Atatürkün dini inancı, yakın döneme kadar objektif olarak incelenmemiş ve Atatürk'ün herhangi bir temele dayanmadan dine karşı olduğu konusu bazı çevrelerce kasıtlı şekilde yayılmak istenmiştir. Bunun asıl sebebi inananları Atatürk düşmanı yapmaktır.
Günümüzde ulu önderimiz Atatürk'e karşı din düşmanlığı olduğu kadar, din adı altında Atatürk düşmanlığı da giderek yaygınlaşmaktadır. Gerçekte Atatürk'ün dinin aleyhine olan, özellikle İslam ve Müslümanlar için söylemiş olduğu bir tek söz bile bulunmamaktadır. Bunun aksine İslamı ve Hz. Muhammedi (s.a.v.) öven, saygı duyan, Müslümanlığıyla gurur duyan sözleri pek çoktur.
Öncelikle Atatürk'ün Müslüman bir toplumda, Müslüman bir ailede doğmuştur.
Atatürk her şeyden önce dini inançları yüksek olan bir ailede, Müslüman anne ve babadan doğmuştur. İlk dini bilgilerini aldığı ailesinde, annesi onu dönemin geleneklerine uygun şekilde Müslüman bir çocuk gibi yetiştirmiş, adetlere uygun şekilde ilahilerle yani Amin Alayı ile okul yaşamına başlatmıştır.
Eğitiminin başladığı ilk okullarda ve sonradan gittiği Selanik Askeri Rüştiyesinde, Manastır Askeri İdadisinde üst düzeyde din kültürü almıştır. Bu okulların ders programlarından açıkça görülmektedir. Günümüzde sadece İlahiyat bilginlerinin okuyup, incelediği Zeydan'ın Medeniyet-i İslamiye Tarihi, Cactani'nin İslam Tarihi gibi eserleri okumuş ve incelemiştir. Atatürk'ün din hakkındaki bilgisi sonradan liselere yazdırdığı tarih kitabında İslam Tarihi kısmını bizzat kendisinin yazması sonucunda ortaya çıkmıştır.
Milletinin tarihini yazmış olan büyük liderler, milletinin maddi ve manevi değerlerine sahip olup, bunları yaşamına başarıyla uyarlamış kişilerdir. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ferdi olmakla gurur duyduğu Yüce Türk Milletinin tüm maddi ve manevi değerlerini benimsemiş, manevi değerlerimizin en önemli olan dinimizle bütünleşmiş, İslam dinine olan inancını yaşamının her aşamasında vicdanında taşımıştır.
Atatürk, yaşamının her aşamasında yobazların yanında değil, dinin yanında olmuştur. Milletinin inançlarına daima saygı duymuş, dine inanmış, dinin sömürülmesine de asla izin vermemiştir. Milleti gibi kendisi de İslam dinine inanmış, milletinin daha dindar olmasını yürekten söylemiştir.
Atatürk bir konuşması sırasında Peygamberimiz için; "O Allah'ın ilk ve en büyük kuludur, Onun izinde günümüzde bile milyonlarca kişi yürüyor.
Gelecekte benim, senin adın silinir, ancak O sonsuza kadar ölümsüz olacaktır." demiştir. Atatürk'ün bunun gibi sayısız konuşmasında dinle alakalı övgülü, inançlı konuşmaları bulunmaktadır. Dinle alakalı Balıkesir Zağanos Paşa Camisinde de çok güzel bir Cuma hutbesi okumuştur. 16 Mart 1923 tarihinde Adana'da İslam dini mahiyeti, gerçek din alimleri, çalışmaya verdiği önem gibi fikir ve düşüncelerini açıkça belirtmiştir. 1923 senesinde yine Eskişehir ve İzmit konuşmaları da Atatürkün dini inancı konusunda önemli fikirler vermektedir.
Atatürk'ten Bilinmeyen Hatıralar adlı eserin yazarı olan Münir Hayri Eğeli bir konuşmasında; Atatürk için dinsiz diyerek bunu yayanlar oldu. Atatürk'ün laiklik anlayışını onu dinsiz gibi göstermekte fayda görenler oldu. Ancak Atatürk gerçekte bir yobaz aleyhtarı idiydi. demiştir. Bu konuda bizzat şahit olduğu detayları da açıklamıştır.
Atatürkün dini inancı oldukça samimiydi. Fakat bu temiz inancını siyasi ve maddi çıkarları için kullanmak isteyenlerle, yobaz ve softalarla amansız bir mücadelesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin dervişler, şeyhler, meczuplar, müritle ülkesi olmadığını da, defalarca bizzat kendisi ifade etmiştir.
Atatürk, yaşamının her aşamasında yobazların yanında değil, dinin yanında olmuştur. Milletinin inançlarına daima saygı duymuş, dine inanmış, dinin sömürülmesine de asla izin vermemiştir. Milleti gibi kendisi de İslam dinine inanmış, milletinin daha dindar olmasını yürekten söylemiştir.
Atatürk bir konuşması sırasında Peygamberimiz için; "O Allah'ın ilk ve en büyük kuludur, Onun izinde günümüzde bile milyonlarca kişi yürüyor.
Gelecekte benim, senin adın silinir, ancak O sonsuza kadar ölümsüz olacaktır." demiştir. Atatürk'ün bunun gibi sayısız konuşmasında dinle alakalı övgülü, inançlı konuşmaları bulunmaktadır. Dinle alakalı Balıkesir Zağanos Paşa Camisinde de çok güzel bir Cuma hutbesi okumuştur. 16 Mart 1923 tarihinde Adana'da İslam dini mahiyeti, gerçek din alimleri, çalışmaya verdiği önem gibi fikir ve düşüncelerini açıkça belirtmiştir. 1923 senesinde yine Eskişehir ve İzmit konuşmaları da Atatürkün dini inancı konusunda önemli fikirler vermektedir.
Atatürk'ten Bilinmeyen Hatıralar adlı eserin yazarı olan Münir Hayri Eğeli bir konuşmasında; Atatürk için dinsiz diyerek bunu yayanlar oldu. Atatürk'ün laiklik anlayışını onu dinsiz gibi göstermekte fayda görenler oldu. Ancak Atatürk gerçekte bir yobaz aleyhtarı idiydi. demiştir. Bu konuda bizzat şahit olduğu detayları da açıklamıştır.
Atatürkün dini inancı oldukça samimiydi. Fakat bu temiz inancını siyasi ve maddi çıkarları için kullanmak isteyenlerle, yobaz ve softalarla amansız bir mücadelesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin dervişler, şeyhler, meczuplar, müritle ülkesi olmadığını da, defalarca bizzat kendisi ifade etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder