Hadisler; Hadis, söz ve haber anlamına gelir. Hadis Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) sözlerini ve hareketlerini anlatan sözler anlamın da kullanılır. Peygamberimizin ahlaki ve beşeri özelliklerinden oluşan sünnetinin söz veya yazı ile ifade edilmiş şeklidir. Bu mana da hadis sünnet ile aynı anlamdadır.
Peygamber Efendimiz (sav); ” Din nasihattir, samimiyettir” buyurdu. “Kime Ya Rasülallah?”diye sorduk. O da” Allah’a, kitabına, peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün Müslümanlara” diye cevap verdi. Müslim, İman,95
Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhari, İlm,12. Müslim, Cihad,6
Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. Tirmizi, İlm,14
Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. Tirmizi, Birr,55
Hiçbiriniz kendi için istediğini (mümin) kardeşi için de istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz. Buhari, İman, 7; Mümin, İman, 71.
İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. Müslim, İman, 93; Tirmizi Sifatu’l Kıyame, 56
Müslüman insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Tirmizi, İman, 12; Nesai,İman, 8.
Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye, söyleye Allah katında sıdık (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye, söyleye Allah katında kezzab (çok yalancı) diye yazılır. Buhari, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.
(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirEmeyeceğin söz verme. Tirmizi, Birr, 58.
Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırmak sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. Tirmizi, Birr, 36
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. Müsli, Birr, 33
Allahın rızası, anne ve babanızın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne ve babanın öfkesindedir. Tirmizi, Birr, 3.
Hadis, İslam dininin Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) in değişik olaylar karsısında inananları aydınlatmak , hüküm koymak ve Kur’an-ı Kerim’de bulunan ayetleri daha açık bir dille ifade etmek için söylemiş olduğu sözlerin geneline Nebevi Hadis yada Hadis-i Şerif denir. Peygamber Efendimizin günlük yaşayışı sünnetin tamamını içerir. Hadis-i Şerifler sünnetlerin sözlü ifadeleridir.Yani bir hükmü dile getirmesi Hadis, uygulanması ise sünnettir.
Sünnetin kelime manası:- Kur’an-ı Kerim de ‘’yaşam tarzı, Allah' u Teala’ nın adeti, değişmeyen kanunu ve yasası’’ demektir.
- Peygamber Efendimizin Hadisinde ise ‘’uygulama ‘’ manasında kullanılmıştır.
1) Kavli Sünnet: Bunlar Peygamber Efendimizin söylemiş olduğu sözlerdir. Kavli sünneti bizlere sahabiler ben Peygamber Efendimiz’den şöyle işittim şeklinde naklederler.
Misal;
Kim benim söylemediğim bir sözü bile bile bana isnat ederek söylerse cehennemde yerine hazırlansın!"
(Buharî, İlm 38, Cenâiz 33, Enbiyâ 50, Edeb 109; Müslim Zühd 72; Ebü Dâvud, İlm 4)
2) Fiili Sünnet:Peygamber Efendimiz hali ahveli ile yaptığı işlerdir. Bu sünnetler hakkında Allah Rasulu’nun sözlü bir ifade yoktur. Bu durumu bizlere sahabiler ‘’Peygamber Efendimizi şöyle yaparken gördüm’’yada ‘’şöyle idi’’ şeklinde aktarırlar
Misal; Hz. Aişe şöye nakleder. "Rasulullah (s.a.s.) öylesine oruç tutardı ki biz, daha artık iftar etmez derdik. Bir kere de iftar etti mi biz artık daha oruca niyet etmez derdik" (Buhâri, Savm, 52, 53; Müslim, Sıyâm, 175, 179; Muvatta Sıyâm, 56).
3)Takrir-i Sünnet: Peygamber Efendimizin olaylar karsısında ve sahabilerin söylediği sözlere karsı sessiz kalmasıdır.O’nun sessizliği kabulu sayılmıstır.
Misal; Hz.Peygamber çocukları mescidde mızrakla harp oynarken gördü ve ses çıkarmadı.
Peygamber Efendimizin vefatından sonra bazı art niyetli kişiler Peygamber Efendimiz söylemediği halde bazı Hadisler uydurarak kendilerini Allah Rasulune uyuyormuş gibi gösterdiklerinden zamanın alimleri uydurma ve sahih Hadisleri birbirinden ayırma ihtiyacı duymuştur.
HADİS İLMİ (Kavli sünnet yani Hadis-i Şerifleri inceleyen bilim dalı )
Hadis İlmi: Hz. Peygamberle ilgili rivayetleri sened ve metin yönüyle inceleyen, hadisleri değişik biçimleriyle değerlendiren ve bu değerlendirmenin usul ve kaidelerini belirleyen ilim dalıdır.Hadis ilminin amacı bize, Hz. Peygamber’in söz, fiil, hal vasıflarını bildirmektir. İki alt gruptan oluşmaktadır.
Rivayet’ül Hadis:Peygamber Efendimizin söz, fiil ve takrirlerini konu eder ve bunları bir sonraki nesillere aktarır.Bu rivayetler ; Cami –Sünen – Müsned ve Mu’cem gibi hadis kitaplarının içerisinde toplanmıştır.
Dirayetü’l Hadis: Hadisin sened ve metninin incelenmesi ile ilgili kuralları tespit eder ve hadisin gerçekten Peygamber Efendimize ait olup olmadığının ölçülerini belirler.Bu ilim dalının diğer bir adı Hadis Usulü dür.
DİRAYET HADİS’İNİN BİRİNCİ KONUSU SENED
1)Sened: sözlüktegüvenilen şey, dayanılan belge anlamındadır.Hadis teriminde ise Hadisi nakleden ravilerin isim zinciridir.Bu anlamıyla sened hadisin Rasulullah’a ait olup olmadığını belirler.Hadisler söylenmeden önce (haddesena) (ahberana) (inne) şeklinde gelir, kısaltma yoluna gidilincede (kale) şeklinde söylenilir. Misal;
Bize humeyni nakletti. O, bize süfyan nakletti. O, bize Yahya bin Said el-ensari naketti dedi. O, bize Muhammed bin İbrahim et-Temimi söyledi. O da Alkame bin Vakkas dan el Leysi’ nin Ömer bin el-Hattab’ın mimber de ‘’Rasulullah’ı şöyle işittim ‘’ dediğini duymustur.
(Açıklayacak olursak Hadisleri müfessirler kitaplarla muhafaza edene kadar sahabeler (Allah Rasulünü görenler)tabiine – tabiinlerde (sahabiyi görenler) tabiinlerde tebe-i tabiine (tabiini görenler) bu sekilde aktarmıstır.Bu şekilde aktaranlara ravi , ravi zincirinin tamamına ise sened denir.)
Seneddeki ravilerin güvenilir olup olmadıklarını cerh ve Ta’dil uygulaması ile anlaşılmıştır.
Cerh: Sözlükte yaralamak, kınamak gibi manalara gelir. Hadis teriminde ise bir ravide adalet ve zabt yönünden eksik olduğunun, bu nedenle rivayetlerinin kabul edilmeyeceğinin belirlenmesidir. Cerh edilen raviye mecruh denir.
Adalet ile ilgili olan tenkitler; Ravinin hadis rivayetindeki yalancılığı, ravinin günlük yaşamındaki yalancılıkla itham edilmesi,ravinin İslam’ın emir ve yasaklarına karşı gevşekliği, ravinin bidat ehli olması ve yeterince tanınmaması.
Zabt ile ilgili olan tenkitler;Ravinin rivayetinde çok yanlış yapması. Ravinin dikkat etmesi gereken yerlerde gaflet göstermesi, ravinin hadisin sened ve metninde doğru sanarak hata yapması, ravinin güvenilir ravilerin aksine bir şey söylemesi ve hafızasının zayıf olması
Seneddeki ravilerden bir tanesi bile cerhe takılırsa buna zayıf hadis denir.
Ta’dil: Sözlükte; doğrulmak , düzeltmek , bir kimsenin suçsuzluğunu açıklamak ve adeletini bildirmek manasındadır. Hadis teriminde ise; Ravinin adalet ve zabt sınavından geçmesidir.Bu ravilere sika denilir.Rivayet ettikleri hadisler ise senedi sağlam hadislerdir.
DİRAYET HADİS'İNİN İKİNCİ KONUSU METİN
Metin: Hadis de raviler zincirinin isimleri geldik sonra gelen, Hz. Peygamber'in sözünün olduğu yerdir. Hadis aslında metinden ibarettir, sened metinin güvenirliğini tasdik amaçlı başa eklenmiştir. Böylelikle fıkıh hükümleri hadislerin metin bölümünden çıkarılmıştır.
2.)KUTSİ HADİSKutsi; Bir şey mukaddes varlığa (Allah'u Teala'ya) izafe etmek ona dayandırmak demektir. Kutsi Hadis ise Allah' u Teala' nın Rasulullah (s.a.v.)in kalbine ilham ettiği O'nun ise dillendirdiği sözlerdir. Yani lafzı Rasulullah'ın isede kaynağı yüce Yaradan'dır
Misal;
Allah'u Teala Hz. Şöyle buyurmuştur
Salih kullarım için ben cenneTte, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin gönlünden geçirmediği nimetler hazırladım. (Buhari BEd'u'l-halk bab:7)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder