bilgievlerim: Haziran 2020
Logo Design by bilgievlerim.blogspot.com
TÜRKİYE CANIM FEDA TÜRKİYE CANIM FEDA

Çevirci -Translate - Перевести


26 Haziran 2020 Cuma

Mısır Kraliçesi Nefertiti Kimdir ?






Mısır Diyarının Güçlü ve Güzel Kraliçesi Nefertiti..

Adı ölümünden binlerce yıl sonra bile güzelliğe eş sayılan bir kraliçenin, hüzünlü öyküsü.. Nefertiti ( M.Ö. 1370 – 1330 ), yaşamış bir Mısır kraliçesi olup , Firavun Akhenaton’un eşidir.
Eski Mısır tarihine ait bütün kitaplar, onun dillere destan güzelliğinden bahseder. Adı; “güzellik geliyor”, “güzel olan” ya da “güzelden gelen” anlamlarına geliyor. Kimi kaynaklarda Nefertiti’nin asıl adı nın Tadukhepa olduğu, ünlü güzelliğinden dolayı Nefertiti ismiyle anıldığı ifade ediliyor.Kraliçe Nefertiti’nin, nerden geldiği ve kökeni tam olarak bilinmemekte olup bununla ilgili, çeşitli varsayımlar vardır.




Mısır’ın Genç Firavunu: Tutankhamon






Tutankhamon Kimdir?

Milattan Önce 1323 yılında bir firavun öldü. Adı 3300 yıl boyunca bir daha tarih kayıtlarında geçmeyecekti.Ta ki, ünlü Mısır bilimcisi Howard Carter adında bir İngiliz arkeoloğun, 1922 yılında Krallar Vadisi’nde bugüne kadar ki en büyük firavunun mezarını keşfetmesine dek! Bu firavunun adına Tutankhamon diyoruz.Peki, Tutankhamun’u bu kadar ünlü yapan şey neydi ?
Tutankhamun’un bugün çok meşhur olmasının nedeni, kralın altın tabutunun nefes kesici ve değerli mezar eşyalarıyla bulunmuş olmasıydı. Çünkü bugüne kadar böylesine hazinelerle dolu başka bir kralın mezarı henüz keşfedilmemişdi. O zamandan beri dünya bu genç kralın mezarının büyük görkemi karşısında büyülenmektedir.





Mısır Tanrılarının Doğuşu







Mısır Tanrılarının Ortaya Çıkışı

Mısır tanrılarının ortaya çıkışı tarihöncesi zamanlara kadar geri gider. Bu en eski başlangıçlar, Mısır’ın bir ulus devlet olarak varoluşundan ve yazının icadından çok önce gerçekleşti; bu nedenle yalnızca yazılı olmayan kanıtlarla, çoğu kez görece belirsiz bağlamlardan ve ortamlardan kanıtlarla çalışmaya mecburuz. Antropoloji, tarihöncesi ve din bilginleri Mısır dininin bu oluşum evresini çözümlemeye çabaladılar, ama eldeki kanıtları yorumlamak hâlâ zordur ve görüş farklılıkları devam etmektedir.





22 Haziran 2020 Pazartesi

Antik Mısır Dini veya Mısır Mitolojisi








Mısır Dini ve Tanrıları


Eski çağda Mısırlıların yarattığı manevi dünya, insan dini tarihinde eşsiz kalan büyüleyici bır dünyaydı. Bu manevi dünyanın karakteri hem gizemliydi hem aleniydi, aynı anda hem ulaşılabilir hem gizliydi; çünkü Mısır dini çoğu kez mit ve ritüel tabakalarına satıh olmasına rağmen eski çağ Nil uygarlığına nüfuz etti ve sonunda Mısır kültürünü neredeyse akla gelebilecek her şekilde biçimlendirdi, besledi ve yönlendirdi.
Mısır’ın tanrıları hem firavunların hem yurttaşların yaşamında vardı ve antik dünyanın diğer yerlerinden daha eksiksiz teokratik bir toplum yarattılar. Herodotos’un “Mısırlılar diğer halklardan daha fazla dindardır” açıklamasının arkasındaki hakikat çok geniştir; yüzlerce tanrı ve tanrıçayı, görünürde sonsuz tapınağı, zenginliği ve karmaşıklığıyla rakipsiz bir mitolojiyi kucaklar.



Dünya’nın İlk Kenti Uruk Şehri







Uruk Şehri

Fırat’ın Dicle’yle oluşturduğu deltanın kuzey kıyısında, şimdiki Bağdat’ın 300 km kadar güneyinde yer alan Uruk, M.Ö. 3. bin yılın başında 30.000 ila 50.000 sakini barındıran canlı bir kentti. Büyük kent surları içindeki 5,3 kilometrekarelik alanıyla, döneminin en büyük metropolüydü; gerek yakındaki, gerekse uzaktaki diğer kavim ve kentlerle siyasal ve ticari ilişkileri vardı. Ustalıkla düzenlenmiş kent idaresi ve anıtsal mimarideki atılımları nam salmıştı; en eski edebi eserlerden Gılgamış Destanı başta olmak üzere çeşitli destanlarda bunlara değinilir.




Mezopotamya İsminin Kökeni Nerden Geliyor ?








Mezopotamya: Dicle ve Fırat Arasındaki Kadim Uygarlıklar


Eski Yunanlar, iki büyük nehir Fırat ile Dicle arasındaki bölgenin kuzey kısmına Mezopotamya, güney kısmına ise Babilonya diyorlardı. Toroslar’ın güney yamaçlarından, yani Aladağlar’dan Basra Körfezine kadar uzanan bölgenin tamamı ilk kez M.S. 1. yüzyılda Yaşlı Plinius tarafından Mezopotamya olarak adlandırıldı. Mezopotamya’nın doğudaki sınırı İran’daki Zagros Dağlarının etekleri, batıdaki sınırı ise Arabistan Çölü ve Suriye Platosu’dur. Dolayısıyla, büyük bölümü bugünkü Irak’ta olup Suriye’nin kuzeydoğusunu, kısmen de Türkiye’nin güneydoğusunu kapsar.






17 Haziran 2020 Çarşamba

Mete Han: Türklerin Büyük Kağanı







Mete Han Kimdir?


Mete Han Asya  Hun Devleti’nin kurucusu Kara Han ismiyle anılan Teoman Han’ın oğludur. Devlete hükmettiği 35 yıl boyunca akılcı politikaları ve kazandığı büyük savaşlar bugün bile dilden dile anlatılır. Mete’nin nerede doğduğu tam olarak bilinmez. Çin kaynakları ondan Mao Tun olarak bahseder. Bazı kaynaklara göre de Oğuz Kağan Destanında adı geçen Oğuz Kağan ile özdeşleşir. Bu yüzden Türklerin atası olarak kabul edilir Mete. Birçok zorluklar çekmiş, ancak hiçbir zaman yılmamış dik başlı bir Kağandır.





Kleopatra ve Julius Caesar Kimdir ?









Kleopatra Kimdir? 

Antik Mısır’ın Son Kraliçesi ve Firavunu


Kraliçe VII. Kleopatra (M.Ö. 69-30): M.Ö. 51-30 arasında hüküm sürmüş Mısır kraliçesidir. Büyük İskender’in ölümünden sonra Mısır’ın başına geçen Ptolemaios hanedanının son üyesi ve Antik Çağ’ın en tanınmış kadınlarından biridir. XII. Ptolemaios Neos Dionysios’un en büyük kızıdır. Babasının ölümünden sonra erkek kardeşi XIII. Ptolemaios ile evlenerek tahta ortak oldu. İktidara giderek daha fazla ağırlığını koymak isteyince eşi onu Mısır’dan kovdu (M.Ö. 48). Suriye’ye gidip topladığı orduyla makamını geri almak üzeri uğraşırken, Pompeius’un ölümü sebebiyle Mısır’a gelen Julius Caesar mücadele eden tarafları uzlaştırma işini üstlendi. Kleopatra cazibesiyle Caesar’ı öylesine etkisine aldı ki, Caesar, Dio Cassius’un ifadesiyle, hakimi olduğu davada Kleopatra’nın avukatına dönüştü.





8 Haziran 2020 Pazartesi

Sümer Çivi Yazısının Tarihsel Gelişimi






Milattan Önce 3800-2400 döneminde Sümerler ve Mısırlılar mühür ve işaretleri kullanmaya başlarlar… Yazılı tarih MÖ 3000 dolaylarında başladı. O binyılın başlarında, zaman ve mekânda yayılacak kadar önemli yalnızca iki husus vardı: Büyük adamların başarıları ve sığırların, tahılın ve koyunların sahipliği. Sümer kentlerinde büyük bir epik edebiyat biçimlenmeye başladı ve fasulyeleri sayma işini üstlenmek üzere de bir bürokrasi oluştu. Yazının doğuşu, insan ruhunun kutlanmasından değil, şu sözleri kesinlikle söyleyebilmek için oldu: Bu benim, senin değil. Ama muhasebeciler mallarının kaydını tutmak üzere yapay kodlarını geliştirdikçe, öykücülere de bir armağan verdiler: Kahramanlarını ölümsüzleştirme olanağı.



Hunlar ve Kültürleri








Kadim Türk tarihinin erken devirlerinden itibaren, sosyal ve kültürel yaşama dair bulgular, tarihi araştırmalar ve arkeolojik verilerin de desteğiyle gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Türk tarihinin erken devirlerini Afanasiyevo kültürü (MÖ 3300 – MÖ 1700) ve Andronovo kültürü ( MÖ 1700 – MÖ 1200) ile başlatmaktayız. Ayrıca Karasuk, Anav ve Tagar kültür çevreleri de erken Türk tarihinin sahalarıdır. Ancak daha somut ve geniş bilgilere sahip olduğumuz Hun tarihi Türk tarihi açısından önemli bir başlangıç ve referans noktası teşkil etmektedir. İlk Türk siyasi birliğini kuran Hunlar ( MÖ 220 – MS 216 ) bize erken devir Türk kültürü ile ilgili sağlıklı bilgiler sunmaktadır. Bu bağlamda törenler, müzik ve takvim konularına kısaca bakabiliriz.



Anadolu’nun Bin Tanrılı Uygarlığı Hititler








Proto-Hitit olarak da nitelendirilen Hattiler’den sonra Anadolu’ya yeni bir akın oldu. Bu yeni gelen kavim Kızılırmak’ın kavisi içine yerleşti (M.Ö. 2000). Bunlar birçok prenslikler kurdular. Bu kavme tarihte “Hititler” adı verilmişti. Hititler’in tarihi iki kısma ayrılır:


  • Eski imparatorluk,
  • Yeni imparatorluk.



7 Haziran 2020 Pazar

Hititlerin Kalesi Hattuşaş





Hattuşaş: Hitit İmparatorluğu’nun Başkenti


Hattuşaş, Hititlerin Geç Tunç Çağı krallığının başkentiydi. Antik metinlerde Hatti Ülkesi olarak anılan bu krallığın tarihi, M.Ö. 17. yüzyıldan 12. yüzyıl başlarına kadar süren neredeyse beş yüzyıllık bir dönemi kapsar. Hitit İmparatorluğu gücünün doruğundayken Anadolu ve Kuzey Suriye boyunca Fırat Nehri’ne ve Mezopotamya’nın batı eşiğine kadar uzanmaktaydı. Bu imparatorluğun can damarı konumundaki Hattuşaş, Orta Anadolu’nun kuzey kesiminde, Türkiye’nin şimdiki başkenti Ankara’nın 160 km doğusunda, Boğazköy’ün (Boğazkale) yakınında yer almaktaydı. Gelişiminin doruğuna vardığında, 185 hektarı aşan alanıyla antik Yakındoğu’nun en büyük kentsel merkezlerinden biri haline geldi.



Giza Piramitleri Hakkında Bilinmeyenler







Giza Piramitleri ve Büyük Giza Sfenksi



Piramit sözcüğü, Grekçe de Ateş anlamına gelen “piro” ile merkezde anlamına gelen “amid” sözcüklerinden oluşur. Mısır’da 100’e yakın piramit bulunur. Piramitler dünyanın en eski ve şekilli taşlarından inşa edilmiş yapılardır. Geleneksel olarak piramit yapımı Eski Mısır da bir “platform-mastaba” kültürünün ürünüdür ve kraliyet için yapılır. Mısır’daki ilk piramitlerin en iyi örneği ünlü mimar İmhotep tarafından Kral Djaser adına yapılan Sakkara Piramidi’ dir. Bunların yanında en çok bilinen piramitler ise Giza Piramitleri dediğimiz Kahire’nin Giza bölgesinde bulunur.




4 Haziran 2020 Perşembe

Antik Mısır Krallarına Neden Firavun Denir?








Mısır Kralı: Firavun Firavun Kimdir?


Önce, bir devlet başkanını, papayı, bir general ile dışişleri bakanını ve bir de emniyet müdürünü gözünüzün önüne getirin, sonra hepsinin yetkilerini, tek bir kişide toplayın; işte bu kişiye Mısır firavunu denir. Firavun sözcüğü ”per-aa” sözcüklerinden türeme, “büyük ev” anlamına gelir ve saraya göndermede bulunur. 

Krallık kurumu Antik Hanedanlık Öncesi dönemlerde gelişti. Bu dönemlerde Nil boyunca yerleşen çeşitli kültürel gruplar, karmaşık bir toplumun temellerini attılar. Hem insan, hem de kutsal bir varlık kabul edilen firavunlar, ferman bildiriyor, tapınak kurduruyor, askerî seferlere önderlik ediyor, tarım projelerini denetliyor, adalet dağıtıyordu.





3 Haziran 2020 Çarşamba

Rendili video izle









Benzer Konular (Similar Topics)(Похожие темы)( Sujets similaires) ( Ähnliche Themen) (مواضيع مماثلة)