100 Yaşına Kadar Yaşayabilecek Misiniz?
New York - Kişinin 100 yaşına kadar yaşayıp yaşayamayacağı, "gen testi'yle öngörülebilecek. Boston Üniversitesi'nden biliminsanlarının geliştirdiği bilgisayar programı, bir kişinin 100 yaşına kadar yaşayıp yaşayamayacağını gösterebiliyor.
Paola Sebastiani ve ekibi, 90 yaşın üzerinde ve altında olan iki binden fazla kişinin gen haritasını inceledi, bu kişilerin yaklaşık 70 geninde 150 değişim tespit etti. 150 gen değişimi göz önüne alınarak geliştirilen bilgisayar programı, kişinin 100 yaşına kadar yaşayıp yaşayamayacağını öngörüyor, ancak testin güvenilirliği
ATOM ve YAPISI
Bu ders notumuzda bilgievlerim.blogspot.com olarak size atom ve yapısı ile ilgili geniş bir konu anlatımını bir araya getirdik.
Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir.
Atom Numarası
Bir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar (+) yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü şeklinde ifade edilebilir.
eşitliği yazılabilir.
Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.
İYON
(+) veya (–) yüklü ya da gruplarına iyon denir.
- elektron verirse (+) yüklü iyon oluşur ve katyon olarak isimlendirilir.
- elektron alırsa (–) yüklü iyon oluşur ve anyon olarak isimlendirilir.
Bir X atomu için;
gösterilir.
Buradan nötron sayısı, elektron sayısı bulunabilir.
İZOTOP
numaraları aynı kütle numaraları farklı olan atomlara izotop atomlar denir.
birbirinin izotopudur.
- İzotop atomların kimyasal özellikleri aynıdır. Fiziksel özellikleri farklıdır.
- İzotop iyonların elektron sayıları farklı ise kimyasal özellikleri de farklıdır.
ALLOTROP
Kimyasal özellikleri aynı (aynı dan oluşmuş), fiziksel özellikleri (renk, kaynama noktası, erime noktası, uzaydaki dizilişleri v.s.) farklı olan maddelere allotrop maddeler denir.
Elmas, grafit, amorf karbon, üç madde de yapısında yalnızca karbon (C) u içerir. Fakat uzaydaki dizilişleri ve bağların sağlamlığı farklı olan maddelerdir.
O2 gazı ve O3 (Ozon) gazı birbirlerinin allotropudur. Allotrop için bilinmesi gereken en önemli özellik ise;
Allotrop maddeler bir başka madde ile reaksiyona girdiklerinde aynı cins ürünler oluşur.
2Ca + O2 ® 2CaO
3Ca + 2/3 O3 ® 2CaO gibi.
Modern Teorisi
- Elektron dalga özelliği göstermektedir.
- Atomdaki elektronun aynı anda yeri ve hızı bilinemez.
- Elektronların bulunma ihtimalinin fazla olduğu küre katmanları vardır ve bu katmanlara orbital denir.
ELEKTRONLARIN DİZİLİŞİ
Pauli Prensibi
- Elektronlar yörüngelere yerleştirilirken ;
- 2n2 formülüne uyarlar.
(n : yörünge sayısı, 1,2,3 ………. gibi tamsayılar)
- Son yörüngede maksimum 8 elektron bulunur.
Buna göre, her yörüngedeki elektron sayısı :
1. yörünge : 2.12 = 2 elektron
2. yörünge : 2.22 = 8 elektron
3. yörünge : 2.32 = 18 elektron
4. yörünge : 2.42 = 32 elektron alır.
Elektronik konfigürasyon
Bir atomun elektronlarının hangi yörüngede olduğu ve orbitallerinin cinsinin belirtildiği yazma düzenine Elektronik konfigürasyon denir.
n : Baş kuant sayısı olup 1, 2, 3, … gibi tam sayılardır. Elektronun hangi yörüngede olduğunu belirtir.
l : Yan kuant sayısı olup, orbital adı olarak bilinir, s, p, d, f gibi harflerle anılır.
Elektronlar önce düşük potansiyel enerjili orbitallere yerleşirler. Dört değişik enerji düzeyi vardır.
s : Enerji seviyesi en düşük orbitaldir. 2 elektron alabilir.
p : s orbitalinden sonra elektronlar p orbitallerine yerleşir. px , py , pz olmak üzere 3 tanedir. p orbitalleri toplam 6 elektron alabilir.
d : 10 elektron alır ve toplam 5 tanedir. p orbitallerinden sonra elektronlar d orbitallerine yerleşirler.
f : f orbitalleri toplam 14 elektron alır ve 7 tanedir. Enerji düzeyi en yüksek olan orbitaldır.
Yörünge Sayısı (n) |
Yörüngedeki orbital sayısı(n2) |
Yörüngedeki elektron sayısı (2n2) |
1………. |
1 (1 tane s) |
2 |
2. ……… |
4 (1 tane s, 3 tane p) |
8 |
3. ……… |
9 (1 tane s, 3 tane p, 5 tane d) |
18 |
4. ……… |
16 (1 tane s,3 tane p, 5 tane d,
7 tane f) |
32 |
Bir atomun elektronları yörüngelere yerleştirilirken okların sırası takip edilir. Bunlar bu sıra ile yazılırsa aşağıdaki gibi olur.
1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 4s2 3d10 4p6 5s2 4d10 5p6
Periyot : Dizilişi yapılan elementin en son yazılan s orbitalinin başındaki sayıya periyot denir.
Grup : Son yörünge orbitalleri s ve p ile bitiyorsa A grubu, d ve f ile bitiyorsa B grubu elementidir.
- A grupları son yörüngelerindeki s ve p orbitallerindeki elektronların toplamıyla bulunur.
X: 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 dizilişine göre atom 3. periyot, 8A grubundandır.
Kimya Bilimi Ders Notu
Bu ders notumuzda Kimya Bilimi ünitesine ait; Simyadan Kimyaya, Kimyanın Uğraş Alanlar, Kimyanın Sembolik Dili, Kimyada İş Sağlığı ve Güvenliği başlıklarını ve Kimya Bilimine ait etkinlik bölümünü bulabilirsiniz. İyi Dersler.
A) Kimya Bilimi
1)İnsanların İlk Zamanlarda Madde İle Etkileşimleri
İnsanlar ilk zamanlarda deneme yanılma yöntemleriyle hayatta kalmıştır.Kimi madde zararlı kimi madde yararlı,insanlar ilk o zamanlarda madde ile etkileşim gerçekleşmiştir.Örneğin civanın zararlı olduğunu bilmeyen krallar civa havuzları yaptırmışlardır.Çünkü civanın yoğunluğu fazla olduğu için dibe batmaz.Bunun sonucunda krallar ölerek civanın zararlı olduğu öğrenilmiştir.
2)Simya
Deneme yanılma yöntemiyle yapılan bir çalışma’dır.Bilgi birikimi yapılmaz.Teorik bir düzeye dayanmaz.Bilim dalı değildir.Hedefleri ise metallerin altın veya gümüşe çevrilmesi, ölümsüzlük iksiri yaratılması ve insan hayatının dönüştürülmesidir.Ünlü simyacılara örnek olarak Robert Boyle,Ebu Musa Cabir Bin Hayan,Isaac Newton…
3)Maddenin Yapısı Hakkındaki İlk Düşünceler
Maddenin yapısı hakkındaki ilk düşünceler madde ateş,toprak,su ya da hava’dan oluştuğu yönündeydi.Bu bilgiler sonradan değiştirilerek katı,sıvı,gaz ve plazma olarak ayrılmıştır.
4)Yanma Olayının Açıklanması ve Modern Kimya Bilimin Ortaya Çıkması
Yanma olayı yüksek sıcaklıkta meydana gelir.Oksijen ve yanıcı madde yeterli miktarda ve yeterli sıcaklıkta bir araya gelirse yanma olayı oluşur.Modern kimya biliminin ortaya çıkması ise yanma olayının bulunmasıyla oluşturulmuştur.
5)Hayatımızda Kimya
Hayatımızda kimya 4 ana bölümde görülür.Bunlar;
-Temizlik malzemeleri
-Yaygın malzemeler
-Fotosentez ve solunum
-Çevre kimyası’dır.
Temizlik Malzemeleri:Sabun,deterjan,çamaşır suyu,çamaşır sodası.
Yaygın Malzemeler:Sönmemiş kireç ve sönmüş kireç,porselen ve seramik,cam ve bileşenleri, boyalar ve bileşenleri,alaşımlar.
Fotosentez Ve Solunum:Yapısında kloroplast bulunduran bitkilerin ışık enerjisiyle, karbondioksit’i ve suyu besine çevirmesine fotosentez denir.Canlının hayatta kalmak için dışarıdan aldığı oksijen’i almasına ve içeride oluşan karbondioksit’i verme olayına solunum denir.
Çevre Kimyası:Taş küre,hava küre ve su küredeki canlıların özelliklerini adaptasyonlarını inceler.
B)Elementler ve Bileşikler
1)Kimyanın Sembolik Dilinin Tarihsel Gelişimi
Semboller çok önemlidir. Hayatımızda çoğu yerde karşımıza çıkar.Örnek verecek olursak matematikteki toplama,çıkarma,çarpma veya bölme işlemi birer semboldür.Semboller bize birşey anlatırcasına gibidir.Toplama yaparken artı(+) işareti bize birleştirmeyi anlatır.Bu yüzden önemli olduğu için kimyada’da semboller kullanılmıştır.Kullanım şekli ise maddeleri çizdikleri sembollerle adlandırmaları’dır.Bilinen en eski semboller Eski Çin ve Eski Mısır’da kullanılmış.Daha sonralarda gelişerek bugünkü hale gelmiştir.
2)Elementler ve Element Sembolleri
A)Elementler
Element aynı cins atomlar’dan oluşur.Atom ise element’leri oluşturan küçük yapı birimidir.Kendine göre bazı kimyasal ve fiziksel özellikleri vardır. Yapısında sadece tek cins atom bulundurur.Atom’lar mikroskopla görülmeyecek kadar küçüktür.Elementler tek cins atomdan oluşsa bile kendi içinde yinede ayrılıyor.Bunlar:
-Monoatomik(Tek Atomlu)Elementler
-Diatomik(İki Atomlu)Elementler
-Poliatomik(Çok Atomlu)Elementler’dir.
a)Monoatomik Elementler
Tek atomlu elementlerdir.Örneğin altın doğada tek atom şeklindedir.
b)Diatomik Elementler
İki atomdan meydana gelen atomlardır. Örneğin azot,oksijen, klor gibi
elementlerdir.
c)Poliatomik Elementler
Üç ya da daha fazla atomdan oluşan elementlerdir.En güzel örnek olarak ozon ve kükürt’ü verebiliriz.
B)Element Sembolleri
Elementlerin birbirinden ayırt edilebilmesi için farklı sembollerle ayrılması gereklidir.
3)Elementlerden Bileşiğe
Birbirinden farklı element atomlarının bir araya gelmesi sonucu oluşan maddeye bileşik denir.
-Sodyum+KloràSodyum klorür
-Gümüş+BromàGümüş bromür
-Hidrojen+OksijenàSu
-Sodyum+KarbonatàSoda
-Fosfor+OksijenàFosfat
-Hidrojen+KloràTuz ruhu
4)İkili Bileşiklerin Basit Adlandırma Kuralları
Bileşikleri adlandırırken Latince sayıları kullanırız.
Örneğin;Karbon(C)+Oksijen(O) Bu bileşen karbon oksit bileşiğidir. Fakat okunurken ve yazılırken ikinci atomun kaç tane olduğu belirtilir. Karbon monoksit oluşur.Eğer O2 olsaydı karbon dioksit olurdu.
5)Laboratuvarlarda Uyulması Gereken Güvenlik Kurallar
Bazı bileşikler zararlı olabiliyor.Bu bileşikler laboratuvar ortamlarında inceleniyor.Bu yüzden de bazı güvenlik sembolleri vardır.Aşağıdaki tablo örnek’tir.
ETKİNLİK BÖLÜMÜ
Sorular
1)Simyada hangi yöntem kullanılmaktadır?
Cevap:deneme yanılma
2)Madde yapısındaki ilk düşünceler nelerdir?
Cevap:Ateş su toprak hava
3)Hayatımızda kimya kaç ana bölmede gerçekleşir?
Cevap:4 ana bölümde gerçekleşir.
4)Fotosentez nasıl oluşur?
Cevap:Yapısında kloroplast bulunduran bitkilerin ışık enerjisiyle, karbondioksit’i ve suyu besin’e çevirmesine fotosentez denir.
5)Monoatomik element nedir?Örnek veriniz.
Cevap:Tek atomlu element’tir.Altın örnek olarak verilebilir.
6)Hidrojen+Oksijen bileşiğinin adını yazınız.
Cevap:Su
İnsanların yaratılışında, birbirlerine karşı
muhabbet ve cazibeleri çeşitli olması hasebiyle ve rûhan ülfet etmek hilkâtının
da varlığı ile baba ve annelerin evlatlarına meyilleri, erkeğin kadına ve
kadının da erkeğe meyli tabiîdir. ' Fakat, kadınların yaradılışında, ciltlerinin inceliği ve
bedenlerinin yumuşaklığı gibi sebeplerle bir nevi mıknatıslık câzibesi vardır.
Onun için erkeklerin kadınlara olan meyli ve alâkası hem nefsinin arzusu olan
cima zevkinin bulunması ve hemde yaratılıştan kadınlarda ki mıknatıslık
cazibesindendir. Kadınla erkeğin birbirlerine karşı olan câzibelerinin
sebeplerinden birisi de, Kimyada geçen eksi (-) Kutup artı (-f-) kutbu
çekmesiyle ilgili şu kanunla îzâh edebiliriz: "Zıd kutuplar birbirini çeker, aynı kutuplar birbirini
iter." "Kezâ,
Benzinle ateş birbirine yaklaştırıldığında yangın meydana
gelir" Yâni
kadın erkeğin cinsiyet ve şehvet itibariyle zıddı olduğundan kadın erkeği ve
erkek kadını ve meylini, mehabetini çeker. Erkekler ve kadınlar ise, kendi
cinslerinden olanlarâ karşı çekiciliği olmaz. Fakat her cins yine kendi cinsiyle
alâkasını bırakmaz. Şehvani alaka değil insâni alâka devam
eder. "Ateş
ile barut bir arada olmaz. Zira yangın çıkar." "Kurt ile koyun bir arada yaşamaz." Bu cümlelerin her biri, insan hayatında görülen ilâhi
hilkatin tecellisidir. Binaenaleyh yabancı kadınla erkeğin birbirine karşı olan
nefsanî ve cinsi temayülü çok câzip ve tehlikeli durumlar meydana
getirebilir. Bu
gerçekler karşısında "vay efendim benim âhiret kardeşim, okul arkadaşım, vazife
arkadaşım, ahbap ve arkadaşımın hanımı, benim kalbim temizdir, kötülük aklımdan
geçmez. 20. asrın modası ve medeniyet icabı, Protokol îcabı vesaire ." ile bir
erkeğe, yabancı kadınların elini eline, yüzünü yüzüne, bedenini bedenine
dokundurması hiç bir sûretle caiz ve helal olamaz. Hiç kurt, eline avı geçince onu bırakır mı ve ateşle barut
beraber olunca yanmaz mı? Erkek
ve kadının, her çeşit imkanlarla ve azalarla cinsi arzûsunu temin etme ve
giderme temayülü ve vücûdunun en ücra yerlerinde dahi mevcuttur. Bu nefsanî zevk
ve câzibeler ilerde bahsedilecektir. Kadınların, bedeniyle, sesiyle, yürüyüşüyle, hülasa her şeyi
ile erkeklerin meylini ve cazibesini celbettiklerini beyan eden şer'i
delillerden bir kaç tanesi şöyledir: "(Ey Peygamberin hanımları, dolayısıyla ey müslüman
kadınları!), Eğer (Allah (C.C.)'dan korkuyorsanız. (Size yabancı olan erkeklere)
yumuşak söylemeyin, sonra kalbinde hastalık (Nifak ve fâcirlik) bulunanlar
tamaha (arzu ve iştiyaka) düşerler, sözü mâruf şekilde (ve ağır başlı) söyleyin
" (Ahzab Suresi, 39) Hz.
