bilgievlerim
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


5 Kasım 2018 Pazartesi

SULTAN İKİNCİ MUSTAFA KİMDİR?



6 Şubat 1664 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Sultan Dördüncü Mehmed, annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan’dır. Annesi Giritlidir. Kuvvetli bir ilim tahsili yaptı.

Tahta geçtiğinin üçüncü günü yapacağı işleri anlatan bir hatt-ı hümayun yayınladı. Yazısında: “Zevk, sefa ve rahatı kendimize haram eylemişizdir.” diyordu. Yine vezirlerinden birine yazmış olduğu yazı şöyledir: “Bana ağırlık ve hazine lâzım değil. Yerine göre kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna harcarım. Sıkıntının her çeşidine sabrederim. Milletime hizmet tamam olmadıkça, seferden dönmem. Elbette sefere bizzat kendim giderim.”



KARLOFÇA ANTLAŞMASI




30 Ekim 2018 Salı

SULTAN İKİNCİ AHMED 1691 - 1695

Osmanlı Padişahı, Sultan 2. Ahmed Han... Dönemi,Kişiliği ve Yaşamı. II. Ahmed Han Sultan İbrahim’in üçüncü oğludur. 4. Mehmed Han ve 2. Süleyman Han’ın kardeşidir.

 Sultan İkinci Ahmed 25 Şubat 1643 günü İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci İbrahim, annesi Hatice Muazzez Sultan'dır. Terbiyesi ve tahsili ile annesi meşgul oldu. Arapça ve Farsça biliyordu. Orta derecede bir tahsil gördü. Devlet işlerini çok yakından takip eder, hasta bile olsa divan toplantılarına katılırdı.

  Sultan İkinci Ahmed, Hat sanatında çok ustaydı. Yazı yazma kabiliyeti çok üstün olan Sultan İkinci Ahmed, birçok Kuran-ı Kerim yazdı. Şairlere ve şiire çok düşkündü. 3 yıl 7 ay 14 gün saltanat sürdükten sonra, yakalandığı Siroz hastalığından kurtulamayarak 6 Şubat 1695 günü Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Kanuni Sultan Süleyman Türbesine defnedildi.

Erkek Çocukları: İbrahim, Selim

Kız Çocukları: Atike Sultan, Hatice Sultan, Asiye Sultan 



SALAKAMEN SAVAŞI

SULTAN İKİNCİ SÜLEYMAN 1687 - 1691


Babası: Sultan İbrahim
Annesi: Saliha Dilâşub Sultan
Doğum Tarihi: 15 Nisan 1642
Padişah Olduğu Tarih: 8 Kasım 1687
Vefatı: 22 Haziran 1691
Saltanatı: 1687 - 1691 (4 Sene)

II. Süleyman, Sultan I. İbrahim'in Hasekisi Saliha Dilâşûb Valide Sultan'dan 1642 yılında dünyaya gelen ikinci oğludur. Osmanlı tarihçileri II. Süleyman ve Avrupalı tarihçiler ise, III. Süleyman derler. Çünkü I. Süleyman, Osmanlı tarihçilerinin Emir Süleyman dediği Yıldırım'ın oğludur. Hocaları Arabzâde Abdülvehhâb Efendi ve Celvetî Şeyhi Atpazarî Osman Fâzıl Efendi'den ciddi bir eğitim görmesine rağmen, yaşadığı kafes hayatının etkisiyle, eski Osmanlı Padişahlarını andıran bir şahsiyeti yoktu. 1687 yılında isyancıların IV. Mehmet'i tahttan indirmesiyle Padişah olmuştur. Padişah olduğunda Osmanlı Devleti, içte ve dışta buhranlı günler yaşamaktaydı.

İçerde devletin yaya kuvvetleri olan yeniçeriler ve süvari kuvvetleri olan sipahiler, bir kısım devlet adamlarının görevden alınması bahanesiyle isyan halindeydiler. Kasım 1687'den Mart 1688'e kadar 4 ay süren zorbaların isyan hareketleri neticesinde, Sadrazam Siyavuş Paşa katledildiği gibi, zorbacı başı Hacı Ali Yeniçeri Ağalığına, Tekeli Ahmed ve Deli Piri gibi bazı zorba başları da istedikleri makamlara tayin edildiler.



SULTAN DÖRDÜNCÜ MEHMED 1640 - 1648 (AVCI)


Adı :                    Avcı Mehmet
Doğum tarihi :          2 Ocak 1642
Doğum yeri :            İstanbul
Babası :                 İbrahim
Annesi :                 Hatice Turhan Valide Sultan
Tahta çıktığı tarih :      8 Ağustos 1648
Tahta çıktığında yaşı :   6 yaş, 7 ay
Saltanatının sonu :      8 Kasım 1687
Tahttan ayrılma sebebi : Görevden alındı
Saltanatının süresi :     39 yıl, 3 ay
Ölüm tarihi :             6 Ocak 1693
Ölüm sebebi :           Nikris – depresyon – zehir (?)
Öldüğü yer :             Edirne
Gömülü olduğu yer :    İstanbul, Yenicami, Hatice Turhan Valide Sultan türbesinde.
Devri :                   Duraklama devri 


HAYATI

Sultan Dördüncü Mehmed 2 Ocak 1642'de İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci İbrahim, annesi Turhan Hatice Sultan'dır. Annesi Rusdur. Sultan Dördüncü Mehmed orta boylu, beyaz tenli ve yanık çehreliydi. Ata çok bindiği için vücudu öne eğikti. Annesi onu çok iyi yetiştirdi. İyi bir ilim tahsili gördü. Babası Sultan İbrahim'in öldürülmesi üzerine 8 Ağustos 1648 günü, henüz yedi yaşında iken padişah oldu. Ava ve edebiyata çok meraklıydı. Ava olan merakı yüzünden tarihte Avcı Mehmed olarak anılır.

  Beş vakit namazı cemaatle kılardı. İçkiyi şiddetle yasaklayıp, içki imalathanelerini kapattırdı. Sadrazamlığı, Köprülü ailesine vermekle çok isabetli bir karar aldı. Sultan Dördüncü Mehmed zamanında Osmanlı Devleti en geniş sınırlarına kavuştu.



SULTAN BİRİNCİ İBRAHİM 1640 - 1648 (İktidar Bunalımı)



Sultan İbrahim ve Kösem Sultan (1640-1648)
Kafes’te IV. Murad’ın kardeşi, Kösem’in oğlu İbrahim’e Darussaâde ağası gidip “Mübarek başınız sağ olsun, kardeşiniz vefat etti, taht-i saltanat sizindir” müjdesini verdi. İbrahim ise hayatı için korkup “Siz bana mekr u âl idersiz, bana taht ve saltanat gerekmez, karındaşım sağ olsun, benden ne istersiz?” diye çıkmak istemedi. O zaman annesi Kösem Sultan kendisi gelip “Arslanım başın sağ olsun, gel çık” diye onu tahta davet etti. İbrahim korkudan çıkmadı, yeminler ettiler, yine çıkmadı. O zaman vâlide sultan ve ağa kollarına girip zorla odadan dışarı çıkardılar. Kapıda Veziriâzam Kara Mustafa duruyordu, ağa uzaklaşmasını istedi, çünkü o kapıya yalnız idamları yerine getiren bostancıbaşı gelirdi. İbrahim’i Murad’ın cesedinin yattığı odaya götürdüler, o hâlâ “Hile ve âl idersiz” diye karşı koyuyordu. Cesedin yüzünü açtılar. Taht odasına yöneldiler. İbrahim, bir kez daha dönüp kardeşinin gerçekten ölü olduğunu görmek istedi, bu defa gözyaşlarına boğuldu. İstanbul’un tüm camilerinde Sultan Murad’ın ölümü salâ ile ilan edildi. Murad’ın naşı musallaya getirildiğinde dört tekbir ile namazı kılındı, vezirler ve ulema gözyaşlarıyla nâşı Sultan Ahmed Türbesine götürüp defnettiler, Bir dönem böyle kapandı (Şubat 1640).
1632-1648 döneminde Kösem Sultan

29 Ekim 2018 Pazartesi

SEVGİLİ PEYGAMBERİM CİLT 11






...aslında Uhud Gazası'ndan da kazançlı çıkan mü'minler oldu. Çünkü:
1-Bu harbi Kureyş müşrikleri çıkartmışlardı. Bedr'in intikamını almak ve başta Sevgili Peygamberimiz sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem olmak üzere müslümanları öldürmek gibi son derece iddialı bir gaye ile Uhud'a gelen düşman, bu iddiasını savaş meydanında bırakarak geri dönmek zorunda kalmıştı.

2-Mü'minlerin, en müsait olmayan şartlarda bile Peygamberlerini, dinlerini, vatanlarını müdafaa etmelerindeki fedakârlık, cesaret ve kahramanlık, düşmanda ister istemez "biz, artık kolay kolay müslümanları mağlup edemeyiz" fikrini uyandırmıştı. Nitekim; Resulullah Efendimiz, Ordu-yı Hümayun, Medine'ye dönerken yaptığı değerlendirmede bunu daha önceden haber vermişlerdi: "Mekke müşrikleri bir daha bize galip gelemezler. Bundan sonra fetih bizimdir"





SEVGİLİ PEYGAMBERİM CİLT 10






ENMAR GAZASI: Bu sefere "Enmar Gazası" dendiği gibi "Zi-Emr Gazası" ve "Gatafan Gazası" da denir.
Bedr'in intikam ve öfkesiyle kavrulan Muhariboğullarından ve bu kabilenin en cesuru Avres bin Haris, halkı kışkırtarak bir bölük asker topladı...düşman askeri, Necd'in Zi-Emr denilen bölgesinde karargâh kurdu. 

Biraz sonra Avres bin Haris, bir taşın üzerine çıkarak askerlerine seslendi:
-Ey kahramanlar! Bedr'i unutmadık ve unutamayız! O, alnımızda silinmez bir kara leke!
Bazı askerler, mızraklarını yukarı doğru yükselte yükselte haykırdılar:
-İntikam! İntikam!
-Lütfen sükûnet!
Dedi Avres ve devam etti:





Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)