Gladyatör Eski Roma‘da seyirci önünde gösterime çıkan silahlı dövüşçüdür. Latince “kılıç” anlamına gelen “gladius” sözcüğünden türemiştir. Roma gündemine M.Ö. 264 yılından itibaren gelmeye başlayan gladyatörler, aralıksız olarak M.S. 5. yüzyıla kadar antik sosyal yaşamın en vazgeçilmez figüranları olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Gladyatörlerin her biri farklı silahlara sahiptir. Bu açıdan sınıflara ayrılmıştır. Genel olarak köle veya suçlular arasından seçilmiştir
Çevirci -Translate - Перевести
15 Ekim 2020 Perşembe
Roma’nın İlk İmparatoru Gaius Julius Caesar Octavianus Augustus Kimdir?
İmparator Augustus
Gaius Julius Caesar Octavianus Augustus Antik Roma’nın ilk imparatorudur. M.Ö. 27-M.S. 14 arasında hüküm sürmüştür. Roma’da doğan Augustus, Atia’nın oğlu, Julius Caesar’ın kız kardeşi Julia’nın torunudur. Dört yaşındayken babasını kaybetti. Yetenekleri sayesinde daha çocukken Caesar’ın ilgisini çekti.
Caesar M.Ö. 45’te Pompeius’un oğullarına karşı İspanya seferine çıktığında (Munda Çarpışması) Augustus da ona eşlik etti ve onun üzerinde bıraktığı olumlu izlenim nedeniyle Caesar tarafından evlat edinildi. Askeri deneyimini geliştirmesi için gönderildiği Apollonia kentinde henüz altı ay kalmıştı ki Caesar’ın suikasta kurban gittiği haberini aldı (Liv, Augustus. 10; HR, 11.59). Bunu izleyen yıllarda Caesar’ın öcünü almak amacıyla siyasi olayların tam ortasına daldı.14 Ekim 2020 Çarşamba
Roma İmparatoru Titus Flavius Vespasianus
Titus Flavius Vespasianus
Titus Flavius Vespasianus, Titus adıyla da bilinen Flavius Hanedanu mensubu, Roma İmparatorudur. Titus, MS 70’teki Yahudi ayaklanmasını da bastıran başarılı bir generaldi. Tacitus ve çağdaşı tarihçilere göre iyi bir imparator olarak mutâba edilir.
En çok Roma’daki kamu alanlarında yaptığı düzenlemelerle ve Vezüv yanardağı’nın püskürmesi (79) , 80’deki Roma Yangını gibi iki büyük felaketin yaralarının iyileştirilmesinde gösterdiği cömertliklerle tanınır.
13 Ekim 2020 Salı
Kolesterol molekülü, 558 milyon yıl önce yaşamış en eski hayvanı ortaya çıkardı
Hayvanlar konuşabilir mi?
Bilimkurgunun değişmez sorusu: Hayvanlar konuşabilir mi?
Bu hafta Sorularla Bilim köşesinde bilimkurgu filmlerinin değişmez konularından birini ele alıyoruz: Hayvanlar konuşabilir mi? Ya da hayvanlar, iletişim kurmak için insanların kullandıkları dillere benzer bir dil oluşturabilir mi?
Bu konu, antropolojik araştırmaların yanı sıra bir miktar felsefi tartışmayı da içeriyor. Çünkü her hayvan birbirleriyle ve insanlarla iletişim kurmak için az ya da çok bazı hareketler ve sesler içeren birtakım yöntemler kullanır. Bu noktada sorulması gereken soru, hayvanların kullandıkları bu yöntemlerin “dil”den ayrılan yanları nelerdir?
12 Ekim 2020 Pazartesi
Dinsel ideoloji ve gönüllü kulluk nasıl olur ?
Tanrılara önce “bilen özne” yetisi yüklenmişti. Sonra, ilerde “her şeyi
bilen” oldukları ileri sürülecekti. En sonunda, insanların “bilen özne”
olma nitelikleri ellerinden alınıp tanrılara sunulduğu için, insanlar
bilen öznelikten bilmeyen kulluğa düşürülünce, her şeyi bilen sanal
öznelerin, gerçek insan öznelerin üstüne çıkarılıp (onları yaratan ve
yönetenler sayılarak) “aşkınözneleştirme” düşünsel/inançsal işlemi
tanrıların kafada yaratılmasıyla tamamlandı.
Haydi biraz siyaset felsefesi yapalım. Siyaset yapmak ne kadar iyidir bilemem ama siyasetin felsefesi hiç fena değil. Hafta sonu kitapçıda gözüme bir kitap takıldı ve hemen aldım: Etienne de La Boetie’nin “Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev”. Aslında, üniversite yıllarında okumuştum bu kitabı. Ancak çok iyi okumamışım, onu anladım bu kez. Son yıllarda beni en çok doyuran kitaplardan birisi oldu. Kitap bittiğinde gerçekten güzel bir yemek ziyafetinden kalkmış ancak epeyce yorgun hissettim kendimi.
1 Ekim 2020 Perşembe
Yabani şempanzeler arkadaşlarıyla besinlerini paylaşıyor
Kısa vadede bir getirisi olmadığı halde neden ailemizin dışındakilerle yediklerimizi paylaşırız? Uluslararası bir araştırma ekibi; Fildişi Sahili, Tai Ulusal Parkı’ndaki şempanzelerin doğal besin paylaşımı davranışlarını gözlemledi. Et, bal ya da büyük meyveler gibi büyük ve arzu edilen gıda maddelerine sahip şempanzelerin arkadaşlarıyla yiyeceklerini paylaştıklarını ve ne yüksek hakimiyet statüsünün ne de besin hırsızı diğer hayvanlar tarafından rahatsız edilmenin, paylaşım kararlarını etkilediğini tespit ettiler.
Avlanmadan sonra eti paylaşma ve kıymetli gıdaların değiş tokuş yapılması, insan toplumlarındaki işbirliğinin evriminde anahtar kabul edilir. Öne çıkan bir fikre göre insanların değerli yiyeceklerini paylaşmalarının nedeni, paylaşmayı seçtiğimiz kişilerin gelecekte bizimle işbirliği yapmalarının daha olası olması.