Duyusal canlandırma beş duyunun kullanılması suretiyle zihinde canlandırma oluşturma durumudur. Zihinde etkililik sırasına göre, görme, işitme, dokuma, tatma ve koklama olmak üzere beş farklı canlandırma yapılır.
Tüm iç hatırlamalarınız bu duyularımızın kullanımıyla gerçekleşir. Bu duyuları hallerinde bıraktığımızda inanılmaz güçlerinden faydalanamayız. Ama onları elimize alıp isteğimiz gibi güçlendirerek kullanmamız çok kolaydır. Gül çiçeğini tekrar görüyormuşçasına zihninizde aynen canlandırabilir misiniz? “Burası Muş’tur, Yolu Yokuştur” türküsünü duyuyormuşçasına zihninizde aynen işitebilir misiniz? Elinizi kesen bıçağın verdiği dokunsal hissi canlandırabiliyor musunuz?
Yıllar önce kokladığınız bir çiçeğin kokusunu aynen duyar gibi zihninizde yaşayabilir misiniz? Ya yediğiniz bir baklavanın verdiği tadı istediğiniz herhangi bir zamanda o anda yiyormuşçasına yeniden tadabilir misiniz? Bazı özel durumlarda bunları pekala yapabiliyoruz. Neden birazcık zihnimizi eğitip bu gücü her zaman kullanmayalım. Mucize gibi bir şey bu, ama gerçeğin ta kendisi aynı zamanda... Diğer yapanlar gibi, siz de yapabilirsiniz.
Bethoven müziği tüm ritimleriyle zihninde duyabildiği için unutulmaz bir bestekar olmuştur. Leonardo Da Vinci görüntüyü zihninde net olarak canlandırabildiği için milyarlar lire değerinde tablolar çizdi.
Şimdi bu duyularımızı tek tek ele alacağız ve nasıl yapacağımızı öğreneceğiz. Anlatımımızı çok fazla bilgiye boğmamak için tad ve koku duyularımızı ihmal edeceğiz. Bu iki duyu bilgi süreçlerinde en az kullandığımız, en az etkili olan duyular. Literatürde sadece bir kaç istisna insan bu duyularını çok güçlü bir hafıza sisteminde kullanmaktadır. Bu insanlar arasında görme veya işitme özürlü olanlar alternatif duyuları kullanmak zorunda olduklarından ön plandadırlar.
Üç temel duyumuzu kullanarak canlandırma yeteneklerimizi geliştirmek için Dünyada 1990’lı yıllarda yayılmaya başlanan çok başarılı bir teknolojiyi kullanacağız: Sinir Dili Programla(SDP) disiplininin temel yaklaşımına bağlı kalacağız. Tüm bu canlandırmalarda SDP’nin alt biçem(submodality) dediği kriterleri kullanacağız. Bunlar sorgulama kriterleridir. Bize hiç düşünmediğimiz değişik bakış açıları kazandırarak canlandırma yeteneğimizi güçlendirecek olan araçlar bunlardır. Başlıyoruz:
a) Görme Duyusuyla Canlandırma Yeteneğinizi Geliştirin
Görüntüler hafızamızın en önemli malzemesidir. Bilgi çağında yaşayan insanlar tüm bilgilerinin en az % 80’ini gözleri vasıtasıyla elde ediyorlar. Şu halde bu duyumuza çok fazla önem vereceğiz.
Görüntüleri zihnimize ne kadar net yerleştirebilirsek o kadar net hatırlayabiliriz. Gözlerimiz hasta değilse görüntüleri tam bir netlikte beynimize ulaştırırlar. Sorun zihnimizdedir. Resimleri aynen kaydeden bir zihin geliştirmek zorundayız. Dikkat edin: Eşinizin, çocuğunuzun, kendinizin veya sevdiğiniz kızın/delikanlının yüzünü tüm ayrıntılarıyla zihninizde canlandırabilirsiniz. Gözlerin, kirpiklerin rengi, büyüklükleri, yüzlerdeki çizgiler, ellerin görüntüsü... Şüphe ediyorsanız gözlerinizi kapatın ve canlandırın. Peki ya haftada bir karşılaştığınız bir dostunuzun yüzü. Çoğu insana sorsanız evinin bahçesindeki ağacın dallarının yapısını hatırlamaz bile. O ağaca belki binlerce defa bakmıştır ama ne yazık ki “görmeyi” bilmediği için görememiştir. Binlerce defa bilinçsiz bakıp net görememektense bir defa bilinçli bakıp net görmekle ne kaybedersiniz. Heyecanlanmalısınız. Bu iş için aşağıdaki görsel alt biçemleri, sorgulama alanlarını kullanacaksınız.
Görsel Alt Biçemler:
-Renkler: Canlandırdığınız görüntüde, bilgide hangi renkler hakim? Yeşil, sarı, kırmızı, beyaz, mor, lacivert, gri.. Bu renklerin hangi tonları hakim, az kırmızı, koyu kırmızı? Renkler hangi bölgelerde odaklanmışlar? Kırmızı hangi tarafta, mavi hangi tarafta?
-Alanlar: Görüntü ne kadar büyük? Yatay ve dikey büyüklüğü, derinliği ne kadar? Görüntüdeki cisimler ne kadar büyük veya küçük?
-Boyutlar: Görüntü üç boyutlu mu, iki boyutlu mu? Özellikle üç boyutluluk için nasıl bir derinlik belirliyorsunuz? Bir taş parçasını, resim olarak değil üç boyutlu hakiki bir cisim olarak görmeyi deneyin? Uzayda ne şekilde bir hacim işgal ediyor?
-Açı: Görüntüye hangi açıdan bakıyorsunuz? Önünden, arkasından, sağından, solundan, altından, üstünden veya çapraz köşelerinden?...
-Mesafe: Görüntüye ne kadar yakınsınız veya uzaksınız? Topyekün görüntüye veya görüntünün unsurlarına ne kadar yakınsınız veya uzaksınız? Görüntünün hangi tarafında duruyorsunuz?
-Hareket: Görüntüde hareket var mı? Baktığınız alandaki cisimler hangi yönde, hangi hızda hareket ediyorlar? Size veya birbirlerine yaklaşıyorlar mı uzaklaşıyorlar mı? Hareketler hep aynı yönde mi, farklı yönde mi, doğrusal mı dairesel mi, rasgele mi?
-Konum: Görüntülerin birbirlerine göre konumları nedir? Yakınlık ve uzaklık durumları? Hangi unsur diğer unsurun neresinde? Görüntü merkezine göre diğer görüntülerin konumları nedir? Merkeze mesafeleri, birbirlerinden büyüklükleri, küçüklükleri...
Buraya kadar görsel canlandırmanın güçlendirilmesi için yedi ayrı alt biçem verilmiştir. Seminer sunucunuzun size vereceği resimler üzerinde veya parkta otururken, yolda yürürken baktığınız alanlar üzerinde çalışmalar yapın. Önce görüntüye bakıp yukarıdaki soruları sorun, sonra gözlerinizi kapatarak zihninizde canlandırın. Her canlandırma denemesinde bir altbiçemi kullanın. Ardından canlandırdığınız görüntü ile gerçek görüntüyü karşılaştırın. Kaçırdığınız noktaları fark ettikten sonra geliştirmek için tekrar deneyin. Görüntü çok yoğun bir mesaj akışı oluşturduğundan lütfen ilk çalışmalarda gözlerinizi kapatın. Bir süre sonra gözlerinizi kapatmadan da bu çalışmayı başarıyla yapabileceğinizi göreceksiniz. Hayatınızın en büyük sanatsal yeteneğini kazanmak istiyorsanız zihninizde daha önce hiç görmediğiniz görüntüleri üretmeyi deneyin.
Faydası: Bu çalışma sayesinde beyniniz görüntüleri çok güçlü yakalamayı ve kaydetmeyi öğrenecektir. Yeni bir yüzü yüz defa bakmak zorunda kalmadan zihninizde canlandırabileceksiniz. Okuduğunuz bir kelime beyninizde kolaylıkla canlanabilecek. Tıpkı mahkeme kürsülerinin üzerinde “Adalet Mülkün Temelidir” cümlesini hemen canlandırabildiğiniz gibi... Lütfen unutmayın: Fotoğrafik okuyabilenler süper okuma hızlarına ulaşabilirler. Görsel canlandırma yeteneğiniz geliştikçe hafızanızın yanı sıra bunun okuma hızınıza da yansıdığını göreceksiniz.
b) İşitme Duyusuyla Canlandırma Yeteneğinizi Geliştirin
Eski çağlarda bilgi edinmenin neredeyse tek yolu işitme duyusuydu. Sanayi çağında kitaplar hakim oldu, görerek öğrenme ön plana çıktı. İçinde bulunduğumuz bilgi çağında ise işitsel-görsel (audio-visual) teknolojilerin gelişmesiyle birlikte işitme duyusu görme duyusunun destekçisi olarak birden ileri çıktı. Görsel ve işitsel yayıncılık bir arada bağımlı olarak geliştiğinden işitsel hafızamızın önemi ihmal edilemeyecek kadar artmıştır. Ne olursa olsun teknik bilgileri gözlerimizle edinsek de sosyal ilişkilerimiz hemen hemen konuşma ve dinleme esasına dayanmaktadır. Dolaysıyla ses hafızamızı güçlendirmeliyiz. Bunun için ihtiyaç duyduğumuz işitsel canlandırmanın güçlendirilmesi için gerekli alt biçemleri veriyoruz:
İşitsel Alt Biçemler:
-Şiddet: Ses şiddetli mi, zayıf mı? Bomba gibi güçlü, sarsıntı oluşturan ses mi, kulağı tırmalayan hafif bir ses mi, yoksa bir fısıltı mı?
-Konum: Ses nereden geliyor? Yakından, uzaktan, sağdan, soldan, alttan, üstten... Burnunuzun ucundan mı, kulağınızın dibinden mi? Siz sesin tam olarak neresindesiniz?
-Yapı: Ses düz mü, dalgalı mı, kesintili mi? Ses tek bir varlığa mı ait yoksa bir kaç farklı sesin birleşimi mi? Hangi seslerin birleşimi? Kuş sesi, su şırıltısı, rüzgar uğultusu, insan bağırtıları vs birbirine mi karışmış? Ses düzenli bir ritimle mi geliyor, sürekli ritim mi değiştiriyor? Değişiyorsa hangi periyotlarla değişiyor?
İşitsel canlandırmaya ilişkin temel alt biçemleri üç başlık altında topladık. Siz yeni alt biçemleri ekleyebilirsiniz. Seminer sunucunuzun sesini, size dinleteceği herhangi bir ses efektini veya seminer ortamında varsa dışarıdan gelen sesleri canlandırma aracı olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca dinlediğiniz bir müziğin ritmini, şarkının veya şiirin sözlerini, pazar yerinde dinlediğiniz sesleri sahilde dalgaların dans edişini canlandırabilirsiniz. Çok daha mükemmeli zihninizde daha önce hiç duymadığınız sesleri üretebilmenizdir.
Faydası: Beyinlerinin işitselliği gelişenler tüm ses içeriklerini en iyi şekilde değerlendirirler. İşitsel canlandırmayla gelişecek yeteneğiniz güzel konuşma, şiir veya düzyazı metinlerini mükemmel seslendirebilme, şarkı notalarına çabucak adapte olup söyleyebilme gibi becerilerinizde patlama oluşturur. Bu yetenek sayesinde duyduğunuz güzel bir söz, şiir, müzik zihninize çakılır; tanıştığınız insanların isimleri dev ses dosyaları halinde hemen zihninize yerleşir. Diğer faydalarını siz tahmin edin.
c) Dokunma Duyusuyla Canlandırma Yeteneğinizi Geliştirin:
Bilgilerimizin üçüncü önemli kaynağı dokunma duyumuzdur. Dokunsal bilgi tüm vücudu kaplayan sinir ağlarının uçlarıyla alınıp beyne iletilir. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde çok fazla ten teması yaşayan, sık sık kucaklanan, nesnelerle çok oynayan; diğer bir deyişle dış dünyayı daha çok dokunsal temasla tanıyanlarda dokunsallık hakimdir. Görme ve işitme özürlülerde hayret edilecek kadar zengin bir dokunsal canlandırma yeteneği vardır. Bizler de pek çok nesneyi dokunmak suretiyle tanıdığımız için bu yeteneğimizi geliştirmeliyiz. Dokunsal canlandırmanın güçlendirilmesi için gerekli alt biçemleri veriyoruz:
-Isı: Nesne sıcak mı, ılık mı, soğuk mu? Ne kadar dondurucu, ne kadar yakıcı?
-Yüzey: Nesnenin nasıl bir yüzeysel yapısı var? Pürüzlü mü? Düz veya kaygan mı? Batıcı mı, kesici mi, delici mi, künt mü?
-Yapı: Sert mi, yumuşak mı, ağır mı, hafif mi? Büyüklüğü, küçüklüğü ne kadar?
-Konum: Nerede? Ayaklarınızın altında, sırtınızda, göğsünüzde, başınızın üzerinde, omuzlarınızda, avuçlarınızın içinde?
-Etki: Kesti mi, ağrıttı mı, sızlattı mı, bastırdı mı, titreştirdi mi, okşadı mı? Bunları ne kadar güçlü yaptı?
Dokunsal canlandırmayı güçlendirecek temel alt biçemleri beş başlık altında topladık. Katıldığınız seminerlerde yönetmen belli nesneleri canlandırırken size sorularıyla yardımcı olacaktır. Benzer şekilde ellerinizi kullanarak iş yaparken, yüzerken, yürürken, yük taşırken, kısacası bedeninizle cisimlere dokunurken canlandırma yapmaya devam edeceksiniz.
Faydası: Dokunsal canlandırma boyutların kavranmasına yaradığından görsel canlandırmanın en önemli destekçisidir. Ressam, heykeltıraş, dekorasyon ve dizayn ustaları mükemmel birer dokunsal canlandırıcıdırlar. Bu tür işlerle uğraşanların görsellikleri kadar dokunsallıkları da güçlüdür. Dokunma ile yapılabilecek olanları hiç hafife almamalıyız. Görme özürlü bir vatandaşımızın hayatı boyunca görmediği Tansu Çiller’in portresini neredeyse aynen çizebildiğini eğer haberlerde rastlamışsanız siz de hayretle görmüş olmalısınız. İnsanlar, nesnelerle, aletlerle çalışırlar. Araba kullananların, daktilo yapanların yaptıkları işlere ilişkin dokunsallıkları zirveye çıkmıştır. Dokunsallığı gözlerinizin destekçisi olarak kullanacaksınız. Ayrıca bu yetenek bilginin dokunsal özelliklerinin hafızaya kaydı için de çok önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder