Kaynak: Peter Reid/Edinburgh Üniversitesi
Yeryüzünün kuzeyinde, en tepe noktada bir yerlerde garip şeyler oluyor. Dünya’nın manyetik alanının kuzey noktası, yani manyetik kuzey kutbu Kanada’dan Sibirya’ya doğru sürükleniyor. Üstelik bunu o kadar büyük bir hızla yapıyor ki uzmanların artık işe el atmaları gerekiyor.
Dünyanın manyetik alanındaki salınımlara göre düzenli olarak güncellenen ve basit pusulalardan cep telefonlarımızdaki GoogleMap’a kadar tüm modern navigasyon sistemlerinin tabanını oluşturan Dünya Manyetik Modeli (bir anlamda küresel manyetik alanın haritası) planlanan tarihten yaklaşık bir yıl evvel, 30 Ocak 2019’da yeniden ayarlanacak.
Sorunun bizlere dönük yüzünde hareketlenen manyetik kutup yer alıyorsa görünmeyen yüzünde manyetik alanın asıl kaynağı, yani yeryüzünün derinliklerindeki hareketlenmeler yatıyor. Jeomanyetizma adıyla da bilinen manyetik alan büyük ölçüde Dünya’nın çekirdeğinde bulunan sıvı haldeki metallerin hareketiyle üretilir.
Neredeyse Mars gezegeni büyüklüğündeki çekirdeğin en merkezinde basıncın yoğunluğuyla sıkışarak katılaşmış demir, etrafında da daha akışkan ve sürekli hareket halindeki demir-nikel karışımı dış çekirdek bulunur. Yeryüzünün kendi ekseni etrafında yaptığı rotasyonun etkisiyle sıvı haldeki metaller spiraller çizerek hareket eder.
Dünya’nın manyetik alanı denilen ve yeryüzündeki tüm mıknatıslı sistemleri etkileyen bu -aslen- hayali çizgileri üreten işte bu hareketlerdir. En azından genel kabul gören kuram böyle söylüyor. Dolayısıyla manyetik alandaki kaymanın da şüphesiz bu devinimle bir ilgisi var.
Aslında manyetik alandaki hareketlenme de yeni bir olgu değil. James Clark Ross 1831’de manyetik kuzey kutbunun konumunu belirlediğinden beri, nedeni tam anlaşılmayan şekilde her yıl ortalama 10 km kadar kuzeydoğuya doğru ilerliyor. İnsanlığın manyetik kuzey kutbuyla sürdürdüğü neredeyse 200 yıllık macerada yeni olan, söz konusu kaymanın bir süredir daha önce görülmemiş bir hızda gerçekleşiyor olması!
Manyetik kuzey kutbu ilk hız artışını 1990’ların ortasında göstermiş; yıllık 10-15 km’lik kayma yaklaşık 55 km’ye çıkmış. Öyle ki 2001’e gelindiğinde 188 yıl önce ilk ölçüldüğü nokta olan Kanada kutup bölgesinden Kuzey Buz Denizi’ne geçiş yapmış.
Nature dergisinin konuyla ilgili 9 Ocak tarihli haberine göre ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nin (NOAA) jeomanyetizma uzmanı Arnaud Chulliat, Amerikan Jeofizik Birliği’nin son toplantısında durumun 2018 başlarından beri daha da şiddetli bir hal aldığını belirtmiş.
Öyle ki NOAA araştırmacıları Dünya Manyetik Modeli’nin manyetik alan varyasyonlarını yakalama düzeyini kontrol ettiklerinde kabul edilebilir sınırın neredeyse aşılmak üzere olduğunu, manyetik kuzey kutbunun Uluslararası Tarih Değiştirme Çizgisi’ni geçerek Doğu Yarımküre’ye girdiğini saptamışlar.
Peki tüm bunların altında yatan neden nedir? Henüz kesinleşmiş bir cevap yok. Aynı toplantıda ileri sürülmüş teorilerden biri Kanada toprakları altında meydana gelen yüksek hızda bir sıvı demir fışkırmasının buradaki manyetik alanda yarattığı zayıflık.
İngiltere’deki Leeds Üniversitesi’nden Phil Livermore’un dile getirdiği bu tespite göre manyetik kuzey kutbu konusunda Kanada ile Sibirya arasındaki bir nevi halat çekme yarışında Sibirya galip çıkmış. Sibirya-Kanada çekişmesinin doğruluğu ve akıbeti bir yana, bu mesele bizim açımızdan şimdilik cep telefonu navigasyonumuzun güncellenecek olmasından ibaret. Fakat yerbilim camiasını yakın gelecekte daha pek çok açıdan meşgul edecek gibi görünüyor.
Kaynak:
Alexandra Witze, “Earth’s magnetic field is acting up and geologists don’t
know why”, 9 Ocak 2019, Nature; https://www.nature.com/articles/d41586-019-00007-1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder