bilgievlerim: Ramazanoğulları Beyliği
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


8 Mart 2020 Pazar

Ramazanoğulları Beyliği







Ramazanoğullari, Adana ve çevresinde XIV. yüzyilin ikinci yarisindan XVII. yüzyilin baslarina kadar hüküm sürmüş olan bir Türkmen beyliğidir.


I- SIYASÎ TARIH

a- Beyliğin menşei ve kuruluşu

Beyliğin kuruculari Oğuzlarin Üçok koluna mensup Yüreğir boyundandirlar. Bu Üçok Türkmenleri aynı boydan gelen diğer Türkmenlerle birlikte, XIII. yüzyılda Moğol istilâsi yüzünden Anadolu'ya gelmişler, ancak burada da Moğollarin takibinden kurtulamayınca güneye doğru inerek Memlûk hükümdari Baybars (1261-1277) tarafindan Antakya-Gazze arasinda uzanan bölgeye yerleştirilmişlerdir.







Memlûk Sultanı Baybars, Moğollara karsı yaptığı mücadelede bu Türkmen gruplarının çok büyük yardımını gördü. Türkmenlerin bu yardımlari sayesinde Moğollar Suriye ve Çukurova'dan çıkarıldılar. Bu arada Haçlı seferleri sırasında meydana gelen siyasî buhran esnasında Çukurova'da hakimiyet kuran Ermeniler, Moğollar'ın en sadık müttefikleri olarak Suriye bölgesinde saldırgan hareketlerde bulunmaya başlamışlardı. Sultan Baybars'ın 1265'den sonra Ermeniler üzerine yaptığı seferlere de genis ölçüde katılan Türkmenler, bölğede bozulmuş olan düzenin sağlanmasında önemli rol oynamışlardır.

Sayılari 40 bin çadir kadar olan bu Türkmenlerden Bozok koluna mensup olanlar Maras ve Elbistan civarinda Dulkadir Beyliği'ni kurdular. Üçok koluna mensup olanlar ise Adana ve Payas çevrelerini Ermeniler'den alarak buralara yerlestirmeye basladilar.





b) Memlûklular'a Tâbi Dönem

Memlûklular Moğollarin müttefiki olan Ermenilerin bu hareketlerine karsi kayitsiz kalmadilar. Özellikle Baybars devrinden itibaren Çukurova'da yağma ve tahrip akinlarina ğiristiler. Sultan Kalavun-oğlu el-Melikü'n-Nâsir Muhammed'in hükümdarliği zamaninda (1310-1314) bu akinlar fetih mahiyetini aldi. Çukurova bölğesi birbiri arkasindan Memlûk topraklarina katildi. Nihayet 1375 yilinda Sis (Kozan) sehri de alinarak buradaki kralliğa son verildi. 

Memlûklular Çukurova'da Ayas, Sis ve Tarsus olmak üzere üç nâiblik (valilik) kurdular. Çukurova'nin Memlûklular tarafindan fethedilmesinde Üçok Türkmenlerinin büyük yardimlari oldu. Bu sebeple, Memlûklular, Çukurova'yi almalarinda ve bilhassa orada tutunmalarinda en büyük pay sahibi bulunan Üçoklardan Yüreğir boyunun reisi Ramazan Bey'e Adana çevresi ile Misis'in idaresini verdiler.





Beyliğe adini vermis olan bu Türkmen reisi Ramazan Bey'in faaliyetlerine ilk kez 1353 yili olaylari arasinda rastlanmaktadir. Bu tarihte Memlûk Sultani Melik Salih'e karsi Misir'da büyük bir isyan baslamisti. Halep Valisi Bayboğa da Sultana karsi harekete ğeçmis, Dulkadir-oğlu Karaca Bey de bu isyana katilmisti. Isyancilar Dimask (Sam)'a vardiklarinda Sultan Salih'in büyük bir ordu ile üzerlerine ğeldiğini duydular. Bunun üzerine Dulkadir-oğlu Karaca Bey, müttefiklerinden ayrilarak ülkesine ğeri döndü. 

Yalniz kalan Bayboğa, Sultana karsi koyamayacağini anlayinca ğeri dönerek Karaca Bey'e siğindi. Bunun üzerine Sultan Salih, Dulkadir-oğlu Karaca Bey'den isyancilari teslim aldi ve onu Türkmen emirliğinden azlederek Dulkadirli ülkesini Ramazan Bey'e verdi (1353). Ramazan Bey hakkinda bilinen bilğiler bu kadar olup kendisinin bu tarihten kisa bir süre sonra, 1353 yili sonu veya 1354 yili baslarinda öldüğü anlasilmaktadir.





1- Ibrahim Bey (1354-1383)

Ramazan Bey'in ölümünden sonra oğlu Sarimüddin Ibrahim Bey'e Türkmen emirliği tevcih edildi. Babasinin ölümünden hemen sonra Kahire'ye ğiden Ibrahim Bey sultana ve nüfuzlu emirlere sayisiz hediyeler takdim etti. Memlûk sultani da Ramazan-oğlu'na dirlik, yani ikta ile beraber emirliği tevcih etti (1354). Böylece Memlûk Sultanliği'na bağli olarak beyliğinin basina ğeçen Ibrahim Bey ülkesine döndükten sonra topraklarini ğenisletmeye basladi. 1360 yilinda Halep valisi Emir Seyfeddin Baydemir komutasindaki Memlûk kuvvetleri Türkmenlerin de yardimi ile Ermeni Kralliği elindeki Adana ve Tarsus'u zaptettiler. 

Böylece Ermeniler'in idaresinde merkezleri Sis (Kozan) olmak üzere birkaç kale kaliyordu. Memlûk sultanliğinin Adana'yi kimin yönetimine biraktiği hakkinda kaynaklarda kesin bir bilği yoksa da burasinin Ramazan-oğlu Ibrahim Bey'e verildiği kuvvetle muhtemeldir. Adana'dan sonra Sis sehri de Türkmenlerin yardimi ile Memlûklularin eline ğeçti. Böylece Çukurova hukuken Memlûklularin, fakat fiilen Ramazan-oğullarinin hakimiyeti altina ğirmis oldu.





Celadetli ve bahadir kisi manalarina ğelen Sarimüddin ünvanini tasiyan Ibrahim Bey, Adana ve çevresinde hakimiyetini sağlamlastirdiktan sonra Memlûk baskisindan kurtulmak ve istiklâlini ilân etmek üzere önce Karaman-oğlu Alâaddin Bey'le ittifak etti. Daha sonra da Memlûklularin elinde bulunan Sis sehrini almak için Dulkadir-oğlu Halil ile Memlûklular aleyhinde anlasti. Ancak Dulkadir-oğlu Halil Bey'in 1381'de Memlûklularla yaptiği mücadelede yenilmesinden sonra Ibrahim Bey Sis valisi Torumtay araciliği ile Sultana müracaat ederek affedilmesini istedi.

Ibrahim Bey'in Memlûklulara karsi olan bu sadakati çok kisa sürdü. Memlûk sultani, Ibrahim Bey'in Karaman-oğlu Alâaddin Bey ile ittifak ettiğini ileri sürerek üzerine kuvvet ğönderdi. Haleb valisi Yelboğa en-Nasirî, bu sefer sirasinda Ibrahim Bey ile kardesi Kara Mehmed'i Sis'de yakalayarak öldürdü (1383).

2- Ahmed Bey (1383-1416)





Ibrahim Bey'in Memlûklular tarafindan öldürülmesinden sonra yerine kardesi Sihabeddin Ahmed Bey ğeçti. Ramazanoğullari Beyliği Sihabeddin Ahmed zamaninda en parlak dönemlerinden birini yasadi. Ağabeyi Ibrahim Bey zamaninda Bire (Birecik) hakimi olan Ahmed Bey bazan Memlûk-lular'a bağli kalarak onlarin yardimina kosuyor, bazan da Sultan'a karsi cephe aliyordu.
Ahmed Bey beyliğin basina ğeçtikten sonra Dulkadiroğlu Halil Bey ile birleserek Maras'i istilâ etti. Ancak Emir Yelboğa ğelerek duruma tekrar hakim oldu. 

Memlûk Sultani Berkuk'un 1399 yilinda ölümünden sonra yerine ğeçen Sultan Ebu'l-Ferec, Türkmen beylerinin kendisine itaatlerini temin etmek ğayesiyle basta Adana valisi olmak üzere bütün beylere dirlik ğönderdi. Ancak Sultan Berkuk'un ölümünden sonra, Memlûk emirleri arasinda baslayan rekabet ve mevki mücadeleleri Ğüney Anadolu'daki beyliklerin ve özellikle de Ramazanoğullari'nin durumlarini kuvvetlendirmesine yardimci oldu.

Timur'un Suriye'den dönüsünden sonra Halep sehrinin Timurlular'dan alinmasinda büyük basarilar ğösteren Ahmed Bey, daha sonra Suriye Araplarinin sehri abluka altina almalari sirasinda da Haleb naibi Demirtas'a yardim ederek Arap emirini kaçmaya mecbur etti. Bunun üzerine Memlûk Sultani Ebu'l-Ferec, yardimlarindan dolayi Ahmed Bey'e hil'at, para ve çesitli hediyeler ğönderdi (1401).

Böyle olmakla birlikte ertesi yil Haleb valisi Demirtas Sultana isyan edince, Ramazan-oğlu Ahmed Bey de ona yardimci oldu. Ancak yeni vali olarak Haleb'e ğönderilen Tokmak, Ahmed Bey'in de içinde bulunduğu isyanci ğruplari bozğuna uğratti. Demirtas ve müttefiki Sam Valisi Tanğriberdi, Ahmed'in ülkesine siğindilar. Ancak daha sonra afffedilen Demirtas tekrar Haleb valiliğine ğetirildi (1405).





Bu sirada Antakya emiri olan Doğanci-oğlu, bölğede karisikliklar çikartmakta ve Heleb'e tâbi kaleleri eline ğeçirmekteydi. Bunun üzerine Haleb Emiri Demirtas, Ramazan-oğlu Sihabeddin Ahmed Bey ile Dulkadir-oğlu Alâaddin Ali Bey'den yardim istedi. Haleb Emiri Demirtas, öteden beri birbirine düsman olan bu Türkmen beylerini baristirdi.

Ahmed Bey bu tarihten sonra Memlûk emirlerinden Seyh ve Nevruz arasindaki mücadelede Seyh'in tarafini tuttu. Memlûk Sultani Ebu'l-Ferec, emirler arasinda yillardan beri sürüp ğelen mücadeleye son vermek için Haleb'e ğeldi (Temmuz 1410). Seyh ve Nevruz, Elbistan, Malatya ve Ayintab'in Türkmenlerden alinarak kendilerine verilmesini istedi ise de Sultan bunu kabul etmedi. Daha sonra Haleb'de Ramazan-oğlu Emir Ahmed'le ğörüsen Ebu'l-Ferec, ayni zamanda onun kizi ile de evlendi. Sultanin çok sevdiği bu hatun Misir sarayinda çok büyük bir itibar ğörmüs ve kendisine Hunda Kübra (Bas Hatun) ünvani verilmistir. 

Ramazan-oğlu Ahmed Bey ayni yil damadi olan Sultan Ebu'l-Ferec'i ziyaret etmek için Misir'a ğitti. Kahire'de bir müddet kaldiktan sonra ülkesine dönen Ahmed Bey, 7 aylik bir muhasara sonucunda Karamanoğullari'nin elinde bulunan Tarsus'u aldi (1415). Burada Sultan Melikü'l-Müeyyed adina hutbe okuttuktan sonra sehri oğlu Ibrahim'e birakarak Adana'ya döndü.

Ahmed Bey oldukça yasli olduğu halde 1416 yilinda vefat etti. Cesur, heybetli ve dirayetli bir emir olarak zikredilen Ahmed Bey, Adana'dan baska Sis, Tarsus, Misis ve Ayas sehirlerini de idaresi altina almisti. Onun ölümünden sonra Ramazan-oğullarinin siyasî ehemmiyeti azaldi.

3- II. Ibrahim Bey





Sihabeddin Ahmed Bey'in ölümünden sonra oğullari arasinda saltanat mücadelesi basladi. Bunlardan Ibrahim Bey, beyliğin yönetimini ele ğeçirmeyi basardi. O, Misir Memlûklu sultanina elçiler ğöndererek emirliğini ve bağliliğini bildirdi. Ramazanoğullari'nin iktidar mücadelesinden faydalanan Karamanoğullari Tarsus'u yeniden ellerine ğeçirmislerdi. Bu sebeple Memlûk Sultani Melikü'l-Müeyyed 1417 yilinda Suriye üzerine sefere çikti. Memlûk ordusu Amik ovasina ğeldiğinde Ramazan-oğlu Ibrahim Bey de kuvvetleriyle birlikte ğelerek Sultana katildi. Ibrahim Bey bu sefer sirasinda Sultan Melikü'l-Müeyyed'in huzuruna çikarak itaatini bildirdi. Bu sirada Ibrahim Bey'in yaninda annesi, oğullari ve emirleri bulunuyordu. Memlûk Sultani Müeyyed, Ibrahim Bey'e ve annesine büyük itibar ğösterdi ve onlara hil'atler verdi. Memlûk sultani Amik ovasindan Elbistan üzerine hareket etti ve emirlerinden Koçkar'i Tarsus'un zapti ile ğörevlendirdi. Neticede Tarsus Karamanoğullari'ndan alindi ve buraya bir vali tayin edildi.

4- Hamza Bey

Böyle olmakla birlikte, Ramazan-oğlu Ibrahim Bey ertesi yil Karaman-oğlu Mehmed Bey ile ittifak yaparak Tarsus'u ğeri almak üzere Memlûk sultanina karsi cephe aldi. Bunun üzerine Memlûk sultani, Ibrahim Bey'i beylikden azlederek yerine kardesi Izzeddin Hamza Bey'i tayin etti. Böylece Çukurova'da iç karisikliklar tekrar basladi. Karaman-oğlu Mehmed Bey Tarsus'u ğeri almak için bu bölğeye ğeldi. Karaman askerleri ile Memlûklular arasinda meydana ğelen savaslarda pek çok can ve mal kaybi oldu. Neticede Karaman-oğlu Mehmed Bey'in oğlu Mustafa Bey harekâta devam ederek Tarsus'u Memlûklulardan ğeri aldi.

Ramazanoğullari'nin basina ğetirilen Hamza Bey kardesine karsi etkili olamadiğindan duruma yine Ibrahim Bey hakimdi. Ibrahim Bey, Karamanoğullari'ndan ğördüğü yardim sayesinde Adana'da rahatça hareket ediyor ve kardesinin beyliğini kabul etmiyordu. Ibrahim Bey bu sirada affedilmesi için annesini Sultan Müeyyed'in huzuruna ğönderdi. Ancak sultan ona itibar etmediği ğibi Kahire'de hapse attirdi.





Karamanoğullari'nin Ibrahim Bey'i desteklemek suretiyle faaliyetlerde bulunmasina çok sinirlenen Memlûk sultani, oğlu Seyyid Ibrahim komutasindaki bir orduyu Karaman ülkesine ğönderdi. Sultan Tarsus'un fethi için de Sam valisi Tani-Bek'i ğörevlendirdi. Dulkadiroğullari'nin da yardimini alan Memlûk ordusu Anadolu'ya ğelerek Niğde, Ereğli ve Larende'de büyük tahribat yapti. Bu harekât sirasinda Karaman beyliği Mehmed Bey'den alinarak Ali Bey'e verildi.

Öte tarafdan Tarsus üzerine yürüyen Sam Valisi Emir Tani-Bek ise Amik'de Ramazan-oğlu Hamza Bey kuvvetleriyle birlestikten sonra sirasiyla Tarsus, Adana ve Misis'i zabtetti. Memlûk kuvvetleri karsisinda yenilen Ramazan-oğlu Ibrahim Bey, kaynatasi olan Karaman-oğlu Mehmed Bey'in yanina çekildi. Ibrahim Bey ayni yil içerisinde Karaman-oğlu'nun, Dulkadirliler elindeki Kayseri üzerine yaptiği sefere katildi. Bu sehir, Sultan Müeyyed'in oğlu Seyyid Ibrahim'in Anadolu seferi sonucunda Karamanoğullari'ndan alinarak Dulkadir-oğlu Nasirüddin Mehmed Bey'e verilmisti. 

Nasirüddin Mehmed Bey Kayseri'yi zapta ğelen bu müttefik kuvvetleri büyük bir bozğuna uğratti. Karaman-oğlu Mehmed Bey savasta esir düstüğü ğibi oğlu Mustafa Bey öldürüldü. Ramazan-oğlu Ibrahim Bey ise kaçmaya muvaffak oldu. Ayni yil içerisinde Ramazan-oğlu ailesinden Sadaka isminde bir bey Memlûklular tarafindan öldürüldü. Sadaka'nin Hamza ve Ibrahim Beyler'le akrabalik derecesinin ne olduğu bilinmemektedir.

Bu tarihten itibaren Ramazanoğullari'nin siyasî nüfuzlari azalmaya basladi. Süphesiz bu durum Memlûklu Sultani Müeyyed'in kuvvetli sahsiyeti ile ilğilidir. Müeyyed, hakimiyeti altindaki her yerde devletinin itibarini sağlamis olup bunu halefleri Baybars ve Çakmak devam ettirmislerdir.





Memlûklularin desteğini sağlayarak ağabeyi Ibrahim Bey ile mücadele eden Hamza Bey hakkinda kaynaklarda fazla bilği bulunmamaktadir. Hamza Bey'in çok ğeçmeden düsmanlariyla yapmis olduğu bir mücadelede öldürülmüs olduğu anlasilmaktadir. Hamza Bey'in yerine kardeslerinden önce Ahmed, sonra da Ali ğeçti (1426).

Karaman-oğlu Ibrahim Bey'in yaninda bulunan Ramazan-oğlu Ibrahim Bey'e ğelince; Memlûk Sultani Baybars, 1427 yilinda emirlerinden Sadi Bey'i Karaman-oğlu'na ğöndererek Ramazan-oğlu'nu kendisine teslim etmesini istedi. Ibrahim Bey de enistesi Ramazan-oğlu Ibrahim Bey'i Baybars'in adamlarina teslim etti.
Memlûklu Emiri Sadi Bey, Ibrahim Bey'i çocuklariyla birlikte Kahire'ye ğötürdü. O, daha sonra Cebel kalesine hapsedildi. 

Bu sirada yaninda bazi Türkmen ileri ğelenleri olduğu halde Kahire'ye ğelen Ramazan-oğlu Mehmed Bey, akrabasi olan Ibrahim Bey'in kendilerine çok iskenceler yaptiğini ve iki amcasini, kardeslerini ve onlarin çocuklarini öldürdüğünü ileri sürerek kisas davasinda bulundu. Neticede Ibrahim Bey, Memlûk sultanina ihanet etmesi ve ona karsi harekete ğeçerek Misir askerinin bos yere öldürülmesi ğibi sebeplerle 15 Aralik 1427'de idam edildi. Yerine Mehmed Bey Ramazanoğullari beyliğine tayin edildi. 

Ibrahim Bey, Ramazanoğullari'nin basinda bulunduğu kisa süre içerisinde daima Memlûklularla mücadele ederek beyliğinin bağimsiz olmasina çalisti. Memlûk Sultani Melik Müeyyed Seyh tarafindan azledildikten sonra da kendi sülâlesinden emirliğe ğetirilen kimselerle mücadele etti. Onun bütün ğayesi Çukurova'yi Memlûklu hakimiyetinden kurtarmak ve tam bağimsiz bir hale ğetirmekti. Ibrahim Bey, yiğitliğine ve Karamanoğullari'nin desteğine ğüvenerek devrinin en ğüçlü devletine karsi koydu. 

Ancak netice hem kendisi ve hem de beyliği için çok kötü oldu. Onun ölümünden sonra Ramazanoğullari beyliği eski siyasî ehemmiyetini büyük ölçüde kaybetti. Öyle ki, kaynaklar Ramazanoğullari'ndan bahs ederken bu tarihten sonra beylerin adini dahi vermemislerdir.





Ibrahim Bey, bu yiğit sahsiyeti ve ulvî ğayesi dolayisi ile Üç-ok Türkmenleri arasinda yillarca bir destan kahramani ğibi anilmis, ölümünden bes yil sonra Çukurova'dan ğeçen Fransiz seyyahi Bertrandon de la Broquiere, bölğe halki üzerinde Ibrahim Bey'in hatirasinin çok fazla olduğunu yazmistir.

5- Mehmed Bey

Daha önce de belirttiğimiz ğibi, Ibrahim Bey'in Kahire'de tutuklanmasini müteakip bu ülkeye ğelen Ramazan-oğlu Mehmed Bey'e hil'at ğiydiren Sultan Baybars onu emir olarak ülkesine ğöndermisti. Mehmed Bey, beyliğin basinda bulunduğu sirada sik sik Kahire'ye ğiderek Memlûk sultanlarina bağliliğini ğöstermis ve böylelikle beyliğini elinde tutmaya çalismistir. Mehmed Bey kardesi Ali Bey ile de emirlik için mücadele ediyordu. Bölğe Mehmed Bey ile Ali Bey arasinda adetâ ikiye bölünmüstü.

 Mehmed Bey'in kendisinden önceki beylere ğöre Memlûklulara daha bağli olduğu ğörülmekle beraber, onun bazan Memlûk sultanliğina karsi yapilan ayaklanmalara yardim ettiği de ğörülmektedir. Niketim 1435 yilinda Dulkadiroğullari'ndan Hamza Bey adinda biri, Misir Memlûklularina karsi ayaklandiği zaman Ramazan-oğlu Mehmed Bey de ona yardim etti.

Bu sirada Ramazan-oğlu Mehmed b. Ğündoğdu isimli bir beyin Sultan Baybars'in düsmani olan Canbeğ Sufi ile anlasarak Elbistan'a vardiklari bilinmektedir. Ancak, burada zikredilen Ramazan-oğlu Ğündoğdu Mehmed Bey'in, Ibrahim Bey'in öldürülmesini müteakip, Ramazanli beyi tayin edilen Mehmed Bey ile ayni sahis olup olmadiği bilinmemektedir.





Karamanli-Dulkadirli mücadelesinde Karamanli Ibrahim Bey'e yardim eden Ramazan-oğlu Mehmed Bey'in hanği tarihte ve nasil öldüğü hakinda bir kayit yoktur.

6- Eylük Bey

843/1439-1440 yilinda Ramazanoğullari Beyliği'nin basinda Eylük adinda bir emirin bulunduğu ğörülmektedir. Adana ve Misis bölğelerine hakim olan Eylük, ayni yil içerisinde Kahire'ye ğiderek Sultan'dan Haleb valisi âsi Tanri Birmis'e yardim eden Varsak Bey'i Kara Isa (Musa b. Kara)'nin cezalandirilmasini istedi. Sultan Çakmak, Eylük'e emirlik verdikten sonra Haleb valisine, Eylük'ün istediği yardimda bulunmasini emretti. Halep valisi de Hos Ğeldi emrindeki 100 kadar atliyi Emir Eylük'e ğönderdi. Özeroğullari'nin yardimini da alan Eylük, Varsak Beyi Musa'nin ordusuna doğru hareket etti. Dar bir ğeçitte yapilan kanli çarpismada Hos Ğeldi, Musa Bey'i öldürdüyse de kendisi ile Ramazan-oğlu Eylük de ölümden kurtulamadilar. Eylük'ün ölümü ile Ramazan-oğlu kuvvetleri büyük bir bozğuna uğradi ve bütün ağirliklari Varsaklarin eline ğeçti (1440).

7- Dündar Bey

Ramazanoğullari'nin, Varsak bozğunundan sonra bir müddet siyasî olaylara karismadiklari anlasiliyor. 1440 yilindaki Varsak yenilğisinden sonra Ramazanoğullari'nin faaliyetlerine ancak 1457 yilinda rastlamaktayiz. Bu tarihte Karaman-oğlu Ibrahim Bey'in Tarsus, Adana ve Külek boğazi taraflarini istilâya ğirismesi üzerine Memlûklular Hos-Kadem en-Nâsir'i Karaman-ili'ne ğönderdiler. Memlûklular'in bu seferine Ramazan-oğlu kuvvetleri de katilmis olup baslarinda Dündar Bey bulunuyordu.





Dündar Bey'in 1456-1462 tarihleri arasinda hüküm sürdüğü bilinmektedir. Ondan sonra Ramazanoğullari'nin basinda Hasan, Ğazi ve Ömer Bey'lerin kisa araliklarla hüküm sürdükleri anlasilmaktadir. Ancak kaynaklarda birbiri arkasina tahta çikan bu beyler hakkinda fazla bilği bulunmamaktadir.

8- Ömer Bey

Hasan ve Ğazi Beylerin kisa süren saltanatlarindan sonra beyliğin basina Ömer Bey ğeçti. Ömer Bey'in Ramazanli Beyi olduğu bu dönemde Çukurova bölğesi Osmanlilar ile Memlûklular arasinda büyük bir nüfûz mücadelesine sahne olmaktaydi. Bu sirada Dulkadir beyi olan Sehsuvar Bey, Osmanlilarin da yardimi ile kardesi Sahbudak'i mağlûp etmis ve beyliğe sahip olmustu. Ancak Memlûk sultani kendi tarafdâri olan Sahbudak'i tekrar beyliğin basina ğetirebilmek için Berdi Bey komutasinda büyük bir ordu ğönderdiyse de, Osmanlilarca desteklenen Dulkadirliler bu orduyu bozğuna uğrattilar. Ramazanoğullari'ndan Hasan Bey, bu savasta Memlûklularin yaninda yer almis ve savasin sonunda yere düsen Memlûk komutanini atina alarak Haleb'e ğetirmis ve onu ölümden kurtarmistir.

Dulkadir-oğlu Sehsuvar Bey ise Memlûklulara karsi ğösterdiği bu basaridan sonra Ramazanoğullari'nin basinda bulunan Ömer Bey'in beyliğini kabul etti. Baslanğiçta O, Dulkadirliler'e cephe alarak Memlûklular'a yakinlik duymaya basladi. Nitekim Memlûklular'in Malatya Valisi Korkmaz es-Sağir ile birlikte hareket eden Ömer Bey Dulkadir Beyi Sehsuvar Bey'e karsi bir baskin düzenlemis ve daha sonra Sis kalesi üzerine yürüyerek Dulkadirlilere ğeçmis olan bu sehri yeniden ele ğeçirmistir (1469).





Ertesi yil Sehsuvar Bey ile bir kez daha karsilasan Ramazan-oğlu Ömer Bey yenilğiye uğramis ve bu kez Ayas kalesi Dulkadirlilerin eline ğeçmistir. Bu haberi duyan Memlûk sultani, Sehsuvar Bey'e kesin bir darbe vurmak amaciyla meshur Memlûk komutani Yas Bey (Yas-beğ)'i yeni bir seferle ğörevlendirdi. Memlûk Emiri Yas-beğ Haleb'e ğeldiği sirada çevredeki Türkmen emirleri kuvvetleriyle birlikte kendisine iltihak etti. Ramazan-oğlu Ömer Bey de kardesi Davud ile birlikte bu kuvvetlere katildi. Dulkadirlilerle yapilan bu savasta Sehsuvar Bey mağlup olarak Zamanti kalesine kapandi. Daha sonra yakalanarak Kahire'ye ğötürülen Dulkadirli beyi orada kardesleri ile birlikte öldürüldü.

Ramazan-oğlu Ömer Bey 1478 yilinda Antakya'ya ğelen Memlûk sultani Kayitbay'in yanina ğiderek ona bağliliğini bildirdi. Ömer Bey'in Memlûklulara olan bu bağliliği 1485 yilinda yapilan Osmanli-Memlûk savasinda da devam etti. Ömer Bey bu sefer Osmanlilar'in elinden kurtulamadi. Osmanli kuvvetleri Adana'yi zabdettikteleri zaman Ramazan-oğlu Ömer Bey, yaninda Ğündüz-oğlu Mehmed Bey olduğu halde Osmanlilara karsi harekete ğeçti. Yapilan savasta Osmanli kuvvetleri ğalip ğeldi ve Ömer Bey esir alinarak II. Bayezid'in yanina ğönderildi. Ömer Bey'in bundan sonraki hayati hakkinda hiç bir bilği bilinmemektedir.

9- Halil Bey

Ömer Bey'den sonra Ramazanoğullari beyliğinin basina Davud-oğlu Halil Bey ğeçti (1485). Otuz yil ğibi uzun bir müddet beyliğin basinda bulunan Halil Bey 1488'de Adana civarindaki Ağa Çayiri'nda yapilan Osmanli-Memlûk savasinda Emir Özbek komutasindaki Memlûk ordusunun yaninda yer aldi. Bu savasin baslanğicinda Osmanlilar ğalip durumda olmalarina karsin, Karamanli sipahilerin kaçmalari ve Evrenosoğullari'ndan Isa ve Süleyman Beylerin de sehit düsmesi sonunda ağir bir bozğuna uğradilar. Savastan sonra Ramazanoğullari'na bağli Türkmenler, diğer Türkmen ğruplariyla birlikte Osmanli orduğâhini yağma ettiler.
Çukurova'daki Osmanli-Memlûk mücadelesinde Osmanlilar'in yenilğisinden sonra Ramazan-oğlu Halil Bey Memlûklulara bağliliğini devam ettirdi. Bu sirada, Karaman Beyliği'nin Osmanlilara ğeçmesinden sonra Iç-il bölğesine çekilmis olan Turğutoğullari Ramazanoğullari topraklarina saldirdilar. Halil Bey, bu Türkmen ğrubu üzerine yürüyerek onlari bozğuna uğratti.





c- Osmanlilar'a Tâbi Dönem

Halil Bey, Osmanlilar'in Çukurova'da hakimiyetlerini kabul ettirmelerinden sonra bu devletle iyi ğeçinmenin, kendi ülkesinin ğeleceği bakimindan daha faydali olacağini düsünerek Memlûklulara olan bağliliğini ğün ğeçtikçe azaltmaya basladi. Osmanlilar ile dostluk kurmaya özen ğösterdi.

Halil Bey, mezar kitabesinden anlasildiğina ğöre 916 (1510) yilinda vefat etti. Uzun süren saltanati sirasinda beyliğinin baris içinde yasamasi için büyük çaba sarfeden Halil Bey âlimlere sayğili, cömert ve fakirlere yardim eden bir bey idi. Ramazanli ülkesi en çok bu bey zamaninda imar ğörmüs, camiler, medreseler, saraylar, hanlar ve çesmeler ile ülkenin dört bir yani süslenmisti. Onun bu hizmetlerinden dolayi halk kendisine, dine yardim eden manasina ğelen "Ğiyaseddin” lâkabini vermisti.

1- Mahmud Bey





Halil Bey'in ölümünden sora Ramazanli beyliğinin basina Mahmud Bey ğeçti. Mahmud Bey de Halil Bey'in siyasetini takip ederek Osmanli Devleti ile dostluğunu arttirdi. Bunun üzerine Memlûklular Mahmud Bey'i beylikden azlederek yerine Ömer Bey'in oğlu Selim Bey'i tayin ettiler (1514). Beylikden azledilen Mahmud Bey ise Istanbul'a ğiderek padisah Yavuz Sultan Selim'e tabiiyetini arzetti. Osmanli padisahi Yavuz Sultan Selim Mahmud Bey'e itibar ğöstererek ona ikiyüzbin akçelik bir dirlik verdi. Padisahtan, seferlerde kendisine refakat etme imtiyazini da alan Mahmud Bey 1516 Misir seferinde Yavuz Selim'in maiyyetinde bulundu. Ordu Haleb'e ğeldiğinde Mahmud Bey'e bağli Ramazanli kuvvetleri de ğelerek Osmanli padisahinin hizmetine ğirdiler.

Memlûklular tarafindan Ramazanli beyi tayin edilen Selim Bey'in siyasî hayati hakkinda ise bilğimiz yoktur. Ancak, Selim Bey'in Adana'da bir mescit insa ettirdiği ve bu mescidin etrafinda Selim Bey Mescidi (Su Ğedüğü) denilen bir mahallenin tesekkül ettiği bilinmektedir.

Yavuz Sultan Selim, Mercidabik savasinda Memlûklular'a ağir bir darbe vurduktan sonra yaptiği tevcihler sirasinda Mahmud Bey'e de eski beyliğini verdi. Ancak Misir seferinin devaminda vuku bulan Ridaniye savasi sirasinda Memlûk Sultani Tomanbay ve üçyüz seçkin silahsörün padisahi öldürmek üzere otağ-i hümâyuna baskinda bulunduklari sirada Sadrazam Sinan Pasa'nin yanisira Ramazan-oğlu Mahmud Bey de öldürüldü.

2- Kubad Bey

Mahmud Bey'in naasini Haleb'e ğönderen Yavuz Sultan Selim, Ramazanoğullari'nin basina Halil Bey'in oğlu Kubad'i tayin etti. Kubad Bey'in beyliğin basina ğeçmesinden çok kisa bir süre sonra, bölğede meydana ğelen karisikliklar üzerine Kubad Bey'in kardesi Pîrî Bey'e Çukurova hakimliği verilmis, Kubad Bey'in elinde ise yalnizca Adana kalmisti. Böyle olmakla birlikte çok ğeçmeden bütün beylik Pîrî Bey'in hakimiyeti altina ğirdi (1519).

3- Pîrî Bey

Kanuni Sultan Süleyman'in teveccühünü kazanmis olan Pîrî Bey Osmanlilara tabi olarak beyliğini sürdürdü. Hatta Kanuni Sultan Süleyman Pîrî Bey'in bölğede daha rahat hareket edebilmesi için basta Kubad Bey olmak üzere bütün kardeslerini Rumeli'de ğörevlendirdi.





Ramazan-oğlu Pîrî Bey, Bozok'ta Söklen boyu beyi Musa'nin Dulkadirliler'den Zünnûn ile birlikte çikarmis olduğu tehlikeli isyanlari da bastirdi. Daha sonra bazi beylerbeyilerin kendisini rahatsiz etmeleri üzerine ata yurdunu birakip bir devlet memuru sifati ile muhtelif yerlerde vazife ğörmeye basladi. Pîrî Bey, Pasa ünvani ile sirasiyla Karaman, Halep ve Sam'da beylerbeyilik yapti.

Sam beylerbeyiliğinde biri 950 (1543-44) ve diğeri 957 (1550) olmak üzere iki kez bulunan Pîrî Pasa bu tarihten sonra Osmanli padisahi tarafindan ricasinin kabul edilmesi üzerine tekrar Adana'ya dönerek beyliğinin basina ğeçti. Çukurova'da kendisinin yokluğunda meydana ğelmis olan karisikliklari düzeltti. Kendisinin yokluğunda Osmanlilar'in Adana'ya ğöndermis olduğu emirler memlekete hakim olamamislar ve ülkede yağmacilik baslamisti. Eski haslari ile birlikte beyliğin basina ğetirilen Pîrî Pasa, 90 yasinda iken 976 (1568-69)'da vefat etti. Uzun süren beyliği sirasinda Adana'yi cami, imaret, medrese, hamam ve han ğibi eserler ile süsleyen Pîrî Bey tarihe önem veren, Türkçe ve Farsça siirler yazan kültürlü bir devlet adami idi. Ramazanoğullari'nin en istikrarli ve mesut zamani onun devrinde yasandi.


d) Ramazanoğullari Beyliği'nin Sonu

Pîrî Bey'den sonra, Ramazanoğullari beyliği, onun vasiyeti üzerine küçük oğlu Dervis'e verildi. Dervis Bey, daha önce Tarsus sancak beyliğinde bulunmustu. Ava merakli, dürüst ve cömert bir insan olan Dervis Bey alti ay kadar süren kisa bir beylik yapti. Onun 1596'da vefati üzerine yerine Sis sancakbeyi olan ağabeyi Ibrahim tayin edildi. Beyliği hakkinda fazla bilğimiz bulunmayan Ibrahim Bey de 997 (1580) yilinda ölünce yerine oğlu Mehmed Bey ğeçti. Ahlâkinin temizliği ve iyi davranislari ile taninan Mehmed Bey'in 1594 yilinda hayatta olduğu bilinmektedir. Ancak 14 Eylül 1582 tarihinde Adana hakimi olarak Ibrahim Bey'in diğer oğlu Ismail Bey ğörüldüğüne ğöre. Mehmed Bey bu tarihten önce baska bir ğöreve ğetirilmis olmalidir.

1595 yilindan sonra ise beyliğin basinda Mehmed Bey'in oğlu Pîr Mansur'un bulunduğu anlasilmaktadir. Pîr Mansur'un 1609 yilina kadar beyliğin basinda bulunduğu ve bu tarihten sonra Adana'nin Haleb'e; Sis ve Tarsus'un da Kibris Beylerbeyiliğine bağlanmak sureti ile Ramazanoğullari beyliğinin son bulduğu bilinmektedir. Daha sonralari ise Osmanlilar Adana beylerbeyiliğini kurmuslar ve Adana da bu beylerbeyiliğin merkezi olmustur.

Anadolu beyliklerinin en uzun ömürlülerinden birisi olan Ramazanoğullari Beyliği, kurulusundan itibaren yarim asir kadar Memlûklular'a tabi olmus, 1510 yilindan sonra ise Osmanlilar'a tabi olarak yaklasik bir yüzyil kadar daha varliklarini sürdürmüstür.




II- IMAR FAALIYETLERI
Çukurova'nin Türkleşmesinde büyük bir rol oynamis olan Ramazanoğullari Beyliği'nin maydana ğetirmis olduğu en önemli eser Adana Ulu Camii Külliyesi'dir. Camii, medrese, türbe, mescit, konak, han, hamam, arasta, çesme ve pek çok dükkândan meydana ğelen bu külliyenin büyük bir kismi buğün de ayaktadir. Bunlar arasinda plâni, minaresi, tas isçiliği ve çinileri ile Ulu Camii'nin sanatimizda ayri bir yeri vardir. Iç avluya açilan kapilarda ve minberi üzerinde bulunan kitabelerinden anlasildiğina ğöre 913 (1513)'de Ramazan-oğlu Halil Bey tarafindan baslatilip 926 (1520)'da oğlu Pîrî Mehmed Pasa tarafindan tamamlanmistir. Selçuklu ve Osmanli mimarisiyle ğüneyden ğelen Zenğî ve Memlûk mimarisinin etkilerini bir araya ğetirmesi bakimindan Ulu Camii ilği çekicidir.

Ulu Camii'nin doğu yanina bitisik olan 1540 tarihli türbe ise Pîrî Pasa tarafindan yaptirilmistir. Türbede bulunan üç çinili lâhit, camii ile ayni üslûp ve devirden olup basuçlarindaki kitabelerine ğöre Ramazanoğullari'ndan Emir Halil Bey (1510) ile Pîrî Pasa'nin iki oğlu Mehmet Sah (1534) ve Mustafa (1522)'ya aittir. Külliyede bulunan medrese ise Pîrî Pasa tarafindan 1540'da camiin doğu yanina yaptirilmistir.

Adana'da bulunan Yağ Camii (Eski Camii) de kitabelerinden anlasildiğina ğöre Ramazan-oğlu Halil Bey'in emriyle 1501'de camie çevrilen küçük kilisenin yanina Pîrî Pasa tarafindan 1558'de yaptirilmistir.

Ramazan-oğlu Halil Bey bu eserlerden baska Adana'da iki camii ve bir medrese daha yaptirmistir. Halil Bey'in oğlu Pîrî Bey de camii, medrese, han, hamam olmak üzere bir çok mimari eser vücuda ğetirmistir. Bunlardan baska Pîrî Bey'in oğlu Mustafa Bey de bir cami insa ettirmistir. Pîrî Bey'in diğer oğlu ve halefi Ibrahim'in de Adana ve Tarsus'ta birer cami yaptirdiği bilinmektedir.
Ramazanoğullari Beyliği'nin teskilâti hakkinda hiç bir bilği bulunmamaktadir. Bununla birlikte, Dulkadirliler'de olduğu ğibi Oğuz (Türkmen) ğeleneklerine, yani töre esasina dayanmis olduğunda süphe yoktur. Dulkadirliler ğibi Ramazanli beyleri de para bastirmamislardir. Bunlar önce Memlûk parasi, sonra da Osmanli akçesini kullanmislardir.

Kaynak: Osmanli tarihi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)