Atenizm, Aton, Atonizm,Mısır Tanrıları, Mısır Tarihi, Nefertiti, 18. Hanedanlık, Akhenaton, Amenhotep, Amon Rahipleri, Antik Mısır, Aten, din, Eski Mısır, Firavun, howard carter, inanç, IV. Amenhotep, Mısır Dini, Mısır Firavunu, tanrı, teb, Tek Tanrı, Tel El Amarna, Tutankhamon, Tutankhaton
Akhenaton, yaklaşık M.Ö. 1400 yılında dünyaya geldi. Babası III. Amenhotep öldükten sonra tahta geçti. Tahta geçtiği ilk yıllarda aile adı olan Amenhotep’i (Amon’un hoşnut olduğu) kullandı. Beşinci senesinde adını değiştirerek Akhenaton (Aten’in hizmetkârı) ismini kullanmaya başladı ve aynı yıl da geleneksel çok tanrılı Mısır dinini yasaklayarak tek tanrılı Aten dinini kurdu. Kralığının 6. yılında yüz yıllardır Mısır’ın başkenti olan Teb’i terk ederek bugün Tel el Amarna olarak bilinen el değmemiş topraklara yeni bir başkent kurmaya karar verdi. Akhenaton, diğer tanrılara olan inancı yok etmek için tapınaklardan diğer tanrıların isimlerini sildirdi.
Akhenaton burada Güneş tanrısı Aten (Aton)’a tapınırken betimlenmiş.
Akhenaton yaklaşık 17 yıl tahtta kaldı. Ölümünün ardından kurduğu din çöktü. Akhenaton’un şehri yerle bir edildi ve Horemheb döneminden itibaren “düşman” olarak kayıtlarda anıldı, daha sonraları ise onunla ilgili her şey yok edilmeye çalışıldı. Tâ ki, 19. yüzyılda keşfedilene dek.
Burası yeni dinin yaşanacağı ve Teb’deki düşmanlardan uzak bir sığınak olarak tasarlanmıştı. Bu şehir, tarihteki ilk planlı yerleşimlerden biridir. Binalar, tapınaklar ve yollarıyla tamamen tanrı Aton’a tapmak için tasarlanmıştır. Amarna’nın tamamlanmasına yakın Kral ve eşi Nefertiti şehre yerleştiler.
Firavun Akhenaton’un büstü. Luxor Müzesi
Bu arada Mısır büyük bir istikrarsızlığa düşmüştü. Bu dönemde sanatta da yenilikler olmuştur: Firavun resimleri eskisi gibi tanrısal bir durağanlıkla değil, daha çok gerçekçi şekilde çiziliyordu. Bir bakıma sanatın dinden ayrılmasını Akhenaton başlatmıştır. Firavun geleneksel sahneler dışında, yemek yerken, karısını öperken, bir törene başkanlık ederken de çizilebiliyordu. Uzun boyunlu, göbekli resmedilen Firavunun resimleri oldukça ilginçtir. Uzun boyunlu beden yapısı, bu dönemdeki diğer eserlerde de sık sık kullanılmıştır.
Akhenaton tahta geçişinin birinci yılında din alanında bir devrim yaparak Atenizm (Atonizm) dinini kabul ettiğini ve tüm diğer Mısır tanrılarını reddederek (Ra, Maat, Hathor, İsis, Nephthys, Set, vb..) tek tanrı Aton’a ibadet edilmesini bir kanûnla halka duyurdu. Başlangıçta eski Mısır diniyle benzer gibi gözükse de, Atenizm tek tanrılı bir dine geçiş teşkil etmektedir. Akhenaton’un yaşadığı dönemde Amon Rahipleri oldukça güçlüydüler. Firavun herhangi bir iş yapmadan rahiplere danışmak ve kehanetlerine başvurmak zorundaydı.
Tutankhamon’un Babası: Kötü şekilde çürümüş bu mumya 1907’de keşfedildi. Parçalanmış tabutu üzerindeki kraliyet sıfatları, tek bir tanrıya tapmak için ülkenin tanrılarını hiçe sayan kâfir firavun Akhenaton olabileceğini gösteriyordu. DNA analizleri mumyanın Tutanhamon’un babası olduğunu belgeledi.
