Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman
içinde, develer tellal, pireler berber iken, Biz patates çocukları, lahana
tarlasında soğan kardeşlerle kavga eder iken, domates, patlıcan, biber bizi
ayırmış.
Turp lafa karışmıştı ki, işte o sırada bir kadın kızına
birkaç kuruş verip:
- Git bana çarşıdan bir ciğer al. Sonra da gölde
yıkayıp, bana getir, demiş,
Kız, gidip ciğeri almış. Gölün kenarına gelip, yıkamış.
ram o sırada bir çaylak, ciğeri kaptığı gibi kaçmış. Kız, çaylağın
arkasından:
- Çaylak! Ciğerimi geri ver! Yoksa annem beni dozer!
diye bağırmış,
Çaylak da:
- Bana arpa getirirsen, ben de sana ciğerini veririm,
demiş.
Kız, hemen tarlaya koşmuş:
- Tarla, bana arpa ver. Arpayı çaylağa vereyim. Çaylak,
bana ciğerimi versin de anama götüreyim, demiş.
Tarla:
- Allah'a dua et de biraz yağmur versin. Ben de sacı
arpa vereyim, demiş.
Kız, diz çöküp:
- Allah'ım bana yağmur ver, ben tarlaya vereyim. ırla
bana arpa versin, ben de çayiağa götüreyim. aylak ciğerimi geri versin, Ben de
anama götüreyim, ye dua etmiş.
Oradan gecen birisi, kızın yanına yaklaşıp ona:
-Tutsüsüz dua olmaz, Aktardan tütsü alıp yak da öyle dua et, demiş. Kız, aktara
gidip:
- Aktar, bana tütsü ver. Tanrı'ya dua etmek için,
yakayım. Tanrı bana yağmur versin, ben tarlaya dökeyim. Tarla bana arpa versin,
ben çaylağa serpeyim, Çaylak bana ciğerimi versin, ben anama götüreyim,
demiş.
Aktar:
- Sen bana bir kundura getir, ben de sana tütsü
vereyim, demiş.
Kız, kunduracıya gitmiş:
- Kunduracı, bana kundura ver, aktara vereyim, Aktar,
bana tütsü versin, ben Tanrı'ya dua etmek için yakayım, Tanrı bana yağmur
versin, ben tarlaya dökeyim, Tarla bana arpa versin, ben çaylağa serpeyim.
Çaylak bana ciğerimi versin, ben anama götüreyim, diyerek kunduracıdan kundura
istemiş.
Kunduracı da:
- Sen bana öküz derisi getir, ben de sana kundura
vereyim, diyerek onu göndermiş.
Kız, kalkıp bir dericiye gitmiş:
- Derici, bana
deri ver, ben kunduracıya vereyim. Kunduracı bana kundura versin, ben aktara
vereyim. Aktar, bana tütsü versin, ben Tanrı'ya dua etmek için yakayım. Tanrı
bana yağmur versin, ben tarlaya dökeyim.
Tarla bana arpa versin, ben çaylağa serpeyim. Çaylak
bana ciğerimi versin, ben anama götüreyim, diyerek dericiden deri
istemiş.
Derici:
- Sen bana öküz postu getir, ben de sana deri vereyim,
demiş.
Kız, bir öküze gidip:
- Öküz, bana post l|ver, ben dericiye vereyim. Derici,
bana deri versin, ben kunduracıya vereyim. Kunduracı bana kundura versin, ben
aktara vereyim. Aktar, bana tütsü versin, ben Tann'ya dua etmek için yakayım,
Tanrı bana yağmur versin, ben
tarlaya dökeyim. Tarla bana arpa versin,
ben paylağa vereyim. Çaylak bana ciğerimi versin, anama götüreyim, diyerek
öküzden post istemiş.
Öküz:
- Sen bana saman getir, ben de sana post vereyim,
demiş.
Kız, doğruca öküzün sahibine gidip:
- Sen bana saman ver, ben öküze vereyim. Öküz bana post
versin, ben dericiye vereyim, Derici bana deri verin, ben kunduracıya vereyim,
Kunduracı bana kundura
versin, ben aktara vereyim. Aktar, bana
tütsü versin, ben Tanrı'ya yakayım. Tanrı bana yağmur versin, ben tarlaya
dökeyim. Tarla bana arpa versin, ben çaylağa serpeyim, Çaylak bana ciğerimi
versin, ben anama götüreyim, diyerek öküzün sahibinden saman
istemiş,
Öküzün sahibi:
- Sen bana bir öpücük ver, ben de sana saman vereyim,
demiş.
Kız:
- Aman, bîr öpücük vereyim de şu gürültüden kurtulayım!
demiş ve öküzün sahibine bir öpücük verip bir çuval saman almış. Samanı öküze
verip, postu almış. Postu dericiye verip, deri almış. Deriyi kunduracıya verip,
kundura almış. Kundurayı aktara verip, tütsü almış. Tütsüyü yakıp, Tanrı'ya dua
etmiş. Yağmur yağıp, tarlaya dökülmüş. Tarlada arpa yetişmiş, kız, arpayı alıp
çaylağa serpmiş. Ciğeri alıp, anasına götürmüş. Anası da ciğeri pişirip bir
güzel yemiş.
Kırk oktan, kırk saptan, yakası karpuz kabuğundan;
düğmesi turptan, atlar yarışmış, taylara karışmış,
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım
kerevetine,