Peygamber (S.A.V.) efendimiz mealen şöyle buyuruyor: Muhakkak kadın, karşıdan geldiği vakit şeytan suretinde
(erkeği kendisine çekecek şekilde) gelir, arkasına dönmüş şekilde gittiği
vakitte şeytan suretinde gider. Binaenaleyh bir kadını görünce nefsiniz
uyanırsa, hemen âilenize gelin. Zira o gördüğünüz kadında olanın aynısı sizin
hanımınızda da vardır." (Müslim) Yaratılış itibariyle kadınların erkekleri cazibe ile
çekmeleri ve erkeklerin rahatı, huzuru, iştiyakı ve cinsî arzuların giderilme
imkanları kadınlardan karşılandığından, kadınların beden ve derilerindeki hılkî
cazibe şöyle beyan ediliyor : "Size
nefislerinizden, kendilerine ısınmanız için, zevceler (Kadınlar) yaratmış
olması, aranızda bir sevgi ve esirgeme yapması da onun ( Allah'ın C. C. )
ayetlerindendir. şüphesiz bunda fikrini çalıştıracak . bir kavm (cemaat) için
elbette ibretler vardır." (Rum Suresi, 21) "Onlar (Kadınlar), sizin için, siz de onlar için birer ,
libassınız (Elbise ve örtüsünüz)" (Bakara Suresi, 187) Yukarıdaki ayeti celilelerden anlamış oluyoruz ki, kadınlar
erkeklerin insanî, cinsi ve şehevanî arzularını kârşılamada ve erkeklerde
kadınların arzu ve ihtiyaçlarını karşılamada yegane meyil ve ihtiyaç
merkezleridir. Binaenaleyh beşerî haz ve arzûnun tahakkuku için her iki
yaratık birbirine rûhen, cismen bağlıdırlar. Kitabımız olan Kur'an'ı Kerimden bir de erkeklerin kadınları
kendilerine celbedebileceklerini, vakî olmuş hakikatle izah
edelim. Hz.
Yusuf (A.S.) ile Zeliha hanımın arasında geçen kıssa Kur'an'ı Kerimde uzunca
beyan edilmektedir. Hz. Yusuf'un (A.S.) mübarek güzelliği Zeliha hanımın
kendisine musallat olması ve iftiraya kadar giden bir mesele haline
varmasıdır. Zeliha
hanımın, bu hareketini duyan Mısırlı diğer kadınlar da Zeliha hanımı itham
etmişlerdir. Zira Hz. Yûsuf (A.S.) köle ve hizmetçi idi. Hizmetçiye âşık olmuş
diye itham ediyorlardı. Bu
durumdan haberdar olan Zeliha hanım, kadınları dâvet etmişti ve Hz. Yusuf'u
(A.S.) onlara hizmet etmesi için yanlarına göndermişti. Kıssanın gerçek şeklini
Kur'an'ı Kerimden meâlen okuyalım: "Onun
(Yusuf A.S. mın) bulunduğu evde ki (Azizin evindeki kadın) onun nefsinden murat
almak istedi (Cima etmesini istedi), kapıları sımsıkı kapadı ve: sana
söylüyorum, beriye gel dedi. 0 (Yusuf A.S.) ise; Allah. (C.C.) a sığınırım
doğrusu o (azizi Mısır) benim efendimdir. O, bana güzel bir mevki vermiştir.
Hakîkat şudur ki, zâlimler asla felâh bulmaz, dedi. - O (Kadın), and olsun ona niyeti kurmuştu. Eğer Rabbinin
burhanını (Zinanın fenalığı hakkındaki ilâhi yasağı) görmemiş olsaydı (belki
Yusuf A.S.)'da onu kast etmiş gitmişti. İşte biz ondan fenalığı ve fuhşu
bertaraf edelim diye böyle (Burhan gönderdik), çünkü o, (Taat da) ihlasa
erdirilmiş kullarımızdandı. -
İkisi de (Yûsuf A.S. ve kadın) kapıya koştular. (Yûsuf A.S. kaçıp kurtulmak
için, öbürü de onu bırakmamak için koştular; O (Kadın) bunun (Yûsuf A.S. ın)
gömleğini arkasından boylu boyunca yırttı (ve bu suretle Yûsuf A.S. onun elinden
kurtuldu) kapının yanında (Kadının) efendisine rast geldiler. (Kadın) dedi ki;
Zevcene (Karına) kötülük etmek isteyenin cezası zindana atılmaktan, yahut elem
verici bir azaptan (Çok şiddetli bir dayaktan) başka ne
olabilir? (Yusuf
A.S.) O kendisi dedi, benim nefsimden murad almak istedi. Onun (Kadının)
yakınlarından bir şahit de şahadet etti ki, eğer gömleği önünden yırtıldıysa
(Kadın) doğru söylemiştir. Bu ise (Yusuf A.S.)
