Montrö boğazlar sözleşmesi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarındaki geçiş rejiminin, aynı zamanda boğazlardaki güvenliğin düzenlendiği sözleşmedir. Bu sözleşme 1923 yılında Lozan Antlaşmasıyla beraber imzalanan Boğazlar Sözleşmesinin yerine geçerek uygulanmaya başlanmıştır. Lozan Antlaşmasıyla imzalana Boğazlar Sözleşmesi ülkemize bazı kısıtlamalar getirmiştir.
Bu dönemde silahsizlanma güncelliğini koruduğundan imzalanan sözleşme, silahsızlanmanın önemini yitirmesiyle ülkemizde kaygıya neden olmuştur. Bu yüzden boğazların statüsünde değişiklik yapılmasını istemiş ve imzalayan devletlerden ılımlı ortak bir anlayış görmüş, isteği kabul edilmiştir.
Türkiye'nin önerisi Boğazlar Sözleşmesinin taraflarınca kabul edilince, boğazlar rejimini değiştirmek için ilk konferans İsviçre'nin Montrö şehrinde 22 Haziran 1936 yılında yapılmıştır. Yaklaşık 2 ay devam görüşmelerin ardından, 20 Temmuz 1936 yılında Fransa, Büyük Britanya, Bulgaristan, Sovyetler Birliği, Romanya, Yunanistan, Avustralya, Yugoslavya, Japonya ve Türkiye arasında Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır. Böylece önceden kısıtlanan hakları Türkiye'ye yeniden verilmiş, boğazların egemenliği yeniden ele geçirilmiştir. Daha önceden Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında yapılan saldırmazlık antlaşması gereğince, Sovyetler Birliğinin de bu konuda desteği alınarak, sözleşme imzalanmıştır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesinin Maddeleri
Ticari gemilerin boğazlardan geçiş rejimi
- Barış döneminde gece gündüz, bayrak ve yükü ne olursa olsun herhangi bir formaliteye gerek kalmadan, ancak sağlık denetimi hariç tutularak gemilerin boğazlardan geçişi sağlanacaktır.
- Savaş döneminde ise Türkiye savaşan ülke değilse, bayrak ve yükü ne olursa olsun ticari gemiler boğazlardan geçiş hakkından tam yararlanacaktır. Bunun yanında kılavuzluk ve yedekçilik isteğe bağlı bırakılmıştır.
- Savaş döneminde Türkiye savaşan ülke konumundaysa, bir ülkeye bağlı olmayan gemiler düşmana yardım etmeksizin boğazlarda geçişe hak kazanacaktır. Gemilerin boğazdan geçişi gündüzleri olacak, geçişler her zaman Türkiye hükümetinin gösterdiği yoldan gerçekleşecektir.
- Türkiye kendisini savaş tehdidi altında sayarsa, ticari gemiler boğazlardan geçiş haklarından yararlanacaklardır. Fakat boğazlardan geçiş gündüz olacak ve Türkiye hükümetinin gösterdiği yolu kullanacaklardır. Kılavuzluk zorunlu hale getirilebilecek, fakat ücrete tabi olmayacaktır.
Savaş gemilerinin boğazlardan geçiş rejimi
Barış döneminde
- Karadeniz'e kıyısı olan devletler bu denizin dışında aldıkları ya da yaptırdıkları denizaltıları, vaktinde Türkiye'ye haber vermek koşuluyla, deniz üstlerine katmak için boğazlarda geçirebileceklerdir. Denizaltılar konusunda ayrıntılı bilgiler Türkiye'ye zamanında verilmesi şartıyla, bu denizin dışındaki tezgahlarda onarılmak için boğazlardan geçebilecektir. Her ikş durumda denizaltıların gündüzleri, su üstünde gitme koşuluyla boğazlardan yalnız geçmesinde sorun yaşanmayacaktır.
- Boğazlardan savaş gemilerinin geçmesi için Türk hükümetine diplomasiyle ön bildirim yapılması gerekir. Bu bildirimin süresi 8 gün olacak, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler için 15 gün olacaktır.
- Boğazlar geçecek yabancı deniz kuvvetlerinin toplam tonajı en fazla 15.000 ton olacaktır.
- Herhangi bir zamanda Karadeniz'deki en güçlü filosunun tonajı sözleşmenin imza tarihinde denizdeki en güçlü filonun tonajını eğer asgari 10.000 ton aşarsa, öteki kıyıdaş ülkelerde Karadeniz'deki filolarının en fazla 45.000 ton arttırabilir. Bu nedenle Karadeniz'e kıyıdaş olan ülkeler her yıl 1 Ocak ile 1 Temmuz tarihleri arasında Karadeniz filolarının tonajını bildireceklerdir. Türk hükümeti bu bilgileri kıyıdaş olmayan ülkelerle Milletler Cemiyeti nezdinde paylaşmış olacaktır.
- Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler buraya insancıl gayelerle deniz kuvvetleri göndermeyi isterse, bunların tonajı en fazla 8.000 olacaktır.
- Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin burada bulunma süreleri 21 günü aşamayacaktır.
Savaş döneminde
- Savaş döneminde Türkiye'nin savaşan ülke olmaması halinde savaş gemilerinin boğazlardan geçişi barış döneminde olan koşullara bağlı olacaktır.
- Saldırıya uğrayan ve Türkiye'yi bağlayan yardım anlaşması gereğince yapılacak yardımların dışında, savaşan devletlere ait gemiler boğazlardan geçemez.
- Karadeniz'e kıyısı olan ya da olmayan devletlere ait olan ve bağlama limanlarından ayrılan savaş gemileri sadece kendi limanlarına gitmek için boğazlardan geçebilir.
- Savaşan devletlere ait savaş gemileri boğazlarda el koyma, denetleme ya da düşmanca başka eylemleri yapamazlar.
- Savaş döneminde Türkiye savaşan konumundaysa, savaş gemilerinin geçişi Türk hükümetinin isteğine göre olacaktır.
- Türkiye herhangi bir durumu savaş tehdidi olarak kabul ederse, savaş dönemi geçiş rejimi uygulayabilir. Fakat Milletler Cemiyeti bunları üçte iki çoğunlukla haklı görmelidir. Aksi halde önlemler geri alınabilir.
Genel hükümler
- Boğazlar kayıtsız şartsız olarak Türkiye Cumhuriyetine bırakılıp, hükümete tahkimat yapma hakkı verilecektir
- Türkiye hükümeti savaş gemilerinin boğazlardan geçişiyle ilgili sözleşme hükümlerinin yürütülmesine dikkat edecektir.
Montrö Boğazlar Sözleşmesinin fesih şartları
Bu sözleşmenin süresi sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 20 yıldır. Ancak sözleşmenin 1. maddesindeki geçiş, gidiş geliş özgürlüğü sonsuz devam edecektir.
Sözleşmenin süresi 20 Temmuz 1956 tarihinde bitmiştir. Bu sözleşmeyi imzalayan devletlerde Montrö Boğazlar Sözleşmesini değiştirmek amacıyla bazı girişimlerde bulunmuşlardır. Ancak bunda başarılı olamamışlar.
Uluslararası deniz hukuku kurallarında ve fesih şartlarında açıkça belirtildiği gibi, gemilerin boğazlardan transit geçişinde sözleşme değişse bile gemilerden zorunlu ücret alınamayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder