bilgievlerim: Bilgiye Değer Verebilme Gücü
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


6 Ocak 2020 Pazartesi

Bilgiye Değer Verebilme Gücü






Bilginin hatırlanabilirlik düzeyini artırabilmek için çok kolay bir yol vardır. Çocuklara dikkat edin. Neden önce çok hızlı ve sürekli öğrenirken sonradan bu süreç duraklar? Çocuk ilk yıllarında uzaydan gelmiş bir yaratık gibi her şeye ilgiyle ve merakla bakmakta ve bu bakış da daha fazla ve daha hızlı öğrenmesine yol açmaktadır.
 Ancak zamanla “ülfet” adını verebileceğimiz bir hastalık gelişir ve kişiler “artık gerekli olan her şeyi bildiklerini” sanırlar. Artık güneşin doğması bilinen bir şeydir. Yağmurun yağması bilinen bir şeydir. 






Oysa hala tam olarak bilinmeyen ve üzerinde düşünüldükçe heyecan verici yeni bilgileri elde edebileceğimizi görsek keşfetmeye sonsuza kadar devam edeceğiz. Bizdeki bu değişikliği muhtemelen eğitim sistemimiz yapmaktadır. Eğitim sistemimiz bizi belli bir kalıbın içerisine sokmakta ve ne yazık ki sınırlamaktadır.
Bilgiye değer verebilme gücü bir anlayış biçimidir, bir hayat felsefesidir. Bilginin çok önemli olduğu inancı alt bilincinize yerleştiğinde beyniniz bilgiyi otomatik olarak kaydedecek ve bilgiye büyük öncelik verecektir.
Eski yeteneklerinizi geri kazanmak ve bir çocuk kadar hızlı öğrenmek istiyor musunuz? O zaman “Değerler Hiyerarşinizde” değişiklik yapacaksınız ve bilgiyi öncelikli değer haline getireceksiniz. Eğer her hangi bir konu bizim için önemli ise alt şuurumuz o konuyla ilgili bilgileri kaçırmaz. Gördüğümüz rüya, önem verdiğimiz bir sorunun cevabını taşıyorsa bu cevabı yakalayarak uyanırız.
Elias Howe’un hikayesine bakalım: Elias dikiş makinesinin kumaşa üstten diktiği ipliği alttan tutacak ikinci iğneyi keşfedememiştir. Yıllarca aramış, gece gündüz düşünmüştür: Sonunda bir rüyasında yamyamların ellerindeki mızrakların ucunu görünce aklında bir fikir doğmuş, uykudan fırlayıp aradığı iğneyi nihayet yapmayı başarmıştır.
Bir kanser hastasını düşünün. Hastanede oturmuş, kendi derdini düşünmektedir. Dışarıdaki konuşmaları duymamaktadır bile... Ama ötelerde iki kişi kanser hastalığının çaresi üzerinde konuşmaktadırlar. Bu hasta hemen kendine gelir ve dikkat kesilir.
Alt şuurumuz duyularımız kanalıyla gelen tüm mesajları radar gibi tarar. Bu mesajlar arasında önceden önemli olduklarını söylediğimiz ne varsa onlar ayrımlaştırılır. Alt şuurumuzun aradığı konular bizim önem verdiğimiz konulardır. Eğer bilgi sahibi olmak bizim için çok önemliyse bilgiler kesinlikle üzerimize yağmaya başlayacaktır. Bir olgu bizim için nasıl önemli olur?




Unutmayalım: Büyük ideallerimizle birleştirdiğimiz her şeye adanırız. Ne ideallerimize hizmet ediyorsa, ona sarılırız. Ne sorunlarımızı çözüyorsa, onun ardından koşarız. Kısaca yapacağımız şudur: Bilgiyi önemli varlık olarak düşüneceğiz. Tüm şereflerin ve başarıların arkasında bilgi vardır. Zenginlik, şeref, mutluluk ve değer verdiğimiz her şeye bilgi yoluyla ulaşabiliriz. Şimdi aşağıdaki ifadeler üzerinde düşünelim:

1. İnsanlık tarihine yön veren parmakla sayılacak kadar az insandır. Bu insanlar diğer insanlardan bilgileri nedeniyle üstün hale gelmişlerdir. Kim daha bilgili olmuşsa o ilişkilerine, kendisine ve çevresine daha güçlü şekilde hakim olmuştur. Özellikle içinde yaşadığımız bu bilgi çağında bilgi artık tüm güçlerin kaynağı haline gelmiştir.

2.Ne kadar fakir, tecrübesiz ve eğitimsiz olursak olalım kesinlikle öğrenebilir ve bir çırpıda tüm hayatımızı değiştirebiliriz. İşte örnek: Anthony Robbins 20 yaşında bir otelde çalışan fakir bir hizmetli idi. Çektiği acılar altında bunaldığı bir sırada hayatını değiştirmeye karar verdi. Önce bir hızlı okuma kursuna gitti ve bir kaç yıl içinde 700 kitap okudu. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde zaman zaman profesörler bile o adamdan ders aldıklarını itiraf etmektedirler. Robbins şu anda seminerlerini dinleyebilmek için sırada bekleyen binlerce insana konuşuyor ve milyonlarca dolar para kazanıyor. Bir insanın 10 yıl gibi kısa bir sürede yaptığını biz de yapabiliriz. Hatırlayalım: Biz de fakir, eğitimsiz ve kültürsüz zayıf ve çaresiz bir bebek olarak dünyaya gelmemiş miydik? Gelişmemizi neden durduruyoruz?





3.İslam dinine inananlar bu bölümü dikkatle okumalıdırlar. Hz Muhammed (sav)’in sözlerine bakalım. O diyor ki: “İlimden bir mesele öğrendiğinde o, senin için kabul olunmuş bin rekat nafile namaz kılmandan hayırlıdır. Onu insanlara öğrettiğinde amel edilsin veya edilmesin senin için yine kabul olunmuş bin rekat nafile namaz kılmandan hayırlıdır.” “Bir saat tefekkür(düşünme, değerlendirme) bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.” “Alimin uykusu cahilin ibadetinden hayırlıdır.” Görülüyor ki İslâm dini açısından da ilim en çok övülen ve üstünlük atfedilen değerler arasındadır. Hz. Peygambere(asm) inen ilk emrin “oku” olması da çok düşündürücüdür.
Şu halde ister dünyada başarının zirvesine çıkmak isteyelim; ister ahirette yüksek bir mevki arayalım her zaman yolumuz ilimden geçecektir. Bu gerçekleri aklımıza anlatmak ve aklımızı ikna etmek zorundayız.
Önemli bir yanılgının altını çizelim: İlim öğrenmek demek eğitim sürecinden geçip üniversiteden mezun olmak ve resmi tahsile devam etmek demek değildir. Ne yazık ki bugün binlerce öğrenci mezun olup maaşa bağlanacakları bir iş bulmak için okumaktadırlar. Bugün bir çok toplumda maaşlı memur olmak için üniversiteye gitmenin diğer adı tahsil görmek olmuştur. Üniversiteli cahiller ordusuna katılmak isteyen kişinin iradesine karışamayız. Ama eğer siz iradenizi ilim öğrenmekten yana kullanıyorsanız binler defa tebrikler. Öğrenmek için okursanız gerçekten öğrenmiş olacaksınız. O zaman maaş alabilmek için torpil peşinde koşmanıza gerek kalmayacaktır. Dünyanın her tarafından zeka, bilgi ve yetenek arayan bilim çevreleri büyük bir hazine gibi size sarılacaklardır.



span style="font-family: Arial Tur;">Eğer yukarıdaki görüşlere katılıyorsanız, sıra kalbinizi ikna etmeye gelmiştir. Yukarıdaki cümleleri sık sık okuyacağız ve aşağıdaki sözleri kendimize sık sık söyleyeceğiz:
“Bilgiyi birinci sıraya alıyorum. En değerli varlıklarım bildiklerimdir. Her bilgi bir gün mutlaka işime yarayacak bir hazinedir. Hayatta en büyük arzularımı hatırlıyorum. Onlar gözlerimin önünden geçiyor. Yapmak istediklerimi yaptığımı görüyorum. Bu yolda tek desteğim bilgilerim olacak. Heyecan duyuyorum.”
Zihninizde aktif imajinasyonlar oluşturmanız son derece önemlidir. Kendinizi, idealinizi başarmış görün. Hedefinize ulaşmış olarak insanlarla konuşuyorsunuz, davranıyorsunuz. Hayal gücünüzü kullanıp kendi filminizi seyredin. Başarılarınızı bilgilerinize borçlu olduğunuzu sık sık düşünün. Şartlanma normal şartlar altında üç haftada oluşur. Her gün bu çalışmayı 2 şer dakika yapsanız değişimi kesinlikle fark edeceksiniz. Ancak bu çalışmanın süresini uzatırsanız etkiyi daha hızlı ve kapsamlı görürsünüz.




Çok bilmek mi istiyorsunuz? İşte en kolay yolunu öğrendiniz. Bu yol size ekstra bir kapasite kazandırmıyor. Mevcut kapasitenizi zahmet çekmeden daha verimli kullanmayı öğreniyorsunuz. Yani hafızanızın kendiliğinden sizin için çalışmasını sağlıyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)