Atatürk ve Milli Mücadele, Osmanlı devleti artık fiilen itilaf devletlerinin kontrolü altına gelmişti. Var olan dış borçlar ve halkın artık uzun savaşlar nedeniyle yorgun düşmesi nedeniyle artık dermanı kalmamıştı. Bununla birlikte uzun kıtlıkla geçen dönemlerden dolayı halk ekonomik açıdan oldukça sıkıntılı dönemler yaşamaktaydı. Osmanlı padişahının eli kolu bağlanmış ve halkı rahatsız edici vergiler getirerek borcu kapatma gayreti içerisindeydi.
Ancak fakir olan halk bu vergileri ödeyecek durumda bulunmamaktaydı. Hakeza bu borç ve ülkeden bir haber olan Osmanlı padişahı dönüşü olmayan anlaşmaların altına imza atmaktaydı. Bu anlaşmalar yüzünden ülke güne ekonomik olarak yıpranmıştı.
Atatürk Önderliğinde Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele,
Osmanlı padişahı artık köşeye sıkışmış bir durumdaydı. Batılı devletlerin kendisine sunmuş olduğu zararlı anlaşmalara ülkeyi bir savaşa sokmamak amacıyla imzalar atıyordu. Bu durum genç subay ve bilinçli insanları rahatsız etmekteydi. Akabinde bir dayatma ile Osmanlı Sultanı Mondros ateşkes anlaşmasına imza attı. Mondros'un imzalandığı dönende Mustafa Kemal Atatürk yedinci ordu komutanı olarak görevliydi. Ateşkes imzalanır imzalanmaz hemen Yıldırım ordu komutanlığı atandı. Görüntü itibariyle savaşı durduracak bir nitelikte olan ateşkes anlaşması aslında ülkenin ordu gücünü fiilen ortadan kaldırmayı hedeflemekteydi.
Mondros hükümleri gereğince ordu dağıtıldı. Akabinde ordunun dağıtılmasını engellemek amacıyla Mustafa Kemal Atatürk İstanbul'a geldi. Mondros içeriğinde manda ve himaye kabul ettirilmişti. Bu durumda siyasiler endişe etmişler ve kesin olarak manda ve himayeye karşı çıkmışlardır. Bir kısım siyasi ve komutanlar vatanı kurtarma yönünde fikir alış verişinde bulunmaktaydı. Bu dönemde Mustafa Kemal Atatürk itilaf devletleri ordularının İstanbul'a gelmelerine "Geldikleri gibi giderler" şeklinde tarihe geçecek sözüyle cevap vermişti.
Milli Mücadelede Atatürk'ün Samsuna Çıkışı,
Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919 da padişahın fermanı ile Samsuna çıktı. Padişah Mustafa Kemal Atatürk'e 9. Ordu Müfettişi olarak Doğu Karadeniz bölgesinde asayişi sağlamak amacıyla göndermişti. Atatürk'ün samsuna gönderilmesindeki temel amaç Mondros Ateşkes Anlaşmasının içerisinde bulunan ağır hükümlerden. Orduya dağıtmak, halkın elindeki cephane ve silahları toplamak, halka silah satan veya direnişi sağlamak amacıyla silah temin eden örgütleri yasaklamaktı. Ancak Mustafa Kemal Atatürk Samsun'a çıkarak Bölgedeki sıkıntıların Ermeni ve Rumların yarattığını, asayişin ancak Rumlar ve Ermenilerin bulunduğu konumda durması ile yok olacağını beyan etti.
Bu arada İzmir'in işgalini halka duyurdu. Halk vatan toprağının işgal altında kaldığını duyunca ayaklanmasın sağlandı. Hakeza manda ve himayeye tepkiler yayıldı. Bununla birlikte 28 Mayıs 1919'da Atatürk havza genelgesini yayınlandı. Havza genelgesi için halkı bilgilendirme bildirisi olarak da ifade edilmektedir. Havza genelgesi ile halk ayağa kalkarak İstanbul hükumetinin ve Batılı devletlerin İzmir'in işgali nedeniyle kınadı. Arkası kesilmeyen telgraflar ile yabancı devletlere ve İstanbul hükumetine direniş durumu hissettirildiği.
Havza Genelgesinin tarihi açıdan önemi ise halk düzenlediği mitingler ile İzmir'in işgalini protesto etti. Mustafa Kemah Paşa önderliğinde Türk halkı tekrardan milli mücadele fikrinde birleştir. Bir kurtarıcı ve yönetici olarak artık Mustafa Kemal Atatürk isminden söz ettirmeye başladı. Akabinde batılı devletler bu durumdan rahatsız oldu ve Mustafa Kemal'i geri çağırdı. Ancak Mustafa Kemal Atatürk emre uymayarak Amasya'ya geçmiştir.
Milli Mücadele Dönemi Amasya Genelgesinin Yayınlanması,
Ülkenin tek bir vücut halinde hareket etmesini sağlamak amacıyla milli mücadele çalışmaları sırasında Atatürk, Refet Bey, Rauf Bey, Ali Fuat Paşa ve Kazım Karabekir'in onayı alındıktan sonra bu genelge yayınlandı. Bu genelge içerik olarak; Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. İstanbul hükumeti üzerine düşen görevi yapmamakta ve milleti yok saydığına ilişkin olarak halk bilinçlendirilmiştir. Burada milletin ancak kendisini kurtaracağını ve milletin bağımsızlığını sağlamak amaçlanmıştır.
Bu genelge sayesinde milli mücadele ruhu ortaya çıktı. Bu genelge sayesinde artık İstanbul hükumeti Anadolu'ya hakim değil, Anadolu'nun hak ettiği doğrultuda bağlı olduğu düşüncesi ortaya çıkartıldı. Bu genelge ardından Mustafa Kemal Atatürk askerlikten istifa etmiş ve resmen halkın arkasında destek verdiği bir milli mücadele dönemi başlanmıştır. Bu milli mücadeleye askeri kanattan gayri resmi olarak Kazım Karabekir destek vermiştir. Atatürk Sivas ve Erzurum kongreleri toplanmasını sağlayarak ülkenin kurtuluşu amacıyla milli mücadele ve ayaklanmayı sağlamıştır.
Böylelikle padişah artık yok sayılmış ve ülkenin kurtuluşunun TBMM sağlayacağını, halkın kendi kendini koruyacağı düşüncesini getirerek halkın vatan toprağını koruması amacıyla hep birlikte hareket etmeyi sağlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder