyi, târih sırası gözetmeksizin başından, ortasından veya sonundan anlatır. Muhâtabı, kıssadaki vak’alar içine dalıp gitmeye bırakmaz; aralara gönül iklîmini yeşertecek dînî irşâd ve tevcîhler serpiştirir.
KU'RÂN-I KERİM KISSALARI SÜRÜKLEYİCİ BİR GİRİZGÂH İLE BAŞLAR