Akhenaton bu etkiden kurtulmak ve kendi inançlarının da doğrultusunda eski Mısır dinini, sihir ve büyüyü yasaklamış, Karnak tapınaklarını kapatıp Amon rahiplerinin görevine son vermiştir. Bu durum ülkede büyük bir kargaşaya sebep olmuştur.
Akhenaton öldüğünde, tahta Akhenaton’un yerine 10 yaşında olan oğlu Tutankhaton geçti. Tutankhaton ismini Tutankhamon olarak değiştirerek Amon ve diğer pagan ilahlara tekrar tapınılmasının yolunu açmış oldu. Genç firavun 18 yaşında öldüğünde, Amon rahipleri eski sömürge ve pagan düzenin tekrar getirilmesi sebebiyle Tutankhamun’a unutulmaz bir tören yaptılar. Firavun çoktan hazırlanmış olan mezarına, yüzyıllar sonra Howard Carter tarafından bulunmak üzere yerleştirilmiş, Akhenaton ve soyundan birçok kimsenin isimleri ise tapınak duvarlarından silinmiştir.
Önce, bir devlet başkanını, papayı, bir general ile dışişleri bakanını ve bir de emniyet müdürünü gözünüzün önüne getirin, sonra hepsinin yetkilerini, tek bir kişide toplayın; işte bu kişiye Mısır firavunu denir. Firavun sözcüğü ”per-aa” sözcüklerinden türeme, “büyük ev” anlamına gelir ve saraya göndermede bulunur. Krallık kurumu Antik Hanedanlık Öncesi dönemlerde gelişti. Bu dönemlerde Nil boyunca yerleşen çeşitli kültürel gruplar, karmaşık bir toplumun temellerini attılar. Hem insan, hem de kutsal bir varlık kabul edilen firavunlar, ferman bildiriyor, tapınak kurduruyor, askerî seferlere önderlik ediyor, tarım projelerini denetliyor, adalet dağıtıyordu.
Firavunlar kraliyet sembolleri ile hemen tanınırlar: taçlar, özel başlıklar, törenlerde takılan sahte sakallar; kartuş diye bilinen, oval halkalar içindeki hiyeroglifle yazılmış adlar; emsali görülmemiş, büyük özenle inşa edilmiş mezarlar (piramitler veya kayalara oyulmuş odalar). Bazı firavunlar dev inşaatlarıyla tanınır (Snefru, Khufu, III. Amenhotep gibi), diğerleri ise savaşçı olarak (III. Thutmose, II. Ramses) veya açıkgöz siyasetçiler olarak (I. Amenemhet, I. Psamtik) bilinir.
Ne yazık ki, günümüzde hemen hemen hiçbirinin kişilikleri hakkında bilgi sahibi değiliz. Heykellerde neredeyse tüm kralların imgesini diğerinden ayırt etmemize yarayan tarz unsurları bulunur. Nadiren de olsa kendini firavun ilan eden kadınlar da vardır (Nitocris, Sebeknefru, Hatshepsut, ve Kleopatra).
Mısır toplumunda tüm kudret ve meşruiyet yukarıdan aşağıya ilerlerdi. Zincir, yerle gök, insanla tanrı arasında köprü olan firavunla başlardı. Tapınakla devletin her özelliği, maat’ın (hakikat, adalet, refah ve kozmik ahenk) teminatı, her şeye kadir firavunda vücut bulurdu. Kolay da bir meslek değildi; firavunun sınırları korumak, Nil Nehri’nin taşkınlarını idare etmek, tanrıları memnun etmek, hırslı seçkinler zümresini yönetmek gibi işleri vardı. Firavunlar ne kadar hürmet görürlerse görsünler, suikast girişimlerine de maruz kalmışlardır.
Kaynakça:
- Toby Wilkinson – Eski Mısır
- Peter Der Manuelian – 30 Saniyede Antik Mısır
- Charles Freeman – Mısır, Yunan ve Roma – Antik Akdeniz Uygarlıkları
- Douglas j. Brewer & Emily Teeter – Mısır ve Mısırlılar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder