Bebeklerde gaz söktürücü özelliği ve anne sütünü artırıcı etkisi ile geniş bir kullanım alanına sahip anason çayı hakkında tüm merak ettiklerinizi yanıtladık…
Anason Nedir? Maydanozgiller familyasından olan anason bitkisinin anavatanı Doğu Akdeniz’dir. Bu bitki, 50 – 60 cm boylarına uzamakta olan bir yıllık otsu bir bitki türüdür. Gövde kısmı dik ve silindir biçimindedir. Bu kısmının içi boştur. Çok dallı ve tüylü bir yapıya sahiptir. Alt kısmında yer alan yaprakları uzun saplı ve oval şekildedir. Meyveleri armut meyvesine çok benzemektedir. Üzerleri tüylü, renkleri ise yeşilimsi ve sarımsı tonlarındadır.
Tohumlarının kokulu olması sebebiyle; hamur işlerinde ve rakının yapımı aşamasında kullanılmaktadır. Ülkemizin Anadolu kısmında yetişmektedir. Haziran ve Ağustos aylarında beyaz renkli çiçeklerini açmaktadır. Kültür anasonunun vatanının, Anadolu toprakları olduğu tahmin edilmektedir.
Anason Çayı Nasıl Hazırlanır?
Anason çayını hazırlamak için anason bitkisinin kuru veya taze yapraklarından faydalanabilirsiniz. Bir bardak anason çayı hazırlamak için; kaynamış olan suyun içersine 1 çay kaşığı kadar kuru anason yaprağı ya da 3 çay kaşığı kadar taze yaprak eklemeniz yeterli olacaktır. Anason eklemesi yaptıktan sonra ocağınızın altını kapatın ve 10 dakika kadar demlendirin. Bu çayın etkili bir uyku sağlaması sebebiyle yatılmadan önce içilmesi tavsiye edilmektedir.
Anason Çayının Faydaları Nelerdir?
Oldukça kolay hazırlanan anason çayı;
- Boğaz ağrılarını hafifletici etki göstermektedir.
- Akciğerlerin rahatlamasını sağlamaktadır.
- Balgamlı öksürüğü olan kişilere, etkili bir balgam söktürücü olarak önerilmektedir.
- Hıçkırık sorunu kronikleşmiş olan kişilere tavsiye edilebilir.
- Hazımsızlık sorunu olan kişilerde rahatlama sağlamaktadır. Böylece şişkinliklerin yok olmasına yardımcı olur.
- Soğuk algınlığı rahatsızlıklarından olan bronşit ve sinüzit tedavisinde oldukça etkilidir.
- Bebeklerde gaz atılmasını kolaylaştırır.
- Anne sütünü artırıcı etkisi vardır.
Anason bitkisinin kullanılan kısımları; meyveleri ve yapraklarıdır. Meyvelerinin tamamen olgunlaştıktan sonra toplanması gerekmektedir. Sonrasında ise gölgede kurutulması uygun olmaktadır.
Anason bitkisinin meyve kısmında; müsilaj, nişasta ve yağ bulunmaktadır. Bu yağlar sabit ve uçucu niteliktedir. Meyve kısmında bulunan uçucu yağ miktarı, cinsine ve yetiştiği bölgeye göre değişiklik göstermektedir. Bu uçucu yağın büyük bir kısmı yani %80 – 90’ı anetoldür. Anetol maddesi aslında zehirli bir maddedir ancak etkisi pek yoktur. Anason yağı, anason bitkisinin meyvelerinin su buharı distilasyonu ile oluşturulmaktadır. Elde edilen anason yağı, renksiz ve karakteristik bir kokuya sahiptir.
Anason Bitkisinin Tarihi
Anason bitkisinin geçmişi 4000 yıl kadar öncesine dayanmaktadır. Kullanımına ise Eski Mısır’da başlanmış bulunmaktadır. Bu bitki, eskidende çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır. Ayrıca parfüm imalatı alanında da kullanılmıştır. Anasonun kullanımı hakkındaki bulunmuş olan en eski yazılı belge; bu bitkinin sindirim sorunlarına iyi geldiğine ve idrar söktürücü yanına işaret etmektedir. Antik Yunan zamanında ise; ağrıların hafifletilmesi, ağız kokusunun giderilmesi ve sindirim sorunlarına karşı kullanılmıştır.
1800’lü yıllara gelindiğinde anason yağından; koku imalatında, alkollü içkilerde, yemeklerde, çeşitli kremlerin ve sabunların yapımında faydalanılmıştır. Günümüzde daha çok içki üretiminde, dondurma ve sakız yapımında, cilt kremi ve öksürük şuruplarının üretiminde kullanılmaktadır.
NOT: Hamilelik döneminde ve kadınların aybaşı günlerinde kullanılmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder