Mısır Dini ve Tanrıları
Eski çağda Mısırlıların yarattığı manevi dünya, insan dini tarihinde eşsiz kalan büyüleyici bır dünyaydı. Bu manevi dünyanın karakteri hem gizemliydi hem aleniydi, aynı anda hem ulaşılabilir hem gizliydi; çünkü Mısır dini çoğu kez mit ve ritüel tabakalarına satıh olmasına rağmen eski çağ Nil uygarlığına nüfuz etti ve sonunda Mısır kültürünü neredeyse akla gelebilecek her şekilde biçimlendirdi, besledi ve yönlendirdi.
Mısır’ın tanrıları hem firavunların hem yurttaşların yaşamında vardı ve antik dünyanın diğer yerlerinden daha eksiksiz teokratik bir toplum yarattılar. Herodotos’un “Mısırlılar diğer halklardan daha fazla dindardır” açıklamasının arkasındaki hakikat çok geniştir; yüzlerce tanrı ve tanrıçayı, görünürde sonsuz tapınağı, zenginliği ve karmaşıklığıyla rakipsiz bir mitolojiyi kucaklar.
II. Ramses’in eşi Nefertari’nin mezar odası.
Diğer kültürlerin insanları gibi eski çağın Mısırlıları da varoluşta anlam bulmaya çalıştılar; ama onlara göre, dünyayı yarattıklarına, dünyanın varlığının ve devamının her boyutuna karıştıklarına inanılan binlerce tanrıyı varsayan teolojik düşüncelerle bu hedefe ulaşıldı. Eski Mısırlıların taptığı tanrıların sayısı gerçekten de sarsıcıdır ve ayrıntılı bilinenlerin sayısı daha az olmasına rağmen yaklaşık 1500 tanrı ve tanrıça ismen biliniyor.
Sürekli değişen simgeleri ve öznitelikleriyle bu görünürde sayısız tanrılar topluluğu -hayvan, insan melez ve karma biçimler içeren- modern izleyiciye, en iyi durumda tuhaf ve kafa karıştırıcı, en kötü durumda hiç anlaşılmaz gibi görünür. Ama daha yakından incelenince, mitleri ve temsilleriyle etkileşip,harika, çoğu kez beklenmedik entelektüel ve sanatsal gelişmişlik sergileyen bir halı dokuyan tanrı ve tanrıçalar dünyası ortaya çıkar.
Mısır’ın Zengin Teolojik Ortamı
Bu tanrılara ilişkin kanıtlarımız hem eskidir hem geniştir, metinsel, mimari, temsili ve el işi kaynakları içerir. Kanıtlarımız aynı zamanda şaşırtıcı ölçüde dağınık ve parçalıdır. Dinsel ritüel sahneleme ve dinsel inançların kayıt yeri olan tapınaklardan ve mezarlardan yüzlerce vardır ve eski çağ tanrılarına ilişkin çoğu bilgimizin kaynağı bunlardır; ama çok sayıda döneme ve coğrafi bölgeye ilişkin tapınaklardan da yoksunuz.
Eski çağ işçilerinin köyü Deyrü’l-Medine gibi alanlarda en basit evlerde bile bulunan eşyalardan, ikonlardan ve mabetlerden de Mısır tanrılarını tanıyoruz; ama yine burada da, birçok bölgede ve dönemde aile içi ortam ne yazık ki eksik temsil edilmiştir.
Soldan sağa Osiris, Ra ve İsis
Mısır sit alanlarının ve anıtlarının eşitsiz korunmuş olmasının bir sonucu olarak, elimizdeki yazılı metinlerde büyük boşluklar vardır -tanrılar ve onlara tapınmayla ilgili ısrarlı sorunları açıkta bırakmaktadır. Yine de Eski Krallık piramitlerinin duvarlarına yazılı metinler (bunlar dünyadaki en eski dinsel yazılardır) ve daha sonraki türev metinler, eski çağda Mısırlıların zengin teolojik ortamına ilişkin, bazen şifreli de olsa, paha biçilmez kanıtlar sunmaktadır.
Bir Çok Mısırlı İçin Tanrılar Yaşam Enerjisiydi
Elimizdeki çeşitli kaynaklardan, Mısır’ın bazı tanrılarının kayıtlı zaman başlamadan önce ortaya çıktıklarını ve ilkçağ dünyasının sonuna kadar yaşadıklarını -kayıtlı insan tarihinin tam beşte üçü boyunca tapıldığını biliyoruz. Sonunda yerlerini daha sonraki inançlara bıraktıklarında bile Mısır tanrıları bazen yeni yaşam buldu ve etkileri, birçok bakımdan devam etti -küçük dinsel motiflerin ve hikayelerin görünür öncülerinden, bizzat tektanrıcılık kavramına kadar.
Ama ilk çağlarda Mısırlılar için tanrılar, bütün mitlerin ve imgelerin toplamından fazlaydı. Bugüne kalan anıtlar ve elişi eşyalar, Mısır tanrılarının büyük gücünün yalnızca küçük bir bölümünü gösterir. Eski Mısırlıların zihinlerinde yaşarken, etkileri müthişti. Pek çok olmasa bile birçok Mısırlı için tanrılar yaşam enerjisiydi ve bu eski çağ tanrılarını anladığımız ölçüde, eski Mısır toplumunun ve kültürünün doğasını -bizzat Mısırlıların yaşamını ve umut edilen öteki dünyalarını- anlayabiliriz.
Mısır Dini ve Tanrıların Kökeni
Eski Mısır’da dinin ve tanrıların kökeni, hiçbir zaman tam bilemeyeceğimiz tarihöncesi uzak ve karanlık bir zamana kadar geri gider. Yine de bu en eski tarihöncesi dönemlerin kanıtlarını açıklayacak çağdaş kayıtlarımız olmamasına rağmen, arkeoloji ve daha sonraki zamanda kaydedilen mitler, Mısır tanrılarını doğuşuna ilişkin bize anlamlı ipuçları sunmuştur. Kanıtlar, tanrıları dünyanın asli bir parçası olarak var olan ve haliyle yaşayabilen ve ölebilen, mitik olarak evrenle aynı kadere mahkum olan bir kültürü gösterir. Yaratılışın diğer öğeleri için olduğu gibi tanrılar için de zaman sonunda tükenecekti.
Ama tanrıların hizmet süresi kozmik oranlardaydı ve Mısır tanrılarının, diğer kültürlerin tanrıları gibi, büyük güçleri vardı. Bu durum en açık biçimde yaratılış mitinde görülür; yaratılış mitinde dünyanın gelişimi, Mısır’ın büyük dinsel merkezlerinde değişik biçimlerde anlatılırdı. Bu hikâyeler, bizzat evrenle birken fiziksel dünyayı kendi aşkın güçlerine göre oluşturan, şekillendiren ve yöneten tanrılara inancın altında yatan şaşırtıcı bir tutarlılığı sergiler.
Kaynakça:
- Bilgievlerim Mısır'in‘ın Bütün Tanrı ve Tanrıçaları – Richard H. Wilkonson – Alfa Yayınevi – Mısır Dini ve Tanrıları Başlığı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder