bilgievlerim: 2020
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


20 Aralık 2020 Pazar

Helenizm Kültürü ve Batı ile Doğu Kültürünün Sentezi


Helenizm, batı kültürü ile doğu kültürünün sentezinden ortaya çıkan bir kavramdır. “Helenizm” sözcüğünü ilk kez bilimsel bir terim olarak tarihe kazandıran Alman tarihçi Johann Gustav Droysen olmuştur. Bu kelime ile Yunan kültürünün Yunanistan sınırları dışına çıkıp Akdeniz bölgesi ve Ön Asya da doğu kültürleri ile karışması ve kaynaşması sonunda meydana gelen evrensel bir kültürü kastetmiştir.

Helenizm kültürü, Büyük İskender’in Asya seferleri ile başlamakta, etkilerini uzun zaman göstermekle beraber esas itibariyle Mısır’ın Romalılar tarafından fethiyle sona ermektedir. İskender’in fetihleri sonunda Yunan kültürü, Akdeniz bölgesinden Hindistan içlerine kadar yayılmış, birçok yerlerde doğu kültürlerine etkilerde bulunmuş, bazı hallerde bunların etkisi altında da kalmıştır. 

18 Kasım 2020 Çarşamba

Batı Edebiyatının İlk Kadın Temsilcisi Sappho Kimdir ?


Sappho (M.Ö. 610 – 570) Lirik Şair

”Nerede olursan ol, ey Sappho, tanrılara denk biri olarak selamlıyoruz seni: şarkıların, o ölümsüz kızların, hala bizimle.” Dioskourides, Sappho için epigram, Yunan Antolojisi, 7.407

Batı edebiyatının ilk kadın temsilcisi Sappho, tarih yazıcılığının henüz gelişmediği, kronikçilerin her şeyden önce şehirlerin ve güç sahibi erkeklerin yaptıklarıyla ilgilendiği bir çağda yaşadı. Bu yüzden, hakkında bildiklerimizin çoğunu şiirlerine borçluyuz. Fakat dizelerini ne ölçüde otobiyografik bir amaçla kaleme almış olduğunu bilemeyeceğimiz için ihtiyatlı davranmamız gerekir. Yine de bu durum, hem Antikçağ’da hem de daha modern dönemlerde, sözde biyografi yazarlarını Sappho’nun yaşamıyla ilgili çoğu zaman birbiriyle çelişen hikâyeler icat etmekten alıkoymamıştır.

8 Kasım 2020 Pazar

Antik Yunanlar ve Tarih Öncesi Devirleri


Antik Yunanlar

Eski Çağ’daki Ege ve Yunan Tarihini incelediğimizde, Antik Dünyanın en etkileyici kavimlerinden biri olan antik Yunanları görürüz. Antik Yunanlar (Grekler), genellikle batı dünyasındaki demokrasinin ve ulus bilincinin ortaya çıkarıcıları olarak kabul edilirler. Bu kabul edilebilir bir düşüncedir. Ancak antik Grekler, temelde bu olgularla birlikte birçok yeniliği insanlık medeniyetine bırakırken, bunları hiç yoktan var etmemişler, kendi antik tarihçilerinin de kabul ettiği gibi, bu parıltılı kültürü antik dünyanın daha eski ve köklü kültürlerinin bulunduğu Yakındoğu uygarlıklarına dayandırmışlardır. Şunun da kabul edilmesi gerekir ki, Yunanlar Antik Doğu’nun derin birikimlerini olduğu gibi kabul etmemiş, bu olguları kendi kültürleriyle sentezleyerek ve geliştirerek sadece batı Dünyasına değil, tüm Dünyaya miras bırakmışlardır.

 

24 Ekim 2020 Cumartesi

Antik Yunan Dünyasında Şarap Tüketimi

                                                              Amforalar


Şarap ve Yunanlar

Yunanların pembe şarap ve beyaz şarabın yanı sıra kırmızı şarap yapmayı da bildikleri düşünülmektedir. Bugün de olduğu gibi şarap üreticiliğinde pek çok kriter ve özelliğin olduğu bilinmektedir. Normal sofra şarapları ile yüksek kalitedeki şaraplar birbirlerinden farkılı olarak hazırlanırdı. 

Genel bir kanıya göre, en iyi şaraplar Taşöz, Limni ve Sakız adalarında yapılırdı. Bunların yanında, daha sonraki dönemlerde Girit şarabı da öne çıktı. Şarap yapmak için ezilmiş üzümlerin posasının suyla karıştırılması ile elde edilen ikinci kalite şaraplar, içlerine mayalandırıcı atlıarak köylü kesim tarafından kendileri tüketmek amacıyla yapılırdı.

Felsefe Nasıl Doğdu ?


Anadolu Kıyılarında Başlayan Felsefe

 

“Felsefe nedir ?” sorusu yüzyıllardır süre gelen, akıllarda farklı yorumları bulunan bir sorudur. Lakin en basit haliyle düşünmek olduğu söylenebilir. “Düşünmek”, belki de insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliktir. İnsanlar sistematik olarak düşünmeye ne zaman başladı ? Bu sorunun cevabı büyük bir ihtimalle Neolitik Devrim’den sonra olmuştur. 

 Kış gelince kaçmaları gereken bir mağara yok, beslenebilmek için yer değiştirmeleri gerekmiyor ve bir sosyal örgütün parçası olduktan sonra bazı konular hakkında kendi kendimize sorduk, “Neden?”. Bu soru belki de bugün geldiğimiz ve geleceğimiz teknolojik, ahlaksal, estetiksel, etiksel noktaların sebebidir.

23 Ekim 2020 Cuma

Tragedyanın Babası Kimdir ?


Aiskhylos (Eshilos) : Tragedyanın Babası

Aiskhylos Kimdir?

Mitoloji açısından bir sonraki önemli dönem, Yunanistan’da tiyatronun en parlak zamanı olan M.Ö. 5. yüzyıldır. Bu dönem boyunca, üç Yunan oyun yazarı, tragedya türünde yazdıkları oyunlarıyla büyük üne kavuşmuşlardır. Bu tragedya yazarlarından ilki, doksandan fazla oyun yazan ve tragedyanın babası olarak adlandırılan Aiskhylos (Eshilos)’tur.

Yaşamı

17 Ekim 2020 Cumartesi

Senato Kimlerden Oluşur? Roma Meclisinin Üyeleri Kimlerdir ?


Senato Nedir ? 

Milattan Önce 509’da kurulan Roma Cumhuriyeti ve onun devamı Roma İmparatorluğu’nun en önemli yönetim merkeziydi. Batı Roma İmparatorluğu 5. yüzyılda sona erdiyse de Roma Senatosu 6. yüzyılın sonlarına kadar toplanmaya devam etmiştir. Senatus kelimesi Latincede yaşlı anlamına gelen senex’den gelir. Etimolojik olarak Senato “Yaşlılar Meclisi” demektir. 

 Senato kurumu Roma’nın ilk krallık dönemlerinde sadece danışma meclisi aracıydı denilebilir. Fakat Roma’da Cumhuriyet rejiminin kurulmasıyla işlevi değişti. Cumhuriyet rejimi senatonun yetkilerini arttırdı. Üye sayısı ilk dönemlerde üç yüz gibi bir sayı olan senatonun, sonraki dönemlerde sayısının altı yüze çıkarılmış olması bu kuruma verilen önemi göstermektedir.

Roma’nın Kartaca Savaşları (Pön Savaşları)


Pön Savaşları’nı Hazırlayan Etkenler

M.Ö. 264-146 yıllarında Roma ile Kartaca arasında gerçekleşen ve Kartaca’nın ortadan kalkması, Batı Akdeniz egemenliğinin Roma’ya geçmesi ile sonuçlanan savaşlardır. Türk literatürüne “Pön Savaşları” olarak geçmektedir. Bugün Tunus sınırları içerisinde kalan Kartaca, eski bir Fenike kolonisi olup M.Ö. 6. yüzyıl sonlarından beri Roma ile iyi ilişkiler içinde olan bir kent-devletiydi. 

Kartacalıların zamanla büyüyüp güçlenerek, özellikle ticaret alanında Batı Akdeniz de etkisini hissettirmeye başlaması Roma’nın da dikkatinden kaçmıyordu. Romalıların da Güney İtalya’da egemenlik kurma girişimleri, buralarda kolonileri bulunan Kartacalıları rahatsız etmiş, her iki devletin siyasal ve ekonomik çıkarları da zedelendiği için karşı karşıya gelmeleri kaçınılmaz olmuştur.

15 Ekim 2020 Perşembe

Roma’nın Kanlı Gladyatör Oyunları

Gladyatör Kimdir?

Gladyatör Eski Roma‘da seyirci önünde gösterime çıkan silahlı dövüşçüdür. Latince “kılıç” anlamına gelen “gladius” sözcüğünden türemiştir. Roma gündemine M.Ö. 264 yılından itibaren gelmeye başlayan gladyatörler, aralıksız olarak M.S. 5. yüzyıla kadar antik sosyal yaşamın en vazgeçilmez figüranları olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Gladyatörlerin her biri farklı silahlara sahiptir. Bu açıdan sınıflara ayrılmıştır. Genel olarak köle veya suçlular arasından seçilmiştir

Roma’nın İlk İmparatoru Gaius Julius Caesar Octavianus Augustus Kimdir?


İmparator Augustus

Gaius Julius Caesar Octavianus Augustus Antik Roma’nın ilk imparatorudur. M.Ö. 27-M.S. 14 arasında hüküm sürmüştür. Roma’da doğan Augustus, Atia’nın oğlu, Julius Caesar’ın kız kardeşi Julia’nın torunudur. Dört yaşındayken babasını kaybetti. Yetenekleri sayesinde daha çocukken Caesar’ın ilgisini çekti.

 Caesar M.Ö. 45’te Pompeius’un oğullarına karşı İspanya seferine çıktığında (Munda Çarpışması) Augustus da ona eşlik etti ve onun üzerinde bıraktığı olumlu izlenim nedeniyle Caesar tarafından evlat edinildi. Askeri deneyimini geliştirmesi için gönderildiği Apollonia kentinde henüz altı ay kalmıştı ki Caesar’ın suikasta kurban gittiği haberini aldı (Liv, Augustus. 10; HR, 11.59). Bunu izleyen yıllarda Caesar’ın öcünü almak amacıyla siyasi olayların tam ortasına daldı.

14 Ekim 2020 Çarşamba

Roma İmparatoru Titus Flavius Vespasianus

Titus Flavius Vespasianus

Titus Flavius Vespasianus, Titus adıyla da bilinen Flavius Hanedanu mensubu, Roma İmparatorudur. Titus, MS 70’teki Yahudi ayaklanmasını da bastıran başarılı bir generaldi. Tacitus ve çağdaşı tarihçilere göre iyi bir imparator olarak mutâba edilir. 

En çok Roma’daki kamu alanlarında yaptığı düzenlemelerle ve Vezüv yanardağı’nın püskürmesi (79) , 80’deki Roma Yangını gibi iki büyük felaketin yaralarının iyileştirilmesinde gösterdiği cömertliklerle tanınır.

13 Ekim 2020 Salı

Kolesterol molekülü, 558 milyon yıl önce yaşamış en eski hayvanı ortaya çıkardı

Avustralya Ulusal Üniversitesi (ANU) ve denizaşırı ülkelerden gelen biliminsanları, 558 milyon yıl önce dünyada yaşamış olan ve jeolojik kayıtlara göre en erken hayvan olduğu doğrulanan hayvanı ortaya çıkarmak için eski bir fosildeki yağ moleküllerini kullandılar. 1,4 metre uzunluğunda ve vücudu boyunca uzanan kaburga benzeri bölümlerle oval şekilli olan Dickinsonia adı verilen “tuhaf yaratık”,

 Kambriyen patlamasından 20 milyon yıl önce dünyada yaşayan Ediyakara Biyotası’nın bir parçasıydı. ANU doktora öğrencisi Ilya Bobrovskiy, Rusya’nın kuzeybatısındaki Beyaz Deniz’in yakınındaki uzak bir bölgede iyi korunmuş bir Dickinsonia fosilinin, dokularında hâlâ hayvan yaşamının ayırt edici özelliği olan bir tür yağ olan kolesterol molekülleri içerdiğini keşfetti.

Hayvanlar konuşabilir mi?

Bilimkurgunun değişmez sorusu: Hayvanlar konuşabilir mi?

Bu hafta Sorularla Bilim köşesinde bilimkurgu filmlerinin değişmez konularından birini ele alıyoruz: Hayvanlar konuşabilir mi? Ya da hayvanlar, iletişim kurmak için insanların kullandıkları dillere benzer bir dil oluşturabilir mi?

Bu konu, antropolojik araştırmaların yanı sıra bir miktar felsefi tartışmayı da içeriyor. Çünkü her hayvan birbirleriyle ve insanlarla iletişim kurmak için az ya da çok bazı hareketler ve sesler içeren birtakım yöntemler kullanır. Bu noktada sorulması gereken soru, hayvanların kullandıkları bu yöntemlerin “dil”den ayrılan yanları nelerdir?

12 Ekim 2020 Pazartesi

Dinsel ideoloji ve gönüllü kulluk nasıl olur ?

Tanrılara önce “bilen özne” yetisi yüklenmişti. Sonra, ilerde “her şeyi bilen” oldukları ileri sürülecekti. En sonunda, insanların “bilen özne” olma nitelikleri ellerinden alınıp tanrılara sunulduğu için, insanlar bilen öznelikten bilmeyen kulluğa düşürülünce, her şeyi bilen sanal öznelerin, gerçek insan öznelerin üstüne çıkarılıp (onları yaratan ve yönetenler sayılarak) “aşkınözneleştirme” düşünsel/inançsal işlemi tanrıların kafada yaratılmasıyla tamamlandı.

Haydi biraz siyaset felsefesi yapalım. Siyaset yapmak ne kadar iyidir bilemem ama siyasetin felsefesi hiç fena değil. Hafta sonu kitapçıda gözüme bir kitap takıldı ve hemen aldım: Etienne de La Boetie’nin “Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev”. Aslında, üniversite yıllarında okumuştum bu kitabı. Ancak çok iyi okumamışım, onu anladım bu kez. Son yıllarda beni en çok doyuran kitaplardan birisi oldu. Kitap bittiğinde gerçekten güzel bir yemek ziyafetinden kalkmış ancak epeyce yorgun hissettim kendimi. 

1 Ekim 2020 Perşembe

Yabani şempanzeler arkadaşlarıyla besinlerini paylaşıyor

 



Kısa vadede bir getirisi olmadığı halde neden ailemizin dışındakilerle yediklerimizi paylaşırız? Uluslararası bir araştırma ekibi; Fildişi Sahili, Tai Ulusal Parkı’ndaki şempanzelerin doğal besin paylaşımı davranışlarını gözlemledi. Et, bal ya da büyük meyveler gibi büyük ve arzu edilen gıda maddelerine sahip şempanzelerin arkadaşlarıyla yiyeceklerini paylaştıklarını ve ne yüksek hakimiyet statüsünün ne de besin hırsızı diğer hayvanlar tarafından rahatsız edilmenin, paylaşım kararlarını etkilediğini tespit ettiler.


Avlanmadan sonra eti paylaşma ve kıymetli gıdaların değiş tokuş yapılması, insan toplumlarındaki işbirliğinin evriminde anahtar kabul edilir. Öne çıkan bir fikre göre insanların değerli yiyeceklerini paylaşmalarının nedeni, paylaşmayı seçtiğimiz kişilerin gelecekte bizimle işbirliği yapmalarının daha olası olması. 

30 Eylül 2020 Çarşamba

Arap Yarımadası’na yapılan en eski hominin göçleri

 



Arap Yarımadası’na yapılan en eski hominin göçleri için yeni adaptasyonlar gerekmemiş

Max Planck İnsan Bilimi Enstitüsü’nden bilim insanlarının liderliğinde yapılan ve Nature Ecology and Evolution’da yayımlanan yeni bir çalışma, Afrika’nın dışına yapılan erken evrimsel yayılımların kurak ve sert çöller gibi çevresel uç noktalara uyum için adaptasyon içermediğini gösterdi. Ti’s al-Ghadah bölgesinde bulunan taş aletler ve fosil hayvan kalıntıları, homininlerin Suudi Arabistan’daki varlıkları hakkında önceden tahmin edilene göre en az 100.000 yıl öncesine ait kesin kanıtlar sunuyor. 

Fosil faunasının kararlı izotop analizi, günümüzde doğu Afrika’daki bozkırlarda bulunanlara benzer kuraklık düzeylerine sahip yerlerde çayır vejetasyonun baskın olduğunu gösteriyor. Kararlı izotop verileri, arkaik atalarımızın Afrika dışına ilk yayılımlarının, değişen çevre koşullarına yeni adaptasyonların bir sonucu olmaktan çok yayılım alanlarının genişlemesinin bir parçası olduğunu gösteriyor.

İnsan diğer hayvanlar içerisinde nasıl tanımlanır?

 


İnsanın nasıl tanımlanabileceğine ilişkin ilk çağlardan itibaren bazı sorular sorulmaya başlanmış ve bu sorulara bazı felsefi önermelerle yanıt aranmıştır. İnsanın bilgi birikimi arttıkça ve bilimsel gelişmeler hızlandıkça insanın diğer hayvanlar arasında nasıl bir yeri olduğuna ilişkin çok daha açıklayıcı ve kapsamlı yanıtlar verilmeye başlanmıştır. Evrim kuramının bu yanıtların geliştirilmesinde önemli bir yeri vardır.

Peki insanın diğer hayvanlar arasındaki yerini nasıl tanımlayabiliriz? Bu soruya Metin Özbek, 50 Soruda İnsanın Tarihöncesi Evrimi (1) kitabında şöyle yanıt veriyor:

İnsanı nasıl tanımlarız?

Antik Toplumlar Atıkların Geri Dönüştürülmesi Fikrine Öncülük

 



Döngüsel ekonomi, hammaddenin bugünün çılgın tüketim açlığını dindirmek için kullanıldığı, sonrasında da ürünlerin çöpe atıldığı savurgan doğrusal ekonomimize ilerici bir alternatif olarak görülüyor.

Döngüsel ekonomi fikri 1980’lerde ortaya çıktı. Fakat bu, onarım, geri dönüşüm, yenileme veya yeniden düzenleme gibi döngüsel ekonominin temelindeki uygulamaların aynı derecede yeni olduğu anlamına gelmiyor. Tüm bu stratejilerin amacı, materyallerin mümkün olduğunca uzun süre kullanılmalarını sağlamak. Ve hiçbiri öyle devrimci yenilikler değil.

29 Eylül 2020 Salı

İnsanlık tarihi perspektifinden Neolitik devrim

 



İnsanlık tarihi perspektifinden
Neolitik devrim, şeflik ve devletin kuruluşunu yeniden değerlendirmek


Neolitik topluluklar, insanlığın kültürel evriminde asalak, avcı ve toplayıcı, kabaca eşitlikçi toplumsal yapılı ilkel topluluk dönemleri ile sınıflı, devletli, dinsel ideolojili uygar toplum biçimleri arasında “geçiş dönemi” topluluklarıdır. Neolitik bu yolda geçmişin “araç devrimi” ve “ateş devrimi” ile geleceğin biyoteknoloji ve bilişim devrimleriyle karşılaştırılabilecek önemde etkiler yaratmıştır

Neolitik Devrim Nedir?

28 Eylül 2020 Pazartesi

Et yiyen usta avcılar mıydık ilik peşinde koşan zayıf leşçiller mi? Karar Verin...!

 



Stanley Kubrick’in sinema tarihine geçen kült bilimkurgu filmi 2001: Bir Uzay Destanı’nın açılış sahnesini bilen bilir: Tarih öncesi bir zamanda modern insanın ataları olmaya aday bir grup insansı maymun çorak, taşlık bir arazide yerleri eşelemektedir. Günün birinde içlerinden biri üzerinde hiç et kalmamış bir hayvan iskeletenin önünde umutsuzca durmaktayken bir aydınlanma yaşar. 

Eline aldığı en büyük kemikle diğer kemiklere vurmaya başlar. Bunların kırıldığını gördükçe heyecanlanır ve darbelerinin şiddetini artırır. Bir yandan da iskeletin sahibi hayvanın toprağa düşüş anı gözünde canlanır. Kendisi insanlık tarihinin alet kullanan ilk bireyidir. Filmin kalanından bahsetmeye gerek yok. Ancak Homo sapiens denen filmin gerçek hayattaki ilgili sahnesi de bundan farklı olmasa gerek. 

21 Eylül 2020 Pazartesi

Evrimin yüzümüzdeki izlerini büyükler kadar çocuklar da okuyabiliyor

 

Çıkık alnını sınırlandıran belirgin kaş çıkıntısı, sert bitkisel besinleri çiğnemeye elverişli büyük çene kasları, bu kasları taşıyabilecek kuvvette ve irilikte, dikey bir yüz. Bu tarif şüphesiz bir kurda ya da zebraya ait değil, ama insanı da tam anlamıyla yansıtmıyor. Belki biraz andırıyor diyelim… Zira hani bir anlamda agresif diyebileceğimiz bu eşgal Homo sapiens’e değilse de Homo cinsinin öteki üyelerine, mesela Homo erectus ve Neandertallara ait. Evrim sürecinde ilk insansılardan modern insana uzanan çatallı, dallı yol pek çok anatomik değişikliğe tanık oldu. 

Bunların büyük çoğunluğu da çevresel baskıların etkisiyle ortaya çıkan adaptasyonlardı. İklim değiştikçe ve bitki örtüsü farklı şekillere büründükçe solunum fizyolojisi, enerji ihtiyacı, kafatası hacmi, beslenme alışkanlıkları, yürüme biçimi, deri rengi, tüylenme miktarı, herşey ama herşey zincirleme bir cevap gösterir oldu. 

Erkekler kadınlara binlerce yıldır şiddet uyguluyor

 


Hangi erkekler kadına şiddet uyguluyor?, MODERN YAŞAMA UYUM SAĞLAYAMAYAN ERKEK ŞİDDET UYGULUYOR, Kadına yönelik şiddetin sinyallerini nasıl anlayabiliriz?, Şiddete uğrayan ve şiddet uygulayanın psikolojisi nedir? Nasıl bir ruh hali şiddete sebep olur, şiddet uygulayan kişi şiddetin ardından neler düşünür?, Kadına yönelik şiddete erkekler ne gerekçe gösteriyor ve bu şiddet nasıl başlıyor?, Kadınların iş hayatına ve sosyal hayatına katılması şiddetin niteliğinde ve niceliğinde bir fark yaratıyor mu?, Şiddette eğitim, kırsal/kentsel bölge farkından söz edebilir miyiz?, Şiddetin yaşanmayacağı aileler ve okullar oluşturmak için kadınlara nasıl bir rol düşüyor?, Şiddete eğimli bir çocuğu nasıl normalleştirebiliriz? Konularını bilgievlerim olarak araştırdık Makalemizden memnun kaldığınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz......

“Şiddetten, kadına uygulanan şiddetten bahsettiğimiz zaman, kimsenin aklına bu şiddeti kimin uyguladığını sormak gelmiyor… Oysa şunu kabul etmek gerekir ki kadınlara yönelen şiddet bütün bir İnsanlık tarihi boyunca ve şimdi de, İnsanlığın diğer yarısını oluşturan cinsiyetten gelmiştir. Elbette kadınlara şiddet uygulayan kadınlar da var (…) fakat genellikle söz konusu olan erkek şiddetidir.”

İki sene önce, Ekim 2017’de, ölümünden kısa süre önce katıldığı bir konferansta şiddetin doğasını biyolojinin perspektifinden bu sözlerle yorumlayan Fransız antropolog Françoise Héritier insanı “dişisine şiddet uygulayan tek tür” olarak tanımlamıştı. European Journal of Archaeology’nin son sayısında yayımlanan bir biyoarkeoloji çalışması Héritier’nin tespitine nicel bir boyut kazandırdı. 

Tarihçesi, psikolojisi, sosyolojisi, felsefesi, ideolojisi ve teknolojisi ile Savaş

 


Yaşam Savaşmıdır ?,Kafalarda başlatılan savaş,Kartaca yıkılmamalıdır!,Sosyal Darwinciler’de ve faşistlerde yaşam ve savaş kavramı,Savaş bir doğa yasası mıdır?,Hayvanlar dünyasında yaşam savaş mıdır?,Hayvanların evriminde otoburluk etoburluk,Yaşam çemberinde hayvanların yeri,Etoburluğa yol açan mutasyonlar,SAVAŞ AÇISINDAN İNSANLIĞIN TARİHÇESİ,OTOBURLUK ETOBURLUK AÇISINDAN İNSANIN ORGANİK EVRİMİ,İnsanın organik evrimi ve otoburluk,Kültürel evrime geçiş ve etoburluk,AVCILIK VE SAVAŞÇILIK AÇISINDAN İNSANIN KÜLTÜREL EVRİMİ,Leşyiyicilikten avcılığa,Avcılık ve toplayıcılıktan çiftçiliğe,Çiftçilikten çobanlığa,Çobanlıktan askerliğe,Talandan vergiye,Şeflikten devlete,Din adamı yönetiminden asker yönetimine,SAVAŞIN PSİKOLOJİSİ,Öfke duygusu,Acıyla koşullandırma,Korku belası,Güvensizlik duygusunun kaynakları,Ksenofobi (yabancı düşmanlığı),Hobbes paradoksu,Umarsızlık psikolojisi,Olasılık mantığı ve kumar psikolojisi,SAVAŞIN SOSYOLOJİSİ,Sınıfsız topluluklarda savaşın tohumları,Sınıflı toplumlarda savaşın kurumlaşması,Bir savaş makinesi olarak devlet,SAVAŞIN FELSEFESİ,Üstinsanın gelişinin aracı olarak savaş,Yaşam savaştır felsefesinin yargılanması,SAVAŞ İDEOLOJİLERİ,Aztekler’de yaşamı kurtarmanın aracı olarak savaş,Masailerde savaşın nedeni olarak demirciler,İslam’da “Hak” dinin yayılmasının aracı olarak savaş,Batı emperyalizminde “beyaz adamın yükü” olarak savaş,SAVAŞ TEKNOLOJİLERİ,Savaşlar buluşları kamçılar mı?,Teknoloji her zaman mutluluk sağlar mı?,Savaşın kâr-zarar hesabı,Savaşların ve savaş teknolojilerinin tarihteki önemi,İki tarih yaklaşımı,Çift odaklı insanlık tarihi,Sapiens’le Neanderthalensis savaştı mı?,Savaş teknolojisi ile üretim teknolojisinin etkileşimi,Savaşın kirli mirasının arındırılması,Savaş teknolojisinin gelişiminin kronolojik özeti ve Dünya tarihinde kimi savaşlardaki insan kayıpları Hakkındaki araştırmamızı tamamını okumanızı bilgievlerim olarak tavsiye ediyoruz...!

Yaşam bir savaş değildir. Savaş bir doğa yasası, hiç değildir. Savaş insanlığın kültürel evriminin belli bir noktasında ortaya çıkmıştır, belli koşulların ürünüdür. Söz konusu koşulların değişmesiyle savaş da insanlığın yakasını bırakacaktır. Daha doğrusu, insanlık savaşı başından atacaktır. Sınıflı toplumu ve devleti de. Belki onlarla birlikte, belki onlardan önce, belki onlardan sonra. Bu, koşullara bağlı.

10 Eylül 2020 Perşembe

Roma Dönemi Latrinaları Hakkında Bilinmeyenler







Latrinaların Önemi

İnsanlığın veya tüm canlıların beslenme gibi en doğal olaylarından biri de sindirim ve boşaltım sistemidir. M.Ö. III binden itibaren bu ihtiyaç için kapalı mekanlar yapıldığını görüyoruz. Fakat kapalı mekanlar olsa dahi tam anlamıyla bir tuvalet ve kanalizasyon sistemi görmemiz mümkün değil. Bunun yerine pişmiş toprak kaplar kullanılıyor. 

Grek tuvalet alışkanlıklarıyla ilgili en erken verileri ünlü ozan Hesiodos’tan ediniyoruz. Diğer önemli tarihçimiz Herodotos’tan aldığımız tuvalet alışkanlıkları ve bununla ilgili pratik bilgilerdir. Roma Dönemi’ne gelindiğinde tuvalet yani latrinalarda farklı bir sisteme geçildiğini görüyoruz. Kapalı alanlar, toprak kaplar, tek kişilik mekanların yerini anıtsal büyüklükte, açık mekan ve bir kanalizasyon sistemi alıyor. 





Roma Cumhuriyeti Hakkında Bilinmeyenler







Roma Cumhuriyeti Erken Dönem


Tarihsel tradisyonlarda Roma medeniyetinin M.Ö.753 tarihinde kurulduğu genel olarak kabul edilir. M.Ö. 509 yılına kadar Roma krallık olarak tanımlayabileceğimiz bir devlet yapısına sahiptir. Son kral olan Tarquinius Superbus’un yaşanan bir olay neticesinde M.Ö. 509 tarihinde Roma’dan kovulması ile Roma cumhuriyeti başlamıştır. devletin başında iki yönetici görülmektedir.

 Bunlar Praetor olarak adlandırılan yüksek devlet memurlarıdır. Her iki yönetici de birbirlerine eşit hükümranlık haklarına sahiptirler. Bir yıl süre ile makamlarında kalmakta ve görevleri bittiğinde ise hükümranlık süresince yaptıkları icraatlerden dolayı sorgulanıp yargılanabilmektedirler. Görev sürelerinin bitimindeki bu durum praetorların icraatlerinde daha titiz davranmaları için adeta bir önlemdir. Praetor ismindeki bu magistrat yani yüksek devlet memurlarının isimleri yaklaşık 150 yıl sonra konsül olarak değişecektir.





Patriçiler , Plebler Kimdir ve Senato Nedir ?






Livius bize Romulus’un, 100 patriçiden (“patres”, “babalar” ya da ”soylular”), yani klanın varlıklı üyelerinden (gentes) oluşan bir danışmanlar grubu oluşturduğunu anlatır. Bundan sonra da Roma’nın başına geçen her kral ona danışmanlık etmesini istediği patricileri kendisi seçmiştir. Sonundan bu yapı tam anlamıyla bir Senatoya (Latince senex, ”yaşlı adam” ), Roma’nın saygıdeğer danışmanlar zümresine dönüşecekti. 

Patriçiler çıkartamamış gentes üyelerine “avamlar” deniyordu, İngilizce karşılığı “plebeian” olan bu kelimenin kökeni pleb, yani”halk” kelimesinden gelmektedir. Ancak o zamanlar “avam” kelimesinin hiçbir sınıfsal çağrışımı yoktu; bu, sadece kraliyetin teveccühünü kazanmamış olan klanları diğerlerinden ayıran bir kavramdı. 



25 Ağustos 2020 Salı

Gaius Julius Caesar Kimdir?






Julius Caesar; Temmuz Ayının Sahibi


Milattan Önce 100 yılının 12 temmuzunda Julius Caesar doğdu; tabii bu onun kendi zamanında düzenlediği ve 1582 yılında Papa Gregorius tarafından yeniden düzenlenen takvime kadar geçerli olan tarihti. Yeni takvime göre bu doğum 12 gün oynar. Julius Caesar’ın Roma’nın bütün patrici (soylu) aileleri gibi Troyalı kahraman Aeneas‘in soyundan geldiği iddia edilir. Roma’nın kurucu ailelerinin hepsi Troyalı olarak düşünülür ve onların yarı tanrısal olduklarına inanılırdı.
Julius Caesar her halükarda patricilerin cumhuriyetini sarsan tarihi bir dehadır. Siyasi hayatında Pompei ile birlikte yürüdü. İktidar mücadelesinde kuzeyden Roma’ya yürürken Rubicon Irmağı’nı geçti. “Halea iacta est/zarlar atıldı” ya da “ok yaydan çıktı.” da denir. Dönüşü olmayan ani ve çılgın kararların sahibi bir strateji ustası olarak bilinir.



İtalya’nın İlk Büyük Uygarlığı<< Etrüskler>>







Etrüskler Kimdir? Etrüsk Kültürü ve Uygarlığı


İtalya Yarımadası’nın merkezinde yer alan bölgede, M.Ö. 8. yüzyılda, İtalya’nın ilk büyük uygarlığı olacak olan, zengin bir kültüre sahip Etrüskler ortaya çıkmıştır. (Latinlerin Etrüsk dedikleri bu halk, kendilerini Rasenna olarak adlandırmaktaydı.) Etrüsklerin iki yüzyıl süresince kültürel ve sosyal alanda gösterdikleri üstün gelişme, M.Ö. 6. yüzyılda onlara en gelişmiş dönemlerini yaşatacak ve kuzeydeki Po Ovası’ndan güneyde Campania’yı da içine alacak bir bölgede hâkimiyet kurmalarını sağlayacaktır. Bugün dahi kuzeydeki Arno Nehri’nden güneyde Roma’nın yer aldığı Tiber Nehri’ne kalan olan bölge, Romalıların onlara verdikleri ve Latince ad olan Tusci’den gelen Toscana adıyla anılmaktadır. Batıdaki Deniz ise Yunanların onlara verdikleri ad olan Tyrrhenoi adından gelen Tirhen Denizi adıyla anılmaktadır.





Kimdir Bu Çılgın İmparator Caligula?







Çılgın Roma İmparatoru Caligula (M.S. 37-M.S. 41)


Caligula; Tam ismi Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus’tur. Bu son derece garip, korkunç, çılgın ama bir o kadar da ilginç kişilik Roma imparatorluk devrinin üçüncü imparatorudur. Caligula, İmparator Tiberius tarafından evlat edinilmiş ve Tiberius’un ölümünden sonra hükümranlığı başlamıştır. Tiberius’tan nefret eden Romalılar öldükten sonra onu gömmeyip cesedini Tiber nehrine atmayı bile düşündüler. Ancak zavallı Romalılar beterin beteri olacağını ve daha da açıkçası yağmurdan kaçarken doluya tutulduklarından bi haberdiler.





7 Ağustos 2020 Cuma

Colosseum (Kolezyum) Flavian Amfitiyatrosu







Colosseum , Roma tarihinin en ihtişamlı ve en muhteşem yapıtlarından biri. Gerçek adı Flavian Amfitiyatrosu olan bu muazzam yapı aynı zamanda dünyanın en büyük amfitiyatrosuydu. Yapılış amacı, gladyatör dövüşleri, hayvan avı, tiyatro ve eski savaşların temsili gösterilerini yapmak ve halka muhteşem bir eğlence sunmaktı. Beklenildiği gibi de oldu ve halk tarafından fazlasıyla sevildi.

Colosseum ve Roma




Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)