bilgievlerim: Arılar Neden Vızıldar ?
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


15 Ocak 2020 Çarşamba

Arılar Neden Vızıldar ?







Arılar iletişim kurabilmek için hareketleri ve ‘dansları’ gibi, vızıltılarını da bilgiyi iletmek için kullanırlar. Arılarla ilgili on farklı ses tanımlanmış ve bazıları belirli faaliyetlerle ilişkilendirilmiştir.

Bu kullanımlardan en belirgini, kovanı soğutmak için yapılan‘yelpazelemedir’.
Saniyede 250 vuruşla uzun ve durağandır, kovanın kendisi bu sesi daha da güçlendirir.







Arılar ayrıca tehlikeyi haber vermek için daha yüksek sesle vızıldarlar (bir kovana yaklaşırsanız, ses tonundaki değişimi fark edersiniz.); ‘tehlike geçti’ işaretini verip,kovanı yatıştırana kadar saniyede 500 vuruşluk bir dizi gerçekleştirirler.

Son zamanlara kadar başlıca teori, yanlarında bulunan 14 (‘solunum deliği’ denen)nefes alma deliğini (aynen bir trompetçinin enstrümanının sesini dudaklarıyla kontroletmesi gibi) ses çıkarmak için kullandıklarıydı.

California Üniversitesi’ndeki böcekbilimciler bu delikleri dikkatlice kapatarak, bu teorinin yanlış olduğunu ispatladı. Delikler kapatıldıktan sonra da arılar hâlâ vızıldıyordu.

En son hipotez ise vızıldamanın kısmen kanatlardaki titreşimden kaynaklandığı ve göğsün bu sesi biraz güçlendirdiği yönünde. Bir arının kanadını koparmak sesin şiddeti ve yoğunluğunu değiştirse de vızıldamasını durdurmaz.




Arılar, hayatımız için vazgeçilmez varlıklardır. Çalışkanlık, temizlik, kararlılık vasıflarını pekiştirmek için hemen arı ile özdeşim kuruveririz. Arılara benzetilmek insana şevk ve mutluluk verir. Hayatımızı kolaylaştıran bu çalışkan varlığı biraz tanımaya çalışalım. 


Arılar, potansiyel yiyecek kaynaklarını renk ve kokularından ayrıt edebilir, güneşi bir pusula gibi kullanarak yönlerini bulabilir ve ünlü sallanış danslarıyla diğer arılara buldukları besinin tabiatı ve varlığına ilişkin bilgiler verirler. Üstelik bu işaretleri, kovandaki bütün arılar fark eder ve karanlıkta bile o yiyeceği 5 dakikada bulurlar.
İşin ilginci arı yumurtadan ergin olarak çıkar ve jet hızıyla nektar toplamaya başlar. 500 gr bal için 900 arının 1 gün çalışması gerekir. 450 gr bal, 17 bin arının 10 milyon çiçek dolaşmasıyla birikir. Bir arı, hayatı boyunca bir çay kaşığının sadece on ikide biri kadar bal toplayarak peteğe katkıda bulunur.




Benim topladığım baldan ne olacakmış ümitsizliğine girmeden, programlanmış olduğu görevine bir ömrünü vererek çalışmak…
Arılar çiçeklerden topladıkları nektarla bal yapmakla kalmaz, aynı zamanda nitelikli tozlaşma gerçekleştirerek bitkilerin döllenmesi ile ekolojik dengenin devamlılığını ve hayat kaynağımız olan doğal gıda üretiminin yapı taşı olma görevini de sürdürürler. İşte bu noktada bütün canlıların arılar nasıl da hayat sigortası oluyorlar. Bir bal yemek için değil, birçok besin maddesi yiyebilmek için de arılara muhtaç durumdayız.
Arılar, potansiyel yiyecek kaynaklarını renk ve kokularından ayrıt edebilir, güneşi bir pusula gibi kullanarak yönlerini bulabilir ve ünlü sallanış danslarıyla diğer arılara buldukları besinin tabiatı ve varlığına ilişkin bilgiler verirler. Üstelik bu işaretleri, kovandaki bütün arılar fark eder ve karanlıkta bile o yiyeceği 5 dakikada bulurlar.




İşin ilginci arı yumurtadan ergin olarak çıkar ve jet hızıyla nektar toplamaya başlar. 500 gr bal için 900 arının 1 gün çalışması gerekir. 450 gr bal, 17 bin arının 10 milyon çiçek dolaşmasıyla birikir. Bir arı, hayatı boyunca bir çay kaşığının sadece on ikide biri kadar bal toplayarak peteğe katkıda bulunur.
Benim topladığım baldan ne olacakmış ümitsizliğine girmeden, programlanmış olduğu görevine bir ömrünü vererek çalışmak…
Arılar çiçeklerden topladıkları nektarla bal yapmakla kalmaz, aynı zamanda nitelikli tozlaşma gerçekleştirerek bitkilerin döllenmesi ile ekolojik dengenin devamlılığını ve hayat kaynağımız olan doğal gıda üretiminin yapı taşı olma görevini de sürdürürler. İşte bu noktada bütün canlıların arılar nasıl da hayat sigortası oluyorlar. Bir bal yemek için değil, birçok besin maddesi yiyebilmek için de arılara muhtaç durumdayız.
Maalesef tabiata, ekolojik çevreye ve insanlara bu kadar faydalı olan arıların son zamanlardaki modern çiftliklerle ittifakı, sağlığını tehlikeye düşürmüştür. Arılar, faydalı zirai faaliyetleri ve uzun seyahatleri sırasında sıkça nektar topladıkları tarlaların bitişiğindeki yerlere, yol kenarındaki yeşilliklere atılmış böcek ilaçlarına veya kimyasal zehirlerle kirlenmiş su havzalarına maruz kalmaktadırlar. Kimyasal maddelerin daha geniş kullanımı, genetik olarak değiştirilmiş bitkilerin artması ve arılar için güvenli doğal ortamların azalmasıyla tehlikelerden kaçmaları zorlaşmakta, böylece her yıl binlerce koloni zehirlenmektedir. Bu da mahsullerin veriminin azalmasına yol açmaktadır.




Einstein, “Arılar yok edilirse 4 yıl sonra açlık başlar” derken bu gerçeğe işaret etmiştir.
Bütün bunlardan sonra diyebiliriz ki, arıların işi sadece bal yapmak değildir. 1 gram balın üretimi için nektar ve polen toplamak amacıyla ziyaret ettikleri 120 bin çiçeğin döllenmesini de sağlayarak bitkilerin gelişmesinde, tarımsal ürünlerin oluşmasında ve hayvancılığın ana girdisi olan yem bitkilerinin veriminde, arılar başroldedir. Bunların alternatifleri de yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)