Çevirci -Translate - Перевести
verâset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
verâset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Temmuz 2018 Pazar
Nikah - Evlenmek
İlâhi kanunun temelinden ve esasından olan nikâh, insan neslinin belli ve temiz olması; insanlarla hayvanlar arasındaki farkı beyan etmesi, verâset ve sülâlenin bilinerek icra edilmesi gibi insanın hayatını koruyan ve birbirine mânevî bağları temin eden gerçek nizam ve mubah, veya farz veya sünnet olan bir hükmü şerdir.
NİKÂH : Bir düğüm ve bağdır ki; Cima menfaatının mâlikiyetini temin cihetini kast etmek üzere vâki olur. Yani nikâh, kadının erkekten ve erkeğin kadından cinsi arzusunu helâl kılan bir bağ ve bir hükmü şer'idir.
İnsanla Hayvan arasındaki farkın bir yönü de, nikâhlanmak suretiyle cinsi münasebette bulunmaktır. Nîkâhsız hayat yaşayanların halleri, anasına aşan veya kendi yavrusuna zamanla cinsi temasta bulunan hayvanlarla farkları yoktur. Hatta insanlar, kendilerindeki akıl ve fikir nîmeti olan cevheri yerinde kullanamadıklarından hayvanlardan da kötüdürler. Binaenaleyh nikâhsız cinsi hayatta bulunmak hayvanlar evrenine mahsustur.
EVLENMEK : Farz, vacip, sünnet ve müstehap olmak cihetleri ile bir ibadettir, büyük faziletlerdendir. Evlenmek mahzurlu olan kişilerin de evlenmeleri haram ve mekruh olabilir. Nikâhın lüzumunu beyan eden şer'i hükümlerden bazıları ; "İçinizden. Bekarları ve kölelerinizden, cariyeler den sâlih (Mü'min) olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah (C.C.) onları (Evlenmesi sayesinde) fazlu (kerimi) ile zengin yapar." (Nur Suresi, 32) "Onlardan (Kocalı kadınlardan) maadasi nâmuskâr ve zinaya sapmamış (insanlar) halinde yaşamanız şartıyle mallarınızla (mehir vermek veya satın almak sûretiyle) arayıp (nikahla) manız için size helal edildi." (Nisa Suresi, 25)
Bu ayeti celileler, insan oğlunun hem şehvâni arzusunu helal yoldan temin etmek için, ve hem nikâhları helâl olan kadınlarla evlenmeleri, ve hem haramlara sapmamaları beyan edilmektedir. , İslam'ın bu hükmünü icrâ eden kimse, mutlu müslümandır. Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurmuşlar : "Sizin en şerlileriniz bekârlarınızdır " (Ahmet bin Hambel) Diğer bir hadis-i şerifte de meâlen şöyledir : "Ey gençler zümresi! kim içinizden evlenmeye muktedir ise, evlensin, çünkü gözü haramdan en çok saklayan ve ırzı en sağlam muhafaza eden budur. Kim de evlenmeye gücü yetmezse, oruca devam etsio. Zira bu (Oruç) onun için bir burma (Hayalarını kesme) yönüdür " (Buhari, Müslim)
Yukarıdaki ayeti celile ve hadis-i şerifler gereğince, insanca ve müslümanca yaşamak şerefini kendisinde toplayan insanlar, meşrû yollarla cinsi arzusunu temin eder. Zina yollarına saparak dünyada, neslinin hebâ olmasına ve ahiretinin yıkılmasına tevessül etmez, şayet bir kadınla evlenmek kâfi gelmezse İslâm dininin hükümleri gereğince dörde kadar nikâhlanmâk câiz ve helaldır. Gerçek müslüman Allah (C.C.)' ın helal kaldığı yollardan cinsi arzusunu temin için bütün imkanlarını sarfeder.
19 Temmuz 2018 Perşembe
AZ veya ÇOK VÂRİS OLMAK CİHETİNDE EŞİTLİK
İslâm: Kadın olsun, erkek olsun, anne, baba, kız, oğlan, hatta kadın, hâmile ise, erkek olsun, kız olsun doğduğu zaman onlara irs (verâset) hakkını tayin etmiştir. Hiç birini irsden mahrum etmemiştir. Ancak bunların hepsisinin müslüman olmaları şarttır.. Müsavîliklerinden birisi de budur.
Kadınlarda erkekler gibi mîrasda az ve çok hakları vardır.
Cahiliye devrinde, kızlar, kâdınlar ve çocuklar miras alamazlardı. O hak, ancak harbeden, ganimet alan ve memleketini müdafaa eden kimselere mahsustu.
Bunun üzerine bu hareketin haksızlığını îzah ederek kadınlarında erkekler gibi mîrasta az veya çok haklarının olduğunu beyan eden şu ilâhî hüküm gelmiştir :
"Ana ve baba ile yakın hısımların bıraktıklarından (terekelerinden) erkeklere, ana ve baba ite yakın akrabaların bıraktıklarından (terekelerinden) kadınlara, azındanda ve çoğundanda farz edilmiş birer nasıyb olarak, hisseler vardır." [Nisa Suresi, 7]
Vârislikte kadın ve erkek hepsi hak bakımından müsavidir. Fakat her ferdin alacağı haklar çeşitli sebeplerden dolayı farklıdır. İlâhi hükme muhatap olma bakımından birdirler. Bu emrin tatbik ve infazı bakımından bazı farklarla değişik hakka sahiptirler.
Bu hükümlerin nedenini daha iyi anlamak, için evvelki altıncı maddeyi tekrar okumalıyız ve ilerde gelecek olan bazı hukûkî farkların îzahını dikkatle okumak gerekir.
Bütün insanlar, yaradılış ve zahiri görünüş itibariyle güzel sûrette ve müşterek vasıflara sahip olarak yaratılmışlardır. Fakat Ahsenitakvirri üzere yaratılan insan, ancak yaradana inanıp ve emirlerine boyun eğmekle faziletli ve üstün varlıkdır
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)