bilgievlerim: Peygamberimizi Tanıyalım
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


Peygamberimizi Tanıyalım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Peygamberimizi Tanıyalım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz 2019 Salı

Hz Muhammedin İslama Daveti





Peygamber (s.a.s.) Efendimiz ilk üç yıl halkı gizlice İslâm’a dâvet etti. Yalnızca çok güvendiği kimselere İslâm’ı açıkladı. (62) Başta Hz. Ebû Bekir olmak üzere, Hak dini kabul etmiş olanlar da, el altından güvendikleri arkadaşlarını teşvik ediyorlardı. Bu üç yıl içinde Müslümanların sayısı ancak 30′a çıkabildi. Bunlar ibâdetlerini evlerinde gizlice yapıyorlardı.

Peygamberliğin dördüncü yılında (614 M.) inen: “Sana emrolunan şeyi açıkca ortaya koy, müşriklere aldırma”. (el-Hicr Sûresi, 94) anlamındaki âyet-i celile ile İslâm’ı açıktan tebliğ etmesi emrolundu. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) halkı açıktan İslâm’a dâvete başladı.





Hz Muhammedin Evlilik Dönemi





1- TİCÂRET HAYÂTI
Bütün Mekke’liler gibi Hz. Muhammed (s.a.s.) de amcasıyle birlikte ticâret yapıyordu. Gerek çocukluğunda, gerekse ticâret hayâtında, dürüstlüğü ile tanınmıştı. Sözünde durmadığı, yalan söylediği, başkalarına zarar verecek bir davranışta bulunduğu, bir kimseyi incittiği asla görülmemiş; dürüstlüğü dillere destan olmuştu. 

Bu yüzden Mekke’liler O’na “el-Emîn” (her konuda güvenilir kişi) diyorlardı. O’nun bu yüksek ahlâkını öğrenen Kureyşin zengin kadınlarından Hatice, kendisine sermâye vererek ticâret ortaklığı teklif etti. Böylece Peygamber (s.a.s.) ile Hatice arasında ticâret ortaklığı başladı.





Hz Muhammedin Güzel Ahlakı






Hz Muhammedin güzel ahlakı, peygamberimizin güvenilirliğini, hakkı gözetmesini, insana değer vermesini, üstün kişiliğini, hoşgörülü ve sabırlı olmasını anlatan değerlerdir. Peygamberimizin en güzel özelliği, başkaları için önerdiği öğütleri ve kuralları ilk önce kendi yaşamında uygulamasıdır. 

Kendini başkalarından üstün görmemesi, Kuran'ın öğüt ve yasaklarını yaşamından uygulaması onun ne kadar üstün bir insan oluşuna en güzel örnektir. Peygamberimiz bütün güzel ahlakları ve güzellikleri toplamış, örnek bir kişidir. Onun ahlakını kelimelere sığdırmak çok zordur. Onun ahlakı Kuran ahlakıdır. 




Hz Muhammedin Gençlik Dönemi






1- EBÛ TÂLİB’İN HİMÂYESİ
Peygamberimizin hayâtının sekiz yaşından yirmibeş yaşına kadar olan dönemine “gençlik devresi” denilir. Bu devrede Rasûlullah (s.a.s.) amcası Ebû Tâlib’in yanında, onun himâyesi altında bulunmuştur.
Ebû Tâlib, zeki ve âlicenâb bir zâtdı. Zengin olmamakla beraber, asâleti ve âlicenâplığı sebebiyle herkesten saygı görüyordu. Yeğeni Hz. Muhammed’i çok seviyor, hiç yanından ayırmıyordu.

2- SEYÂHATLERi
a) Şam Seyâhati
Mekke iklimi zirâate elverişli olmadığından, Mekkeliler ticâretle uğraşırlar, çocuklarını da ticârete alıştırırlardı. Ticâret için kervanlarla, yazın Şam’a, kışın Yemen’e seyâhet ederlerdi. Ebû Tâlip de diğer Mekkeliler gibi kervan ticâreti yapıyordu. 





Hz Muhammedin Doğduğu Çevre






Hz. Muhammed'in Doğduğu Çevre, Peygamber Efendimiz Arabistan Yarımadası'ndaki Mekke şehrinde doğmuştur. Arabistan, Asya ve Afrika kıtalarının birleştiği yerde, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımadadır. Yer şekilleri vadiler, dağlar, geniş çöller ve vahalardan oluşur.Arabistan'da coğrafi şartlar  ve iklim özellikleri sebebiyle yaşam oldukça zordur.

Arap Yarımadası kurak bir iklime sahiptir. Yarımadaların genelinde yazlar çok sıcak ve yağışsız geçer. Bu nedenle yarımadada kurak iklime karşı dayanıklı bitkiler yetişir. Akarsu yataklarında genellikle su bulunmaz.




Hz Muhammedin Çocukluk Dönemi






Hz. Muhammed (s.a.s.) Milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılı’nda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke’nin doğusunda bulunan “Hâşimoğulları Mahallesi”nde, babasından kendisine mirâs kalan evde doğdu. Arapların takvim başı olarak kullandıkları “Fil Vak’ası”, Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğumundan 52 gün kadar önce olmuştu.(18)
Abdülmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyâfette çocuğun adını soranlara:

“Muhammed adını verdim. Dilerim ki, gökte Hakk, yeryüzünde halk, O’nu hayırla yâdetsinler…” cevâbını verdi.





Hz. Muhammedin Mekke Dönemi






Hz.Muhammed(s.a.v) 'in Mekke Dönemi; dünyaya gelişinden Medine'ye hicret etmesine kadar geçen süreye verilen isimdir. Bu süre içinde bebeklik, çocukluk ve gençlik dönemlerini yaşamış, cahiliye uygulamalarına yakından şahit olmuş, bu durum onu sık sık yalnızlığa çekilip düşünmeye itmiştir. Sık sık Hira Dağı'na yalnız başına inzivaya çekilirdi ve zaten ilk vahiy de burada gelmiştir.

Hz.Muhammedin Mekke Dönemi genelde onun hayatının dönüm noktalarından oluşur. Bu dönemde Mekke'nin, Arap Yarımadasının ve dünyanın yapısını değiştirecek çok gelişme yaşanmamıştır. Bu dönemde meydana gelen olayları kronolojik olarak sıralarsak şu şekilde gelişmişlerdir:




15 Temmuz 2019 Pazartesi

Hz. Muhammedin Amcaları







Hz. Muhmmed’in amcaları hakkında bilgi verebilmek için efendimizin hakkında  bazı ailevi bilgilerin verilmesi gerekir. Peygamber efendimizin babasının on erkek kardeşi bulunduğu belirtilmiştir ve 9 Amcası vardır, Amcalarının isimleri şöyledir;

  • Haris, 
  • Zübeyr, 
  • Ebu Leheb, 
  • Kusem, 
  • Ebu Talib, 
  • Dırar, 
  • Hacl, 
  • Hz. Abbas 
  • Hz. Hamza


Hz. Muhmmed’in amcaları  Huzaalılardan Kâbe emanetlerini idaresine alıp kabilesinin saygın bir konuma sahip olmasını sağlayan Kusay Bin Kilab’ın torunlarıdır. Kusay Bin Kilab’ın kabilesine toplamak ve birleştirmek anlamına gelen “Kureyş” adı verilmiştir. Kusay bin Kilab efendimizin 5. Kuşaktan dedesi olmanın yanısıra Arap yarım adasında ilk meclis kurulmasını sağlayan kişidir. Hz. Muhmmed’in amcaları konusunu daha iyi incelemek için efendimizin dedesinin babası olan Haşim konusuna bakılmalıdır. 

Haşim, yaz mevsiminde Mekke’den Şam’a kış mevsiminde ise Mekke’den Yemen’e ticaret seferleri düzenleyen ilk kişidir. Hz. Muhmmed’in amcalarının da dedesi sayılan Haşim, Bizans imparatoru ile anlaşma sağlayıp Kureyş kabilesinden olan tacirlerin Bizans topraklarında ticari vergilerden muaf olmasını da sağlamıştır. 





Hudeybiye Antlaşması







Hudeybiye Antlaşması, 628 yılında(hicretin 6. ayı)Peygamber Efendimiz ve Ashabının umre ziyareti yapmak için Medine'den Hudeybi'ye hareket etmesi sonucu, Kureyşlilerin Müslümanları Mekke'ye almama kararı ile sağlanan ve Müslümanların aleyhine kurallar içeren bir antlaşmadır.

Mekke'nin müşrikleri, Medine'yi gasp etmek, Peygamber Efendi'mizi öldürmek ve Müslümanlığı yok etmek adına bin bir türlü çareye başvurmuş, bütün imkanlarını zorlamış, ancak başarılı olamamışlardır. Müslümanlık günden güne yayılarak, sayıca oldukça artmıştır. 





Hicret Nedir



Hicret nedir, konusunu açıklamadan önce, arapçada bir yerden başka bir göç etmek anlamına gelen “hicret” kelimesinin anlamını bilmek gerekir. Müslümanlar için çok büyük önem taşıyan bu olay Hz.Muhammed (s.a.v) ve kendisini onaylayarak müslüman olan bir kesimin kendilerine yapılan kötü muameleler karşısında 622 yılında Mekke şehrinden Medine şehrine yaptıkları göç olan hicret olayı aynı zamanda İslam tarihinin en önemli olayı olarak tanımlanır. 

Tam olarak 16 Haziran 622 yılında gerçekleştirilen hicret olayı İslamiyet açısından o denli önemli gelişmelerin başlangıcı olmuştur ki bu tarih Hicri takvimin başlangıcı kabul edilmiştir. Peygamber efendimiz, Mekke’li müşriklerin kendisine karşı durmaları yetmiyormuş gibi peygamber efendimize inanarak yoluna baş koyanlara ellerinden geldiğince kötülük yapmaya başladılar. 




Hendek Savaşı






Hendek savaşı, Müslümanlarla Mekkeli müşriklerin yapmış olduğu son savaştır. Bu savaş hicretin beşinci yılında, 627 senesinde yapılmıştır. Müslümanların hendek kazarak yaptıkları savaş stratejisi, savaşın bu isimle anılmasına sebep olmuştur. 

Yahudi ve müşriklerin birleşimiyle kurulan bir orduyla yapılan bu savaşa Anzab Savaşı da denmektedir. Müşriklerin sayıca daha üstün olduğu savaşta, Müslümanlar galip gelmiştir. Müslümanlar için savunma savaşı olarak tarihe geçmiş bir savaştır.




Hayber Savaşı







Hayber savaşı, hicretin 7. Yılında yapılmıştı. Hayber şehri, Şam ve Medine yolu üzerinde Medine’nin 151 km kuzeyinde Yahudilerin ikamet ettiği bir şehirdir. Hz. Peygamber efendimiz Yahudi dilinde Hayber kale anlamına gelmektedir. Kalesinin Kamus, Naım, Netah, Sülafım, Sık, Ketibe ve Vatıh adlı 7 tane burcu bulunmaktadır. Aynı zamanda bu şehir çok önemli tahıl ve hurma merkeziydi.

Peygamber efendimiz, Yahudilerin Mekkeli müşriklerle Medine’ye karşı ittifak kurmalarına ve bazı Yahudi kabilelerinin Mekke’de toplanmasına karşı Hayber’i fethetmek için hazırlıklara başladı. Hz. Muhammed (SAV) bu savaşa daha çok cihada önem verenlerin katılmasını istiyordu. 





Tebük Seferi







Tebük seferi, islamiyete siyasi ve askeri anlamda zafer kazandırmıştır. 630 yılının Ekim ayında Hz.Muhammed (s.a.v)’nin 30.000 kişilik bir İslam ordusu toplayarak Tebük’te kendilerinden daha kalabalık olan Bizans ordusuna karşı düzenlenen hücum seferidir. 

Tebük seferi normalde gerçekleşen Arap-Bizans mücadelelerinden farklı olarak gerçekleşmiştir. Sefer muharebe gerçekleşmeden sonuçlanmıştır. Hicretin 9. Yılına denk gelen seferde 40.000 dolayında askerden oluşan Bizans ordusuna karşı 30.000 askerden oluşan İslam ordusunun toplanmıştır. Tebük seferi’nin ismi Tebük yerinden gelmektedir. 




Uhud Savaşı







Uhud savaşı, 625 yılında Uhud dağı eteklerinde yapılmıştır. Savaş Medine'de bulunan Müslümanlarla, Mekke'deki Ebu Süfyan'ın ordusu arasında geçmiştir. Bedir savaşında yaşananların öcünü almak isteyen Kureyşliler itibarlarını yeniden elde etmek için hazırlık yapmaya başladılar.

 Bedir savaşında oğlunu kaybeden Ebu Süfyan, babası, kardeşi, oğlu ve amcası öldürülen Ebu Süfyan'ın eşi ve babasını kaybeden İkrime bu savaşın başını çekmekteydi.




Hadisler - Hadis Nedir?







Hadisler; Hadis, söz ve haber anlamına gelir. Hadis Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) sözlerini ve hareketlerini anlatan sözler anlamın da kullanılır. Peygamberimizin ahlaki ve beşeri özelliklerinden oluşan sünnetinin söz veya yazı ile ifade edilmiş şeklidir. Bu mana da hadis sünnet ile aynı anlamdadır.

Dinimizde hadis, Kuran-ı Kerim den sonra ikici kaynak olarak kabul edilir. Yani Kuran-ı Kerim de herhangi bir konu hakkında bilgi bulamıyorsak hadislere başvurabiliriz. Hadislerin gerçekliğin de temel onların Kurana ve mantığa uygun olmasıdır. Hadisler ilk günden beri kayda alınmamış ama insanların hafızalarında kalmıştır. Hadislerin yazıya geçirilmesi Hicret’in 2. Yüzyılından itibaren olmuştur. Bu iki yüzyıllık süreçte insanlar kulaktan kulağa, dilden dille hadisleri aktarmıştır.





Habeşistan'a Hicret







Habeşistan'a Hicret; müminlerin sayılarının artması ile orantılı olarak müşriklerin eziyetleri de artıyor, işkence çeşitleri de değişiyordu. Hz. Ömer ve Hz. Bekir'in de müracaatları ile Resulullah çareler aramaya başladı ve Habeşistan'a hicret kararı alındı. Resulullah tarafından alınan bu karar hiç şüphesiz ki bir ilhamın neticesinde alınmış bir karardı.

Nahl Suresi'nde Hz. Muhammed tarafından alınan bu kararın yerinde bir karar olduğu ifade edildikten sonra, zulüm neticesinde yurtlarını terk eden Müslümanların huzur bulacakları ve ahirette büyük mükafatlara nail olacakları bildiriliyor ve şöyle deniyordu: '' Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince: Onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. 





Cennet İle İlgili Hadisler



Cennet, İslam dininde insanların Allah'a kulluk göstermeleri ve ibadet etmeleri sonucunda kazanacakları mükafattır. Yani İslam dinine göre, iyi işler yaparak çevresindeki diğer insanlara örnek olan, iman edip ibadet eden bireyler, cennet ile ödüllendirileceklerdir.

Cennet özellikle Kuran'da anlatıldığı ve Peygamber Efendimiz (SAV) ' in söyledikleri kadarıyla, gerçekten de insanoğlunun görebileceği en mükemmel yerdir, ve bir mümin, oraya girdiğinde sonsuza kadar orada kalacaktır. Bu bakımdan cennet insanları cezbetmekte, ve Cennet'e kavuşmak için çalışmaya yöneltmektedir.




Bedir Savaşı






➤Bedir Savaşı, Müslümanlar ve Kureyşli müşrikler arasında 13 Mart 624 tarihinde yapılmış olan ilk savaştır. Bu savaş Müslümanlar ve Kureyşliler arasında olmasına rağmen, İslamiyet açısından oldukça önemlidir. 

Müslümanların buradan zaferle ayrılması, İslamiyet'in yayılmasında önemli bir etkendir. Bedir savaşçıları Ashab-ı Bedir ya da Bedriyun olarak bilinen kişiler, Hz Muhammed'in sahabeleri içinde oldukça kıymetlidir. Bu zafer İslam camiası açısından temellerin sağlam olmasına yardımcı olmuştur. 




40 Hadis







40 hadis tabiri literatürde oldukça önemli bir yere sahiptir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) 40 yaşında peygamber olmuş, Musa peygamber 40 yıl çöllerde kalmış, ilk Müslümanların sayısı 40'a ulaşınca ibadete başlanmış, zekat miktarı 40 üzerinden verilmekte, evliyalara 40'lar denilmekte, halvette 40 gün beklenmektedir. 

Hadis peygamberimizin sözleri, fiil ve takdirleri olarak kullanılmış bir tabirdir. Kırk hadis farklı konulara ait olan, kırk hadisi içeren eserlerin ortak adı olarak bilinmektedir. Arapça'da erbaün hadis olarak bilinen, Farsça'da çihil hadis, Türkçe 'de ise kırk hadis olarak anılan kitap, II. yüzyıl içerisinde ortaya çıkmış. 




11 Temmuz 2019 Perşembe

Hz. Muhammedin Annesi







Hz. Muhammed’in Annesi, Hz. Amine, Hatemül-Enbiya Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) Annesidir. Babası Vehb b Abdülmenaf Kureyş Kabilesi’nin Beni Zühre koluna, annesi Berre bint Abdüluzza da aynı kabilenin Beni Abdurrar koluna mensuptur. 

Babası ve annesi de Mekke’lidir. Hatemül- Enbiya’nın, silsile-i nesebinden Kılıb’da Hz. Amine ile soyu birleşir. Hz. Amine Kureyş nezdinde yalnız haseb ve neseb itibari ile değil, ayrıca zamanında kaynakların nakline göre ahlakı, fiziki yapısı, zekası ve inancı itibari ile de ayrı bir özelliğe sahipti.




Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)