yalancılardandır. -
(Yok) Eğer gömleği arkadan yırtıldı ise, (Kadın) yalan söylemiştim. Bu (Yusuf
A.S.) ise, doğru söyleyicilerdendir. - Vaktaki (Zevci, Yûsuf A.S.'nın gömleğinin) arkadan
yırtılmış olduğunu gördü. Şüphesiz ki bu sizin (Siz kadınların) fendinizde
(hilenizden) dir çünkü sizin fendiniz büyüktür, dedi, - (Ey) Yusuf (A.S.) sen bundan (bu meseleyi söylemekten) vaz
geç. (Ey kadın) sende günahına istiğfar et. çünkü sen cidden günahkârlardan
oldun. -
Şehirde ki birkısım kadınlar; Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murad
almak istiyormuş. Sevgi, yüreğinin zarına işlemiş. Görüyoruz ki o, muhakkak
apaçık bir sapıklıktadır, dedi (ler). - Vaktaki (Zeliha hanım), gizliden gizliye (çünkü açıktan
söylemekten korkuyorlardı), Yaptıkları dedikoduları işitti. Kendilerine
(Dâvetçi) yolladı, onlar için rahatça yaslanacak bir yer (bir sofra) hazırladı.
Onlardan her birine (etleri, meyveleri kesmek için) birer bıçak verdi. (Yusuf
A.S.'a) çık karşılarına dedi; şimdi onlar bunu görünce kendisini (Yusuf A. 5.'ı)
büyük bir varlık olarak tanıdılar. -
(Hayranlıklarından) ellerini kestiler ve dediler; Allah (C.C.)'ı tenzih ederiz.
Bu, bir beşer değildir. Bu çok şerefli bir melekten başkası
değildir. -
(Kadın) dedi, işte beni kendisi hakkında ayıpladığınız şu gördüğünüz (Zât)'dır
Andederim, onun nefsinden ben arzu ettim de o, nâmuskârlık gösterip ( reddetti)
Yemin ederim, eğer o, kendisine emredeceğimi yapmazsa, herhalde zindana atılacak
ve her halde zillete uğrayanlardan olacaktır. - (Yusuf A.S.) dedi; Ey! Rabbim (C.C.) Zindan bana bunların
dâvet edegeldikleri şey (i irtikab etmek) den daha sevgilidir. Eğer sen bunların
tuzaklarını benden döndürmezsen (belki) onlara meyleder ve câhillerden
olurum. -
Bunun üzerine Rabbi, onun duasını kabul etti de, onların tuzaklarını kendisinden
savdı. çünkü o hakkıyla işitenin, her şeyi bilenin tâ kendisidir." (Yûsuf
Süresi, 23, 34) Yûsuf
süresinde geçen bu hükümleri tekrar tekrar okuduğumuz zaman, erkekle kadın
arasındaki câzibeli ve fitneci hâli anlamış oluruz. Kâdın olsun, erkek olsun insanların yaratılışında nefsâni ve
hayvani zevklerin ve her çeşit cinsî arzunun tahakkukunu sağlamak arzusu
vardır. Yukarıdaki uzun kıssadan anlıyoruz ki, mâsum ve mükerrem
olan Hz. Yûsuf (A.S.)'a kadın âşık oluyor, onun kendisine yaklaşması hususunu
temin edebilir miyim diye evvelâ nâzik sözlerle teklif ediyor, red cevabını
alınca bu sefer tehdit ve tecavüz yolunu seçerek Hz. Yûsuf (A.S.)'ın üzerine
atılıyor. Nihayet Hz. Yûsuf (A.S.) hakkın muhafazası ile nefsin tehlikesinden
kurtuluyor. Diğer
kadınların da aynı hale düşmeleri ve onlarında Zelîhanın haklı olduğunu kabul
edip aynı âkıbeti kendilerinde görmeleri de, ibret verici hallerdendir. Zira
kadını görüp eline temas imkânı geçenlerin şaşırıvermeleri görülen çirkin
hallerdendir. Kadının, erkeğe ve erkeğin kadına karşı karşılıklı alâka ve
câzibenin sebeplerini ilerde daha uzun izah edeceğimizden bu kadar açıklama ile
iktifa ediyoruz. İşte
bütün beşeri hallerin tezâhurundan anlıyoruz ki, erkeklerin kadınlara karşı arzu
ve iştiyakları olduğu gibi, kadınlarda da ayni halin olduğu yaratılış
kanunlarının icaplarındandır. Cinsi
arzunun tahakkuku ve yaşaması için, Hz. Allah (C.C.) âtamız olan ilk insan Adem
S.A.)'ı yaratmış ve onun vücudundan kendisine eş olârâk Hz. Havva'yı
yaratmıştır. İnsan neslinin çoğalması için Hz. Allah (C.C.) bu iki mümtaz
varlıktan erkekler ve dişiler yaratmıştır.