Atatürk, Atataürk 1881 yılında Selanik'in Kocakasım mahallesinde bulunan üç katlı bir evde doğmuştur. Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde hanım, babası ise Ali Rıza efendidir. Mustafa ilk öğrenim zamanında öğrenimine Mehmet Efendi mahalle mektebinde başlamıştır.
Daha sonra babasının isteği üzerine okulunu değiştirip Şemsi Efendi mektebine geçiş yapmıştır. Bu sırada yedi yaşında iken babasını kaybetmiştir. Babasının vefatının ardından bir süre dayısı ile kalmıştır. Ardından Selanik'e dönüp okulunu bitirdi ve daha sonra Selanik Mülkiye Rüştiyesi'ne girdi.
Ardından da askeri rüştiyeye girdi. Burada matematik öğretmeni ona Kemal adını verdi ve artık Mustafa Kemal oldu. Burayı bitirdikten sonra İstanbul da Harp okulunda eğitimine devam etti.1902 yılında teğmen rütbesi aldı ve eğitime devam ederek 1905 yılında yüzbaşı rütbesi ile akademisini tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da beşinci Ordu himayesinde görev aldı.
1907 de ise kıdemli yüzbaşı rütbesini aldı ve manastırda üçüncü orduya atandı. 1909 yılında İstanbul'a girmiş olan hareket ordusunda kurmay Başkan'ı oldu ve Fransa'ya gönderildi. Fransa'da gelince genel kurmay başkanlığında çalışmaya başladı. 1911 yılında İtalyanlar Trablusgarp'a hücum etmiştir. Böylelikle Trablusgarp savaşı başladı ve Mustafa Kemal de bu savaşta bazı arkadaşları ile görev almıştır. İlk olarak tobruk savaşını kazandı ve ardından Derne Komutanlığına getirildi.
- Saltanatın kaldırılması 1 Kasım 1922 yılında gerçekleşmiştir.
- Cumhuriyetin ilan edilmesi 29 ekim 1923 yılında olmuştur.
- Halifeliğin kaldırılması 3 mart 1924 yılında olmuştur.
- Kadın ve erkeklere eşit haklar verilmiştir.
- 25 Kasım 1925 de şapka ve kıyafet alanında devrim yapılmıştır.
- 30 kasım 1925 de tekke, zaviye ve türbeler kapatılmıştır.
- Soyadı kanunu 21 haziran 1934 de çıkmıştır.
- Mecelle kaldırılmıştır.
- Türk medeni kanunu çıkarılmıştır.
- Üniversite öğrenimi düzenlenmiştir.
Atatürk, ülkesi için çok uğraşmış ve elinden gelen her şeyi yapmıştır. Türkiye'yi çağdaşlaştırmak için çok çaba göstermiştir. 1937 yılında Atatürk'ün sağlığı bozulmaya başlamış ve iştahsızlık ile halsizlik onu yormaya başlamıştır. Derisinde kaşıntılar ve burun kanamaları sık sık görülmeye başlamış.
Ardından gerekli muayeneler yapılınca şiroz teşhisi konulmuştur. Atatürk'ün rahatsızlığı için tedirgin olan hükümet birçok doktora muayene olmasını sağlamışlardır. Ardından Avrupa da doktorlar getirilmiş ve onlarda Atatürk'ün artık dinlenmesi gerektiğini savunmuşlar Türk doktorları gibi.
Hatay, Mersin ve Adana'ya geziler düzenleyerek ölecek haberlerinin önünü almıştır. 5 eylül 1938 yılında ise vasiyetini yazdırmak istemiştir. Vasiyetinde bütün mal varlığını partisine, kız kardeşine, manevi evlatlarına ve Türk dil kurumu ile Türk tarih kurumuna bırakmıştır. 1 kasım 1938 yılında vefat etmiştir. Cenaze törenleri düzenlenmiştir. Cenazesi Ankara Etnografya Müzesine geçici olarak konulmuştur. 10 kasım 1953 de cenazesi yine tören ile Anıtkabir'e taşınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder