İtalyan ve İsveçli antropologların iddiası “Bu DNA Tutankamon’a ait değil”
Bir grup İtalyan ve İsveçli antropolog, Alman araştırmacılar tarafından Firavun Tutankamon’a uygulanan DNA testinin gerçekleri yansıtmadığını, Tutankamon’a ait olduğu öne sürülen mumyadan alınan DNA örnekleri analizinin tekrarlanması gerektiğini söyledi. Araştırmaya konu olan mumyanın çok zarar gördüğüne dikkat çeken İtalyan ve İsveçli antropologlar, yeni bir testin kaçınılmaz olduğunu savundular.
Henüz 19 yaşında iken öldüğü bilinen Tutankamon’un mezarı 1922 yılında keşfedildi. Camerino Üniversitesi’nde görevli antropoloji profesörü ve moleküler biyoloji uzmanı genetikçi Franco Mollo DNA örneklerinin uzun yıllar 1991’de İtalya-Avusturya sınırında 5 bin yıllık bir buz kütlesinin altında tesadüfen keşfedilen Buz Adam Otzi örneğinde olduğu gibi sıfırın altındaki sıcaklıklarda korunabileceğini öne sürüyor.
Mollo, antik donemde Mısır’da kullanılan papirüslerin daha geç dönem papirüsleri ile karşılaştırıldığı zaman DNA örneklerinin 600 yıldan daha fazla süre yaşamadığını kanıtladığını anımsatıyor.
Mumyaları inceleyen Eurac Enstitüsü’nde görevli Alman antropolog ve paleopatolog Albert Zink ise Mollo’nun dikkat çektiği papirüslerden alınan malzemenin bitkisel kökenli bir biyolojik malzeme olduğuna vurgu yaparak İtalyan antropologa karşı çıkıyor. Mumyaların farklı bir ölçekte değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Zink, antik Mısır’da mumyalama işlemi sırasında kullanılan natron isimli maddenin suyu emerek dokuların hızla kurumasına etki yaptığını hatırlatıyor. Bu ayrıntının önemine dikkat çeken Zink, bu nedenle DNA örneklerinin uzun yıllar zarar görmeden korunabildiğini savunuyor. Alman bilim insanlarının Tutankamon’a ait olduğu belirtilen mumyanın kemiklerinden örnek aldıklarını, bu seçimin bir risk faktörü taşıyabileceğine vurgu yapıyor.
Tubingen Üniversitesi’nden Carsten Push’un katılımı ve Discovery Channel’in finansal desteği ile çocuk Firavun olarak anılan Tutankamon’un mumyalanan bedenini incelediklerini anlatan Zink, araştırmanın Kahire Müzesi’nde bir biyoloji laboratuarında kısıtlı bir zaman dilimi içinde yapıldığını doğruluyor.
İtalyan antropolog Franco Rollo ABD’de yayımlanan bir bilim dergisinde Tutankamon’a yönelik araştırmanın ilk sonuçlarından tatmin olmadığını aktarıyor. Rollo, “Bu ilk rapor, yüzeysel bir araştırma yapıldığına işaret ediyor. Ayrıca bu analizin donanımlı olmayan bir laboratuarda gerçekleştirildiği de göz ardı edilmemeli” diyor. Rollo’nun bu karşı çıkışına Lips’de Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nün yöneticisi Svante Paabo da destek veriyor. Paabo, “Mumyadan alınan çok küçük çaptaki ve zarar görmüş durumdaki DNA örnekleri bilimsel açıdan büyük bir aldatmaca ile karşı karşıya olduğumuzu yansıtıyor” diye konuşuyor. 1925 yılında Tutankamon’un mezarını ilk kez keşfeden ve açan İngiliz arkeolog Howard Carter, o dönemde yaptığı açıklamada mumyanın çok zarar gördüğünü aktarmıştı.
(Kaynak: Corriere Della Sera Bilim/Teknoloji/ 24 Mayıs 2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder